işçileri o gün de köle gibi çalıştıranlar kimin ya da kimlerin çocukları acaba.
tanım:birilerinin inadı yüzünden her yıl boku çıkan bayramdır.
ne var nefes alsa insanlar gazsız korkusuz kutlasa. açtık diyin kutlayın diyin. e bi de böyle deneyin. bi zararı olmaz. ölmezsiniz ve öldürmemiş olursunuz.
hadi yarıştıralım yine yaralarımızı ölülerimizi ve katliamlarımızı. orda onlar daha çok öldürdü burda biz daha az! insanlık adına ayıp ayıptır! ölüm de ölüm! bahaneler bulmak kılıf uydurmak sorunu çözmez. ilk aşama sorunu kabullenmektir.
ayrıca dersim katliamını ermeni soykırımından daha çabuk kabullenmiş oluşunuz da şaşırtıcı. kendi halkınızı katlettiğinizi kabullenip, diğerini kabullenmeyişiniz gerçekten çooook manidar!
Işi siyasete çekmeyin. güneş panelleri yapıyoruz atıklardan üretim tesisi yapıyoruz diyene karşı mı çıkıldı? Geleceğinden çocuklarının geleceğinden ülkesinin geleceğinden dünyanın geleceğinden endişe duyan kişidir.
bir iyi bir sıkıcı etkinliğini görme şansı yakaladığım festivaldir. önceden filmler hakkında bilgi sahibi olmadan gitmek can sıkıcı olabilir. en güzel yanı bazı seanslarda film yönetmen-yapımcı-senarist-oyuncu kişilerinin * de sizlere eşlik etmesi olan festivaldir * gidiniz bitmeden bi iki film görünüz *
Kekik, reyhan ve kaçak tütün kokusu taşırdı rüzgar,
Alçak damlı evlerin yüksek küçük pencerelerinden soluk ışıklar yağıyordu geceye,
Köpek havlamaları korkulara karışır kaygıları beslerdi,
Sonra dağlardan kurşun sesleri gelirdi, belirli belirsiz
Namlunun ucunda çırpınırdı yürekler
Ağıtlar yankılanırdı dağlara doğru
Kapılar kırılır, talan edilirdi sevdalar
Umutlar ve insan olan ne varsa?
Ve kan akardı derelerimizden; Zilan, Munzur, 33 kurşun, Newala Qasaba
Ve ülkenin bütün derelerinde?
O iklimde kalırdı acılar
Duymazdı bir Allahın kulu çığlığımızı
Ve dağlara sevdalanırdık
Karabasan gecelerin sabahlarında
Direnmek kalırdı Kürde
Yaşamanın bir başka adı direnmektir?
artık gidiyorum ama bu bi şeyi değiştirmez dedin. değiştirdi. her zaman görüşürüz dedin, ben yine kızarım sana sigara içiyosun diye, sen bana kahve yaparsın, gelir kolumun altına sığışırsın yine dedin. olmadı. sen giderken güvenim de bavuluna sıkışmıştı. görmedin. ağlamak küçükken çözümdü artık değilmiş. öğrendim. büyümek bazı şeyleri değiştirmiyo, düştüğümde yine sen gelip kaldır istiyorum, dizlerimdeki yaraları öp, geçti de. ama düşüşlerimden bile haberin olmuyo artık. hep iyiyim senin için çünkü büyüdüm. ama bil, baba seni çok özledim!
milli eğitimin idarecilerin kendini her şeye kapatmış eğitimci(!)lerin sayesinde gün geçtikçe dibe batan sonunu korkarak merak ettiğim sürekli değişen jelimsi sistemdir.