gerçeklerle, vicdan-ı selimle bağdaşmayan bir başlık örneğidir. "hain"lik, bu necip millete yöneltilemeyecek bir sıfattır; hele hele mahiyeti, geçmişi, ve başı ezilmeye mahkum kaderi düşünüldüğünde ismi dahi ağzı kirleten terör örgütü söz konusu olunca, başlığın vehameti daha çok belirginleşmektedir. ismi geçen terörist yuvası; sahip olduğu çarpık mantalite ve menfi emeller yüzünden her daim "menfur" olarak anılmaya mahkumdur. "Ne mutlu Türküm diyene"dir. [C*]
hem hijyen kurallarının, hem de ibâdet için temizliğin önşart olduğunun farkında olan; kendisinin bu iki açıdan emniyetini düşünmese bile başkalarının emniyetine saygı duyma erdemini gösteren insandır.
insanların dini duygularını sarsmak, hurafe ve bâtıl çukuruna düşme tehlikesiyle yüz yüze getirmek, birilerinin ceplerini doldurmak ya da sanal çıkarlarına hizmet etmek gibi mahiyetleri hâiz olan; şiddetle kaçınılması gerekli girişim biçimidir. samimi Müslümanların bu tür şeylerden uzak durması; Allah rızasına kavuşmak için temel ibâdetleri yerine getirmenin en sağlam ve kestirme yol olduğunu unutmamaları gerekir.
özellikle ilköğretim ve orta öğretimin ilk basamaklarında seyeran eden öğrenciler tarafından şu sıralar favori reklam olarak listebaşı edilen; hep bir ağızdan bıcır bıcır hem de bıkmadan (burasına akıl sır erdirilemez) söylenen reklam şarkısı.
kur'ân-ı kerîm'in doğru ve güzel okunması için gerekli kurallar bütünü olan tecvid kurallarından birisidir. nûn-u sâkîn ve tenvinden sonra izhar harfleri geldiğinde, sakîn nûn ve tenvindeki "nûn" sesinin aşikâr bir biçimde okunması, herhangi bir katma, tutma, geniz sesi çıkarma işlemlerinin yapılmaması, izhar harfine geçmek için bekleme yapılmaması gerekir...
doğu karadeniz'de, tandırda ekmek pişirilirken tandırın, pişirilecek ekmeğin kolay yerleştirilmesini sağlamak amacıyla ıslatılması işleminde kullanılan alet.
sorduğu soruları sadece sormak için soruyormuş gibi bir tavra sahip, konuk diye çağırdığı isimleri rezil etme girişimleri yapmaktan çekinmeyen; bir müddetten sonra tahammül edilemeyip kanalın değiştirildiği şahsiyet.
"Münevver'e yaptığı her şey ona da uygulansın, vahşet ve dehşetle örülü insanlıktan çıkma hâlinin kişiye neler yapabildiğini o da tatsın ve anlasın; bu da âleme ibret olsun" dedirten ceza biçimi.
Allah'ın ve Hz. Muhammed'in, âyet, hadîs, icmâ ile sabit apaçık ve kesin bir emrini yerine getiren, bundan kaçmak için hiçbir bahaneye sığınma çabası göstermeyen, birilerinin "sıkıntı" diye işi bulandırma çabalarına rağmen, sıcak veya soğuğun sıkıntı değil ancak "görevini yerine getirme uğruna katlanılabilecek, ve bununla büyük bir iç huzuruna ulaşılabilecek bir durum" olduğunu bilen insanlardır.
Tesettür kadın erkek herkesi kapsayan bir emirken (kadının ve erkeğin örtünmesi gereken yerleri, bu konuda Allahu teâlâ tarafından çizilen çerçeve için bakınız ilmihal kitapları), bu emre uyan kişilerin neden bu denli garip karşılandığı/karşılanmak için çaba sarfetme şöleni düzenlendiği sorusunu akla getirirler.
En soğuk günlerde bilumum dekolte giyen bayanların durumu üzerine bu denli kafa yormayanların, iş tesettür ve kapanma olunca niçin bu denli yaygara kopardıkları da (aslında cevabı belli, bazan ideolojik, bazan cinsel dürtüler nedeniyle çığırtkanlığa sebep olan) bir muammadır.
