evadoksiya
0 (düz adam)
dördüncü nesil yazar 1 takipçi 0.60 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    bir sabah uyanmak ve şehrin terk edildiğini görmek

    17.
  1. denez prigent

    1.
  2. buena vista social club

    20.
  3. Küba müziğinin şekillenmesinde önemli bir yere sahip olan grup.
    http://www.tutunamayanlar.net/detail.php?id=177
    0 ...
  4. anouar brahem

    8.
  5. "çevrenin değişimini seviyordum"
    şarkıları ve hakkında bilgi edinmek için:

    http://www.tutunamayanlar.net/detail.php?id=49
    0 ...
  6. önemsiz

    4.
  7. önemsiz

    denizin üç rengi var
    biri ela diğerleri önemsiz
    limandan üç gemi kalkar
    biri sana gider diğerleri önemsiz
    yağmur yağar sabah olur önemsiz
    keman susar şarkı biter önemsiz
    bir de masa üstünde resimler arabi
    hatıralar geçiyor bir bir ebruli

    bu bir şarkı. kimin olduğunu da bilmiyorum ki. adının "önemsiz" olup olmadığını da.
    ezgisini duymadım hiç.
    ama sözleri. dokunuyor. terk edilmeye meyilliyim.
    0 ...
  8. şiir

    95.
  9. şiirin bir anlamı yokmuş sözcük olarak. şiir. öyle şiir. elma gibi. damla gibi.
    ama yinede benim ellerime manalar yüklüyor.
    saçlarımı tehlikeye sokuyor.
    bu kadar.
    1 ...
  10. sair

    16.
  11. söylediği yalan olan. ama söylediği yalana ilk önce kendisi inanan demişti birisi. kim hatırlamıyorum.
    1 ...
  12. özgürlük

    129.
  13. "insan özgürlüğe mahkumdur"jean paule sartre
    "seçmemek de bir seçimdir"jean paule sartre
    "dünya benim özgürlüklerimin aynasıdır" jean paule sartre
    0 ...
  14. kardeş türküler

    22.
  15. karnavalımsı...
    bedende barınan kayaların yer değiştirmesine sebep olan.
    paldır küldür. bazen usulca.
    0 ...
  16. asuman susam

    2.
  17. adı tekerlememsi şekerlememsi şair..
    hapşırsa da çok yaşa desem.

    "belki yorgunluğumu alır, diyorum ev
    pencere yolculuk hissimi...
    yine de istemem!
    çay saati dinginliğiyle konuk gibi gelmeni

    ağır akan serin suyum,
    su yatağını bilmek ister. "
    0 ...
  18. sözlük yazarlarından şiirler

    732.
  19. bu benim bir şiirim. evet evet benim şiirim.

    ben küçükken
    kök on üçtü uğurlu sayım
    annem kediler asardı çamaşır iplerine
    sesime usulca bırakılan bir virgül gibiydi
    babamın betonlara vuran gölgesi
    baykuşlar fal bakardı, papyonlar takardı
    deterjan kutularında kuruttuğum kelebeklerim
    benekleriyle göz kırpardı
    bileziklerim vardı o zaman siyah ojelerim
    yakan top denilen katliamlarda kaç arkadaşımı yitirdim

    ben küçükken hiç deniz görmemiştim
    vahim bir sevgi salgınıyla ölürdü balıklar duyardım
    saçları dökülmüş bir deniz kızı otururdu küvetimizde
    şırıngalar kullanırdı bileklerini keserdi kuyruğunu çırpardı
    annem kokulu sabunlarla ovardı yaralarını
    tuzlu deniz şarkıları mırıldanırdı hep
    dudakları kanardı

    ben küçükken
    kitapların arasından kurumuş kılçıklar çıkardı
    kumdan kaleler yıkılırdı avuçlarımdan
    deniz anaları yumurtalarını kalbime bırakırdı
    balıkçılar kendi ruhlarının avına çıkardı tuzlu sularda
    annem susardı
    yelkenler tıkardı hep ağzını
    babam hiç arkasına bakmazdı

    ben küçükken hiç aşık olmamıştım
    hiç kurşun dökmemişlerdi avuçlarımda
    ben küçükken
    büyük bir çakıl taşıydım
    şimdi ufaldım
    1 ...
  20. mustafa yazar

    1.
  21. dokuz yaşındayken yazdığı bir şiiriyle dudağımı uçuklatan küçük şair.

    "kemiklerim

    güneş sen yok musun sen
    sana oturmaya geldim
    sense beni yaktın
    kemiklerim birer yağmur damlası gibi
    düşüyordu

    hatta düştükçe sel oluyordu
    güneş yüzünden köpeğim boğuluyordu
    çırpınıyordu kirli suyun içinde
    onu ben değil ruhum görüyordu
    çünkü ben ölmekle meşguldüm"

    şimdilerde on üç yaşındadır.
    öyküyle uğraşır. zira aşağıdaki satırlar yeni öyküsünün ilk sözcüklerindendir.

    "sersemler gibi gece hayatına akıyordum. bir adamın yaralanınca kanının oluk oluk akması gibi. akarken atomlara çarpıp delen bir bıçak gibi.
    kanının oluk oluk akmasından içki içermişçesine zevk alıyordu. sessizce bir köşeye oturmuş; gizemli adamlar gibi gülüyordu. biliyor musunuz gizemli adamların içinde büyük bir acı yatar. aynı güçlenmiş aslanlara benzeyen bir acı. bu acıyla etrafa dehşet saçarlar, saçtıktan sonra kafeslerine geri dönerler. bu olaylar gece olur. sonra iyi bir adammış gibi hayatlarına devam ederler. moleküllerden her biri ayrı bir acıyı gösteriyor:savaş, ölüm gibi .savaş molekülünü elime aldığımda hapishanenin gardiyanı asılmıştı. çocuklar gardiyana tutunup salıncakta sallanıyormuşçasına eğleniyorlardı.ölen bir çocuğun endişesi kemiklerinde yazıyordu .çünkü topu patlamış ve kanıyordu."
    0 ...
  22. © 2025 uludağ sözlük