Fakdisystem
-26 (Kojiro Hyuga)
onuncu nesil silik 2 takipçi 18.71 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    fenerin şike yaptığına inanmayan insan

    1.
  1. Acınası haldedir, IQ seviyesi en diptedir. ya Allah aşkına hala temiziz diyosunuzya helal olsun size ne diyeyim başka.
    0 ...
  2. çorap değiştirir gibi ped değiştiren kız

    1.
  3. pisliğini çamaşırına geçirmek istemeyen kızdır. ve tembeldir. her gün çamaşır değiştireceğine, her gün ped değiştirir. o çamaşır yırtılana kadar giyer. pedin çamaşıra yapışan naylon yüzeyi yüzünden kukusu kokar da kokar. bırak öpmeyi o çamaşırı çıkarmak bile istemezsin. lanet.
    0 ...
  4. oscar alacak ilk türk aktris

    1.
  5. ramazan da alkol almak

    1.
  6. içki kumar ramazan ayına has kılınmıs haramlardan değıl.. cogu ınsan ramazan dolayısı ıle ıckıyı bırakıp ramazandan sonra ıcmeye devam eder boylece sozum ona dınlerıne ve ınsanlara karsı saygıda bulunduklarını zannederler..

    bır hadıs var rasulullah a.s buyuruyorlarkı :
    Oruçlu yalan ve yalancılıkla iş yapmayı terk etmezse yemeyi içmeyi bırakıp aç kalmasın. Allah nezdinde yararı yoktur. buhari..

    yalan soylemeyı vede yalanla ıs yapmayı devam ettırdıgı surede dahı kısının oruc tutupta kendısını bosu bosuna ac bırakacak olmasından soz edıyor peygamberımız..
    bosuna kendısınızı aç bırakmanıza gerek yok.. bu sekılde barı ıbadetın Allah katında bır degerı olmayacagı kesın ...
    0 ...
  7. müslümanın içindeki ateist

    1.
  8. Bizler, önce dine cephe aldık. Yüce kitabımızı mezarlık kitabı yapıp, evimizin en müstesna yerinde dantel işlemeli kanaviçeyle örülü bir bez parçasında muhafaza edip ara sıra mübarek gecelerde üç kere öpüp başımıza koymaktan öteye götürmedik. Birileri dini nasıl yorumladıysa onların diniyle ibadet ettik. Ve samimiyetten kısacası Allah’tan uzak bir din anlayışıyla içimizdeki ateistleri yetiştirdik. Ne dini anlatabildik ne de bu dinin örnek insanı olabildik. Camide başkaydık cami dışında bambaşka…
    1 ...
  9. direniyoruz derken ülkeyi bitirmek

    1.
  10. Şuanda kafası karışık olan insanların içinde olduğu durumdur, kısa bir süre de sahip olduğu beyinleri kullanıp dış güçlerin kahkaha seslerini duymaları gerekir.
    0 ...
  11. kanırta kanırta uefa

    1.
  12. Siz, 2010-2011’de kanırta kanırta değil; rakiplerinizi ayarta ayarta, şikeyle, teşvikle, “buğday-başak” parolalarıyla, on binlerce doların içinde olduğu bavullarla, fanatik yorumcularınızın yanlı yorumlarıyla, hakemleri baskı altına almanızla, sizlerden seçili Disiplin ve Tahkim kurullarına tahakküm uygulamanızla şampiyon oldunuz.
    On sekizde on yedi yaparken o kadar rahattınız ki, o kadar emindiniz ki… Kendinizce ne destanlar yazdınız.
    Böyle oynarsanız sizi yeneriz, bu oyun planı size UYGUN değil diyen, rakibinizin şeref yoksunu sizden olan teknik adamıyla…
    “Trabzon Eskişehir’de nasıl durdurulur”, diye simülasyonlar yaptınız. Şeytanın aklına gelmeyen oyun taktiklerini ŞEYTAN lakaplı (ki kendisi aynı zamanda fahri olarak futboldan sorumlu bakan) fanatik adamlarınızla…
    Ne destanlar yazdınız. Buca’da , Sivas’ta, Eskişehir’de ve adını kirlettiğiniz daha nice güzelim şehirlerde…