Halbuki Türkiye demokratik bir ülkedir, herkes giyiminde özgürdür, bir tarafın dekoltesine "daha çok aç daha çok aç" diye tempo tutarken, bir tarafın kapanmasına "yav yaptığında iş mi, yırt at şunları da gözümüz gönlümüz açılsın" demenin, iç ve dış sesle bunu avaz avaz bağırmanın ne eşitlik, ne insan hakları ne akl-ı selim, ne de vicdan-ı selime uymayan ilkel bir tavır olduğu bellidir.
Bu ilkel tutum, insanı, "Rabbim sen hakikati herkesin görmesini nasip eyle; bilmediklerini öğret ve kalplerine sukûn nasip eyle" diye dua ettirir.
Türkçe'den bihaber yaşayanlar ekolünün izine en çok rastlanan; "üzülme güzel Türkçe'm, o kelimeyi doğru telaffuz eden bir sürü kişi var" şeklindeki teselli cümlesini kurduran talihsiz kullanım biçimidir. her seferinde muhataba "börek! börek! börek!" şeklinde avaz avaz çığırma isteği uyandırır; muhatap hâlâ inatla "böğrek" demeye devam ettiğinde ardı ardına semptomlara duçâr olunur.
"katmak" manasına gelir. Kur'an-ı Kerim'in tecvid kuralları arasında yer alan önemli bir husustur. birbirinin aynı veya birbirine yakın iki harften ilkinin diğerine katılması gerektiğini belirtir. bu işlem birbirini takip eden belli grup harfler arasında yapılmaktadır. telaffuzda kolaylık sağlar. idgam-ı meal gunne, idgam-ı bila gunne, idgam-ı misleyn meal gunne, idgam-ı misleyn bila gunne gibi çeşitleri mevcuttur.
her kitabı bir iki gün içinde bitirilen, her kitabında "birilerinin" işlerine dair bilgiler veren, etkin bir kurgulama sitemine sahip, özellikle eserlerinin sonlarında başdöndürücü bir çözümleme sunan okunası bir yazardır. "keşke eserlerini daha çabuk yazsa ve daha sık aralıklarla okuyabilsek yazdıklarını" dedirtir..
aşk, vefa ve mimarinin birleştiği en kıymetli eser.
vefat eden eşinin ardından onun hatırasına yaptırır şah cihan bu eşsiz eseri, ve anlatıldığına göre günbatımlarında, Tac Mahal'in karşısına düşen kaleden seyredurur ve yad eder o çok sevdiği kalbi.
her şeyin içinin boşaltıldığı, tüm duyguların günübirlik tüketildiği çağımızda, vefa ve sevdanın keşistiği yerde durabilmeyi başaranlara ivme olur şah'ın yüce sevgisi.
güneş ışıklarıyla çehresi değişen, her an birbaşka güzelleşen bu nadide eseri seyretmek ise hüzünle karışık bir huzur verir insana.
namına layıktır Tac Mahal, gerçek bir dünya harikasıdır.
en son eseri Katre-i Matem'de yine okuyucunun takdirini toplayan, bambaşka alemlere, devirlere, gönüllere yolculuğa çıkaran usta kalemdir. onun ismi geçince, "hep yazsın, hep okuyalım" düşüncesi zuhûr eder.
şarkıcı murat başaran'la karıştırılmaması gereken; nesiri nazım tadında kullanma becerisine sahip, seçtiği ifadelerle insanı derinden etkileyen özgün ve mahir bir yazardır...
tartışma programlarında "hulasaaa" diye kullanılan, daha kullanıldığı andan itibaren "a" harflerine yapılan açık artırma ile, asıl niyetin özetlemek değil de uzattıkça uzatmak olduğu sinyalini veren; amacından saptırılmış sözcükler familyasının gözde üyelerinden birisi.
huzurla nefes almamızın teminatı; dualarda hep hatırlanan; birine gelen acının tüm yüreklerde çağladığı, inadına muzaffer, inadına ilelebet var olacak olan, mertlik, cesaret, bayrak demek olan.