dini allaha inanmaktan gerisini teferruattan ibaret sanan bünyelerin ayırt edemeyeceği farklardır bunlar...çünkü öyle olsaydı bir deistle müslüman arasında ya da musevi arasında da bi fark yok denilebilirdi.
islamın farzları vardır ki bunlar dinin temelidir.olmazsa olmazıdır.kelime i şahadet gibi..
sizler fark görmeyebilirsiniz ama bunu sağlam kaynaklara dayandırıyomuş gibi kesin yargılara varan cümleler kuramayınız.
ayrıca malum şahsın iddia ettiği gibi bütün dinler amentü de bir değildir. ve dinler arası diyalog hikayedir. lakin dinler diye bişey yoktur. hak ve bozulmamış din sadece islamiyettir.
ps:derdim ne propaganda yapmak nede bi takım düşünceleri dikte etmek. ama mevzu bahis dinse olayı bi kaç simgeye indirgeyip alaya almak hoş olmuyo. biraz hassasiyet...
ne yaptığı ne tarafta duruduğu belli olmayan,herkesi mit/cia/fbi ajanı olarak nitelendiren,her nasılsa türkiyenin en gizli sırlarına hasıl olan komplo teorisyeni şahsiyet.kıbrıs harekatını "türkiye cumhuriyetinin kıbrısı işgali" diye değerlendirerek,şu sıralar fetullah gülenin ve kurumlarının g**ünden ayrılmayarak,çok uzun yıllar önce oturduğu partisinin başkanlık koltuğundan kalkmayıp savunur göründüğü düşünceleri önce kendi içinde çürüterek türk siyasi tarihinden sonsuza kadar sürülme isteği uyandıran antipatik karakter.
hiç bişey bilmediğim ama belki sağdan soldan bişeyler kaparım mantığıyla sınav süresinin bitimine kadar bekleme zorunluluğu hissettiğim zamanlarda başına "hayırlısıyla" ekleyip sarfettiğim cümle *
sadece bilmek zorunda olanların bildiği, boluyu bir ağ şeklinde saran,ihtiyacınız olan bir anda gözünüze çarpmasıyla altın bulmuşa döndüren,içilemeyen şebeke suyuna doğal ve iyi bir alternatif.
sol framedeki yazar başlığı bu kadar çokken ve bu da * doğal bir forum havası yaratıyoken, ayrıca bknz ları safi geyik yapma aracı olarak kullanmak bu kadar yaygınken zor dedirten kampanyadır..
ancak birinci yılını henüz doldurmuş bi oluşum için hiç de fena değildir. sezarın hakkı sezaradır...daha da iyi olacaktır..*
(bkz: sadece türkçe pop dinleyen orta yaşlı kadın) başlığıya beni dumurlara uğratmış, ciddi anlamda kasmış, sinirlendirmiş yazardır. * burdan bi genelleme yapılabilirmi? hayır.. sadece bi tepkidir..daha kapsamlı takip edilip yorum yapma hakkı elde edilecektir..
müzik zevkleri sebebiyle kategorize edilmiş hatta aşağılanmış kadın modelidir. bahsi geçen yaş aralığı göz önünde bulundurulduğunda türkçe müziğin belki de en kaliteli dönemini yaşamış, o tadı yakalamış ve bunu zevk haline getirmiş olması muhtemel kadınlardır. ne kocasının yabancı kadınlarla ilişkinin, ne hayvanlara bile layık olmadığı iddia edilen evlerinin ne de içinde bulundukları ruhsal çöküntünün sebebidir bu şarkılar.
kotunun altına giydiği topuklu ayakkabı, soyunmayı medeniyet zanneden ama türkçe pop dinlemeyen günümüz gençliğinden daha vahim değildir.ayrıca beyinlerini uyuşturan bu şarkı türleri yerine alternatif nedir acaba house? techno? underground? bunlar mı uyuşan beyinlerine çare olacaktır. yazıktır...yakıştırılamamıştır...
not:ne pop müziğinin günümüzdeki değersizliğinin sebebidir bu şarkılar ne de bu kadınların zavallılıklarının/çaresizliklerinin...
birdir bir oynarken,ablasının atlayacağı sırada çekilerek,yere düşmesine sebebiyet veren,
anne baba evde yokken pusu kurup ablayı korkutan,onun çığlığıyla kendi de korkan evde uzun süre yüksek gerilme yaşatan,
özel eşya kavramından çok uzun bi süre haberdar olamayan,ne bulursa karıştıran,bulduklarını da anne/babaya yetiştirmekte müthiş aceleci davranan,
küçükken çekilmeyen,büyüdükçe normal insanlar gibi davranabilen kardeş türü bende var bi tane**
uzun zaman önce elime geçen bir takvimle fotolarını gördüğüm, akabinde, bakış açsına, yakalama becerisine ve fotoğraf olayını yaşam şekli haline getirebilme yetisiyle hayranlığımı kazanmış kişidir.