    Şimdi birileri çıkmış Türk Futbolunun kara günü diyor… Allah’ım sizleri bildiği gibi yapsın, elinize dizinize dursun. iki yıldır kömür karası gibi kapkara işlerinizin karalığıdır bu açıklanan kararlar…
    Bütün bu olanlarını sebebini bizlere bağlamaktan da utanmadınız. Oysa ne güzel geçinip gidiyordunuz değil mi…
    Fener’in emek hırsızlarına cezayı vermeyip, takımı küme düşürmeyip üstüne üstlük yöneticileri daha da şımartarak ve hiçbir şey olmayacağına da inandırarak yarı final oynatan sizler, bizleri tarumar edip neredeyse küme düşürecek konuma getiren sizler, şimdi de hakkımız olan bir şeyi aradığımız için suçlu ilan ettiğiniz bizler…
    iki yıldır… Gelen tsunamiyi görmeyip, kumsalda şezlonguna uzanan, kafasını devekuşu gibi toprağa gömerek bu belayı ve lekeyi bu ülkenin alnına süren, ben okudum o uçti edasıyla bütün pislikleri örtbas eden, halının altına süpüren bir zihniyet; utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan,hala yerinde durabiliyor.
    Yazıklar olsun…Zamanında kesseydiniz bu kolu, gezi parkıyla iyice menfi anlamda vitrine çıkarılan ülkemizi bu kadar da zor durumda bırakmazdınız. Avrupa’nın spor gazetelerinin manşetlerini süslemezdiniz. istanbul Olimpiyatlarını tehlikeye sokacak, Madrid ve Tokyo gibi rakiplerimize:”şikeye, çirkefliğe bulaşan, emeğe saygı duymayan bir ülkeye mi olimpiyat vereceksiniz” lafını dedirtecek hale getirtmezdiniz.



    iki yıl boyunca uyuttunuz bizleri… Şimdi saz da mızrap da bizde… Dinleyin bakalım… Flash TV’de Kader Mahkumlarına söylenir bir sedayla ben de hepinize haykırıyorum:
    Lan salak mıyız biz… Aptal mı görüyorsunuz bizi. iki yıldır ortaoyunu oynuyorsunuz, bir mizansen kurdunuz, kumpaslarla her şeyi örttünüz, bizler bağırdıkça, kaynar kazanın altındaki odunlara odun kattınız.
    Güç, iktidarından tüm muhalefetine kadar sizdeydi. Mecliste, yasalar sizler için çıktı. “Alınması gereken kararlar” sizler için alınmadı.Alınanlar ise sizleri ipten alma yönündeydi.
    Medya sizde, para sizde, güç sizde, siyaset sizde, TFF sizde. Bir sizde olmayan UEFA idi. Orayı da bizleştirir miyiz diye düşündünüz, Platinileri Dolmabahçelerde dolma yedirerek tavladığınızı zannettiniz,30 milyon avro vererek Şampiyonlar ligine sponsor oldunuz.
    Sizi kurtarmak için federasyona başkan olan, Beşiktaş’ı beş şampiyonluğa ve milyarlarca dolar kazanca boğduğu halde (!) bu cihada katılıp kendini feda eden şahsiyet, demedi mi: “Ben bu işi hallettim. Yetkililerle görüştüm, dosyayı da davayı da kapattırdım. Bana bir teşekkür bile etmiyorsunuz.”
    Hatta bizler bile “UEFA’ yı bağladığınızı, MOSSAD ve CIA vari bir gücün, kudretinden bile daha ihtişamlı olduğunuzu” düşünmeye başlamıştık.
    Güneş’imizi soldurdunuz, başkanımızı iyice içkiye mübtela ettiniz. Onbinlerce kişi şike için bu şehirde yürürken, bizleri öyle bir umutsuzluğa kaptırdınız ki artık her cumartesi günü Meydan’da Atatürk Anıtı’nın önünde şike eylemi yapan ve pankartı tutacak bir avuç kişiyi bulamayan gerçek Trabzonsporlu can dostlarımıza bile güler hale getirdiniz.
    Avrupa’nın sayılı oyuncularından diyebileceğimiz birkaç ismin de içinde yer aldığı ligin en iyi kadrosunu bizlerden alıp kendi elinizle Galatasaray’a verdiniz ve ölmek üzereyken onları dirilttiniz. iki yıldır da eski güçlerine kavuşturdunuz.
    Bizlerin başına vurup ekmeğimizi almak kolaydı, hep kolay oldu, kolay olacak da… Ama geçmişi sizleri çok da aratmayan ASLAN’ın şampiyonluklar artık midesinde...

