sol frame'in üstündeki uludağ sözlük logosunun üstüne gelince çıkan sözlerden biri. by smalio diye de devam ediyor. darağacı ile dağarcık karışımı bir bilgi kumkumasından bahsediliyor ancak ne anlatmak istediği tam olarak anlaşılmıyor. yine de samimice.
bobo'nun gözünü korkutup düşük maliyetle sözleşmesini uzatmak için kullanılan futbolcu. bonservis olayını bir şekilde çözerler de, serdar reyiz'in forlan'a uçuk maaşlar vereceğini sanmıyorum. haliyle forlan da gelmek istemeyecektir ama bobo'ya "olum imzalamazsan çok kral topçu getiririz o paraya, akıllı ol" mesajı gidecektir.
ha yine de heyecanlanıp "olum gelirse var ya..."'lı hayallere dalmıyor değiliz.
allah seni inandırsın, geçen yine yediği önünde, yemediği arkasında bir kızla sevişiyorum, defalarca yemiş olmasına rağmen kan geldi. daha önce verdiği erkeklerin hepsinden büyük penisim var yani. egom tavan yaptı tabi. bu gazla yazıyorum, sözlüğün şukela bayanları özel mesaja bekliyorum canlarım. zaten sözlük kasar, msn'e geçeriz birazdan. ondan sonra allah ne verdiyse.
"30 yaşından sonra orta yapmayı öğrendim ama kimsenin umrunda değil. Adım roberto ibrahim olsa basında daha farklı yer alırdım. derbide herkes carlos'u da gördü, beni de. bu saatten sonra mütevazi olmaya gerek yok. Zaten her şeyi çok iyi yapsam real madrid'de oynardım." diyen futbolcudur. Evet, adam mükemmel bir topçu olduğunu iddia etmiyor, orta yapmayı 30 yaşından sonra öğrendiğini kabul ediyor. Bu yaşta bu kadar mücadeleyle de hala adından söz ettiriyor. helal olsun delinho. iyi top oynamaya devam et.
Milli takımların başına ikinci adam olarak getirilen isim. Federasyon altyapıyı sağlama bağlamak, gelecek yabancı hocanın işini kolaylaştırmak için böyle bir karar almış belli ki. Burada Abdullah avcı'yı tebrik etmek lazım. O kadar birikime, bilgiye sahip olmasına, çok yakın zamanda büyük kulüplerde görev alabilitesine karşı milli takımda ikinci adam olarak hizmet almayı seçmiştir, helal olsun.
platform oyunlarının ata babası bir abandonwaredir. aradan 15 yıl geçince bonuslarının yeri unutulandır. o kadar zaman sonra tekrar karşılaşınca çocukluğu anımsatandır. (bkz: yeaaa my game is still working in 2009)
tam manasıyla çığırından çıkmış, kontrol edilemez hale gelmiş özgür platform, belli bir görüşü olmayan sözlük. her türlüsü var; atatürkçüsü de var, ateisti de var, dincisi de var, atatürk'e laf atanı da var, dine dümdüz gideni de var. entryler hakaret boyutuna ulaşmadığı sürece problem yok fakat bu da kontrol edilemiyor maalesef. herkes kendi doğrularını sidik yarışı şeklinde, karşı tarafın fikirlerini aşağılayarak verme derdinde. ama bir kesimin sözlükteki bu olan bitenle hiç alakası yok. onlar kafasıyla değil sikiyle entry yazanlar, isim verip rencide etmeyeceğim hepiniz biliyorsunuz zaten.
- kesemiyorum abi bi türlü şu şekeri
+ dişinle kır abicim o zaman
- ama o zaman diğer yarısını kullanan benim balgamımı yemiş olacak
+ ne cimri bi adammışsın arkadaş.
- cimrilikten değil , ben bir adpla yetiştim nimeti cöpe atmam. cayima yarim seker az ya da fazla atmayi, elimi kesmeyi göze alirim, ama atmam arkadas!!
+ tamam da formatın suçu ne aq!
öğrenme zorluğu çeken öğrencilere eğitim verirken kullanılan, akıllı tahta olarakta bilinen, interaktif sunumları yansıtma temeline dayalı bir çalışma mekanizmasına sahip araç.
henüz fikir aşamasındayken esen kaynağı olan playing for change ekibinin haberdar edildiği, yapım aşamasında da playing for change ekibinin çok büyük destek olduğu projedir. inanılmaz başarılıdır.
çocuk değil ergendir aslında. çocukken havalara zıplardık piknik denince. çok eğleneceğimiz bir aktiviteydi bizim için. zaman ilerleyip, yaş büyüyünce, o yaramaz çocuk havadan nem kapan bir ergene dönüşünce gına gelirdi hafta sonu bütün sülalenin veya eşin, dostun beraber olduğu pikniklerden. ergen, hafta sonu arkadaşlarıyla takılmak, arkadaşlarının hafta sonu aktivitelerine dahil olmak isterdi. kimi zaman kızlı erkekli eğlencelere, kimi zaman 31 partilerine katılmak isterdi deli gönlü. fakat ebeveynler katiyen karşıydı bu düşünceye. zaten sadece hafta sonu biraraya gelebiliyordu aile onlara göre, hafta boyu birlikte olduğun arkadaşlarınla ne yapacaktın ki? hem açık hava, mangal, bir nehir veya deniz kenarı... ooo, bundan iyisi olamazdı zaten. ergen yine de şansını bir iki yoklardı ama nafile, sonuç olarak giderdi o pikniğe. bundan kötüsü de birlikte pikniğe giden insanlar içerisinde akranı olmamasıdır çocuğun. allah'tan düşmanıma dilemem.