Bu başlığı açma sebebim, en azından okuyan kişilerin bilinçlenmesi sağlamak, özel hastanede ameliyat,doğum vb. operasyonları olan en azından muayene olan en az bir tanıdığımız vardır.
Bahsetmek istediğim konuya gelelim, bu operasyonlar için devletin belirlediği belirlediği miktarlar var. Özel hastaneler adeta yakaladığımı düzerim mantığıyla serbest piyasa olduğu için yakaladığına geçiriyor.
Yaşadığım olayı anlatayım arkadaşlar eşimin doğumu sebebiyle hastaneye 2500 lira para verdim, gerekli yerlere başvurularım neticesinde bu paranın 1350 tl geri iadesinii 2.5 ay içinde aldım.
izlediğim yolu anlatıyorum arkadaşlar,ilk yaptığım şey hastanelerden faturalarımı istemek oldu, bulunduğunuz ilde sgk binasına giderek bu işlerle uğraşan birimlere gidin, dilekçe doldurup bekleyin, bir hafta için size ve hastaneye evrak gönderecekler, evrakta fazla alınan ücretin ödenmesi gerektiği yazıyordu, hastaneden talep ettiğimde vermeyeceklerini söylediler sonra en yakın tüketici heyetine giderek dilekçemi doldurdum, 2 ay içinde sonuçlanarak paramın iadesini aldım, bilinçlenin arkadaşlar ,uyaralım tanıdıklarımızı, soyguna dur diyelim.
dinlenmesi gereken parça,klibi diyarbakır surda çekilen gerçekten,muhtemelen polis yada askerin söylediği başarılı parça..
eser sahibinin açıklaması:
"onlar ki düşünmeden vatan için canlarını feda ettiler. vefa borcumuz hatırlamak, hatırlatmak. unutursak işte o zaman ölürler!
destek olmak için lütfen kanalımıza abone olunuz...
lirik(sözler):
6 ok yolunda izden ayrı düştü atam
kalk, uyan herkes ermeni, hepsi kalpazan
ben kimim? türk'ün oğlu yani dışlanan
alt sokakta misyonerler her adım kapan
söyle ben miyim yenik düşen yarınlara?
şöyle bir bakın uçup giden umutlara!
3 kuruşla keyfim kalmamış, ortasındayım hayatın
hepimiz. hepimiz biziz!
mehmedime sıkılan merminin damgası batı, yalan mı bu söyle?
perdeler çektiler o gözlere, kuklalar saldılar üstümüze
asamadın çakalı sus konuşma, pay dağılımı var bu oyunda
acısı var kanımda şehitlerin, hissederim her sabah damarımda
tek çözüm savaşsa tarihim çanakalle
yurtta kalmadıysa sulh, cihanda ismi ne?
damarımdaki kan, zehir değil asil
herkes ermeni olursa, ben kuva-yi milliye!
sarı kırmızı yeşil çaputlar, atılan mermi biten umutlar
terör'e destek param, aldığım kola, kalk uyan yalnızım atam
insan hakkı mı? önce doyur karnımı
sürünüp giden bu gençlikten uyarı
ya sorunu çözün ya da yaratanı asın
ya sev, ya terk et! faşist değil mehmet adım!
dağ'a çıksın derdi ne? bu da yetmez belki de
20 yaşında yiğitler gitti ölüme.
rum'a aç limanı, siyonizm planı
sağ sol tutmadı, şimdi kürt yalanı
önünü göremez oldun koca aslan!
müttefik değil onun adı bence düşman!
bana bir sorsan, çözümü çok basit
eğer değişmezse kafalara sık lan!
insan hakkını ver onda kalsın. bana huzur gerek, bana huzur gerek
avrupa birliği mi o da kalsın. bana vatan gerek, bana atam gerek
12 yıldızın da senin olsun, bana bir tane hilaliyle yeter
toprak olan şehid'i unutursun, bana hatırlatacak nesil gerek!
-nakarat-
sarı kırmızı yeşil çaputlar, atılan mermi biten umutlar
terör'e destek param, aldığım kola, kalk uyan yalnızım atam!"
Dünyanın en güZel daveti ezanın insan gönlüne dokunmasi gerçeğidir, kimine hoş gelir,kimi kalbi kararmisa rahatsiz gelir. (bkz: ezanlar susmaz,bayraklar inmez)
not: haber sitesini eleştirebilecekler için bazı moronlar gibi taraflı haber sitelerini okumuyorum, internetten haber takip ederken pkk yandaşı,islami haber, chp, mhp, akp yanlısı haber sitelerini tek tek okurum.
