http://leadergamer.com internet sitesinden yayın hayatına devam eden sitedir kendileri. oyun ve teknoloji sitesidir. gökhan girgin tarafından kurulmuştur. verdikleri yanlış bilgilerin yanı sıra, site kurulumundan emeği geçenlere karşı yaptıkları emek hırsızlığıyla kötü temeller üzerine oturtulmuş bir sitedir kendileri.
haklarında, yazılan uzunca bir yazıdan sonra, daha fazla bilgi sahibi oldum. kurdukları sitede yayınladıklar xbox one haberinde, kinect ile ilgili hatalı bir bilgi vermiş ve bunu ufak masumca bir hata olarak göstermiştir.
kamuyu bilgilendirmek için bir konuda site açıyorsun, sonra pardon yanlış oldu diye hatalı bilgi veriyorsun. ya hiç girme bu işe ya da yanlış haber yazıp da pişkinlik yapma arkadaş. kendileri ile ilgili bugüne kadar yaptıklarını anlatan güzel bir yazı da bulunmakta. buyrun linki;
1 nisan şakası adı altında, sözlük yazarlarına giren küfürü, moderasyonun çıkartmasını beklemektir. ha oradan küfür edince ne olacak lan çocuk musun sen diyen bazı mezhebi geniş arkadaşlar olabilir. ama şimdi onlara soruyorum ben sizin şahsınıza küfür etsem direk, ne yaparsınız? şimdi yalakalığın luzumu yok moderasyona. birbirimizi kandırmayalım. dışarıda biri size bu küfür etse, kafa göz dalarsınız. ama moderasyon edince sineye mi çekeceğiz. önceki başlıkta girdiğim entry'mi başlık silindi diye sildi sevgili moderasyonumuz. ama bu konuda ciddiyim ve benim gibi özür bekleyen arkadşlarında olduğuna inanmaktayım. içimizdeki forumcu ya da içimizdeki küçük çocuk falan filan gibi deli saçmalarıyla üstü kapatılabilecek bir olay değil bu. sonuçta bu kadar üyesi olan bir sözlükte bütün yazarlara küfür edilmesi hiç hoş bir davranış değil.
bu konuda bir açıklama yapılmalı ve bu olay şaka kılıfının içine sokulup unutturulmaya çalışılmamalıdır. en kısa zamanda gelişmeler kısmında, küfürden dolayı bir özür beklemekteyiz. şakayı sevmedim değil küfür kısmı haricinde güzeldi. güldüm de aynı zamanda. ama şaka yapmakla kaka yapmayı karıştırınca işin boku çıktı sayın moderasyon. küfürden dolayı en kısa zamanda özür bekleyenlerdenim.
knight online'ın firmalarının birbirine girmesi durumu. arada ki çatışma öyle bir boyuta ulaşmış ki birbirlerini hırsızlıkla suçlamaya başlamış adamlar.
şimdinin mesihi hazan mezarcıdır. videoyu ben mi çok geç keşfettim, yoksa video yeni mi upload edildi, çözemedim ama sonuç olarak neredeyse altıma işetecekti.
hele ki "he! e yani bizim lazın mezar taşında öyle yazıyormuş." kısmı adamı öldürür. sondaki bakışta şuanda ölmek istiyorum havası yakalanmıştır.
bu önermeyi oldum olası anlamamışımdır. ambulansın geçtiği yerden geçilmez mi? adam kaçtığı şeritte kalsın, ambulansın geçtiği şeritte bomboş mu dursun. ambulans geçtikten sonra trafik normal akışına tabii ki dönecektir. ambulansın arkasına ha hemen yapışmışsın, ha iki dakika sonra o boşluğa dalmışsın ne fark eder. kısacası bu insanlara kızılması saçmalıktır. başka da bir şey değil.
en fazla 2 ya da 3 sene daha herkesin, ağzının suyu aka aka dinleyeceği insan. ondan fazla ömrü yoktur. tarzı değişiktir. şarkılarını garip söyler. cool bir havası vardır, onun dışında da başka hiçbir şeyi yoktur. powerturk'te bir çok defa olsun şarkısı karşıma çıkıyor(sakın sadece onu dinleyip yorum yaptım sanılmasın. en çok bu piyasada şu anda.). mecburen dinliyorum, diğer şarkılara geçene kadar. fakat adam söz falan yazmamış arkadaş. tamam müzik güzel. melodi hoşuma gitti. fakat böyle bir söz olmaz. ay'laya ay'laya şarkıyı bitiriyor adam. bize de kafa sikikliği kalıyor gerisinde. oyunculuğa dönsün. şarkıcılık ona göre değil. kafası güzel şarkı söylemekle, gıy gıy konuşmakla olmuyor ne yazık ki. gerçi dur bakayım, oluyormuş. taç ettiler herifi. söylemedi demeyin, yakında can bonomo alacak bunun yerini. dur bir eurovision heyecanı artsın, sen gör o zaman.
