kayıt bilgilerinde cep numarası isteniyor ve yazar olunduğunda mesaj atılacağı söyleniyor. kendi adıma konuşursam (başka kimin adına konuşucam zaten) mesaj falan almadım ben telefondan. madem kullanmayacaksın, neden kişisel bilgilerimi alıyorsun benden sözlük bey? neden durduk yere tribe sokuyorsun adamı?
sen de yazmasaydın numaranı sözlük yazarı olucam diye, sanki nobel alıcan falan gibi sorular soracak olan varsa, o kavgayı kendimle yapıyorum zaten, araya girmeyelim lütfen.
neyse, yeni cami traşını keselim de, harbiden ne iş?
siyaset sanatının yıllardır görüp duyduğumuz incelikleridir, ustalık gerektirir.
bir: hiçbir zaman sorulan soruya cevap vermeyeceksin.
örneğin;
-moderatör: efendim,şu tarihte partinizin yolsuzluk yaptığı söyleniyor.
+siyasetçi: biz yıllardır şunu savunuruz, bir ülkenin ileri gitmesi için yolu, suyu, bilmemnesi cik cik cik cik....
(bakınız, adam ne sordu, hazret ne anlatıyor, anlat anlat, bağı bahçeyi de anlat).
iki: siyasette köşeye sıkışmak diye bir şey yoktur, böyle bir durumda, başla alakasız laflarla şişirmeye, "demokratikleşme süreci" lafını mutlaka kullan.
örneğin;
-moderatör: efendim, partinizin seçim vaatlerinin hiçbiri gerçekleşmedi.
+siyasetçi: memleketin ilerlemesi için ilk günkü azmimizden hiç bir şey kaybetmediğimiz gibi, demokratikleşme sürecine katkılarımızın yadsınamayacağı gerçeğini anlamamakta ısrar eden bir kısım mihraklar bik bik bik bik..........
(abi kesin kötü bir şey dedi burada).
üç: olur da belgelerle falan gelme cüreti gösterirlerse, işiniz daha kolay ve eğlencelidir.
-moderatör: bu haltı da yemişsiniz efendim, işte belgeler.
+siyasetçi: bunlar ne be, çöp bunlar, paçavra bunlar...........
( at kağıtları havalara, sorun değil abi, akşama gündelikçi gelecek).
kılıçlar çekilmeden baştan söyleyeyim, savaş, ölüm falan savunulmuyor burada. bu mantığı savunan kardeş, tane tane anlatıcam, bende kal.
bir eleman düşün, hiç olmadı kendini. bekarsın ve evlenmek istiyorsun. problem nedir? bekarlık. çözüm nedir? evlenmek. şimdi sen bu problemi çözmek için, çözülsün de nasıl çözülürse çözülsün diyerek önüne ilk gelenle, kör topal bakmadan evleniyor musun ( bu soruya cevabın evetse, devamını okumana gerek yok, sol taraf seni çağırıyor). kendinle ilgili bir kararda bile kılı kırk yarıyorsun, meseleyi her açıdan irdeliyorsun, geleceğini düşünüyorsun. durum böyleyken, koskoca bir ülkeyi ilgilendiren bir konuda, olsun da nasıl olursa olsun demek abesle iştigaldir delikanlı, akıl işi değildir.
barış olmasın demiyoruz, barış her daim olsun ama adamı olduğuna pişman etmesin.