hoş bir elazığ türküsüdür. güler duman ablamızın harika bir yorumuda şuradadır;
Bahçeye gel ki görem (He güley he güley kurbanım)
El uzat bir gül verem (Şengüley Şengüley kibarım)
Aramızda dağlar var (He güley he güley kurbanım)
Ben sana nasıl gelim (Şengüley Şengüley kibarım)
Bahçede bar şirindir (He güley he güley kurbanım)
Ayvadan nar şirindir (Şengüley Şengüley kibarım)
Ne anadır ne baba (He güley he güley kurbanım)
Hepsinden yar şirindir (Şengüley Şengüley kibarım)
Bahçede bar olaydın (He güley he güley kurbanım)
Sararaydın solaydın (Şengüley Şengüley kibarım)
Bize göre yar mı yok (He güley he güley kurbanım)
istedim sen olaydın (Şengüley Şengüley kibarım)
başka yerlerde bu işler nasıl işler bilmiyorum ama bizim orada ( kırşehir'de) belediye tüm cenaze işlerini hallediyor. örneğin sen kefen almıyorsun. garibanda olsan , triyonluk adam da olsan belediyenin verdiği kefene sarılıyorsun. hangi ekonomik seviyeden olursan ol, aynı tabuta konuluyorsun. üstad'ın dizelerde dile getirdiği "zengin isen ya bey derler ya paşa, fukaraysan ya abdal dirler ya cvingan haşa" kuralı cenazelerde işlemiyor. seni koyuyorlar tabuta, mezara gömüyorlar. ertesi gün başka biri aynı tabutla hakka yolculuğa çıkıyor. yani birini cevizden tabut yada sedef kakmalı tabuta koyup , diğerini tenekeden tabuta koymuyorlar.( burasını gerizekalıya anlatır gibi anlattım, bak anla)
neşet'te bizim memleketin evladıydı. o da bizim gibi "k"lere "g" dirdi. garipti, halk adamıydı. içimizden biriydi anlayacağın gadasını aldığım. kendisine özel tabut yapıldığını duysa, en çok o kızardı muhtemelen.
halktan biriydi ve o şekilde uğurlandı. mekanın cennet,yattığın yer nur olsun neşet baba...
müşteri memnuniyetini ön planda tutan, en iyi reklamın memnun edilmiş müşteri olduğunun farkında olan, farkındalıklarının farkında olduğu için kısa sürede tükanı büyütecek,vergi rekortmeni olacak bir meslek erbabıdır, bir yiğittir. namı alsın yürüsündür. ayrıca bağkur'unu yatırsındır.
heyt be! ne slogandı bir zamanlar.(bu arada tanımımızı da yapalım) güzel ülkemi yıpratan,karartan slogan. öyle lay lay lom bir slogan değil; altı doldurulmuş, okyanus ötesindeki sam emmi tarafından desteklenmiş, fonlanmış bir slogan bu slogan.
gelelim bu sloganın hedefindeki vurguncu düzenin bileşenlerine;
yoksulluk; bu sloganı atanlar yoksullukla öyle bir savaşmışlardır ki 6. filoyu denize dökenleri daşlamışlardır. daşlamışlardır da hele bir sor neden? "onlar döviz bırakacak halkımız refaha kabvuşacak" deyu daşlamışlardır.tamamen duygusal yani.
anarşi; bu sloganı atanlar ne çorum ne maraş'ta yer almışlardır. olaylar olurken çiçek bahçelerinde hoplayıp zıplamışlardır. ha birde üniversite önlerine bomba atmak, gazeteci öldürmek , devletin cumhuriyet savcısını öldürmek gibi eylemler yapmamışlardır.
adaletsizlik; öyle ki adaletini beğenmedikleri savcıya suikast düzenleyip, kendi adaletini dağıtmak gibi bir gelenekleri yoktur. bunu yapanlar gomunüsttür gomunüst.yaparlar böyle de başkasının üzerine atarlar.
bilimum it-köpeğin içinde canhiraş, beleş çalıştığı kurum .
kimin şehit sayılabileceğini, kimin sayılamayacağını belirleme çalışmaları üzerinde çalışıyorlar şu ara . "bir insan bu vatan için ölmüşse ve kürtse şehit değildir , ama türkse şehittir" gibi dangalakça, faşistçe, ruhsuz tezler ve bu tezlerin türevlerini öne sürüyorlar. ulan mal adam, sen türksün de ne yapmışsın bu vatana? yemek yeyip, semirip, bilgisayar başında içindeki pisliği kusmaktan başka ne hizmetin olmuş ? sen burada bu pislikleri sözlüğe kusarken; kürt, türk, laz, çerkez bu vatanın evlatları savaşıyor dağlarda. senin gibi bir bok çuvalı rahat rahat entari kassın diye savaşıyor. azıcık omurgalı ol soysuz herif!!