Gençlerin rol modeli olan zengin bir ünlünün ' Ben sadece uyuşturucu kullanıyorum, kaçakçılığını yapmıyorum ' şeklindeki açıklaması, görünürde hiç bir ceza almaması ve reklam, film, dizi ve kliplerde boy göstermeye devam etmesi, kaset çıkartması, TV programlarına konuk olması dolayısıyla daha da zenginleşmesi kadar, gençleri madde kullanımına özendiren başka bir şey olamaz.
Magazin sayfalarında bu ünlünün lokantaya girerken, teknede güneşlenirken, çocuğunu gezdirirken ya da alış veriş yaparken fotoğraflarını görürsünüz de, idrar vermek üzere Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlıları Tedavi ve Eğitim Merkezi AMATEM’lerden birinin kapısından girerken tek bir fotoğrafını dahi gören oldu mu bilmem.
Üstelik tam bir yıl öncesinde bir gazeteci, burada hizmet veren Denetimli Serbestlik Bürosu’nda Özel Güvenlik görevlilerinin de içinde olduğu bir sahtecilik şebekesinin bulunduğunu saptamış, denetimde temiz idrar veren dublörlerin kullanıldığını ortaya çıkartmıştı. Dublörler, denetimli serbestlik kapsamında düzenli aralıklarla idrar veren uyuşturucu bağımlılarının yerine AMATEM’e idrar veriyor. Bağımlının tedavi sürecini karartan bu sahteciliğe kurumda çalışan görevliler de rüşvet karşılığı yardımcı oluyor. Biz de, giderek ciddi bir halk sağlığı sorunu haline gelen ve geleceğimizi karartacak olan uyuşturucu madde kullanımı ile mücadele edildiğini sanıyoruz.
yüzyılda Tolunoğulları döneminde ilk defa Türk hakimiyetine giren Suriye, 11. yüzyılda Selçuklu Türkleri'nin, 1260'a doğru Memlûk Kıpçak Türkleri'nin eline geçmiş, 1516 yılında Yavuz'un bu ülkeyi fethetmesiyle Osmanlı hakimiyetine girmiş ve 850 yıllık Türk idaresinden sonra 10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Anlaşmasıyla Osmanlı Devleti'nden koparılarak Fransız kontrolüne bırakılmıştır. Bugünkü Suriye 17 Nisan 1946 yılında bağımsız bir devlet haline gelmiştir.
20. yüzyılın ortalarında çok sayıda Suriye Türkü Araplaşmış, böylece bu ülkede yüz yıllardır süren asimilasyon son dönemde de devam etmiştir.
Oğuz Türkleri'nin ve Memlûk Kıpçakları'nın torunları olan Suriye Türkleri'ne Bayır-Bucak Türkleri de denilmektedir. Türkler bu ülkede azınlık olarak kabul edilmemekte ve kayıtlarda Müslüman olarak geçmektedirler. Halk arasında ise Türkmenler olarak adlandırılmaktadırlar.
Suriye'de Bayat, Afşar, Karakeçili, isabeğli, Musabeğli, Elbeyli, Akar, Hayran, Çandırlı, Sincar gibi Türk Boyları yaşamaktadır. Bu Türk boyları ile Anadolu'daki uzantıları olan Türk boyları arasında inançlar, gelenekler ve folklorik pratikler bakımından çok önemli benzerlikler tespit edilmiştir.
riye'de toplam 523 Türk köyü vardır. Suriye hükümeti, son yıllarda Türkçe yer adlarını Arapça'ya çevirmiştir.Suriye'de yaşayan Türkler'in nüfusu hakkında verilen rakamlardan 100.000 tahmini bu gün artık eskimiştir. Yakın zamanlarda verilen tahminler ise 500.000, 1.000.000 ve 1.500.000 arasında değişmektedir. Suriye Türkleri tarımla uğraşırlar. Siyasi ve kültürel hakları büyük ölçüde kısıtlanmıştır.