    Adalet geç de olsa tecelli ediyor… Hani 96’da Avni Aker’in gözyaşı kokan koridorlarında, Nasıl koydu Aykut KOCAMAN derdiniz ya, BiZ AĞLARKEN SiZLER GÜLDÜNÜZ YA…
    işte o zat, şike varsa istifa ederim diyen,Trabzon’un penaltılarına o süreçte takan ve bir maçta dört penaltı kazanarak şampiyonluğa ulaşan o zat… Muhtemelen, Ünal Aysan’dan aldı kanırtma haberini. istifa etti mi kovuldu mu belli değil…Sorsan daha düne kadar baba oğul olan Aziz’i kovmuş…
    Aziz’i de mahkemeler geçici bir süreliğine görevden aldı, inşallah birkaç ay içinde de UEFA ve mahkemeler ebedi alacak…
    Ne kadar teselli eder derseniz, yine de Orhan Baba misali… Bir Teselli işte…
    Denilecek çok şey var. Bu yazıdan önceki diğer yazılarda çok şey dedim de… Çok yazdım, çok çizdim de. Çok da övdüm, çok da yerdim de… Yine yineliyorum, bütün bunların müsebibibi sadece ve sadece tek bir kişi…
    Öyleydi, böyleydi, iş, işten geçti…Şimdi herkes bin pişman…
    Adalet ne tahkimde ne TFF’DE… Adalet maalesef elin gayr-ı müsliminde…
    Kupa bu şehre gelecek… iki yıldır, bu umut içimde bazen coşarak, bazen kuruyarak hep olduysa, birilerinin layık gördüğü haliyle sapı da tutulacaksa, kupa bu şehre gelecek…
    Sakın birileri bu şehrin Trabzonspor’dan başka derdi yok mudur demesin. Futbol, koskoca bir endüstri… Bu şehrin üst kimliği… Ondandır ki diyorum ki… O kupa bu şehre gelecek, Ya seve seve, ya da birilerinin televizyon ekranlarından, gazete manşetlerinden, bizleri rencide eden o malum sözüyle…
    Ezcümle… Şike şike gidilen bir sürecin sonunda artık iyice köşeye sıkışanlara Necip Fazıl’la sesleniyorum…
    Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
    Hedefe varmayan mızrak utansın!
    Hey gidi küheylân, koşmana bak sen!
    Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
    Bize bu saatten sonra kupayı vermeyecek olan HER KiMSE O UTANSIN.
    Hepinize bu rezillik yeter. Bizlerden bu kadar…

    Kupa Kadıköy’den çıktı yola… Bir ihtimal, uğrarsa yine uğrar Ankara’ya… Görüş sorarlarsa istanbul’a… Derlerse ki tahkimdir, madde 59’dur, Anayasadır, bağlayıcıdır, tartışmasızdır.
    Oradan da yine gideceği yer istanbul yazarsa… Ne doğuran kısrak utanır, ne de suç bulunur mızrağa…
    Heyhat… KANIRTA KANIRTA U-E-FA…
    2 ...
  13. fenerbahçe kuva yı milliye dir

    1.
  14. ceza şikeden değil diyenler

    1.
  15. Uefanın Fenerbahçe ye verdiği cezadan sonra ortalıklarda bu şekilde ''ceza şikeden değil'' diye geyikler dolaşmaya başladı. Bu başlıktan sonra herkesin anlayacağı gibi ceza şikeden değil, meğerse yanlış araba parkından verilmiştir.
    2 ...
  16. uefa nın fenerbahçeyi hoplatması

    1.
  17. fenerbahçelilerin günlüğünde uzunca yer almıştır. (bkz: bir orospunun günlüğü)
    0 ...
  18. 2010 2011 in şampiyonu trabzonspor