ayrıca galatasaray'da içine girdimi çıkılmayacak, saatlerce sağa sola bakınarak mest olunacak ara kafenin de sahibidir. tavsiye edilir*
(bkz: farklı bir tat, farklı bir doku)
"nerde o eski bayramların" ardından "nerde o eski öğrenci evleri" tadında yeni repliklere gebe yapılar..
bi kaç sene öncesine kadar; mülteci kampı izlenimi veren genel yapılarıyla;birlikten eğlence doğar mantığıyla geyik mevzusunun sömürüldüğü,kişi sayısının fazla olduğu durumlarda temizlik-yemek gibi işlerden kaçmak için türlü cambazlıkların yapıldığı,yiyecek yemek yatacak yer bulmak için hızlı davranmanın şart olduğu,sabahın ilk ışıklarını görmeden uyumanın haram sayıldığı,alt üst komşuların büyük olasılıkla bela okuduğu,her gencin yaşamadan ölmesi durumunda gözünün açık kalma ihtimali kuvvetle muhtemel evlerdi bunlar..
ama artık "teknolojinin yozlaştırdıkları" başlığı altında inceleme riskiyle karşı karşıya.. her eve değil her odaya bi bilgisayar kampanyası dahilinde evin bilumum köşeleri yerine sandalye başında geçirilen saatler o kadar abartılır ki eve gelen insan yüzünüz görmek için bilgisayar ekranın yansımasına bakar...hatta bırakın eve gelen insanları ev arkadaşınızla bile msnden konuşmaya başlayarak iletişim kelimesine yeni bir boyut kazandırırısınız. ama bu boyut zamanla o kadar acı bi hal alır ki kikirdek arkadaş gülüşmelerinin yerini alan klavye sesleri beyninizde yankılanır. lanet edersiniz..
durduğum yerden bakınca çok değil bi kaç sene sonra yapılacak tanımın "kuru, bayat, sıkıcı," kelimelerini içermesi dahilinde, bu güzelliğin sonlarına yetişmiş bizlerde acı bir gülümsemeye yol açacağını görüyorum..inşallah yanılıyorum....
birinci sözlük yılı olduğunu detaylı bilgi ihtiyacıyla baktığım şu sayfalardan öğrendiğim,ve bu önemli gününde hakkımda girdiği entryle, nickimle bağlantılı şarkıyı sözlüğe yontarak beni mutlu etmiş, yazar/mod kişisi.
* kendisinden tırstığımı hatta bu sebeple arkadaşlık ettiğimi düşünebilecek kadar beni tanımayan yazar.üstelik bi üst entryde sebeplerimi açıkça belirtmiş olmama rağmen.şaşırtmıştır beni.hatta üzmüştür...
not: ayar yeme ihtimali hiç bi zaman derdim olmadı...ki bunu en önce sana söylemiştim...trenden korkan demiştim...anladığını sanmıştım...
efsanevi başlığa örnek verilmenin dışında her tür yorumun yapıldığı başlıktır.
efsaneden kasıt talep yoğunluğuysa
(bkz: başlıkları alt alta okumak)
eğer içerik hoşluğuysa
(bkz: israfil yk) **
çok geç keşfederek hayıflandığım, bünyesinde barındırdığı insanlarla "abi nerdeymiş bunlar bu kadar zamandır" dediğim,şahsım için üniversite hayatımı bambaşka bi yöne çekecek kadar ciddi etkiler yapan,iyiki deyipte keşkeye dönüşmeyen tek hareketimin odak noktası,merkezi..alışkanlıkla müptelalık sınırının ayırdedilemediği takdirde ilgili bünyede ciddi sinirsel bozukluklara yol açacak kadar büyük oluşum.
(bkz: boluyu daha da sevilebilir hale getirmek)
(bkz: seviyorum uleeeaaan)
yediğim en sağlam ayarın sahibidir. ** Allahtan başka ayarlara fırsat vermeden arkadaş oldukta hatır gönül derken durumu kurtardık *
Diğer taraftan çok iyi kullandığı ve konuştuğu türkçesiyle takdir ettiğim, uzun uzun sohbet edebildiğim, ve gerçekten çok değer verdiğim sağlam bi arkadaş, harbi insan..
