28 yaşımda ilk defa yurt dışına Amerika ya gittiğimde, tabii ki oranın geleneklerinden biri olan alışveriş yapmadan gelmedim. istisnasız her mağazada şu diyalog gelişti;
- beyefendi aradığıniz özel bir şey var mıydı?
- hayır, bakınıyorum sadece
- eğer bir yardıma ihtiyacınız olursa ben ahmet, bana seslenebilirsiniz.
- teşekkürler
lan sınırlarınızın içinde 5,500,000 km2 lik amazon yağmur ormanları var.. ki türkiye'nin yüzölçümü 783,000 km2 ordan canlandırmaya çalışın.
çıkamıyor musunuz Hu Jintao'nun karşısına?
diyemiyor musunuz "kanki biz senin bokunu temizlemek zorunda mıyız ak? biz de o zaman keseriz amazon ormanlarını, başlarız orada sanayileşmeye, sen at ordan bakalım bize bi kaç milyar dolar"
sonra da açlıktan ağzınız kokuyor, dağılın şimdi..
1) çünkü sen özentisin arkadaş, sen amerikalı gibi konuşmaya çalışıyorsun. bak bir rus, bir italyan, fransız, alman konuşurken kasıyor mu hiç? adamların kendine has bir aksanları var. çocukluklarında öğrendikleri dilin yapısı gereği rahatça konuşuyorlar. bana 3 tane aynı aksanla konuşan türk getiremezsin yan yana.
2) çünkü bizim insanımız, birinin hata yapmasını gözler, "bir birleşik devletliden farklı telafuz etse de taşak geçsek" kafasındadır. bunun farkında olan insan da ezilmemek!? için susar, öğrenmez. sonra da "ben çok iyi anlıyorum da, konuşmak sıkıntı" diye dolanırsın ortalıkta.
türkiyede yaşanması zor bir durumdur vesselam.
sonuçta sen türkiyede bir erkeğin peşine 1 dakika takıl, o sana gelir merak etme. koşturmaz seni, düşüncelidir türkiyenin erkeği.
birinin peşinden koşmadan önce şunu bir düşünün;
"tavşanlar zıplar 8 yıl yaşar, köpekler koşar 15 yıl yaşar, kaplumbağalar hiç bir şey yapmaz ve 150 yıl yaşar"
kararınızı ona göre verin.
zaten her erkek dolayli yoldan homoseksuel ilişkiyi denemiştir. sonuçta bu zamana kadar, masturbasyon yaparken, hiç;
"aa, penisimde bir erkek eli var" deyip yadirgayan bir insan olmamişir. olamaz. penisinde bir erkek eli olmasina rağmen hala erekte olabiliyosaniz, dönup bi kendinize sormalisiniz.