Bu ülkede Türkçe eğitim yapan okullar olmadığı gibi. Türkleri bir arada tutan her hangi bir teşkilat da yoktur. Köy ve kasabalarda yaşayan Türkler kendi aralarında Türkçe konuşmayı sürdürürler. Yüksek eğitim yapan Türkler'in sayısı çok azdır ve tamamına yakını Türkiye'deki okullarda okumuştur.
Suriye Türkleri, şiveleri ve edebiyatları bakımından Türkiye'nin bir uzantısı gibidirler. Suriye'de konuşulan ağız da, Hatay bölgesinde konuşulan Türkmen ağızlarının bir devamı niteliğindedir.
O bir emekçi, o bir insan, en sevdiği söz kim bassingerr olan bir adam, kendisi anadolunun ücra köşelerinde doğan 1982 yılının bir sonbahar ayında sabaha karşı gözlerini açmıştı, kendisini buradan saygıyla anıyoruz, üstat...
Sol framede gördüğüm her yorumda ve başlıkta sevgilim yok diye yorum yapan kisilerdir. Özellikle 14 şubatin gelmesiyle tavan yapar. Hadi anladik ulan sevgilin yok burada kendine sevgili mı bulacan yada sen öyle yazdın diye hemen senin üstüne mı atlıcaklar, şu sözlükte kimi görsem yanlız eee madem birleşin len kimse yanlız kalmasın:)
Eski sevgilinin sizinle bulustuktan sonra benimle çıkarken hiç aldattınmı diye sormasıdır.
Eski sevgilim: şuanki kız arkadasini aldattın mı?
Ben: evet, şuan seninle aldatıyorum.
Eski sevgilim: hayir ben başka,
Ben: yok aldatmadim.
Eski sevgilim: peki beni aldattinmı?
Ben: evet senide aldattım.
Eski sevgilim: ...
sonrası malum eve bırakmamı istedi ve gitti. düşünüyorumda tipini s.ktiğim başkasını seninle aldatırken iyide seni aldatırkenmi kötü?
izmirde 3 yıl önce 3. kattan atlayarak intihar eden ayşeegül taşkın sakat kalarak itfaiye erlerine olaya geç müdahale etti diye dava açmıştır. savcı olayın dava açmaya yer olmadığını bildirerek dava açılmamıştır. aynı kişi dün 5 katlı otelden atlayarak canına kıymıştır. hanım kızımız 24 yaşında güzeller güzeli ama televizyonların bize yansıttığı lüks yaşam dizileri, magazin programları sayesinde ailesinden kaçarak lüks yaşama özenme tutkusu yüzünden tek yaşamaya başlamış ve fuhuş yapmaya başladığı iddia edilmiştir. vafat eden arkadaşımız face adresine 3 yıl önce intiharına ithafen Bazen 3. Kat yetmez en guzeli 6.kati yazarak otel odasından intihar etmiştir.
dalgaların tesislere ve adaya zarar vermemesi için yüksek yapılan duvarlarından dolayı uzaktan bakıldığında denizde yüzen bir savaş gemisine benzemesinden gunkanjima yani savaş gemisi adası olarak da bilinen japon adası. kömür madenlerinin bulunmasıyla bir dönem göç almış ve çok sayıda maden işçisine evsahipliği yapmıştır. 1959 yılında ada dünya üzerinde bugüne kadar ölçülmüş en yüksek nüfus yoğunluğuna ulaşmış (83,500 people/km2). ada 1960 yılına kadar japonya ya kömür sağlamış, fakat kömürün yerini petrol almaya ve kömüre olan talep azalmaya başlayınca 15 ocak 1974 te kömür madeni kapatılarak ada terkedilmiş. adada sinema salonu, bar, okul, tiyatro ve alışveriş merkezi bile olmasına rağmen insanlar adayı terkederken buzdolaplarını hatta sandalyelerini bile bırakıp gitmişler. şu anda terkedilmiş halde olan ve kimsenin yaşamadığı ada japon hükümeti tarafından turizme açılmayı planlanıyor.
insana benim neden sevgilim yok, neden yanlızım dedirtir, nedir bu kızlar sizin cüzdan ve biscolata merakınız yüzünden bu havalar neden, bizdede şekerpara var yetmiyormu* evet kızlar illa beybi feysmi olmak lazım *
mesela misafirliğe gittiniz, ev sahibi kişisi tarafından içeri gir kendini evindeymişsin gibi hisset derler, neden kendi evindeymişim gibi hissedeyimki kendi evim değilken, neden insanlar ciddi olmadıkları bişeyi söylerlerki.
