Haydi artık gidelim bu kapıdan
Işık söndü ayaz bastı gönlüm
Tanıyanlar nerden diye sormadan
Terk edelim sokağını
Gönlüm gönlüm...
Başımın belası..
Yavaş yavaş alışalım geceye ,
Umut etme ne yarına seneye,
iki de bir tutupta pencereye
Dönüp dönüp bakma artık
Gönlüm gönlüm gönlüm
Başımın belası...
Şimdi şurdan çıkacağız caddeye
Yaralıyız belli etme kimseye
Yardan kalan bu ateşi sinede
Yaka yaka kül olalım
Gönlüm gönlüm
Başımın belası....
Yavaş yavaş alışalım geceye ,
Umut etme ne yarına seneye,
iki de bir tutupta pencereye
Dönüp dönüp bakma artık
Gönlüm gönlüm gönlüm
Başımın belası... *
dinlenesi şiddetle tavsiye edilen mazlum çimen şarkısıdır.
inanılmaz zevk veren hede. hele de onun sinir olduğu bir noktayı bulduysanız tadından yenmez. örneğin tek çocuk olan sevgilinizin ebeveynleri çocuk düşünüyorlarsa -ve sevgiliniz istemiyorsa- bu kesinlikle kaçırılmayacak fırsattır. kullanırsınız. eğer sevgiliniz de sabrederse onu daha da bir seversiniz. tabi burda dikkat edilecek en önemli husus ölçüyü kaçırmamaktır.
okunan en etkileyici aşk ve gerilim kitaplarındandır. okunması şiddetle tavsiye edilir. ingiltere de en çpok okunan kitap olmayı haketmiştir.
(bkz: kate morton)
--spoiler--
Riverton Malikânesi, iki savaş arasında ingiltere'de geçen, muhteşem bir ilk roman. Aristokrat bir ailenin, bir evin, gizem dolu bir ölümün ve sonsuza kadar kaybedilen bir yaşam stilinin hikâyesi ve bu hikâye her şeye tanık olup on yıllar boyunca bu sırrı içinde taşıyan bir kadının ağzından anlatılıyor.
Grace Bradley, Riverton Malikânesi'ne daha küçük bir kızken, Birinci Dünya Savaşı çıkmamışken, hizmetli olarak girmişti. Yıllar boyunca Hartford ailesine bağlı kaldı, özellikle de ailenin iki kızı Hannah ve Emmeline'e.
1924 yazında evde verilen şatafatlı bir partide genç bir şair kendini vurdu. Olayın tek tanığı Emmeline ve Hannah'ydı ve sadece ikisi -ve tabii Grace- gerçeği biliyordu.
Sene 1999, Grace 98 yaşına gelmiş ve huzurevinde son günlerini yaşıyor. O yaz yaşanan olaylar hakkında film çeken bir film yapımcısı ziyaretine geliyor. Grace'i Riverton Malikânesi'ne götürüp anılarını canlandırıyor. Geri dönüşlerle anlatılan bu hikâye, Grace'in öyküsü. Edward dönemi aristokrat bolluğunun son günlerinde, savaş bu rahatlığı paramparça etmeden hemen önce geçen ilkgençlik yıllarının, canlı yirmili yılların ve sonsuza kadar kaybolan bir yaşam tarzının öyküsü.
Roman sırlarla dolu -kimileri açığa çıkıyor, kimileri sonsuza dek saklı kalıyor. Aynı zamanda hatıralara yapılan bir yolculuk, savaşın verdiği yıkım ve tarihte baş döndürücü bir döneme açılan çok özel bir pencere Riverton Malikânesi.
Avustralya'da ilk yayınlandığında da çok beğenilen bu roman, 2007'de ingiltere'yi salladı ve satış rekorları kırdı.
Riverton Malikânesi capcanlı, elinizden düşüremeyeceğiniz bir gerilim ve tutku romanı. Riverton karakterlerini asla unutamayacaksınız. *--spoiler--
ayça çelikin kimse tarafından bilinmemesine rağmen güzel bir şarkısıdır.- kendisi kuzenim olduğundan biliyorum ben de.- sözlerini de yazmak isterdim. ama üşeniyorum. * dinlemek isteyenler için:
Yanarmış yürek böyle
Islak bir yeşil sebebiyle
Kaçarmış insan kendinden
Nereye gittiğini bilmeden
Ağlarmış gizlice
Kurumuş toprağı ıslata ıslata
Severmiş de sevilmezmiş
Yalan da olsa gülermiş
Sebebini bilmeden
az önce başıma gelmiş olaydır ki cidden insanı germiştir. kastedilen erkek arkadaş sevgili değildir. sadece sınıftan bir arkadaştır. yazılı oldunuz mu diye sormak için aranır. annesi çıkar. lakin bu normal bir anne değildir. daha önce de erkek arkadaşlarımın anneleriyle telefonda konuştum. doğal bir olay aslında ama bu kadın çatlak çıktı! manyak kadın oğlunu matah bir şey sanıyor olsa gerek. beni oğluna asılan sapık kız durumuna soktu. sorguya çekildim. küçük bir kesit
piskopat anne :niye aradın ki oğlumu
dili tutulmuş ben: şey ben sınıftan arkadaşıyım da
pk: ee yani
b: şey yazılı oldularm mı diye aramıştım?
