Yüzyüzeyken konuşuruz’un son teklisi. Hayatımın fon müziği olabilir. Dinledikçe bağımlılık yapıyor.
Sözleri:
Ne sevdadan döndü başım
Ne kaybettim kendimi
Hepsi poz hepsi unutmak içindi halimi
Hayatım karpuz kabuğundan bozma bir tekne mi
Beni rüzgarsız bıraksın
Yoruldum yıktım dağıttım elimle kurduğumu
Bugün vazgeçtiğimi niye dünden sorduğumu
Her olup biteni böyle kadere yorduğumu
Anladım biraz utandım
Bittim benden bu kadar
Akacak su durmaz akar
Söylendiğim kader benim aptallığım
Yansın yanacak gemiler
Dönmem çok uzak geriler
Kaçtım kendi yoluma kalbim saklandığım
Bir yol var ki dönülmez
Gözyaşım da silinmez
Doğrusu hiç bilinmez ne kadar yaşayacağım
Bir yol var ki dönülmez
Gözyaşım da silinmez
Doğrusu hiç bilinmez ne kadar yaşayacağım
Ne sevdadan döndü başım
Ne kaybettim kendimi
Hepsi poz hepsi unutmak içindi halimi
Hayatım karpuz kabuğundan bozma bir tekne mi
Beni rüzgarsız bıraksın
Bittim benden bu kadar
Akacak su durmaz akar
Söylendiğim kader benim aptallığım
Yansın yanacak gemiler
Dönmem çok uzak geriler
Kaçtım kendi yoluma kalbim saklandığım
Bir yol var ki dönülmez
Gözyaşım da silinmez
Doğrusu hiç bilinmez ne kadar yaşayacağım
Bir yol var ki dönülmez
Gözyaşım da silinmez
Doğrusu hiç bilinmez ne kadar yaşayacağım
Kullandığı internetin indirme hızı ile hava atan insan beyanı. Ya da indirilen dosya boyutunun tahmin ettiğinden küçük olması karşısında hayret etmesi de olabilir.
Babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. Bazen öyle olur; her şey üst üste gelir. Polis olmasaydım, katil olurdum. Çünkü sahici bir sarsıntı sahte bir dengeden iyidir. Binlerce ceset, binlerce katil ve bir evlilik gördüm. Seni, intihar etttiğin gün tanıdım kızım. Seninle o gün barıştım. Şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var. Şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var, bütün çaresiz insanlar gibi, dağılan bir okul gibi. Acılarımız da birbirine benziyor artık kızım. Birbirine benzeyen parmaklar gibi; ama her birinin eşsiz bir izi var. Bazen gözlerim doluyor karanlıkta ama fısır fısır konuşmaya başlıyorsun kulağımın dibinde hiç susmuyorsun. Ağlamama asla müsade etmiyorsun. Her şey affedildi babacık diyorsun. Hiç ayrılmayacağız diyorsun. keşke hep yanımda olsaydın diyorum öyle konuştuğunu duyunca. Bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyorsun sen bana. Ama kar taneleri birbirine benzemez ki kızım. Cesetler de benzemez. Ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman. Koşan atlar, düşen atları hatırlatır. Yağmur yağar, durur, tekrar başlar, yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir. Beşikten mezara kadar. karanlıkta herkesle çarpışabilir insan. Yalan mı söylüyorum sana? Affet beni kızım, affet. Bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki kızım
Toplumsal dayatmalara karşı gelmek olabilir.
Yanındaki erkekle değil sırf kendi olabildiği için hayatta yer edinmek istiyor olabilir.
Aşk kapısını hiç çalmamış da olabilir.
Yasakların çekici gelmesinden kaynaklı söylenen cümledir. Çimlere basmak yasaktır tabelasını görünce çime basma isteğinin ortaya çıkmasından hiçbir farkı yoktur. Bu kişi bekar olsa belki o kadar cazip gelmeyecektir.
Tabi bütün genellemeler gibi bu genelleme de her zaman doğru değildir.
Şirin mi şirin ispanyol dizisi. 3. Sezonu yeni yayınlandı sayılır. Denildiği gibi tam bir Kadın dizisi. ilişkilere dair çok güzel tespitler içerir ve bol sevişmelidir. Ayrıca Madrid sokaklarında geziyormuş gibi hissettiriyor.
Maxi iglesias’ı izlerken aklımdan geçen tek cümle: “Ve tanrı erkeği yarattı.”
--spoiler--
Neden Victor gibi pislikler yerine Bruno gibi adamları tercih etmeliyizi bize güzelce anlatıyor.
--spoiler--
keşke bir mucize olsa ve sen o topraktan çıkıp gelsen bana güzel gözlüm ben geldim desen. sesini unutmamak için her gün o son konuşmamızı hatırlıyorum. yüzünü unutmamak için telefonumda, buzdolabımda, odamda, cüzdanımda fotoğrafın duruyor baba. her gece dualarım seninle, bir gün es geçtiğimde seni orda yalnız bıraktığım için kendime kızıyorum baba. biliyorum bir gün yine birlikte olacağız ama sen sakın yalnız olduğunu düşünme çünkü ben her daim seninleyim. seni çok özlüyorum baba.
"illa senin için mi yazmam gerekiyor bütün sözleri?
her şey senin için mi sanıyorsun?
sıkıldım bu bencil tavırlarından.
başkasını sevemez miyim?
yapamaz mıyım gerçekten?
yardım et ne olur,kurtulmak istiyorum senden.
ne var sanki unutabilsem seni, bana küfür etsen.
yok yok iyi davran bana, yoksa unutamam seni.
hakettim ben bunu artık,sevemem kimseyi."