size tespitlerimi sunacağım bir erkek bir kadın kişisi arasında neden ilk mesajı erkek atma buyrun bakalım;
kız ilk mesajı atarsa;
- erkek sırıtır
- sonra cevap verir.
ilk mesajı erkek atarsa;
- kız önce şaşırır
- sonra mala döner
- mesaja odaklanır
- gülümser
- sırıtmaya başlar
- evi turlar
- hoplar
- zıplar
- sırıtır
- iyice mallaşır
- hatta cevap vermeden önce hayaller bile kurar
- sonra cevap verir.
işte biz , siz kızları yormamak için ilk mesajı atmıyoruz anladınız onu *
Nihat Hatipoğlu'nun ATV'de yayınlanan "Nihat Hatipoğlu sorularınızı cevaplıyor" programına bağlanan bir izleyici itirafı ile hocayı çileden çıkarttı.
ismini vermek istemeyen kadın ekranda "Eşimi aldattım, vicdan azabı çekiyorum" dedi. Hatipoğlu bu söz üzerine "eee çekmen de lazım" diyerek kızgınlığını ortaya koydu.
Konuşma ilerleyip de kadının aldattığı kişinin de evli olduğunu öğrenince Hatipoğlu iyice çileden çıktı.
KOCAMI ALDATTIM HOCAM!
işte izleyici ile Hatipoğlu arasında geçen zina diyaloğu:
-KADIN -"Çok utanarak çok nefret ederek söylüyorum... Diyorlar ya erkek aldatır. Ben aldattım. istemeyerek bu hataya düştüm. Vicdanen çok rahatsızım. Evliliği beynimde bitirdim"
-NiHAT HATiPOĞLU : Ooo niye böyle bir yanlış yaptın peki?
-KADIN : Çok pişmanım hocam. Şahsi olarak görüşüyorduk bir anda bana yaklaştı. Bir boşluk mu bilmiyorum.
YAZIKLAR OLSUN ONA DA SANA DA
-NiHAT HATiPOĞLU : Peki sizinle düşüp kalkan bu ahlaksız herif evli midir bekar mıdır
-KADIN : Evlidir
-NiHAT HATiPOĞLU : Yazıklar olsun o zaman ona da size de!.. Allah'ın en nefret ettiği günah evlilerin zinasıdır... Ortamı müsait hale getirmeseydiniz bu hale gelmezdiniz.
Erdoğan"ın ABD"ye gitmesinin asıl sebebine kimse değinmemiş. Erdoğan"ı ve idealini bilmeyen her kafadan bir ses çıkıyor. Şunun için gitti, şunu dedi, bunu söyledi, önce şunu söylemişti, şimdi bunu yapıyor, iMF"ye teslim olamayız, ümüğümüzü sıktırmayız, sonra gidiyor iMF"den para istiyor vb. vb. Bütün bunların hepsi boş.
Türkiye krize giriyormuş, vaziyet vahimmiş Erdoğan"nın umurunda değil. Zaten bu hususta hiçbir bilgisi de yok. Erdoğan bambaşka işlerin peşinde. Benim aklım, 22 Temmuz seçimlerindeki çok önemli bir noktaya takıldı. Siz de şimdi o zamana gidin ve anımsamaya çalışın. AKP %47 oy aldı. AKP başta herkes şaşırdı, şok oldu. Seçim sonucu gösteriyordu ki, iki kişiden biri AKP"ye oy vermiş. Gazeteciler halkın arasına giriyor soruyor "AKP"ye oy verdin mi? Yok. Yok. Yok. Bu nasıl olur? Derken, kimin ortaya çıkardığını bilmediğim bir oy kaydırma hilesi mi dersiniz, sahtekarlığı mı dersiniz ortaya çıkarıldı. iddiaya göre CHP"nin, MHP"nin, iP"sinin, HYP"nin vb. oylarından çalınıp AKP"ye aktarılmış.
Bu SECSiS adı verilen, yüksek bir teknolojiyle gerçekleşmiş. Ben şahsen SECSiS"in teknik tarafını bilmiyorum. Bildiğim tek şey SECSiS düzeniyle bilgisayarlara girip değişiklik yapabilme özelliğine sahip bir sistem olduğu. Hani şu telefonları ve ortamı dinleyen, Erdoğan"nın yasal olmayan Örgütünde kullanılan 11 seyyar araç var ya, işte onun ama oy kaydırma tekniğini yapan teknolojik bir düzen.
