bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
tenimde acısız yatan bir bıçak.
bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
dayandıkça çisil çisil yağacak.
bu yağmur, delilik vehminden üstün,
karanlık, kovulmaz düşüncelerden.
cinlerin beynimde yaptığı düğün,
sulardan, seslerden ve gecelerden...
Ağır olacak gibi ayrılığın valizi,
En alta düşlerimi koysam,
Şu sol tarafa da acıyı,
Hasret biraz sıkıştıracak,
Yalnız ümit sığmayacak gibi,
Hüznü de olmazsa yanıma alırım,
Hepsinin üzerinede yalnızlığı koyarım,
Eee..
Mutluluk nerede?
Şimdi buraya koymuştum,
Yine nereye gitti bu?