Özellikle askerdeyken dikkatimi çekmiştir.
Aklımda kalan bi tane.
Üst devrelerden birisi tuvalete bir resim çizmiş.Resimde sakallı bir adam ve altında dede oldum yazısı görünüyor.
Ve bu sanat çalışmasına beklenen cevap:
-Dede olmuşsun ama adam olamamışsın şerefsiz...
Belli ki sistemden memnun olmayan ve askerde torun diye tabir edilen bir asker tarafından yazılmıştı bu cevap.
Bu sanat çalışmasında kast sistemine karşı bir isyan vardı bence...
Tuvalet edebiyatı da denebilir buna kısaca.
Özellikle kahvelerde izlerken orada bulunan abazanların dikkatini çeker.
Bu güzel kız tam gol sevinci esnasında kameraman tarafından görüntülenirse söyle replikler çıkabilir ortaya
Spiker:Ve goool!!! Galatasaray Lincoln'ün attığı golle öne geçiyor.
Rakip takım taraftarları:-püh lan o gol yenir mi ???
Ve kız görünür.....
Rakip Takım taraftarları:Üff yavrum benim be mala bak..
Aslında bu tip insanlar için bu güzel kızların gol sonrası ekranda belirmesi fanatizmi bitirebilir.
Tipik türk kadınıdır.
Bununla ilgili söyle bi hikaye var.
Almana sormuşlar:
-Cinsel ilişki süreniz ne kadar ?
Alman:-30 dk
-Neden 30 dk beyfendi?
Alman:-25 dk sevişirim,5 dk da işi bitiririm.
Bu sefer ingilize sormuşlar.Aynı cevabı almışlar.Farklı milleten bir çok insana sormuşlar herkes aynı cevabı vermiş genelde.
Türk'e sorduklarında ise çok şaşırmışlar.
Muhabir:Efendim iyi günler.
Türk:iyi günler
Muhabir:Efendim cinsel ilişki süreniz ne kadar?
Türk:Haftalık mı günlük mü ?
Muhabir:Günlük efendim.
Türk:4 saat
Muhabir:(şaşırır) Nasıl olur efendim?
Türk:Kardeşim 3 buçuk saat yalvarıyorum.Yarım saatte ancak işimi bitirebiliyorum.
Muhabir:(kameramana dönerek) Gidelim.
Son dedikodulara göre galatasaray'ın devre arası transfer döneminde kadrosuna katmak istediği brezilyalı futbolcu.
iyi bir transfer olur kanımca.
Hasan şaş sağ bek oynamaktan kurtulur böylece.
Zamanında Trabzonspor'un kalesini başarıyla korumuş ve yıllarca bulunduğu takımın kaptanlığını yapmıştır.
Ama bizim üst komşu onu hiç sevmez.
Trabzonspor'un Boluspor'la 1988-1989 sezonunda oynadığı maçta kurtardığı penaltıyla oynadığı loto'yu yatırmıştur kendisi.
Fc Metalist Kharkiv takımı beşiktaş'la ilk eşleştiği zaman Türkiye de kimse bu takıma şans vermiyodu.
inönü de oynanan ilk maçta kapalı kutu olarak tabir edilen bir takım görüntüsü verdi.
Rövanş maçında ise beşiktaşı tam anlamıyla abondone etti.
Kuralar çekilip,Galatasaray'la aynı gruba düştüğünde yine kimse şans vermedi bu takıma.Ama metalist istanbul'da galatasarayı mağlup etti.Ve cümle aleme boş bi takım olmadığını gösterdi.
Tekrar başa döneceğim.ilk turda Beşiktaş'la eşleştiğinde köy takımı vb..gibi yakıştırmalar yapılıyordu.Ama şimdi herkes anladı sanırım Metalist Kharkiv'in boş takım olmadığını.
Olan Ertuğrul Hoca'ya oldu ne diyim.
Bu arada Mircea Lucescu'nun tam bir futbol adamı olduğunu söylemeden edemeyeceğim.
Dikkat edilmesi gereken bir takım olduğunu söylemişti.
Ne demişler ''Yabancının yumruğunu yemeyen,kendi yumruğunu balyoz zanneder.''
Belki de bu yüzden kaybediyoruz.