    3.
  19. Herkes doğruları görüyor bir tek fenerlı yozmaları göremiyor.Bunu görmeleri için referandum en iyi yöntemdir.2010-2011 şampiyonu Trabzonspor dur.Açık ve net
    2 ...
  20. doktora şiddete hayır

    1.
  21. Her şeyin muhasebesinin yapıldığı bir dönemde kaç hekim şiddete maruz kalıyor, bilmiyoruz. Aslında bu bilgisizlik çok şey anlatıyor: “Sayamıyoruz!”
    Sayamıyoruz, çünkü hastasının başında saatlerce nöbet tutan doktora atılan bir yumruk, bir “puan” demek değildir. Hiçbir gerekliliği olmadığı için bir ilacı yazmayan doktora hakaret etmek kaç puan olabilir?
    Belki de hekime yönelik şiddette de performans sistemine geçilmelidir, kim bilir?
    0 ...
  22. theredhack

    1.
  23. Kurulusundaki mantik ; Somut kosullarin somut tahlili ilkesinden yola cikan teknoloji sektorunun bilisim ve iletisim kollarinda alinteri doken yoldaslar tarafindan Turkiye’de kurulmustur. Eylemlerine yon verecek esas merkez Turkiye olmak uzere esas gorevide Turkiye Devrimci Hareketine devrimin bu alaninda, yardimci olabilmek, Turkiye ve dunya proleteryasina ve de ezilen halklara bir nebzede olsa dayanisma gosterebilmektir.

    Bu dusunceyle yola cikan R.H.A, dunyaya bakis anahtari Diyalektik Materyalizmle, basta acik ve ozgur kod olmak uzere bircok teknolojik yeniligi analiz ederek, bu alandaki savasin yonteminin adini REDHACK olarak koymus, REDHACK sentezine varmistir. REDHACK felsefesi ; ezenle ezilenler arasindaki savasin, gelisen teknolojik kulvarlarda ezilenler lehine kullanmasinin, gelistirilmesinin adi ve mantigidir.


    R.H.A’ya rehberlik eden, ezilen sinif ve halkarin ortak ideolojisinin bu alana yansimasiyla sekillenen REDHACK felsefesidir. Bu felsefe Marksist diyalektigin, bu alani yorumlamasindan baska birsey degildir.
    0 ...
  24. durmadan takipleşen twitter üyeleri

    1.
  25. ülkede yeni bir iç savaş çıksa, her yeri hızla saran bir salgın hastalık olsa hatta ve hatta dünya yerinden oynasa twitter takipleşme başlıklarına twit atan ergen tiplerdir.
    0 ...
  26. regl dönemini sokaklarda geçiren solcu kız

    1.
  27. Halkın sözde direnişçisidir,demokrasi ister fakat anlamını bilmez,gecenin bir vakti sokaklarda zil zurna sarhoş bir şekilde gezer,asıl amacı eğlenmek olup kendinin hak,özgürlük aradığını savunur.Hele birde eylem yaptığı zaman regl dönemiyse...

    edit:entrym birilerine koydu galba -le bebeeem
    2 ...
  28. sistemin kölesi olmamak

    1.
  29. Dünya sistemden ibarettir. Her şey bir sisteme göre kuruludur. Sistemin kölesi olmayan insanlar bile sistemsiz bir sisteme ayak uydururlar.
    0 ...
  30. ben dünyanın en akıllı insanıyım çünkü

    ?.
  31. Buraya özgeçmişimi yazmak isterdim ama benim özgeçmişim yok.
    CV’m de yok! Ben dünle değil, daha çok bugün ve yarınla ilgilenirim.
    Çünkü düne bakarsam yaşadığım negatif olayları referans alabilir ve hareket alanımı daraltabilirim.
    Örneğin mezun olduğum okul en iyisi değilse, en iyi okuldan mezun olan birini benden daha iyi görme gafletine düşebilirim.
    Oysa ben henüz hiçbir negatifliğe bulaşmayan bugün ve yarınla ilgilenirim.
    Bu beni daima en öne götürür.
    Çünkü geleceğimi şekillendiren dünün geyiği değil, yarının hayalleridir.
    Ben bugün en iyisi olduğuma eminim.
    Yarın da benden daha iyisi olmayacak. Göreceksin!
    0 ...
  32. papyon takan erkek