Bi de keremcemin eylül şarkısı sesinden dinlenmeldir..tavsiye edilir *
muhtelif bi yer ve zamanda söylediği "uludağa takılsana" sözüyle bi nevi burda bulunmama sebebiyet veren şahıstır ...
henüz iyi tanıdığımı sölemekten çok uzak olsamda gözlemlediğim kadarıyla oldukça farklı bi insandır...hani böyle etrafınızda bulunmalı denilen insanlar vardır ya öyledir.. oturup saatlerce çevrenizdeki her tür nesne/kişi/olay hakkında yorum yapabilirsiniz beraber. mutlaka söyleyecek bişeyleri vardır sanki. zevklidir çünkü..farklıdır bakış açısı..zeka kokar yorumları..gazabına uğramaktan en çok korktuğum kişidir de ayn zamanda.verdiği ayarlar öyle yenilir yutulur cinsten değildir. inceden giydirir. ironi ustasıdır..
sanatçıdır kendisi...sürrealist ressamdır..gök tanrının yerdeki askeridir. hatta 'peki'dir..***
çok olmadı tanıyalı.. ya da aslında çok olmuştu da az olan sadece rakamdı..lakin yıllardır tanıyomuş hissinin başka açıklaması olamaz heralde. ayrı bi yeri var bende.. sanki her başım sıkıştığında yakınımda bulabilecekmişim gibi..
neyse hani "dolu adam" derler ya bazılarına, bu şahıs da ondan biri. sohbeti pek sarar.. ilginç tespitleri, farklı bakış açıları, hayata karşı bi duruşu vardır..öyledir..tavsiye edilir....
tanıdığım kısacık süre boyunca fbli olmasının dışında herhangi bi falsosunu görmediğim, oturup iki çift laf etmişliğimiz pek olmasa da ilgili sitede (bkz: http://www.myibu.com)* yazıklarıyla ilgimi/takdirimi/beğenimi kazanmış bazen harbiden güldürmüş bazen düşündürmüş takip edilesi yazar...
ayrıca hakkımda yazmak istediklerini başkasının sayfasına yazarak gece gece beni müthiş güldürmüş, bi kat daha sevgimi kazanmıştır kendisi..
(bkz: tebrikler bonus sevgi kazandınız) *
klipte ayrıntı olarak değil, izleyicinin (belki de ilgili kişinin) dikkatini çekebilmek amaçlı ayan beyan yazılan, hayali olması muhtemel hatun kişi...
özgü namalı'ın oynamadığı adeta yaşadığı film... gelmiş geçmiş en güzel performanslardan birini sergilemiştir bence.. senaryo; aynı dönemi konu alan diğer filmlere oranla daha çaktırmadan/sindirerek ve eğlendirerek işlenmişitir. böyle oluncada ortaya mutlaka izlenmesi gereken, kaliteli bir ürün çıkmıştır. ayrıca filmin afişlerine bakınca uyanan vizontele çağrşımı film boyunca devam etmektedir. bunda da bkm yapımı olmasının katkısı olsa gerek...
"destina" nın şairidir. bir rivayete göre bir hayat kadınına diğer bir rivayete göre kaza yapan kocasına yazmıştır. şiirin sözleri gereği 2. ihtimal akla daha yakın gelmekedir. sebebi her ne olursa olsun lale müldür kaleminden çıkmış, yeni türkü yorumuyla birleşmiş insana müthiş keyf veren bir parça oluşmuştur...
dün gece sen uyurken
ismini fısıldadım
ve hayvanların korkunç
öykülerini anlattım
dün gece sen uyurken
çiçeklere su verdim
ve insanların korkunç
öykülerini anlattım onlara
dün gece sen uyurken
yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana
işte bu yüzden sırf bu yüzden
yeni bir isim verdim sana
destina
sen öyle umarsız uyusan da bir köşede
işte bu yüzden sırf bu yüzden
yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
seni bu denli yıktıkları için destina
yaşamımın gizini vereceğim sana
80 öncesi nesil sağlamdı da 80 den sonra mı bozuldu? orda burda birbirini bi hiç uğruna katleden bünyler de 80 kuşağındanmıydı? her iki ihtilale de henüz doğammış bu kuşak mı sebep oldu? ortada bir bozukluk varsa bunun mesuliyeti "80 sonrası kuşak" diye sıfatandırılan bu nesli yetiştiren 80 öncesi insalara aittir...
idamından bir süre sonra kendisine itibarı iade edilen, bu günlerde de "idamından önce kendisine prostat kontrolü yapılmıştır" iddiası ile yeniden gündeme gelen eski başbakan...infazının gerekliliği/gereksizliği hala tartışılmakla beraber tartışılmayan tek gerçek idamının onu kahraman haline getirdiğidir.
diğer taraftan da idamıyla bir takım insanlarda 3'e 3 zihniyeti oluşturulmuş 3 gencin * de kendisiyle aynı kaderi paylaşmasına sebep olmuştur..
giriş müziğiyle insanı büyüleyen, yorumun tarihi boyunca imza attığı en güzel şarkılarından biridir. asla eskimez bir klasiktir...
ayrıca hilmi yarayıcının geçen sene yeniden yorumlayarak ve bir de klip çekerek katlettiğini düşündüğüm şarkıdır. zira kendisi gruba dahilken çok daha güzel seslendirirdi...**
