başlığın orjinali: "kendini öğretmen olarak tanıtıp 6 kişiyi taciz eden polis" idi.
evet arkadaşlar yanlış duymadınız bu eylemi yapan kişi canımızı malımızı emanet ettğimiz, kamuda ve özel sektörde bir çok iş alanından daha fazla maaş alan polis. bir kişi bunu yaptı diye bütün polis teşkilatını suçlamıyorum ama bu polislerin taciz olaylarının artması gerçekten çok garip.
hayır taciz ediyosun neden kendini öğretmen olarak tanıtıyosun...
Dünyanın en popüler mobil sohbet uygulaması üzerinden gelen virüsler kişisel bilgilerinizi tehlikeye atıyor.
Başarılı mobil sohbet uygulamasında sesli arama mesajınız var şeklinde gelen sahte e-postalar tekrar ortaya çıktı. Whatsapp’ın ücretli olacağına dair gelen sahte mesajlardan sonra yıllar önce ortaya çıkan bir Whatsapp kandırmacası tekrar hayat buldu.
Kullanıcıların mail adreslerine gönderilen söz konusu sahte e-posta içeriğinde Whatsapp’tan gelen sesli mesajınız olduğu belirtiliyor. Autoplay butonuna tıklayarak kullanıcıların bu sesli mesajı dinlemeleri sağlanıyor. Ancak bu linke tıklayanlar virüslü bir internet sitesine yönlendiriliyor.
bir kaç işid militanın army of islam grubu tarafından yakalnıp infaz edidiği görüntüler. beter olun falan demeyeceğim allah yardım etsin onlara da bize de...
ÇiN (DHA) - People's Daily'nin haberine göre, soyadı Cheng olan kadın, kasaptan aldığı taze eti evine götürdükten bir saat sonra biftek yapmak üzere mutfak tezgahının üzerine koydu. Ancak Bayan Sheng etin kımıldadığını görünce şok geçirdi. Annesinin çağrısı üzerine mutfağa gelen oğlu "canlanan eti" cep telefonuyla görüntüledi.
Fransız Nouvel Observateur dergisi, bu haftaki sayısında yer alan haberde, Fransa'nın, eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde deniz altından döşenen fiber optik kablolar sayesinde yaklaşık 40 ülkenin elektronik haberleşmesini takip ettiğini yazdı.
Haberde, projenin ilk kez 2008 yılında Sarkozy'nin Fransız istihbarat servisine izin vermesiyle başlatıldığı ve 2013 yılında sona erecek planın, bugünkü Cumhurbaşkanı François Hollande tarafından 2019 yılına kadar uzatıldığı belirtildi.
Olivier Gruneweld isimli fotoğrafçı, Kawah Ijen volkanını 2008 yılında keşfetti. Aslında bir kükürt madeni olarak kullanılan yanardağ, gece olduğunda muhteşem bir manzara ortaya çıkarıyor. Gruneweld’in son derece tehlikeli ve zor şartlarda çektiği fotoğraflar, tek kelimeyle şok edici. Yanardağ ağzında bulunan topraktaki sülfür tozu, magmanın ısısıyla yanıp mavi renge dönüşüyor.
yakında sınırımızın içine girip o mayınları evimizin önüne de döşeyebileceğinin göstergesi olan durumdur.
Karkamış'ın hemen karşısındaki Cerablus bölgesi IŞiD'in kontrülünde. Karşılıklı olarak kapatılan sınır kapılarından birinde Türk diğerinde iŞID bayrağı dalgalanıyor. Aradaki mesafe sadece 30 metre. Türkiye'nin güvenli bölge oluşturmayı planladığı sınır hattındaki Cerablus bölgesinde hareketlilik başladı.
kobani saldırısında öldürülen ve üzerinde AFAD kimlik kartı çıkan IŞiD militanı ile ilgili tartışmalar sürerken AFAD yaptığı açıklama ile IŞiD militanının kampta kaldığını doğruladı. Bir yıl kampta kaldığı saptanan IŞiD’li militanın kampta bulunduğu süre de provokatör olarak tanımlandığı açıklandı.
1983'de astrofizikçi brandon carter tarafından sunulmuş bugüne kadar yaşamış yaklaşık insan miktarını göze alarak ileride yaşayacak insan sayısı tahmin etmeye dayalı doğruluğuna fena derecede inandığım bir argüman. temel olarak eğer bugün yaşayan insanların insanlık tarihinde tesadüfi bir noktada olduğunu varsayarsak bu teoriye göre insanlık tarihinin yaklaşık yarısına gelen bir noktadayız. bu argümana göre insanlığın soyu %95 ihtimalle yaklaşık 9115 yıl içerisinde tükeneceği varsayılıyor.
meraklısına da uzun uzadıya anlatmışlar;
Aslında her şey 1920'li yılların sonuna doğru italya'da başladı. O tarihte
Valenzetti ailesine bir erkek bebek katıldı ve adını da enzo koydular.
