pisliğini çamaşırına geçirmek istemeyen kızdır. ve tembeldir. her gün çamaşır değiştireceğine, her gün ped değiştirir. o çamaşır yırtılana kadar giyer. pedin çamaşıra yapışan naylon yüzeyi yüzünden kukusu kokar da kokar. bırak öpmeyi o çamaşırı çıkarmak bile istemezsin. lanet.
içki kumar ramazan ayına has kılınmıs haramlardan değıl.. cogu ınsan ramazan dolayısı ıle ıckıyı bırakıp ramazandan sonra ıcmeye devam eder boylece sozum ona dınlerıne ve ınsanlara karsı saygıda bulunduklarını zannederler..
bır hadıs var rasulullah a.s buyuruyorlarkı :
Oruçlu yalan ve yalancılıkla iş yapmayı terk etmezse yemeyi içmeyi bırakıp aç kalmasın. Allah nezdinde yararı yoktur. buhari..
yalan soylemeyı vede yalanla ıs yapmayı devam ettırdıgı surede dahı kısının oruc tutupta kendısını bosu bosuna ac bırakacak olmasından soz edıyor peygamberımız..
bosuna kendısınızı aç bırakmanıza gerek yok.. bu sekılde barı ıbadetın Allah katında bır degerı olmayacagı kesın ...
Bizler, önce dine cephe aldık. Yüce kitabımızı mezarlık kitabı yapıp, evimizin en müstesna yerinde dantel işlemeli kanaviçeyle örülü bir bez parçasında muhafaza edip ara sıra mübarek gecelerde üç kere öpüp başımıza koymaktan öteye götürmedik. Birileri dini nasıl yorumladıysa onların diniyle ibadet ettik. Ve samimiyetten kısacası Allahtan uzak bir din anlayışıyla içimizdeki ateistleri yetiştirdik. Ne dini anlatabildik ne de bu dinin örnek insanı olabildik. Camide başkaydık cami dışında bambaşka
Şuanda kafası karışık olan insanların içinde olduğu durumdur, kısa bir süre de sahip olduğu beyinleri kullanıp dış güçlerin kahkaha seslerini duymaları gerekir.
Görüldüğü gibi emelleri sadece Türk ve islam sitelerini hacklemek olan REDKEK dün bizleri gene şaşırtmayarak Diyanet'in resmi sitesini hekledi. islam düşmanı olan bu hack gurubu kendilerinin hak aradığı savunur ama ne yazıkki bu böyle değildir. 10-20 kişiden oluşan bu ergen topluluğunu açık bir şekilde kınıyorum ve sonsuza kadar halkın sözcüsü ve daha geçen günlerde iSRAiL in resmi sitesini hackleyen AYYILDIZ TiM i savunuyorum.
Siz, 2010-2011de kanırta kanırta değil; rakiplerinizi ayarta ayarta, şikeyle, teşvikle, buğday-başak parolalarıyla, on binlerce doların içinde olduğu bavullarla, fanatik yorumcularınızın yanlı yorumlarıyla, hakemleri baskı altına almanızla, sizlerden seçili Disiplin ve Tahkim kurullarına tahakküm uygulamanızla şampiyon oldunuz.
On sekizde on yedi yaparken o kadar rahattınız ki, o kadar emindiniz ki Kendinizce ne destanlar yazdınız.
Böyle oynarsanız sizi yeneriz, bu oyun planı size UYGUN değil diyen, rakibinizin şeref yoksunu sizden olan teknik adamıyla
Trabzon Eskişehirde nasıl durdurulur, diye simülasyonlar yaptınız. Şeytanın aklına gelmeyen oyun taktiklerini ŞEYTAN lakaplı (ki kendisi aynı zamanda fahri olarak futboldan sorumlu bakan) fanatik adamlarınızla
Ne destanlar yazdınız. Bucada , Sivasta, Eskişehirde ve adını kirlettiğiniz daha nice güzelim şehirlerde
Şimdi birileri çıkmış Türk Futbolunun kara günü diyor Allahım sizleri bildiği gibi yapsın, elinize dizinize dursun. iki yıldır kömür karası gibi kapkara işlerinizin karalığıdır bu açıklanan kararlar
Bütün bu olanlarını sebebini bizlere bağlamaktan da utanmadınız. Oysa ne güzel geçinip gidiyordunuz değil mi
Fenerin emek hırsızlarına cezayı vermeyip, takımı küme düşürmeyip üstüne üstlük yöneticileri daha da şımartarak ve hiçbir şey olmayacağına da inandırarak yarı final oynatan sizler, bizleri tarumar edip neredeyse küme düşürecek konuma getiren sizler, şimdi de hakkımız olan bir şeyi aradığımız için suçlu ilan ettiğiniz bizler
iki yıldır Gelen tsunamiyi görmeyip, kumsalda şezlonguna uzanan, kafasını devekuşu gibi toprağa gömerek bu belayı ve lekeyi bu ülkenin alnına süren, ben okudum o uçti edasıyla bütün pislikleri örtbas eden, halının altına süpüren bir zihniyet; utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan,hala yerinde durabiliyor.
Yazıklar olsun Zamanında kesseydiniz bu kolu, gezi parkıyla iyice menfi anlamda vitrine çıkarılan ülkemizi bu kadar da zor durumda bırakmazdınız. Avrupanın spor gazetelerinin manşetlerini süslemezdiniz. istanbul Olimpiyatlarını tehlikeye sokacak, Madrid ve Tokyo gibi rakiplerimize:şikeye, çirkefliğe bulaşan, emeğe saygı duymayan bir ülkeye mi olimpiyat vereceksiniz lafını dedirtecek hale getirtmezdiniz.
iki yıl boyunca uyuttunuz bizleri Şimdi saz da mızrap da bizde Dinleyin bakalım Flash TVde Kader Mahkumlarına söylenir bir sedayla ben de hepinize haykırıyorum:
Lan salak mıyız biz Aptal mı görüyorsunuz bizi. iki yıldır ortaoyunu oynuyorsunuz, bir mizansen kurdunuz, kumpaslarla her şeyi örttünüz, bizler bağırdıkça, kaynar kazanın altındaki odunlara odun kattınız.