Bu hile üzerine, izmirli bazı aydınlarımız, Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer başta olmak üzere bir çok vatandaş çalışmalar yaptı ve denklemi çözdüler.
Oy kaydırılmasını kanıtlayan belgeler ortaya çıkardılar.
Olay Yüksek Seçim Kuruluna kadar taşındı. AKP"nin bir yandaşı olan Yüksek Seçim Kurulu başkanı olayı örtbas etmek için gerekeni yaptı ve yasayı kullandı. Bu yasaya göre, Yüksek Seçim Kurulu kararlarına, hiçbir kişi ya da kuruluş itiraz edemezdi, dava açamazdı. Böylece hilenin üstüne gidenler susturuldu, bildiğim kadarıyla olay da kapanmıştı.
Duyduğuma göre, SECSiS önceden Yunanistan"da da uygulanmak istenmiş ve ama orada bunun önüne geçilmiş. Önümüzde Yerel Seçimler ve iki yıl kadar sonra da genel seçimler yapılacak. Erdoğan"nın, bu SECSiS sahtekarlığına tekrar hayati ihtiyacı var. 22 Temmuz Genel seçimlerinde Bush"un yardımıyla SECSiS kullanıldı, nohut mercimek, kömür dağıtmak, Allah ile aldatmak, PKK"ya yardım etmek, malum medya
tuz biberi ve AKP iktidara geldi.
Bu gün saydıklarımın hepsi gene var, hatta daha da çok yoğunlukta var. Bir tek SECSiS muallakta. Şimdi ABD başkanı değişti ve Obama geldi. Ayni yardımı Obama"dan da alabilmek için Erdoğan paçaları sıvadı.
Başka bahaneleri öne sürerek ABD"ye gitti. Obama Erdoğan"ı kabul etmedi ama yardımcısını vekil etti. Erdoğan onunla Türkiye"nin çıkarlarıyla ilgili hiç bir şey konuşmamıştır. SECSiS"i, Obama"ya iletmesi için MiSTER"e yalvarmıştır.
Demiştir ki "bakın, Irak"ta 1,5 milyon Müslüman"ı öldüren ya da ölmelerine neden olan ABD askerlerinin salimen evlerine dönmeleri için gece gündüz dua ediyorum. Bush"un isteği üzerine, tezkereyi cebime koyarak, PKK"ya yardım ettim. Obama da Bush gibi bana yardım etmeli ve kenef kolunu çekmemeli. iktidarda kalmamı sağlarsa bugünedek olduğu gibi istediği her şeyi yaparım." Gerisi çelik çomak. Sonra Mister"i bıraktı ve iMF Mister"ine gitti. Başladı ona da yalvarmaya. "Aman gözünüzü seveyim, biz dışarıdan para gelsin de faizi 17% miş, 27% mii bize vız gelir. Faizleri ödeyecekler düşünsün. Onun için yerel seçime kadar ne yapıp yapın bana yardım edin, gerekli parayı verin, seçimden zaferle çıkınca sizin her istediğinizi yapacağım, hamdolsun, Erdoğan sözü veriyorum" dedi.
işte Erdoğan"nın ABD seyahatinin özeti bundan ibaret. Gene gerisi fasafiso, çelik çomak. Şimdiden söyleyeyim: Yazdıklarıma " hayal mahsulü ve komplo" diyenlere katılmayacağım. Hala Erdoğan"dan Türkiye"nin çıkarları için birşeyler yapacağını düşünenler, hatta tahmin edenler varsa, onlar yalnız salaklar ya da Allah ile aldatılanlardır. Şimdi, SECSiS"i hatırlatarak bir kez daha vatandaşlık görevimi yapıyor, siyasi partilerimizin dikkatini çekiyorum.
Cumhur eray
19.11.2008
****************
Bush"un tartışmalı seçiminde de etkili olan Sun Microsystems"in SEÇSiS adı verilen bilgisayar sisteminini Türkiye"ye getiren ve uygulayan "Cumhuriyet"ten vazgeçmeliyiz; Boğazlar"ın yönetimini uluslararası kurula bırakmalıyız." diyen Rahmi Koç"tur.
