8 ekim 2007 tarihinde cbs'te yayınlanan 'how I met your mother' isimli dizinin 3. sezon 3. bölümü ile çoğu insanın gönlünde taht kurmuş fakat benimkinde hala samimiyetsizliğini koruyan Robin Scherbatsky karakterinin sarfettiği bir söz. neticesiyle Türk evladımızı derin düşüncelere sokmuş hatta bazılarını kızdırmış, kederlendirmiştir.
Olay kısaca robin abla lily'e kıllı bacaklarından dert yakınırken bu insanların kendi dillerinde başlıkta yazdığım şekilde söylediği laftır,ve an itibariyle noluyoruz nidalarıma maruz kalmış bölümdür. Ulan hadi Türk ile kılı birlikte düşünebildiler diyelim, acaba bıyıklı Türk erkeği imajını kıllı lezbiyen olarak mı değiştirmeye çalışıyor bu coni insanları gibi saçma düşünceler de geçse aklımdan, yok ulan bunlar Türk lezbiyenlerinin erkeksi karakterinden bahsediyor, yok yok Türk kadınlarının bakımsızlığına parmak basmış bunlar gibi hezeyanlı düşünceler bir nehir misali akıp gitti zihnimden.(Aslında buradakiler bakımlı da amerikadakiler mi bakımsız? *)Sonuçta amerikada o kadar çok Türk lezbiyen mi var ki bu insancıklar görmüş gözlemlemiş diyerekten bir kıl üzerine bu kadar nasıl konuşulur diye de kendimi hayretlere sevk eden garip replik.
(bkz: robin şaşırma sabrımızı taşırma)
O kadar da yazmamıştım sözlüğe demek bu kıldan nedeni bekliyormuşum gibi kendimi kendime de sorgulatan hatta bana neler oluyor dedirten söz öbeği.Kıl işte...
eğer elinize bir beyzbol sopası ve arkanıza kardeşinizi catcher olarak geçirirseniz hızla gelen terliğe iyi bir vuruş yapma ve sayı şansı yakalayabilirsiniz
(bkz: beyzbolda sayı)
belki de okan bayulgen'in içten içe hoşnutluk duyduğu, hatta kendisini daha da benzetmeye çalıştığı durum, şöyle ki bayülgen seneler önceki grafi2000 adlı programda, sunucu ve koca kafaların da yaratıcısı olan varol yaşaroğlu'nun 'en çok hangi rolde oynamak isterdiniz?' sorusuna godfather trilojisindeki michael corleone * rolünde çok oynamak isterdim şeklinde cevap vermiştir. tabi ki çoğu insan ve ben gibi bayülgen de bir al pacino hayranı olabilir.
eksi limon, bronx ve pulp'tan sonra şu sıralar taksim'de taxi adlı hoş bir barda sahne alan,özellikle gitarlardaki perfomansı ve kukla adlı şarkıları dinlenesi grup.
her yazdığı entrysine gözü gibi bakan, sıkıntılı kişilik olmasından dolayı tekrar tekrar editleyen, yavrusunu büyütüp diğer çocukların arasındaki gelişimini izleyip, sonra da onu yarış atı gibi sınavlara hazırlayıp sokan sorumlu ebeveyn gibi onların oylamalarını takip eden, iyi oyda sevinen kötü oyda yerinde duramayan ama yine yavrusuna kıyıp kızamayıp da sağa sola çemkiren, kimine göre hasta, kimine göre dikkatli, herkese göre sorumlu yazarın deyimi.