    1.
  33. şekil itiribariyle sütyeni andıran bu aksesuar erkeklerde bilinç altında yatan anneliğe bağımlılığı ortaya çıkartır.
    0 ...
  34. gezi parkı eylemlerinin perde arkası

    ?.
  35. Lale, Yasemin, Gül, Bahar, Turuncu…
    Bir botanik bahçesinden veya baharın güzelliğinden dem vurmuyoruz.
    Kendilerinin koyduğu janjanlı başlıklar altında; laleyi, gülü ve baharı milyonların kanlarıyla kıpkırmızı yapan, kanlı, vahşi ve kapitalist düzenin kendilerince dünyaya çeki düzen vermesinin çirkefliğinden bahsedeceğiz.

    Lale Devrimi Kırgızistan’da, Gül Devrimi Gürcistan’da, Yasemin Devrimi Tunus’ta, Turuncu Devrim Ukrayna’da… Arap Baharı diye bilinen devrimler ise tüm Müslüman topraklarda…
    Oluk oluk akan kanlar, tek elden muhteşem bir planlamayla yapılan örgütlenmeler, muazzam koordinasyon ve istenilen iç isyanlar ve kendilerince elde edilen zaferler…
    Artık milyarlarca dolar harcayıp bir ülkeye savaş açmaya, savaşlar yapmaya gerek yok, amiyane tabirle iti iti kırdırma da diyebileceğimiz iç isyanlarla istediklerini alıyorlar. Yangını içten çıkartıp, hedef ülkeyi içten çökertiyorlar ya da yaşamak ve yaşatmak için yavrusunu kutup ayısına yedirtiyorlar.
    Onlar için ne kadar kan o kadar para, ne kadar karışıklık o kadar sömürü…
    Son halka, son ve en hassas ve can alıcı oyun istanbul Baharı…
    Medeniyetlerin, içinden iki denizin kavga etmeden daracık bir yerden geçtiği, zarafetin, güzelliğin başkenti… Dünyanın göz bebeği… Lalenin ana vatanı…
    Tam on dokuz gün boyunca süren ve bu yazıyı yazarken de devam eden direniş(!)… Masumane başlıkla vira bismillah denilen, ülkenin elli dört ilinde yankı bulmayla iyice alevlenen ama feraset sahibi bu necip milletin oyunu erkenden okuyup bozmasıyla takkenin düşüp kelin göründüğü, maskenin yırtılıp çirkefin ortaya çıktığı, Hasta Adam nasıl iyileşir de bizi yatağa düşürür denildiği bu vahşi oyun…
    Şimdi gelin sizleri yormadan başlıklar halinde olayların iç yüzlerini inceleyelim:



    OLAYLARIN ARKASINDAKi GÜÇ CIA DESTEKLi OTPOR

    Srdja Popoviç… Otpor’un şu anki lideri… Otpor, sivil direniş demek… Sıkılmış bir yumrukla sembol edilen, silahsız, şiddetsiz ve sosyal medya ağı ile kitleleri direnişe geçiren, ilk olarak Sırp lider Miloseviç’in devrilmesiyle Sırbistan’da ortaya çıkan kısacası maşa bir örgüt. ABD’de Think Tank denilen düşünce kuruluşu ve mason lobisi finansörlüğünde faaliyet gösteren CIA güdümlü bir örgüt…

    Tüm dünyanın en zeki çocuklarını en usta hackerlerini ülkesine milyonlarca dolarla çeken ABD, bu çocukları da para ve kariyer gibi kulağa hoş gelen vaatlerle kandırmış ve “Dünya Savaşlarının”artık bombalarla, füzelerle, milyarlarca dolarla değil de bu tür içten çökertmelerle yapıldığını, en acı şekilde yukarıdaki sözüm ona baharlarla bizlere göstermiştir.
    Aşağıdaki linkleri mutlaka ama mutlaka izlemenizi istiyorum. Dünyaya nasıl baharlar geliyormuş, nasıl olaylar muhteşem bir şekilde en ince ayrıntısına kadar hesaplanıyormuş, dünyanın elli yerinde nasıl legal ama illegal yollardan faaliyet gösterilip devlet adamları alaşağı ediliyormuş ya da kendilerinin istemediği bir politika izlenildiğinde liderler çaresizce nasıl dümen suyunda hizaya geliyormuş. Hepsinin cevabını burada çok çarpıcı ve dehşet bir şekilde bulabilirsiniz.
    http://www.youtube.com/watch?v=lpXbA6yZY-8
    http://www.youtube.com/watch?v=GWs8GgEnrs4

