epeydir düşündüğüm ve uygulamaya geçirmek istediğim hadisedir lakin sözlüğün neresinden yapılacağını bilmiyorum... bu konuda bilgisi olanlardan bir mesaj bekliyorum.
yada moderatörler bu yazıyı okur okumaz beni sözlükten silsinler.
mod: eminmisin?
ben: eminim silin beni.
mod: eminmisin gerçekten?
ben: eminim silin yoksa tüm yazar hesabımın tüm bilgilerini ifşa ederim, sonrada hesabım follofoş olur mecburen silinmek zorunda kalır.
durum böyle, burdan moderatör mü artık her kim yetkiliyse ona sesleniyorum: hesabımı silin...
(eğer silinirsek çok kötü bir veda olacak)
not:
umarım silinmek için yetkililere küfretmem gerekmez. hadi silin da. çabuk.
(mal bir girişim olarak kalırsa harbi küfür ederim ama)
cinsel organ derken, göt değil mi?
şimdi temel hayatı boyunca götüne hiç bakmamış, sonra bir halı saha maçı esnasında götüne dursun vurduğu top çarpmış. temel maçtan sonra soyunma odasında götüne bakmış ve demiş: ula dursun topa nasıl vurduysan götümü ikiye ayırmışsın.
(beynim sulanıyor ondan biliyon mu?)
eğer bütün lisanlardan habersiz bir kızılderili şefi olarak, adını bilmediğim bir ormanda yaşasam ve beni şehre getirip yüksek sadakat'ın diğer şarkılarıyla bu şarkının-live it up- arasında ki farkı anlat deseler bütün şarkılarının aynı olduğunu iddia ederdim.
evet abi, bu grup farklı şarkılar yapıyor gibi gözüküyor ama sanki hep aynı şeyleri söylüyorlar. kaçıncı olurlar bilmem! inşallah güzel bir dereceyle gelirler, fakat bana göre avrupa bu şarkıyı birinci seçse bile bence bu şarkı birinciliğe layık değildir. çünkü öyle bir havası yok!(gerçi önceki 1. olan şarkıların ne derece birinciliğe yakındı orası tartışılır tabi)
nedir bu yorgunluk?
ayaklarım koptu kopacak
başım şimdi düşüverecek!
bir üşengeçlik ki, zevki sorulmaz.
bir boşluktur ki, kelimelerle anlatılmaz
''kim okur ki bunu?''
kimse okumayacak, biliyorum.
neden yazıyorum bilmiyorum.
''neden yazmayayım'' diyorum.
+baba apartmana yeni gelen kadın kim?
-ne yapcan oğlum?
+heç yav soruyom işte cevaplasana.
-dul bir kadın. tek başına yaşayacakmış.
+heee? baba babaa.
-hı? ne oldu?
+baba o kadını baa alak mı? hıı? valla bak derste çalışırım hadi gidip isteyek ben bi koşu çiçek alayım geleyim.
-dur lan sana zıkkımın kökünü alacam şimdi ben. siktir git penisinle oyna dürzü.
+!?
denildiği gibi 2 gruba ayrılır.
1-
mutluluğu başkaları tarafından parsellenmiş olanlar.
2-
mutluluğunu kendi oluşturup kendi yokedenler(yani mesaj almasada mutlu olmasını bilenler).
efendim şahsen ben son 3 aydır türkcell'den başka, kimseden bir mesaj almıyorum(bir kaç istisna hariç)... mutsuzmuyum? tabii ki de hayır eğer mesaj ile mutlu olacaksam hiç olmayayım! o ne lan öyle. bokunu görüp mutlu olmak gibi birşey heralde.
sorduğum herkes steinbeck'in en güzel kitabı demiştir. fakat kitabı okuduktan sonra hayal kırıklığına uğradım...
bir bitmeyen kavga'nın yanında çok pasif kalmıştır. kitap baya bir ödül filan almış ama beni okurken şahsen sıkmış kitapdır...
galiba karakter çok zayıf kalıyor o yüzden olabilir. böyle hayran olunacak bir karakter yok...
okumayanlar için bitmeyen kavga'yı tavsiye ederim. o kitap gazap üzümlerini solda sıfır bırakır.
şahsen sözlükte ki kızlardan özel mesaj alamayan ben bunu bir eziklik olarak görmüyorum, fakat erkeklerin beni dikkate alması ayrı bir gurur veriyor, şükür ki dostlarımızdan arkadaşlarımızdan bir hayli mesaj aldık da böyle bir ezikliğe kapılmadık...
umarım kızları tepesine çıkaran abazan yazarlar bunu okurda anlar...
yeni bir tatlı çeşidi.
ramiz dayı tarifini veriyor:
''şimdi yeğen 2 kilogram un al sonra üstüne yumurta kır sonra bunları 10 kilogram sütün içine dök, hepsini karıştır. ortaya çıkan 12 küsür kilogram maddenin 11,5 kilogramını dök geriye kalan 500 gramınıda fırında kızart sonra balık yağında bir daha kızart ye. afiyet olsun yeğen''
bu adam benim babam, sekiz köşe kasketiyle, omzunda sekosuyla hey heyy(alakayı kes)...
tabi burası ironi babam filan değil ismail adında bir arkadaştır...
efendim geçen gün ismail ile geziniyoruz, burada ki çayın karşısına da yeni bir halı saha yapılmış. aylardırda o taraflara doğru gezinmediğimizden zor farkettik o yapıyı tabii.
ben: ismail o ne lan öyle yeni mi yapılmış o?
ismail: heee. tabi lan yeni yapıldı sera o.
ben: sera? alla alla ilginç.
görüldüğü üzere 20 metre yüksekliğinde ki halı sahayı sera sanacak kadar dengesizdir bizim ismail.
+manuel abi ne yapıyorsun?
-entry giriyorum dur.
+ne entrysi abi?
-diyalog yazanları kötüleyen entry.
+neden abi? onlar batıyor mu sana ki?
-olum sözlük bu bir şeyler batmasa bile sen zorla banacaksan.
+heee? yani gicişiyon.
-!?
bizim sınıfta ki kızdır.
lan bugün okula bir gittim, herkes bu arefi konuşuyor. sınıfa bir girdim millet ikili üçlü gruplar halinde arefin bu gösteriyi nasıl yaptığını tartışıyor, bende arkadaşla köşeye çekildim behzat ç.'de ki sahneleri anlatıp gülüşüyoruz. sonra uzaktan bir ses gelmez mi ''ayyy o aref ne yakışıklıydı öyle yaaaa, keşke sevgilim olsa'' inanaman nasıl söylüyor. sonra hemen sınıfı terkettim koridorda da aynı sesler yankılanıyor...
dün akşam beyaz tv'de sağduyu programına katılmış hocadır. izlemeye koyulduktan sonra 3 saatin su gibi akıp gittiğine şahit olunulmuştur. konuşması insanın dikkatini çeker ve kendini izletmesini bilir. ayrıca sahip olduğu din bilgiside yabana atılacak kadar az değildir. hadisler ve ayetler hakkında da türkiye'de ki sayılı bilgisi olan insanlardandır...
-sakal kesmek tabii ki haram, fakat kesilecek bazı yerlerinde kesilmesi lazım.
sunucu: nasıl yani?
-misal ben kendi kendimi sünnet ettim bunun gibi.
izleyici:(yarılıyor efendim başka bir şey ile anlatılmaz).