7 numaranın karizması her zaman ayrıdır, genellikle bu formayı tercih eden oyuncular sağ ayağını iyi kullanırlar. ayrıca 7 sayısı çok özel bir sayıdır. hafızam beni yanıltmıyorsa yaratılış destanında çok geçer bu sayı ve türevleri *, eski türklerde bolluk belirten bir sayıdır. rahmetli barış manço'nun da bu rakamı kullanması tesadüf olmasa gerek. (bkz: 7'den 77'ye) ***
sizi uyarıyorum, eğer margaret thatcher yeniden seçilecek olursa,
sizi uyarıyorum, acı çekeceksiniz
çünkü yaraları iyileştirip acıların geçirilmesi para karşılığında olacak.
sizi uyarıyorum, cehalete gömüleceksiniz
çünkü yetenekler başıboş bırakılıp dehalar boşa harcanacak, çünkü öğrenim bir hak değil bir ayrıcalık olacak.
sizi uyarıyorum, yoksulluk içinde yaşayacaksınız
çünkü parası olmayanı umursamayan bir hükümette sosyal yardımlar ufalıp sübvansiyorlar ortadan kaldırılacak.(...)
sizi uyarıyorum,sesiniz çıkmayacak
çünkü korkunun baskısı ve işsizliğin yüküyle ses çıkaracak haliniz kalmayacak.(...)
Eğer margaret thatcher kazanırsa
sakın sırdan olmayın
sakın genç olmayın
sakın hasta olmayın
sakın yaşlanmayın.
ingiliz işçi partisi lideri neil kinnock'un 7 haziran 1983 tarihli konuşmasından.
birçok öğrenci yaka silkse de günümüz dünyasının en büyük mimarlarından, hatta benim için en büyüğü, diğer bilim adamlarının içerisinde ayrı bir yeri hakeden ulu insan. o olmasaydı şimdi böyle olur muyduk ne yapardık, ne ederdik, başkası olur muydu gibi hezeyanları bir kenara bırakıp saygıyı ve ünvanını * sonuna kadar hakeden bu insana selam duruyorum. mühendis arkadaşlara çok yardımı dokunur bu insanın, calculusun çoğuna imzasını atmış, binom açılımı, integral gibi matematik kolaylıkların yanında herkesin bildiği evrensel çekim yasalarını(yasa olunca herkes kabul ediyor bak,kanun gibim birşey)* ortaya çıkarmıştır. (bkz: newton yasaları)
(bkz: antonio montana)
beyazperdede gelmiş geçmiş en acımasız karakterlerden biri brian de palma'nın scarface'inde hayat buluyor. bu filmi al pacino'nun müthiş küba aksanına saygısızlık olmaması için dublajsız seyredin ve de benim yaptığım gibi nesillere seyrettirin. alfredo pacino'nun argonun kültleri olmuş lafları ağzına nasıl yakıştırdığına bakın ve onları birçok insan gibi sahneleriyle birlikte beynine kazınmış biri olarak excalibur, şimdi size bir kuple örnek sunmaktan onur duyar. **
-I kill a communist for fun, but for a green card, I gonna carve him up real nice.
-Orders? You giving me orders? Amigo, the only thing in this world that gives orders is balls. You got that? Balls.
-I always tell the truth. Even when I lie.
-In this country, you gotta make the money first. Then when you get the money, you get the power. Then when you get the power, then you get the women.
-This is paradise, I'm tellin' ya. This town like a great big pussy just waitin' to get fucked.(miami için diyor)
-You know what capitalism is? Gettin' fucked!
-you have a look in your eye like you havent been fucked in a year
-I'm Tony Montana! You fuck with me, you fuckin' with the best!
-You wanna fuck with me? Okay! You wanna play rough? Okay! Say hello to my little friend!(en bilinen ve ünlü repliklerinden,bahsettiği 'little friend'i şu resimde görmek mümkün )
bu dizideki bayan başkan laura roslin karakteri, eski ingiltere başbakanı Margaret Thatcher'a birçok gönderme içerir. en basit ipuçları, izleyenler hemen farkedecektir, ikisinin de başkan olmadan önceki görevleri eğitim bakanlığı idi ve ikisi de sıkı dindardırlar *, hatta thatcher'ın babası metodist kiliselerde vaaz vermektedir ve margaret thatcher da inançlı bir metodist hristiyandır (muhafazakar parti lideri thatcher). dahası dizide roslin'in yer yer sert kararlar alabildiğini görüyoruz, thatcher da yönetimdeki sertliği * ve acımasızlığı ile ün salmıştır.