tam 1 hafta her aksam kardes payını 2 bölüm falan arka arkaya izledim ki bunda kesinlikle kartal, Şerif abi, sezai ustanın, çırakların etkisi vardır. gel gör ki dizinin sezon finaline doğru çılgıncasına ahmet kural'a gönlüm kayızladı... demek ki kendisini uzun aralıklarla takip etmek gerekiyormus bilemedik. ayrıca gazi dizisiyle falan dalga geçiliyor ama adam deli yakışıklıymıs o zamanda.
ya ben bu çocuğu bayramlarda koluma takıp sülaleyi falan gezdirmek istiyorum müstakbel sözlüm olarak. finali teyzemlerde mangal yaparak kapatmak istiyorum neden?
onun için hiçbir şey ifade etmeyen benim içinse adı özgürlüğe açılan kapı olan kocaman bir adım atıyorum... çok şükür ki uzakta bir yerde sağlıklı ve mutlu olduğunu biliyorum... bu sene umursamamayı başarabilirim ve doğum gününü kutlamayabilirim. Bu saate kadar dayandım ve kararlıyım. 5 yıldır kırılan gururum sonunda silkelendi ve dile geldi heyhat!
Stiles karakteri dizinin izlenebilirliğini sürdüren en büyük etken bence. şahsım kendisinin şeytani hallerini bile benimsemiş durumda.canımsın stilinski...
almaya başlayalı aşağı yukarı 1 hafta oluyor. tüm gün mayışık oluyorsunuz ama gece uyuyamıyorsunuz ve feci mide bulantısı, iştahsızlık yapıyor. belki bünyeden bünyeye değişiyordur bilemem ama sabahları tüm vücudumu titretiyor.
vizyona gireceği günü iple çektiğim sanırım tek film. oyuncu kadrosunu görünce sevincimden gözlerim doldu sözlük. bu ekip hep bir arada film çekse ben hep o filmlerin vizyona gireceği tarihi iple çeksem keşke..
rahmetli dedeciğime nokia nın 3310 u alınmıştır tabi ki kemere takılan kabıyla birlikte.. heves etmişti o kaplara hiç unutmuyorum. yan odadan abime, babama, bana telefonun hazır şablon mesajlarından yollardı. kalpli aşkım mesajını hatırlıyorum. telefonu karıştırırken yollamış bir şekilde. aradığımız zaman sen kimsin diye azarı basar telefonu kapatırdı..
hangover serisinden sonra izlediğim en komik film kesinlikle. o kadar sevdim ki izleyip aradan bir ay geçtikten sonra tekrar izledim. her sahnesi mükemmeldi ama dale denton ve saul'un kavga etmesi üzerine yollarının ayrılması ve james franco'nun bir salıncakta bağıra bağıra ağlayarak yemek yediği sahneye bayılmıştım. seth rogen-james franco bir sürü film çeksinler,birlikte kamera karşısına geçsinler hep.
dizideki en sevdiğim karakter diyebilirim. bir insan hem bu kadar hırslı hem bu kadar kötü hemde içten içe şefkatli olamaz. ciddi ciddi çok seviyorum bu kadını.
steven holder karakterinin bir akrabama benzemesinden mütevellit deli gibi kanımın ısınması söz konusu. dizinin henüz ilk sezonundayım pek yorum yapamıyorum ama gerilim yüksek.
hiç huyum olmamasına rağmen bazı geceler açıyorum google görselleri 1 saat patrick wilson'ın fotoğraflarına bakıyorum ergenliğime yeni girmişçesine... kendimden korkmuyor değilim.
kendisi ilk kez maymunlar cehennemi filmi ile çok geç keşfettiğim çok yönlü,gülümseyişi insanın içini ısıtan aktördür. ilk izlediğim zamandan beri her yapımını izlemeye çalışıyorum,adım adım takip ediyorum. bir çay içebiliriz.