rock konserlerinin ne derece taşaklı, ne derece gümbürdetici, ne derece hayvani olacağını belirlemede kullanılan bir faktördür.
"abi metallica 7 tırla geliyormuş."
"yuh hocu ya. hayvan konser olacak."
"mal mısınız olum. satriani 9 tırla gelmişti o kadar da çılgınlar gibi olmadıydı."
" bi git ya. metalika kim satriani kim."
bazı ilişkilere musallat olan insan modelidir.
"o kızı üzersen karşında beni bulursun"
"bak geçen gün merve üzgün görünüyodu, bi yanlış yapmadın kıza di mi?"
"bak siz birbirinizin ruh ikizisiniz, üzmeyin birbirinizi"
gibi yönlendirmelerle ilişkiye müdahele ederler.
hayatta başka bir meşgaleleri yokmuşcasına kendilerini bir ilişkinin selahiyetine adarlar, o ilişkinin sahipleriyle güler, o ilişkinin sahipleriyle ağlarlar.
genelde iri çeneli, casual giyinen, fast food kültürüne mesafeli, burun delikleri iri insanlardır.
bele takılan cep telefonu kılıfı kullanırlar. ayakkabıları ise her zaman temizdir.
bir tom waits şarkısı. geri vokalde ise horoz vardır. bildiğin horoz. tom baba çok sever horozları.
don't go to church on sunday
don't get on my knees to pray
don't memorize the books of the bible
i got my own special way
bit i know jesus loves me
maybe just a little bit more
i fall on my knees every sunday
at zerelda lee's candy store
well it's got to be a chocolate jesus
make me feel good inside
got to be a chocolate jesus
keep me satisfied
well i don't want no anna zabba
don't want no almond joy
there ain't nothing better
suitable for this boy
well it's the only thing
that can pick me up
better than a cup of gold
see only a chocolate jesus
can satisfy my soul
when the weather gets rough
and it's whiskey in the shade
it's best to wrap your savior
up in cellophane
he flows like the big muddy
but that's ok
pour him over ice cream
for a nice parfait
well it's got to be a chocolate jesus
good enough for me
got to be a chocolate jesus
good enough for me
well it's got to be a chocolate jesus
make me feel good inside
got to be a chocolate jesus
keep me satisfied
süzme embesil oldukları halde çok üstün zekalı olduklarından bir gram şüphesi olmayan sözlük yazarları'na çağrımdır.
(tüm sözlükler için geçerli bu.)
bir tarafta boş geyik muhabbetleriniz ve salak esprilerinizle siz, bir tarafta her kamera gördüğünde saçma sapan şeyler yumurtlayan abuk sabuk bir herif. hepinizden bıktım. gidin. lütfen.
Resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim.
Resulullah yolda Ebu Bekir'i görse "Es Selamu Aleyküm Ya Sıddık"; derdi,
ben yolda Ebu Bekir';i görsem tanımam.
Resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım.
Ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem
gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz.
Resulullah Azrail'i yolda görse tanırdı;
ben Azrail'i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu,
derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı.
Resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi;
o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey Allah'ın Resulü;
fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız?
Resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki "Kızım ha gayret!";
ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki "Anneciğim ölmesen..."
Ben oradaydım annemin elini tuttum ve dedim ki "Anneciğim seni ben..."
Annem döndü bana bir baktı o bakışı görmeliydiniz.
Resulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı;
ben o bakışı gördüm haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu.
Ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının
Anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf!
Resulullah çok şanslı bir insan
annesi öldüğünde o küçücüktü;
benim annem öldüğünde ben küçücük değildim,
zaten şanslı birisi de değilimdir, filmlerim iş yapmaz.
Annem daha yeni öldü fazla uzaklaşmış olamaz!
Olamaz dedim annem son nefesini alıp da vermeyince
Verse de ben alsam onu, içim ferahlasa, siz de görseniz
Resulullah tutsa annemin elinden birlikte geçseler çölü
Nasıl olsa Resulullah da ölü annem de ölü...
ismet özel'in; tam adı "Kısa Pantolon, Paslı Çakı, Dizde Kabuk Bağlamış Yara, Kısa Çakı, Paslı Pantolon, Gözde Yarası Kalmış Kabuk" olan, sarsıcı bir şiiri.
Nazlan
Sitem et
Kırıl bana
Beni geç vakit
Tek başıma suya yolla
Bahçede yüzünü öteye çevir
Güle hayret ediyormuş gibi yap
Gülümseyerek konuş da başkalarıyla
Somurt, avluda sadece ikimiz kalınca
Kızıp en sevecen adımlarla üst kata çık
En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden
Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık
Yumru bastım iş değildi hake çakılmak bayırdan
Dağ sıradağdı hangi haşin belden yol veresi
Gece hep süzüldü yukardan lakayt kehkeşan
Altımda hep beni yutmaya çağladı nehir
Yetişir hecelemem sök beni bir kere
En zoruma gideni yap hegame getir
Çel beni tökezlet tuttur çitlere
Ahla istida edecek ahval değil
Kim bana kıymazsan bilebilir
Dünya dedikleri samut küp
Acılar tıkandıkça bende
Hep seni seslendirir.
ne söylese güzel söyleyen adam. çocukluğumdan gülümseyen yüzüyle kalmıştır aklımda.
bugün ise söğüdün erenlerini yanık yanık, içli içli söyleyişiyle beni bilecik'te küçük bir köy evinin bahçeye bakan küçük penceresinin önüne götürmekte, oradan dünyayı işaret etmektedir.
trt çocuk'da gün içinde, arada bir yayınlanan çok şirin bir animasyon.
çocukların ses kayıtlarının üzerine animasyonlar yapmışlar, çocuklar neleri sevdiklerini söyleyip kayboluyorlar. izlemek lazım.
web sitesi; http://www.encokneyiseversin.com
cafcaf çizerlerinden. "matrakçı" isimli köşesiyle -ismi muhtemelen matrakçı nasuhtan mülhemdir- kırıp geçirir her ay. yusuf kot ile çizgileri birbirine çok benzer, yedikleri içtikleri ayrı gitmediğinden olsa gerek.
aralarındaki farka gelince, faruk burun çizer yusuf çizmez. bir de faruk'un tiplemelerinde kollar omuzlardan değil, gögüsten çıkar ve dirsekler hortum gibi bükülür, eller çenenin altında durur.
2000 yılında yayın hayatına veda eden, ama bundan evvel 1-2 sene eski yayınlanmış yazı-çizileri yayınlayarak varlığını sürdüren efsane dergi. bambaşkaydı, son sayısına kadar takip ettim bir umutla.
kemal aratan'ın pişmiş kelle'de yayınlanan çizgi hikayesi.
dergi çalışmaları sırasında, yazar-çizerlerin birbirlerine anlattığı hikayeleri resmederdi kemal aratan.
bir çok usta çizerin tiplerini bu sayfa sayesinde görmüşüzdür, çini mürekkebinin kokusuyla, tarama ucunun cızırtısıyla bu sayfa sayesinde tanışmışızdır.
cafcaf'ta karışabileceğiniz ruh hastası bir tipleme. son hikayesinde recep ivedik'i arabasının koltuğuna bağlayıp uçurumdan aşağı atıyor manyak. sonra da ağlıyor.