Güç, iktidarından tüm muhalefetine kadar sizdeydi. Mecliste, yasalar sizler için çıktı. Alınması gereken kararlar sizler için alınmadı.Alınanlar ise sizleri ipten alma yönündeydi.
Medya sizde, para sizde, güç sizde, siyaset sizde, TFF sizde. Bir sizde olmayan UEFA idi. Orayı da bizleştirir miyiz diye düşündünüz, Platinileri Dolmabahçelerde dolma yedirerek tavladığınızı zannettiniz,30 milyon avro vererek Şampiyonlar ligine sponsor oldunuz.
Sizi kurtarmak için federasyona başkan olan, Beşiktaşı beş şampiyonluğa ve milyarlarca dolar kazanca boğduğu halde (!) bu cihada katılıp kendini feda eden şahsiyet, demedi mi: Ben bu işi hallettim. Yetkililerle görüştüm, dosyayı da davayı da kapattırdım. Bana bir teşekkür bile etmiyorsunuz.
Hatta bizler bile UEFA yı bağladığınızı, MOSSAD ve CIA vari bir gücün, kudretinden bile daha ihtişamlı olduğunuzu düşünmeye başlamıştık.
Güneşimizi soldurdunuz, başkanımızı iyice içkiye mübtela ettiniz. Onbinlerce kişi şike için bu şehirde yürürken, bizleri öyle bir umutsuzluğa kaptırdınız ki artık her cumartesi günü Meydanda Atatürk Anıtının önünde şike eylemi yapan ve pankartı tutacak bir avuç kişiyi bulamayan gerçek Trabzonsporlu can dostlarımıza bile güler hale getirdiniz.
Avrupanın sayılı oyuncularından diyebileceğimiz birkaç ismin de içinde yer aldığı ligin en iyi kadrosunu bizlerden alıp kendi elinizle Galatasaraya verdiniz ve ölmek üzereyken onları dirilttiniz. iki yıldır da eski güçlerine kavuşturdunuz.
Bizlerin başına vurup ekmeğimizi almak kolaydı, hep kolay oldu, kolay olacak da Ama geçmişi sizleri çok da aratmayan ASLANın şampiyonluklar artık midesinde...
Adalet geç de olsa tecelli ediyor Hani 96da Avni Akerin gözyaşı kokan koridorlarında, Nasıl koydu Aykut KOCAMAN derdiniz ya, BiZ AĞLARKEN SiZLER GÜLDÜNÜZ YA
işte o zat, şike varsa istifa ederim diyen,Trabzonun penaltılarına o süreçte takan ve bir maçta dört penaltı kazanarak şampiyonluğa ulaşan o zat Muhtemelen, Ünal Aysandan aldı kanırtma haberini. istifa etti mi kovuldu mu belli değil Sorsan daha düne kadar baba oğul olan Azizi kovmuş
Azizi de mahkemeler geçici bir süreliğine görevden aldı, inşallah birkaç ay içinde de UEFA ve mahkemeler ebedi alacak
Ne kadar teselli eder derseniz, yine de Orhan Baba misali Bir Teselli işte
Denilecek çok şey var. Bu yazıdan önceki diğer yazılarda çok şey dedim de Çok yazdım, çok çizdim de. Çok da övdüm, çok da yerdim de Yine yineliyorum, bütün bunların müsebibibi sadece ve sadece tek bir kişi
Öyleydi, böyleydi, iş, işten geçti Şimdi herkes bin pişman
Adalet ne tahkimde ne TFFDE Adalet maalesef elin gayr-ı müsliminde
Kupa bu şehre gelecek iki yıldır, bu umut içimde bazen coşarak, bazen kuruyarak hep olduysa, birilerinin layık gördüğü haliyle sapı da tutulacaksa, kupa bu şehre gelecek
Sakın birileri bu şehrin Trabzonspordan başka derdi yok mudur demesin. Futbol, koskoca bir endüstri Bu şehrin üst kimliği Ondandır ki diyorum ki O kupa bu şehre gelecek, Ya seve seve, ya da birilerinin televizyon ekranlarından, gazete manşetlerinden, bizleri rencide eden o malum sözüyle
Ezcümle Şike şike gidilen bir sürecin sonunda artık iyice köşeye sıkışanlara Necip Fazılla sesleniyorum
Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi küheylân, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
Bize bu saatten sonra kupayı vermeyecek olan HER KiMSE O UTANSIN.
Hepinize bu rezillik yeter. Bizlerden bu kadar
Kupa Kadıköyden çıktı yola Bir ihtimal, uğrarsa yine uğrar Ankaraya Görüş sorarlarsa istanbula Derlerse ki tahkimdir, madde 59dur, Anayasadır, bağlayıcıdır, tartışmasızdır.
Oradan da yine gideceği yer istanbul yazarsa Ne doğuran kısrak utanır, ne de suç bulunur mızrağa
Heyhat KANIRTA KANIRTA U-E-FA
Uefanın Fenerbahçe ye verdiği cezadan sonra ortalıklarda bu şekilde ''ceza şikeden değil'' diye geyikler dolaşmaya başladı. Bu başlıktan sonra herkesin anlayacağı gibi ceza şikeden değil, meğerse yanlış araba parkından verilmiştir.