Eger diyet yapmaya niyetlendiğiniz gün iştahınız açılıyorsa hemen diyeti bırakın. Yemekten önce su içmek, tıka basa yememek, lokmayi güzel ciğnemek, yağli ve cok tatlı yiyeceklerden kaçınmak zayiflamanıza kafi gelecektir. Tabii aldığınız kaloriden fazlasını yürüyerek, merdiven çıkarak yakarsanız. kısacası yaşam seklini değiştirmek lazım.
Fikir sahibi erkek olduğu için onun her fikrini kabul etmek zorunda olmayan kadındır. Anormal bir durum yoktur. Her insan(her erkek ve her kadin), bazen doğru, bazen yanlış fikirlere sahip olabilir. Fikir kabul etmek veya kabul ettirmek yerine fikir alışverişinde bulunmak insana yakışandır.
+Serum isteyen hasta siz misiniz?
-Evet.
+Neyiniz var?
-Ölüyorum (gayet ciddi bir sekilde söyler ve susar)
+???
+Ağrınız mı var?
-Evet her yanım agriyor
Ağri kesici serum verildikten sonra hasta serumu keşfeden kişiye bir teşekkür gönderir ve hayata döner. *
mutlak bir üstünlük yoktur ki kabul edilsin. erkegin kadina, ve kadinin da erkege üstün oldugu noktalar vardir. Erkek güclüdür ama bu onun efendi oldugunu göstermez. Marasli hanimefendinin bahsettigi ayriliklarin sebebiyse, kadinlarin erkegin üstünlügünü kabul etmemesi degil, erkegin ben üstünüm diye diretmesidir. Neticede her ikisi de insandir, kusurlari ve güzellikleri vardir.
"Üstünlük, ancak takvadadir".
kesinlikle katıldığım öneridir.* avrupa nin gelismişliğine bakarak örnek verecek olursak, türkiye'de de uygulanmasi yararlı olacağı kanaatindeyim. mesela avusturya'da resmi daireler 8.00 de açılır. devlete bağlı olmayan bürolarda ve bir çok işyerinde mesai saati 6.00 da başlayabiliyor. buna karşılık işten 15.00 ya da 16.00 gibi çıkmak işin güzel tarafıdır. başlangıçta alışmak zor olsa da, zamanın değerlendirilmesi adına çok bir güzel uygulama olur.
Hele Istanbul'a en son 2 sene önce gitmiş biriyseniz ve artik yol ücretinin otobüste verilemediğini bilmiyorsanız yardım etmemekle zorda kalmanızı sağlayacak olan adamdır.
Itiraf etmeliyim ki Kartını verip parasını almak istemeyenler de oluyor. bunun ancak yurdum insanının yapabileceği türde bir güzellik olduğunu da bilmek lazım. *
edit: o adam sözlükte olmalı, nedense rahatsız olup eksilemiş, Hayy Allah niye alındı ki şimdi *
Bir nevi yalan söylemektir. Ve "yalancının mumu, yatsıya kadar yanar".
Ortaya çıkacak bir yalanı söylemek gereksizdir, söyleyen insanın değerinden kaybetmesine neden olur.
Katıldığım ve katılacağım ve katılmayı her halükarda tavsiye edeceğim kampanya. Maksatları zaten ilgi görmek olan trollerin* başlıklarına giri yazarak varmak istedikleri hedefe ulaşmasını sağlamak olduğu çok açık. yokmuş gibi davranmalı.
-Cocugunuz oldu mu?
-evet
-Kac tane?
-2 tane. büyük oglum 14 yaşındayken öldü.
Sonra da oğlunu ne kadar zor şartlarda büyüttüğünden, daha genç yaşında kaybetmesinden bahseder ağlayarak. Teselli etmenin mümkün olduğunu bilerek ağızda bir kaç teselli cümlesi gevelenir, ama nafile.
Göze hitap eden bir sergiye bir de bağırarak davet etmeye neden gerek duyulur diye sormaya sebep olan bağırışlardır. Pazarcının kendisi için gereksiz bir eziyet olduğu gibi, müşterileri rahatsız eder. hem de gürültü kirliliğine sebeptir. **
dermansız bir derde düşmek maalesef. O kadar erken gitmeseydi de dünyadan, eserlerinden o kadar çcabuk mahrum kalmasaydık, keşke. Nur icinde yatsın, çok kıymetli insandi.