    Birkaç gün önce iktidara yakınlığı ile bilinen bir gazetede çıkan haberle, izleyeceğiniz görüntüler birbiriyle paralel…
    Çıkan haberde, Şubat ayında istanbul Baharının ABD’de bir simülasyonla provasının yapıldığından bahsediliyor.
    “Washington'daki en etkin israil kuruluşu Amerikan Enterprise Institute'nin, ABD'li 'NeoCon'larla Şubat ayında olası bir 'istanbul isyanı'nın masaya yatırıldığından, 6 Türk'ün de yer aldığı toplantıda izletilen simülasyonda Taksim Meydanı'nı Tahrirleştirme senaryolarının tartışıldığından, apolitik Türk gençliğini sokağa indirerek sokağı canlı tutmak' için 'istanbul isyanı' senaryosunun masaya yatırıldığından bahsediliyor.
    inanmak istemeyenler verilen linklerdeki görüntüleri izlediklerinde eminim ki daha farklı düşüneceklerdir.

    iRAN, RUSYA, ÇiN, ABD, iSRAiL, ALMANYA, iNGiLTiRE FRANSA… HASTA ADAMI ÇOK ÖZLÜYOR

    Bir ülke düşünün ki doksan yıllık Cumhuriyet tarihinin her on yılında darbelere, vesayetlere, iç isyanlara, ihtilallere maruz kalsın.
    Birileri istiyor ki:
    Ne ölsün ne ayağı kalksın… Sürünsün, üretmesin ve sürekli kontrolümüz altında olsun.
    Bu oyunun dışına çıkan, çizdiğimiz kuralı yok sayan bir lider gelirse başlarına o liderler asılsın, zehirlensin. Askeriyesi, adaleti, bürokratları bizim içteki işbirlikçilerimizden olsun.
    Sürekli sizden borç alsın, ecdatlarını bilmesin, tanımasın, onları araştırmasın. Değerlerinden, kimliğinden yani manevi unsurlarından yoksun olsun. Maddi anlamda ise sizin ürettiklerinizden başka bir şey üretmesin ve karnı da Afrikalıdan biraz daha tok olsun.
    işte yukarıda saydıklarımın hepsi arzulanan Hasta Adam’ın tevarüsü…
    Arzulayanlar kimler mi?

    Tarih boyunca savaştığımız ve şii kimliğiyle ön planda olan ve Esed’in ve PKK’nın yıllarca can dostu olan iRAN…
    Hinderlantında milyonlarca Türk barındıran ve Türk birliğinden ödü kopan, bunun gerçekleşmemesi için de yıllarca çok başarılı bir şekilde mücadele eden Rusya…
    Çin Seddini yapacak kadar bizlerden korkan, süper Güç olmanın kriterlerinin Orta Doğu’dan geçtiğini bilen ve enerji yollarında yolsuz kalmak istemeyen ve artık ABD’yi de geçen devasa güç Çin…
    Bir zamanlar otur çocuğum, kalk çocuğum diye bizlerin akıl hocalığına yapan, yıllarca bu ülkeyi içten içe yiyen, sömüren, şekillendiren en dost düşman…ABD
    israil… Musa’nın Asi çocukları… Dünyanın belası, Müslüman vampiri… Lobileriyle, illimünati ile tapınakçılarıyla dünyaya fitne yayan, her hafta Mehdi’yi bekleyen, gelmedi diye üzülen, fanatik Yahudi toplumu.
    Mavi Marmara ile tükürdüklerini tarihlerinde ilk kez yalayan, kana doymayan ve peygamberini bile bir yönüyle arkadan vuran kavim…
    ingiltere… Siz ABD’ye israil’e kin kusarsınız ama ingiltere’yi saymazsınız, çünkü bunun adı ingiliz politikasıdır. Her şeyin arkasında olup da hiçbir şey yapmamış gözükmek onların en belirgin özelliğidir.
    Almanya… Türklerin nüfus itibari ile Avrupa’daki başkenti… PKK’nın yıllarca her türlü lojistiği, ülkemizde sinsice gezen ajanların en çokça mensup olduğu ülke… Türk medyasının yarıya yakınının beslendiği ana damar…
    Fransa… Ülkemizde en çok tercih edilen otomobil firmalarının ait olduğu ülke… Bizler ürettikçe en çok zarar görebilecek ülke…