videolarına yeni denk geldiğim, son ana kadar dans için gelmediğini, doğaçlama komedi yaptığını düşündüğüm, yetenek sizsiniz yarışmacısı. dansı işin makarası sanmıştım açıkçası. sonradan; "ben sizi kekledim. aslında böyle biri değilim." falan diyecek sandım ama olmadı. adam çıktı televizyona tamam, bir şey demiyoruz. hatta çok daha beterleri de çıkıyordur eminim. yayına girmeyenler. fakat reyting kaygısından bu kadar mı kaypak olunur arkadaş. çocuk sırf komik diye, sergilediği yeteneğiyle hiç alakası olmadan, üç evet ile bir üst tura geçiyor. diğer yarışmacıların emeği önemli değilse, o juri orada ne bokuma var. izleyip de reyting kazandırıyoruz bir de bu acuna.
postal 2'yi oynayanlar için büyük bir hayal kırıklığıdır. tps kamerası, oyunun içine etmiştir. postal 2'nin atmosferi ise tamamıyla yok olmuştur. sürenize paranıza yazık. zaten bunun en önemli kanıtı; postal 3'ün torrent sitelerinde eşleri yerlerde sürünürken, postal 2'nin eşlerinin dehşet derecede artmasıdır.
yayın hatasıdır. sunucuların ne yazık ki sadece, vücut hatları düzgün olmasından dolayı oraya çıkartılmış olması, erol büyükburç' u yayından almayı tam onun haberinden önceye bırakacak kadar acemi olmaları, bu olaya sebebiyet olmuştur. resmen; "arkandan konuşacağız. sen bir git su dök gel." denmiştir. ayıptır...
"o değilde neden hep insanların cahiliye döneminde peygamber geldi de, modern çağda bir tane peygamber gelmedi" diye düşünen insan eylemidir. o dönemde vantrolog olsan tanrı sanardı insanlar. şimdi; "ben allahtan görevli mehdiyim" ile hep beraber nasıl taşak geçiyoruz oysa ki. ancak inanmayan insanın da inanan insan sorgulaması kadar saçma bir olayda yoktur. adam inanıyorsa inanıyordur. sana ne? sen inanmıyorsan inanmıyorsundur. kime ne?
kıl dönmesinin, genel olarak sırttaki ve ensedeki kıllar nedeniyle gerçekleştiğini bilmeyen yazar söylemi. ayrıca da o kız, muhtemelen kız değildir. kız dediğin, temiz narin olur.
vandaki büyük şehir çalışmalarına da son sürat devam ediliyormuş. sebebi de depremmiş. miş, mış, muş, müş... aksın paralar bdp'ye. dolayısıyla aksın paralar pkk'ya. son osmanlı tayyip işte. satın, parçalayın, bölün... durmak yok yola devam...
edit: bu arada şunu da söyleyeyim. bazı beyin yoksunu arkadaşlar van depremine sevindiğimi sanmış olabilirler. yok efendim. ben o tayfadan değilim. ama van depreminin acılarını oranın büyükşehir olması sarmaz. oranın büyükşehir olması sadece pkk'nın son operasyonlardaki yaralarını sarar. istanbul büyükşehirde ne bok oluyor. vanda ki depremin aynısı burada olsa, taş üstünde taş kalmaz. ama büyükşehir işte değil mi?
savaştayız arkadaşım savaşta. bilmem kafan alıyor mu? öyle sosyalizm halkların kardeşliği falanla çözülmüyor bu işler. ayrıca da ne yapacaktı asker? dağın tepesindeki ölü teröristleri toplayıp şehre mi indirecekti? mal mı asker? toplasın insanlık yapayım diye, şehre doğru indirmeye çalışsın. eee sonra? yavaşlayan askeri diğer pkk'lılar yakalayıp pusuya düşürsün.
savaş bu savaş. senin oynadığın battlefield ya da call of duty değil. halkların kardeşliği demekle klavyeden çözülmüyor ne yazık ki.
pkk'nın da hiçbir askeri öldürdükten sonra geri getireceğini zannetmiyorum. ya da şehre yakın bir yere taşıyacağını. olan yerde ya yakar ya da bırakır -ki onlar muhtemelen bırakıyordur.-
yakmak aslında insaflı olan sevgili kardeşim. orada bırakırsan çakal kurt hepsi gelip orasını burasını yer o cesedin. neymiş demek ki daha insaflıymış bir savaş için.
nasıl bir kafa yapınız var anlamıyorum ki. kime hoş görünmeye çalışıyorsunuz. neyin kafasını yaşıyorsunuz. marjinal olmak havalı olmak diye niye böyle her boka bilip bilmeden bol keseden atıyorsunuz.
yazarın bu söyleminden anladığım, birinci nesillerden de troll çıkabiliyormuş. gelelim arkadaşın sorduğu soruya.
