bundan 4 sene önce bir gece aklıma gelmiştin de o geceyi uykusuz geçirmiştim. bak 4 sene sonra yine aklıma geldin ve yine uykum kaçtı.
ben çok unutkan biriyim çoğu kişi bilir bunu ama seni hiç unutmadım. sadece bana bir şeyleri hatırlatıyorsun ve zoruma gidiyor. fakirlik zaten almış başını yürümüş...
80' in hızlı komünistlerinden kaç kişi aynı yolda ilerliyor? komünizm= ulusalcılık paydasında toplanmış hepsi. çünkü kendileri paranın sevişme sesiyle orgazm olan, fakirin kanını içen vampirler. komünizm nidalarının ardından popüleriteye ulaşınca hepsi de bir anda günümüzün en milliyetçi partisi chp' ye kaydı.
ne oran var ne orantı, siyasetinizi, tuttuğunuz takımı sikeyim.
sözlükte hoşlandığım 8 tane kız var. pek giremesem de sözlüğe, gün içinde takip edebiliyorum ve tarzlarını da öğrendim artık. hangi başlığa yazacaklarını kolayca seziyorum.
belki saçmadır ama kızdan sonra yazınca onu kucağımda gibi hissediyorum mutlu oluyorum.
babam sigara içtiğime hiç kızmadı. 10 yaşımdayken yürüttüğüm 2000 lere kızsa şimdi içmezdim belki. hep çalıştık gereğinde eve ekmek götürdük. ekmek götürdüğümüz halde babamın köşeyi dönen güdümlü pabucunu kafama yedim. ama yine de allah razı olsun demesini bildik çünkü biz fakiriz.
zenginler öyle mi? babaları sıkışsa 10 lira eksik gönderse basarlar küfrü. hanımlar, efendiler! adam babasına sövüyor amk. dünyasını siktiğimin dümbüğü.
geçen gün ziraat atm' sinin yanından geçerken '' baba sikerim gönderceğin parayı'' diyen bir piçi anımsamamla aklıma gelen piçlik.
ekmeği kutsal bilip öptüdün ve başıma koydurdun unutmadım o günü!! şimdi buğday tarlalarımız yad ellerin ayakları altında. rüyama gir; ya vur de, ya öl de.
hz. muhammed
atatürk
lenin
said- i nursi
alparslan türkeş
günde 14 saat çalışmasına rağmen 4 aydır elektrik faturasını vaktinde ödeyemeyen fakir militan' ın sinirinin yanında fostur. ahah bir de kaçak elektrik diye faturaya eklemeleri yok mu ah ah... neredesin başbuğ?
sözlükten kız düşürelim diye adımızın önüne militan koyduk, bırakın tapınmayı sözlükteki kızların hepsi ateist oldu amk.
kadınların sahiplenilme duygularından kaynaklanan erotizm ve tehlike kokan bir hayranlıkla militan erkeklere olan sempatilerinden doğan saçma sapan bir tapınmadır.
içlerinde iyi niyetli insanların da varlığını unutmamak gerek. geçenlerde biri sordu ne istiyorsun diye. bende ''ninemin mezar taşını mermer yapsak yeter aga'' dedim.
bizim organize sanayide çalışan bir mühendis takılıyordu uludağ sözlük' e. 3000 lira maaşı artı sigortası olmasına rağmen gayet gönlü hoş, fakire öcü gözüyle bakmayan biriydi. onun yanına gide gele önce imla kurallarını öğrendim sonra da sözlüğün nimetlerini keşfettim. adamda deli gibi hatun numarası var, düşürdüğü kızın haddi hesabı yoktu.
lakin biz fakirlerin alnına o kara baht yapışmış. kızlar on numara sohbete geliyor ama hepsi de arkadaşı olarak görüyor beni. inanın çok seveceğim bir kadın arıyorum. param yok ama gençliğim var çalışırım amk.
nasıl olacak? nasıl ayarlanır? zengin yazarların fikirlerine başvurmaktır.
cüretimiz doğuştandır el oğlu bile duydu. fakirlik bize sonradan eklenen bir modifiye değil taa ezelden beri kaderimizdir.
dini günümüze uydurmaya çalışan dallamaları ( ak partiliyim) görünce fakirliğin de adaptasyon sürecinde olduğunu rahatça gözlemledim. adamlar 1500 lira verip bir samsung- i phone alamıyor yetmiyormuş gibi discovery isimli telefonla hava atıyorlar sözlükte. neymiş efendim android, telpa yazıyormuş. sikerim amk böyle androidin manifestosunu. telpa iyi olsaydı samsung bırakmazdı bu düdüğü. ah birde hava atmaları yok mu ifrit oluyorum. vay efendim gm discovery' e samsung firması bakıyormuş. ona baksa baksa trafo düşmanı yedek parçacı kedi avni bakar.
madem telefonunuzun arkasındasınız neden deliler gibi gm logosunu kapatmak için arka kapak arıyorsunuz?
uyanın fakirler! sizler yağız kimselersiniz. bu kapitallerin sunduğu düşlere dalmayın. sony x peria z alana kadar da akıllı telefona sahibiz demeyin.
zengin kızların beğenilme güdüleri doruklarda olduğu için doğruluğu aşikar bir görüş.
geçenlerde inşaatta çalışırken başımıza gelen, ustayı ve biz ameleleri dumur eden bir olayı aktarmak istiyorum.
efendim almışım 50 kiloluk çimentoyu yaslamışım beyaz atletime 3. kata çıkıyorum. inşaat daha kaba olduğu için duvarlar örülük değil ve dışarıdan kaslı bedenim çok rahat farkediliyor. caddeden bir telefon sesi geldi. yıllardır değişmeyen melodisiyle hemen tanıdık o ulaşılmaz dokunmatiği: i phone. dikkatimizi çekti tabi dışarı baktık kiminmiş bu telefon diye. uffff ben diyeyim afet siz deyin zelzele, bir hatun ki giyinişinden belli zenginlikten kuduruyor, cüzdanından '' şap şap'' diye paraların sevişme sesleri geliyor. bizi farketti kapattı hemen telefonu ve öyle bir kesti ki sanal olarak hepimiz cünüp olduk. gülümsedi geçti gitti.
sonuç1: fakir bir kız olsa inşaatın yanından bile geçmez. hayır bizimde anamız bacımız varda nolur nolmaz.
sonuç2: hadi geçecek diyelim hemen telefonunu sessize alır farkedilmemek için.
sonuç3: hadi unuttu diyeli öyle herkese yiyecek gibi bakmaz.
ben bu sonuçları çıkardım ve ahmet usta ile paylaştım. onun da dudaklarından şu cümle döküldü: amonıyiyim tarık bu zengin karılar zati gruba meraklı olur.
düşündüm ve düşündüm... keşke herkes fakir olsa da böyle saçmalıklar yaşanmasa. oh be ak parti yine koydu.
berke gibi baba parası yiyen dümbüklerin uydurmasıdır. zaten eski nişanlımı da öyle kandırmış. '' fakir kızım o iğrenç kokulu böğğ'' falan demiş.
fakirdaşlar, zekatını veren zengin yazarlar; bu bir insanlık olayıdır. pis olmanın parayla alakası yoktur. günde bir paraya kıyıp duşumu alırım, kolonyağımı sürerim. her ne kadar fakir olsakta biz de toplumun parçasıyız amk.