    IMF’ye borcunu ödemiş ve ayağındaki en büyük prangadan kurtulmuş, şimdi de borç verecek duruma gelmiş, gerek savunma sanayisinde ve gerekse diğer alanlarda dışa bağımlılığı azaltıp kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilmiş, genç nüfusuyla bir dinamizmi yaratmış, Avrupa krize girerken büyümesine büyüme katmış, sağlıkta, ekonomide, sanayide, eğitimde kısacası her türlü alanda adeta destan yazmış, birilerinin verdiği gündeme uymak yerine kendi belirlediği gündemi uygulamaya koymuş, kısacası Hasta Adam diye bilinen bir babanın evladıyken, dedelerinin şanlı zaferlerinin yoluna bayrak açan bir Türkiye tabii ki bu devletlerin hiçbirinin işine gelmez.
    israil’le iran Türkiye için ortak hareket edebiliyorsa bunu uzun uzun düşünmek gerek. Birileri sakın ola ki iktidar şakşakçılığı yaptığımı zannetmesin, yiğidi öldürelim ama hakkını verelim. Siz yiğide yiğit demiyorsanız, ben de bazı unsurlardan çok çok öfkelensem de şahsına, Endonozya’dan Bosna’ya, Ürdün’den Katar’a bütün coğrafya bu lidere hayran…
    Türkiye yeni dünya düzeni denilen bir konsepte artık lider bir ülke…
    Bu olayların arkasında, Kürt sorununu çözmüş, kanal istanbul’u ve üçüncü köprüyü eylem planına almış, üçüncü havaalanını dev bir rakama ihale etmiş, çok çok güçlü bir şekilde küllerinden yeniden doğmuş, dünya Tarihine evvelden beri yön vermiş bir milletin yeniden dirilişinden rahatsız malum devletler yatıyor.
    ingiltere oyun kurucuyken yedek kalmaktan rahatsız…Kanal istanbul’un Montrö’yü bypass edeceğinden dem vuruyor. Almanya yapılacak havaalanı ile Frankfurt’un pasifize olacağından,direk uçuşların istanbul üzerinden yapılacağından korkuyor.
    Ermenistan’da Bulgaristan’da bile nükleer santraller varken neden bizde yok düşündünüz mü? Yarın enerji açığımız yerli kaynaklarla daraldığında, altmış milyar dolar Rusya’ya gitmez. iran bize doğalgaz satamaz, bunları ister mi bu adamlar.
    Zamanında bu ülkede ne başbakanlar vardı, sanırsınız ki Gazprom’un ortağı, Mavi Akım’ın rant odağı…
    Ola ki yerli arabalar üretirsiniz, Fransa muzdarip olur. Uçak yapmaya başlar TAI’niz,ihraç eder hale gelirsiniz perişan edersiniz Boeing’i, Air Bus’ı…
    Mızrak çuvala sığmıyor artık, herkes bilsin ki bu oyunları biz Osmanlının son iki yüz yılından beri izliyoruz.

    Sadrazam kelleleri götürdünüz, paşaları birbirine düşürüp Balkanları Türklerin kanıyla suladınız, başbakanlar astınız, zehirlediniz, ihtilaller yaptınız.

