'çöküş' führer almanyasının son demlerini hitlerin ölüsever kişilik metaryalini gözler önüne dökerek anlatan belgesel tadında bir film,film tadında bir belgeseldir.'yakılıp kavrulmuş toprak kararnamesi' sonrası tasfiye süreciyle başlayan film karargahtaki intaharla sonlanır.stalingrad yenilgisi,heinrich himmler'in ihaneti derken hitler çok konuşmaya çokça bağırmaya başlamıştır,kendi sesiyle uyanarak,korkuyla tutuşup korkuyla yanarak.
çingeneler zamanı,arizona dream,mustafa müziklerini yaptığı filmlerdendir.'ederlezi(hıdırellez)' bir kafkasyalıyı bile derbeder edebilmektedir,defalarca kez dinlettirip kendini.genetik metaryalinde balkan izleri taşıyanları ne hale getirir bilinmez.
Bilerek mi yanina
almadin giderken
basinin yastikta
biraktigi
çukuru
Güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin dogrulugu kadar
Beni senin gibi
bir de annem terketmisti
ki göbegimde durur
onun yoklugundan
bana kalan
çukur.
yazan:V.I. Lenin
okunan:Altıncı Lenin
12 mart dönemi ev baskınlarında toplanan 'sakıncalı' vladimir ilyiç kitapları polis listelerine böyle kaydedilmiş.
Akşam üzerlerinin ağır yağmurları
Yağmur suları peşine takar kaldırımları
Kaldırımlar yokuş aşağı akar
Karşı kaldırımda kadınlar
Bitmiş bir günün egzoz kokuları
Sinmiştir çok sevdiğim siyah ceket üzerine
Camlar ki onlara kesif karanlıklar sır'dır
Pervazın yorgun tozlarınaysa
Çürümüş dirsekleriyle kollarım yaslanır
Yatağın altına kaymış hukuk-u düvel kitapları
Penceremde omuz omuza sıralanmış evler
Tekmili birbirine benzer
Kapılar sımsıkı kilitlidir
Kapılar ki korkar kendilerinden
Birinin sesiyle öbürleri titrer
Şehir acemi bir mimarın ışıklarıyla aydınlık
Her lahza tahavvül eder boğaz suları
Bense tahayyül etmekteyim düz ovaları
Düz ovamız ve rüzgarları
ve yemyeşilken dört bir yan
Günlerden yaz güneşli
ve yüzün aydınlıkken
Düz ovamız rüzgarlı
Soluğumuz birbirine yabancı
rüzgarlara tanıdıkken
Seni dinledim
kelimelerin
parlak,muktedir ve derin
Yönelmemişken henüz
sığ,küflü,yüzeyel kelimelere
Seni sevdim
Büyülü bir şarkı
Bilindik bir şiir gibi
Sakin ve serin
Senin kelimelerin
hukuk fakültesi öğrencisinin bir iki puan fazlası için verdiği mücadele:'savunulabilecek şeyleri herkes savunur önemli olan savunulamayacak şeyleri de savunabilmektir hocam'.
eflatun 'şölen' adlı eserinde aşka bakış açısını aktarır.platonik aşk söylemi buradan gelmektedir.aşka platonvari bakış açısı horlayıcı ve küçümseyicidir nüfusun korunması yani sitenin bekası adına cinsel münasebet vardır fakat aşka kattiyetle yer yoktur.çünkü aşk sitelinin 'idiotes'leşmesine yani 'birey'ci bir anlayışla devlete ve halka karşı olan sorumluluklarını unutmasına,ikinci plana itmesine neden olur.bu totaliter anlayışta birey devlet için seferberdir.doğumdan itibaren kendi fonksiyonunu kavramış aşka meşke bulaşmayan statik bir toplum yapısını över platon.sitelinin bencilleşmemesi için aşık olmaması çocuğunu tanımaması gerekir.kimin kimle evleneceğine dahi site yönetimi karar verir.
nemli,basık,karanlık ve maksimum 9 metrekarelik bir oda.berbat bir elektirik tesisatı ve defalarca elektrik çarpmasından dolayı su toplamış öğrenci avuçları.(elektrik çarpması sonrası ilgili bölgenin yanı yöresi akımın şiddetiyle orantılı olarak su toplar.).ev içerisinde kurutulan çamaşırların kedi ölüsüvari kokusu.hiç bir zaman aradığını bulamamanın verdiği cin ifritimsi halet-i ruhiye.her öğün muhtelif soslarla katledilmiş makarna.ve...haftasonu ablanın teşrif etmesiyle insani standartlara dönüşebilen ev hali ve yemekler...
seksenlerin sonlarına doğru mizah dergisi limonda 'netekim' köşesinin yazarı şükrü yavuz tarafından köpekbalığı kılıklı paşamıza takılmış müstear ad.kenan evren'in ikinci atatürk olma hevesinin eleştirisidir.
genellikle akışkanlık soldan sağa bir mecrada seyreder.örn-1:devrimci kisvesiyle çıkan sanatçılarımızın şimdilerde dönüştükleri şeyin adını koyabilen yoktur.örn-2:benito mussolini solcu bir gençten faşist bir diktatör yaratmayı başarabilmiştir.
chuck palahniuk tarafından yazılmış sistemin devasa çarklarına ot tıkama anlayışıyla uyduruk postmodern dünyamızı acımasızca eleştiren,muhalif ruhları körükleyen,başkaldırıyı yücelten,defalarca kez okunası kitap.en sert satırları:'dinleyin sürüngenler;sizler özel değilsiniz,sizler mesleğiniz değilsiniz,sizler cüzdanlarınızdaki para değilsiniz,bindiğiniz araba değilsiniz,sizler derslerden aldığınız notlar değilsiniz,sizler iç çamaşırı değilsiniz,sizler herkes gibi çürüyen birer organik maddesiniz.bizler bu dünyanın şarkı söyleyip dans eden pislikleriyiz.hepimiz aynı pisliğin lacivertleriyiz.'