pk: sen bilmiyor musun
b: yok ben bugün okula gitmedim biraz hastayım raporluyum da..
pk: sen sınıf arkadaşısın sadece demek
b:_ya sabır çekilerek_..... evet! neyse gelince aradğımı söylerseniz sevinirim iyi günler
pk: iyi günler iyi günler.. *
çok sinirlendim sözlük. ne manyak insanlar var..
kürt müziği yapan bir gruptur ki adını bilmediğim bir şarkıları vardır akıllara ziyandır. piyasa da bulunamaz internetten indirilip dinlenir adı belli olmaz..
daha önce yazdığım bir entryde kullanmış olduğumu farkettiğim lüzumsuz bir söz öbeği. sevilen sevgili.. sevilmeyeni de mi olurmuş sorusunu aklıma getirdi bir an. olmaz tabi. niye kullandım bilmiyorum. her sevgili sevilendir zaten ve tek kalır sonsuza dek.. sevmek de zor iştir. ben bugün bunu anladım..
bir nese karaböcek filmidir. hatırladığım kadarıyla
--spoiler--
başrol oyuncusu * olan kadın almanya ya kocasını gönderiyor. kocası orda başka bir kadın bulup bundan boşanmak istiyor ama kadın hamile.. hamile olduğunu söylemek için almanya ya gidiyor. orda bir arkadaşının yanında kalıyor. çalışıyor filan. elbette bu kadın çok iyi ve neşe karaböcek olunca da sesi bülbül gibi maaşallah herkes ağzı açık onu dinliyor..ve sonunda çok ünlü bir şarkıcı olarak sevdiğinin karşısına çıkıyor.
--spoiler--
* gazetecidir ve trt genel müdürlüğüne aday olmuştur. ayrıca hakkında bulduğum bir haber;
Kemalpaşalı deve güreşi düşkünü Metin Özer , 160 bin YTL ye aldığı şampiyon devesiÇılgın Özer mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcak havadan etkilenince, Ulucak Belediyesinden temin ettiği itfaiye aracının hortumuyla deveyi sulayarak serinletti. Metin Özer , deve güreşi tutkunu olduğunu, bu sevgisini kendisine şampiyon bir deve alarak pekiştirdiğini belirterek, Köydeki tarlalarımı satarak 160 bin YTLye şampiyon devemi aldım. Adını Çılgın Özer koydum. Hatta ona bakması için bir de bakıcı tuttumdedi. Develerin aslında sıcak iklim hayvanı olduğunu, ancak son günlerde yaşanan mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklardan Çılgın Özerin çok etkilendiğini ve huzursuzlandığını anlatan Özer , normalde yılda iki kez yıkanan hayvanı rahatlatmak için sık sık duş aldırdıklarını anlattı. Beldede suların kesik olması nedeniyle deveyi yıkama konusunda sıkıntı çektiklerini dile getiren Özer , Ulucak Belediyesine bu sıkıntısını anlattığını, belediyenin de itfaiye aracı göndererek kendisine yardımcı olduğunu ifade etti. *
öncelikle kurt değil kürt faşistidir başlığın aslı. benim lügatime yeni katıldı bu sözcük. paylaşayım istedim. bu oluşumun bireyi olan insanlar ** kürt müziği*dinliyor. yaşam hakkını savunuyor. eşit yaşam istiyor. -aklı başında tüm insanlar gibi- lakin onu kürt faşisti yapan milliyeti, düşünceleri değil. eğer kürtse direk bu damgayı yiyor..
Bıraktığın yerden başlamak çok zor çok zor,
Bu aşk değil sevgi değil bilemem ki
kendine sor
Vurduğun gecelerin sabahında buldum
Kendimi koparmak isterken
Ben yine sende durdum
Aşk herkesin hakkı değil mi
Böyle mi yazmış yaradan
Arayıp sormaya gerek yok
Sevmiyorsan çık aradan