bu tarz kutlamalar bize geçmişi hatırlatır, bizi geçmişe çivilemez, geri bırakmaz. bu tarz kutlamalar millet olma bilincini, ülkesini sevme bilincini aşılar, ondan soğumayı değil. bu tarz kutlamalar kenetlenme günleridir, atalarının ne zorluklarla bu ülkeyi kurtardığını hatırlama günleridir, bu kutlamalar hiç eskimez o yüzden.
peki bu kutlamalar gitse ne olur diyorsun. bir daha yapılmasa ne olur diyorsun. yukarıda saydıklarım kaybolunca bir millete ne olursa, işte o olur. millet olma bilinci kaybedilidiğinde, bu vatanın ne zorluklarla kurtarıldığı unutulduğunda ne olacaksa o olur işte. ayrıca da mustafa kemalin ilan ettiği cumhuriyetle, kutlanan darbe arasında nasıl bir bağlantı kurdun onu da çözebilmiş değilim. ne içtiysen bana da yolla.
bir milleti yok etmek istiyorsan ilk önce onun millet olma bilincini yok edersin. şimdi senin bu entel dantel, yeni dünya, yeni fikirler gibi düşüncelerin, küçük devletlerin yutulmasına olanak sağlayan bir fikir. nedir o fikir peki? millet olma bilincini yok etmek, parçalayıp yutmak. yok öyle bir şey. artık dünya değişti falan filan yok. dünya değişseydi eğer, şu anda ingiltere de euro'yu kullanırdı. ama hala sterlini kullanıyor. dünya değişseydi eğer, hiç bir yerde sağ partiler iktidarda olmaz, barışçıl ve eşitlikçi mesajlar veren insanlar başta olurdu. bak büyük devletlerin hepsine. partilerine bak. sonra gel konuş dünya değişti mi değişmedi mi?
bir de bizim gibi ülkelere bak. ota boka özenen entel dantel ülkelere ve onların özenti, marjinalliği, farklı düşünce sıçmayı bir bok sanan insanlarına bak. nedense hep bizim gibi insanlar söylüyor bu dünya değişti lafını.
sen hala bu kafada devam et. yarın öbür gün karını yatağından aldıklarında da; "ne olacak ki? karım zaten bana nikahlı." dersin.
çok yararlı bilgilerin bulunduğu, illumanitiyi sikip atan yazar. ayrıca o kadar bilgiye sadece interneti araştırarak ulaştığını da sanmıyorum. al sikko bir komplo teorisi de senin adına ben çıkarttım.
o değil de hakkaten güzel yazıyor herif. hayatımda bu kadar yazıyı tek bir solukta okumadım. helal olsun sana. ama din konusunda ayrılıyoruz be sikko. belki ben de senin dediğin gibi o dini reddetmiş ve önemli tabularından birini yıkıp masonlara destek veren biri olmuşumdur, fakat değilim inan. sen dine yorarak söylüyorsun, ben başka kafadayım. ama güzel yazıyorsun be. bir kitap çıkarsan harbi okurum. en azından cebine iki kuruş parada girmiş olur. tabii yayınlayacak yayın evi bulursan.
nestayla antremanda çarpışması sonucu kör olmuştur. göz sinir sistemindeki felç nedeniyle körlük baş göstermiş fakat yapılan ameliyatla 4 ay içinde gözlerinin açılacağı belirtilmiştir.
eylül şaheseri ile -ki bu şaheseri ikinci bahar dizisini izleyenler mutlaka hatırlayacaktır- gecenin bir vakti beni hüzünlere sokup sokup çıkartandır. müziğin sizinle konuşabildiğini gösteren gruptur.
sosyal medyadan ya da herhangi bir başka bağış sitesinden bağış yapılmaması gereken üzücü deprem. çünkü kızılay bütün bağışları topluyor zaten. yardımı da götürüyor. bağışlarınızı kızılay yoluyla yapın ki, bunu fırsata çevirmeye çalışanların eline koz vermeyin.
bugün itibariyle, hürriyette yayınlanmış fakat jet hızıyla tekrar kaldırılmış haberdir. ayrıca videosu da bulunmaktadır. hala bazı şerefsiz köpeklerin, deprem ortamında bile, olaylar çıkartması akıl alır bir durum değildir. kendisine yardım getiren askerleri ve polisleri taşlamıştır bu insanlar. hadi bakalım hayırlısı.
edit: çok kötü sazan.avi'na geldiğim durumdur. eski olayları yeniymiş gibi paylaşan bir sayfanın kurbanı olmuşum meğerse. bir de gelip buraya yazdım. biraz daha araştırınca görüntülerin 2009'da çıkan olaylara ait olduğunu gördüm.
edit2 : bazı anlamayan ya da anlamak istemeyen arkadaşlar olmuş. özel mesaj attılar. bu yazıyı hala burada tutmamın sebebi şu; bu yazıyı silersem, önceki yazdıklarımı gören bir insan da benim düştüğüm gibi tongaya düşecek. ben de buna sebep vermemek için bu yazıyı hala burada tutuyorum. ortalık karıştırıcı ilan etmiş arkadaş beni bir de. hiç bir şey demiyorum o arkadaşa.