M. Tepebaşlı
*************
e-devlet projeleri Sun Microsystems ile hayata geçiyor
Sene 2007,tarih Temmuz 22
Sandık-Bilgisayar Arasında Hokus Pokus mu?
Bütün bunları kim düzenledi, kim planladı?
Kim bu sonuçları ayarladı?
2002 seçimlerinde, bir köydeki, birkaç yüz oyun kaybı nedeni ile Siirt"te seçim yenileterek Tayyip Erdoğan "ı milletvekili yapmaktan, aynı seçimlerde 3.3 milyon sahte oy bulunduğunu itiraf etmek zorunda kalmaktan sorumlu YSK...
Seçim sonuçları şaşkınlık yarattı. AKP"nin türlü olanakları, dinsel duyguları seferber ederek seçimden az farkla iktidarını koruması olasılığına şans tanıyanlar bile, iktidarın her alandaki çabalarına karşın yüzde 47 oya nasıl ulaşabildiğini anlamakta ve anlatmakta zorluk çekiyorlar.
Bir okurum, "Tek Perdelik Bir Oyun: Seçimler!" başlığı altında yazdığı 14 Ağustos 2007 tarihli mektubunda AKP"nin yüzde 47 oya nasıl ulaştığını değerlendiriyor ve şunları yazıyor:
"...Yarım saatte 41.5 milyon oyu saydılar, tasnif ettiler ve saat 18.00"de sonuçları ilan ettiler. Sandık bazında seçim sonuçlarını sizlerden sakladılar, hâlâ da gizlemekteler. Ya bir sandık görevlisi bu sonuçları kendi sandığının zabıtları ile karşılaştırırsa diye... Ya bir aklı evvel tüm sandık oylarını alt alta koyup toplayıverirse diye..."
Böylece, yetkililere, halka, sade vatandaşa denetim olanaklarını ortadan kaldırdılar.
Bilgisayar hacker"larının varlığını kimsenin bilmediğini sanarak, teknolojilerinin, Amerika"yı bile geride bıraktığı safsatasını yaydılar.
22 Temmuz, tüm ülke sathında sahnelenen bir oyundan başka bir şey değildi ki...
Oyların yüzde 46.5"ini AKP"nin alacağı çok önceden tespit edilmişti bile... Yüzde 50"yi aşamadılar, durumlar ayan beyan ortaya çıkar diye, ama yüzde 33"lerde kalmayı da doğru bulmadılar.
Millet oyuna saygılı olan bilcümle aydının, muhalifin sesleri kısılsın diye...
Yüzde 46.5 oyu milletin verdiğini sananların suskunluğunun farkında değil misiniz?
Artık kimse konuşamaz oldu...
MHP"nin sesi soluğu kesildi, CHP zaten yoktu, iyice silindi...
Millet, serzeniş falan da ortadan kalktı.
Oysa The Economist, 22 Temmuz"dan önce seçim sonuçlarını ilan etmişti bile, hem de AKP"nin alacağı oy miktarını bilerek..
.
işte size demokrasi... Buyurun demokratik ülkenin değerli demokrat evlatları. Buyurun ve demokrasinizi tepe tepe kullanın... Seçtikleriniz (!) hayırlara vesile olsun..."
***
Saysakda mi yazsak !
Yazsakda mi saysak !
Naapsak ???
Simdi gelelim Sun Microsystems tarafindan programlanmis ve uretilmis olan SECSIS "e. Biliyoruz ki bu elektronik secim degerlendirme sistemi ABD de 2004 secimlerinde kullanilmis ve secimlere golge dusmustur. Daha sonra ayni sistem Yunanistan"da kullanilacak iken muhalefet partilerinin itirazlariyla kullanilmamistir.
Ardinda saibe izleri bulunan bu elektronik secim sistemi verilerinin cok kolayca degistirmenin mumkun oldugu bu konuda egitim almis olan kisiler tarafindan soylenmektedir.
Dolayisiyla , demokratik hak olan secmen iradesiyle verilen oylar, bu elektronik secim kutusu icinde sekil ve tanim degistirip , baska bir partinin kiyafetini giyerek onun cuvalina dusmektedir.
Temmuz 2007 secimlerine dusen saibe maalesef YSK"nin inandirici olmayan soylemleriyle halen vardir. SKP ise bu gucun farkina varmis ve YSK"nin da bu konuda yeterince kamu oyunu aydinlatmamis olmasindan aldigi cesaretle ayni uygulamayi yine servise alabilecektir.