bir hafta önce utanmadan "mehmetçik gazze'ye" sloganları atarlar . zira bunlara göre bizi her fırsatta satan arapların korunması, kollanması, semirtilmesi bizim askerimizin ulvi ve birinci vazifesidir. mehmetçiğin bir hiç uğruna, elin arapı için ölmemesi gerektiğini söyleyenlere ise; israil lobicisi, gizli yahudi, mason , satılmış vb yaftalar yapıştırırlar.kafa basmadığı için de israil'e savaş açılsaydı bugünkü şehit sayımızın belki de 10 katı şehit verileceğinin farkında değillerdir.
mavi marmara olayından bir hafta sonra pkk'lı teröristler askerimize saldırır, 11 yiğit şehit olur, bu sefer kendi politika zaaflarını, başarısızlıklarını perdeleyebilmek için ötekini-berikini oy avcılığıyla suçlarlar. bu mudur ? evet işte budur dinci omurgasızlığı ve kıvraklığı.
akepe hükümeti tarafından yaklaşık bir yıl önce 44 yıllığına israil firmasına kiralık verilmesi düşünülen topraklar. geçen sene verilseymiş an itibariyle 43 sene kalacakmış . allah chp'den razı olsun ki, anayasa mahkemesine götürmüş, bu tarihi yanlışın önüne geçilmiş.
bu ülkeler bazen pkk kamplarının sınırları içinde varolmasına göz yummuş, bazen bölücü örgüt elebaşısını kucağına oturtmuş , bazen de terör örgütüne maddi destek sağlamışlardır. lakin hiçbirine şimdiye kadar bu yüzden savaş ilan etmemişiz. işte bunlardan bazıları ;
filistin
israil
libya
yunanistan
ermenistan
ırak
italya
rusya
belçika
hollanda
benim hikayesini bildiğim dişe dokunur ülkeler bunlardır. afrika'da 3. dünya ülkelerinden yardım gördüğünü sanmıyorum, adamlar karınlarını doyuramıyorlar zaten.
azımsanmayacak kadar çok sayıdadırlar. malum filistinliler bizim kardeşimiz ya ; 1 . dünya savaşı sırasındaki yaptıkları kardeşlikleri yine yapmışlardır, gelecekte yine yapacaklardır. anlayacağın sevgili okur ; tarih tekerrür etmiştir.
dün hatay'da roketli saldırı yapan pkk'lı hainlerde yine filistin'de eğitim alanlardandır belkide. hani şu gencecik fidanlarımızı şehit eden pkk'lılar, hani şu medyanın filistin derdine düşüpte unuttuğu şehitlerimizi şehit eden pkk'lılar.
nazi almanya'sında sıkça kullanılan, türkçe manasa "führer'im her zaman en doğrusunu bilir" olan slogan.
daha somut örneklendirecek olursak; seyrek bıyıklı asabi hükümet adamının her yaptığını şakşaklayan insanların dillerine pelesenk ettiği slogan gibi bir şey işte.
tevrat'ın üçüncü kitabıdır.ibranicê'de ki adi "va -yikra"'nın manası "ve çağırdı" dır. insanlar arasındaki ilişkilerin kurallarını, gelenekleri, bayram kurallarını barındırır.
allah'ın,hz muhammed'in ve hz ali'nin huzurunda olduğunu farz ederek, özünü ortaya koymak, teslim olmaktır. amacı ise: ölmeden önce ölüp yaşamı sorgulamak ve dünyanın fani olduğunu unutmamaktır.
karbonhidratlar basit ve kompleks olmak üzere ikiye ayrılırlar ve bu grupların kan şekeri üzerine etkileri birbirinden farklıdır.farklı karbonhidrat gruplarının kan şekerini yükseltme hızları da farklıdır ve bu farklılık glisemik indeks tablosu denen bir tabloda incelenir.
glisemik indeksi düşük besinlerdeki glikoz yavaş salınırken, glisemik indeksi yüksek besinlerdeki glikoz hızlı salınarak kan şekerinde hızlı yükselmelere neden olur.