Küçük enzo, daha bebekliğinden itibaren deha derecesinde zeki olduğunu
Belli etmeye başlamıştı. Nitekim özellikle matematiğe olan yatkınlığı ortaya çıktığında ülkenin en yetkin bilim enstitülerinden fibonacci yüksek bilim enstitüsü'ne davet edildi ve 16 yaşında da doktorasını tamamladı. Onun en büyük çalışmasının, bulduğu denklem olduğu söylenir ki bu denkleme "valenzetti denklemi" adı verilmiştir. Valenzetti bu denklemi, birleşmiş Milletler'den gelen özel bir istek doğrultusunda geliştirmiştir ve denklem, insanoğlunun dünya gezegeni üzerindeki kesin yaşam süresini dakikası Dakikasına hesaplamaktadır. Denklemin kendi içinde belli parametreleri (salgın, kıtlık, savaş, doğal afetler, vs.) ve belli katsayıları (4-8-15-16-23-43) vardır. Bu denklem hiçbir zaman açıklanmamış ve gizli tutulmasına özen gösterilmiştir. Zaten valenzetti'nin, bindiği uçağın düşmesi sonucu ölümüyle de birçok soru yanıtsız kalmış ve denklem iyice karanlığa gömülmüştür. Enzo Valenzetti konusundaki gizem, Gary Troup adlı yazarın kendisi hakkında yazdığı "The Valenzetti Equation" adındaki kitapla tekrar gündeme gelmiştir. Troup, kitabında bilim adamının hayat hikâyesini anlatırken, bir yandan da denklemi açıklamıştır. internet üzerinde (http://www.valenzettiequation.com/ ) adresinden tanıtımını okuyabileceğiniz kitabın maalesef baskısı bitmiş ve daha da kötüsü yazar Gary Troup, kaderin bir cilvesi sonucu Eylül 2004'te Oceanic Havayolları'nın 815 sefer sayılı Sydney Los Angeles uçağı ile seyahat ederken, uçak okyanusa çakılmış ve hayatını araştırmaya adadığı Valenzetti ile ortak bir kaderi paylaşmıştır. Bu "resmi hikâye"nin bir de gayrı resmi yönü var elbet. Söylentilere göre Valenzetti'nin bulduğu bu denklemden haberdar olan Danimarkalı bir işadamı olan Alvar Hanso, kendisiyle iletişime geçiyor ve onun, kurduğu Hanso Vakfı bünyesinde çalışmasını sağlıyor. Bu vakfın temel amacı da insanlığı, yaşayacağı bu kötü kaderinden kurtarmak. Valenzetti'nin bu vakıfla çalışmaya başladıktan sonra da "ölümünün senaryosu"nun oynandığı ve aslında kendisinin ölmediği, hatta Temmuz 2006'da italya'da San Remo'da görüldüğü bile söyleniyor... Yukarıdaki satırlarda anlattığımız "Lost" dizisindeki efsanevi "Valenzetti Denklemi" ve meşhur 4815162342 sayıları, tamamen senaristlerin yarattığı, hayali bir durum. Fakat dünyanın sonunu hesaplayan bir denklemin varlığı hiç de hayal ürünü değil, bilâkis saygın bilim adamlarının üzerinde uzun süre çalışıp, tartıştıkları bir gerçek. Tüm bu "insanlığın sonu"nu hesaplama süreci ise 1960 yılında başlıyor...
önce düşünce kanar,
sonra kalp,
sonra gözler kanar,
dudaklar ardından,
en son beyaz, bembeyaz bir sayfa kanar.
acıdan kan kırmızı değil,
kapkara kanar o beyaz sayfa.
kanayan bir ruhun, beyaz bir dünyada kara iz düşümleridir şiir.
diyebilen ve özgür ruhun insan hayatına yansıması olan, fevkaladenin fevkinde bir facebook sayfası
bir facebook sayfası. şahsen ben destekliyorum her ne kadar bildikleri bütün maçları ücretsiz vermeseler de ücretsiz verdikleri maç da tutuyor. şiddetle tavsiye ederim http://www.facebook.com/007iddaa?ref=stream