Sizlere asagida Sun Microsystems hakkinda bir yazi sunuyorum.
Sun,43 Milyon seçmeni taşıyor
Seçmen kütüklerinin yönetiminde hataların azaltılması ve bilgilerin güncel tutulması için bilişim projelerinin büyük önem taşıdığı Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 1979 yılında 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunu"nda yapılan değişiklikle seçmen kütüğünü tanımlamış ve bilgisayar ortamında tutulmasını öngörmüştü. Bu yasa çerçevesinde hayata geçirilmesi kararlaştırılanBilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi (SEÇSiS) projesi, uzun yıllar süren çalışmaların ardından 2007 yılında Sun Microsystems altyapısı üzerinde hayat buldu.
SEÇSiS, Türkiye"deki tüm seçmenlere ilişkin bilgilerin bilgisayar ortamına aktarılması, bilgisayar ortamında doğru, güncel ve tutarlı bir bütün olarak saklanması, sürekli güncellenmesi, çevrimiçi takip edilebilmesi, seçimlerde bu bilgilerin ve teknolojik olanakların kullanılması amaçlarını taşıyor. Projenin hedefleri arasında, elektronik seçim sistemine geçişin temelini atmak da bulunuyor.
Açık yapılarla müşterilerinin mevcut yatırımlarını korumayı amaçlayan Sun Microsystems, SEÇSiS Projesi"nde de Sun Solaris işletim sistemi ve CMT (Chip Multithreading) teknolojisine sahip UltraSparc işlemci ailesinin kullanıldığı yüksek performanslı sunucuları ile geriye dönük uyumluluğun korunmasını sağladı. Böylece YSK daha önce merkezde yapılmış mevcut yatırımını koruma ve yeniden değerlendirme olanağı buldu. Projenin ana veritabanı, çift çekirdekli işlemci yapısı ve bellek yapısı nedeniyle Sun sunucular üzerinde yedekli bir şekilde tutulurken, proje için oluşturulan portal da yine Sun sistemi üzerinde çalışıyor. Bu yapıda, ana veri tabanından belirli kriterlere göre seçilecek veriler, portal veritabanına aktarılarak Türkiye"ye sunulacak.
SEÇSiS Projesi"nde Sun Microsystems"ın sunucuları, Teyp kütüphanesi ve depolama ünitesi kullanıldı. Projede kullanılan Sun"ın yüksek ölçekli depolama ünitesi sanallaştırma (virtualization) gibi özellikleri sayesinde hiçbir güvenlik açığı olmadan dışarıdaki portale hizmet verebiliyor. Bu depolama ünitesi sayesinde ayrıca, gelecekte SEÇSiS kapsamında hayata geçirilebilecek felaket yedekleme çözümlerine şimdiden hazır hale gelindi.
DiE kayıtlarına göre 72 milyon nüfuslu Türkiye"nin 43 milyon seçmenini içeren, yani nüfusumuzun yüzde 60"²ını ilgilendiren SEÇSiS projesinin, MERNiS ve UYAP ile birlikte Türkiye"nin en büyük üç projesinden biri olduğu vurgulanıyor. Toplam 4 ay gibi kısa sürede hayata geçirilen SEÇSiS Projesi, e-devlet projeleri arasında ülke çapında en hızlı yaygınlaşarak çevrim-içi çalışan proje olma özelliğini de taşıyor.
tebrikler sayın arınç gerçek yüzünüzü bize gösterdiğiniz için, sizin sahte gözyaşlarınızı hainlerin mermisinden toprak altında yatan şehitlerimiz ve aileleri unutmayacak.
BURSAda 2010 yılının Eylül ayında düzenlenen mitingde BDP Milletvekili Akın Birdala kürsüde konuşma yaptığı sırada kafa atan 29 yaşındaki Bilgehan Şimşek, yargılandığı mahkemece 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, olayın ardından Şimşeki dövdükleri iddia edilen 13 sanığa ise 1er yıl 6şar ay hapis cezası verdi. Tüm sanıkların cezası ertelendi.
şimdiki her ilişkide; 1 kız, 1 erkek, 1 sürtük, 1 ilişkiyi bozmaya çalışan eski sevgili, 1 kıyıda köşede gizlice bitmesini bekleyen arkadaş var, acı ama gerçek.