    Mayıs, Eylül, Şubat… Mevsimlerin içindeki güzel aylar değil, sizin kan kokan baharlarınızın ayları oldu.27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat…

    PKK belasıyla kardeşi kardeşi vurdurttunuz. Bu ülkenin milyarlarca dolarını heba ettiniz. On binlerce cana kıydınız. Basiretsiz devlet adamlarını seçerek vesayet sistemleri oluşturdunuz, adamlar yolladınız ABD’den.
    DERViŞ edasıyla gelen adamlar...Uçağa bindiğinde Merkez Bankası başkanıyken Ankara’ya indiğinde başbakan yardımcısı ettiğiniz ya da bu yönde talimat aldığınız adamlar.
    Ve siz IMF’YE öyle bir bağ ile bağlandınız ki aklınız başınıza yazarkasalar atıldığında geldi.
    Toplumun inançlarıyla değerleriyle irtica parolasıyla oynadınız, nesilleri katlediniz, hayalleri yıktınız.
    Paşalar, maşalardan farklı olduklarını anladıklarında Silivri’nin soğuk duvarları vardı önlerinde…
    Ve bu ülkenin faiz lobisine akıttığı milyarlarca dolarlar…
    Yetmiş milyonun ürettiğini yiyen beş bin Beyaz Türk …Kendi tanımları bu… Ne janjanlı değil mi beyaz Türk… beyazı çok kara, Türk’ü çok mason olan Beyaz Türkler.
    içten dıştan girdiniz, kevgire döndürdünüz. Ama dilinizden öyle anlayan biri geldi ki ya da bizi öyle kendimize getirttiniz ki artık yemiyor, yemedi de yemeyecek de…
    Direnemedi gezi parkınız… Umudunuzu kesmeyin, sırada Sinop ve Mersin’e yapılacak santraller, istanbul’a yapılacak köprü ve havaalanı var. Bir de bu Türkler de çok oluyor dediğiniz Kanal istanbul…
    Siz de oyunlar çok olabilir ama bizde sizden gelen oyunlar bitti… Bitti, anlamıyorsanız BiR DAHA SÖYLEYEYiM BiT- Ti… Ya da evrensel bilinen bir dille yani sizin dilinizle söyleyeyim:
    THE END or EVERYTHING FiNiSHED…


    Ezcümle… Olayları idrak edemeyen ya da işine böyle gelen Ana muhalefet, birilerinin hedefinde olan apolitik gençlik ve iktidarın politikalarını kendi pencerelerinden görüp de tasvip etmeyen, birçok olayla rencide edilen bu yönüyle iktidardan da hiç hoşlanmayan milliyetçi can dostlarım. Son sözüm sizlere… Oyun belli ve çok ama çok açık…
    - KAYNAK http://www.61haber.com/ya...html#sthash.UJE0c1gw.dpuf
    1 ...
  36. hela vella velvela

    ?.
  37. Sözleri derin anlamlar içeren o mükemmel bestedir.

    0 ...
  38. resim çekilirkenkendini sıkıp gamze çıkarma isteği

    1.
  39. kemal sunal filmlerini izleyenler hatırlayacaktır; bu poz bana şaban karakterini hatırlatmakta. aradaki tek fark şabanın gamzelerini ortaya çıkarmak için bahsettiğim dudakları germe hareketini yapmaması.
    2 ...
  40. ah o liseliler

    1.
  41. duran adamın ezeli rakibi

    ?.
  42. Durmayan adamdır,durmak yok yola devam diyen adamdır.
    2 ...
  43. ilk kez devrim yapacaklara tavsiyeler

    1.
  44. Devrim isteyip daha ne olduğunu bilmeyenler olarak araştırma yapmaları.
    1 ...
  45. sözlükte şikenin olması

    1.
  46. Üst kadameli yazarların daha fazla entrylenmesi ve şukulanması.
    1 ...
  47. felekten bir gecedeki maymun

    1.
  48. Bu maymun başka. Sigara içiyor,kokain çekiyor,her türlü işi yapıyor.
    0 ...
  49. şerefsizlerin bayrağı

    ?.
  50. Kürdistan bayrağıdır. Yani arkaplanda, birbirine paralel ve eşit olarak sırasıyla kırmızı, beyaz ve yeşil üç renk şeridi, bunların odağında koyu sarımsı renkle toplam 21 saçaklı Mezopotamya güneşi bulunmaktadır.
    0 ...
  51. takipçi hilesi kullanan fenomenler

    1.
  52. Twitter da fenomenım diye geçinen birçok insanın yaptığı şey.Ha bu arada Sinan Akçıl'ın 1 milyonu geçen takipçi sayısı olan bir ülkede yaşıyoruz.
    3 ...
  53. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük