a$k biter... icin huzun doludur. bir yanin bittigini kabul etse de diger yanin, "belki daha yapilacak bir $ey vardir" der. oylece durup gozlerinin icine bakarsin. sana yeniden, "gel" demesini beklersin. "ben de senden ayrilamam" demesini beklersin. ama o soz hic cikmaz agzindan, duyamazsin. gururlusundur, istenmedigin yerde durmazsin. ustelik ihanet vardir i$in icinde. agzindan, "evet, bence de bitmeliydi bu a$k" sozcukleri cikar ama buna sen bile inanmazsin. gururun sana oyun oynamaya ba$lar. once, "belki biraz zaman vermeliyiz birbirimize" diyerek gururunu ucundan ko$esinden yemeye ba$larsin. oyle bir an gelir ki, "ne olur ayrilmayalim" demeye kadar vardirirsin. bu sozleri nasil soyledigine inanamazsin. onun sicakligini hic kimsede bulamayacagini bilirsin. kimse onun gibi gulemez, kimse onun gibi dokunamaz. kimseyi onun kadar sevemezsin. bunlar icini sikar. nefes alamaz hale gelirsin. ne geceler gecedir, ne uykular uyku. artik birkac dakika huzurlu uykuya hasretsindir. uyuyamazsin. ondan gelecek bir tek haberi umutsuzca beklersin. telefonun yaninda kac gece sabahladigini hatirlayamazsin. beklemek olum gibi gelir insana. aslinda olum fikri de pek garip degildir artik. oylesine umutsuz kalirsin ki, olumu tek care olarak gormeye ba$larsin. olumle ilgili planlar yaparken bile onun tekrar geri donme olasiligini hic aklindan cikarmazsin. bu yuzden olemezsin. hayat devam ediyordur ama bir $ey hep yarim, hep eksiktir. yuregin asla eskisi gibi atmayacaktir. ba$ka a$klar seni kandiramayacaktir. kiminle beraber olursan ol, onu her zaman hatirlayacaksindir. yillar sonra bile olsa bir gun sana, "gel" dese nerede ve kiminle olduguna bakmadan ona ko$acaksindir. kahredici bir gercektir bu. bunu bilmek cok daha aci vericidir. katlanirsin cunku aci senin karde$indir. o kimbilir kiminle, hangi mutlu hayatin icinde yeni a$kinin tadini cikarmaktadir. bunu da bilirsin. bilirsin ama... ayrilamazsin!
bilgi içerikli ya da duygu dolu bir takım entrylere ısrarla eksi veren zihniyete karşı çıkmasını istediğim ütopik pop up. şimdi adam kötülüyor, bir bakıyor karşısında bir pop-up! "bu entry'e eksi verene kafam girsin". ne güzel olurdu o zaman sözlük... *
nedendir bu suskunluk? insan kaynağı yönetimi diyoruz biz kısaca buna. insan kaynağını gücendirme kızdırma. cemaatindeki kürtler kazan kaldırır sonra.
fethullah gülen'in ağzından şimdiye kadar terör örgütünün yaptığı eylemlerle ilgili bir kınama duyulmaması hadisesidir. ashab-ı kiram için bedir şehitleri için salya sümük ağlayan vaiz, nedense bir kere dizini kırıp terör şehitlerimiz için gözyaşı dökmemiştir. onu siktir et, bir kere bir terör saldırısını kınamamıştır.
ha altından koca bir ergenekon çıkan danıştay saldırısını ilk kınayan o olmuştur mesela. ne garip.
fethullah gülen sürekli pkk'ya karşı sürekli aynı önerileri getirir,
-güneydoğu insanı civanmerttir. onlar da bizim kardeşlerimiz. omuz omuza savaştık, bitsin bu kavga. önemli olan onlara gitmek.
eh be gönül adamı, binlerce şehidin adını an bir kere de ayıp sana. tabi sana göre terörle mücadelede can verenler şehit olmuyor da olabilir. bilemeyiz!
hagi'nin kayseri deplasmanında havaalanında cep telefonunu kaybetmesi ve ardından bulması sırasında takımlarını desteklemeye gelen galatasaray taraftarlarına yönelttiği hakaret.
biz şuralıyız oğlum adamın ciğerini sökeriz,
biz buralıyız oğlum adamın ossssuruğuna havada fişek atarız,
koç ben şuralıyım adamın poposundan şırıngayla kan alırım,
gibi söylemlerle çevresinde terör estiren kişiliksiz delikanlıdır. en yaman ve çetin memleketten gelmenin karizmasının burun üzerine indirilen bir kafa darbesi kadar hükmü olduğunu bilmeyendir. pek artisttir pek korkunçtur.
sopa yedikten sonra ağabeyleri ile gelir ve genelde biz diye konuşur. hiçbir zaman ben olamayacak kişilik problemlisidir.
gariplikler ülkesi burası olsa gerektir. aynı ülkenin milliyetçileri arap kültürünü üstün zannederler. aynı ülkenin solcu kısmı zengindir. aynı ülkenin medya patronları para babaları düzenli olarak deniz gezmiş ve nazım hikmet için göz yaşı döker.
hapishanelerde çok çok adi suçlar işleyen mahkûmlara uygulanan bir tür cezalandırma yöntemi. genelde bebeklere, çocuğuna, anasına, bacısına tecavüz edenlere uygulanır.
anlayabileceğiniz üzere başarılı bir ameliyat yapmış cerrahtır.
akşam televizyonda izlediği maçtan etkilenmiştir, futbolcu golü attıktan sonra belden yukarı sıyırarak koşmuştur ya bu dangalak da öyle yapmaktadır tıpkı düşmanı öldürdükten sonra üniformasını sallayarak koşan asker ya da hırsızı yakalayan polis abinin yaptığı gibi...
hastane koridorlarında bıngıl bıngıl göbeğiyle vücudunun üst tarafı anadan üryan koşturmaktadır. herkes böyle yapsın, her işini iyi yapan çıkarsın üstündeki sallaya sallaya koşsun biz böyle insanlar görmek istiyoruz!
bankacısın iyi bi müşteri mi buldun? çıkar takım elbiseyi üst çıplak sallaya sallaya koş şubede.
aşçısın yemek güzel mi oldu? çıkar önlüğü sallayarak koş lokantada!
çok ağır ve net bir yazıdır. yüzünde zerre kadar utanma ifadesi, ruhunda zerre kadar vicdan ve iman taşıyanların kendi kendilerine sormaları gereken şeylerin sorulduğu yazıdır. alkışladığımdır.
bilim çevrelerine bomba gibi düşmüş iddiadır. mikro ölçekte oluşacak karadeliklerin birleşip kocaman olup 4 sene sonra g.tümüze girmesinden endişelenen bilim insanlarından bazıları, insanlık için çok önemli bir keşfe daha imza attılar.
yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacak.
karadelik tam üzerinize doğru yaklaşırken ağzınıza attığınız bir diş sarmısağı çiğnemeden yutacaksınız ve o an anlamsız bir şekilde kara deliğin sağı solu yutarken sizi pas geçtiğini göreceksiniz.
başlı başına ayardır. beni uzun süredir bu kadar güldürebilen bir köşe yazısı olduysa sanırım onu da Yılmaz Özdil yazmıştır. Link'te bakmaya üşenenler için tam metin aşağıdadır.
Achtung!
Halbuki ilk değil bu.
Onca iddia atıldı ortaya...
Hep gülüp geçtiler.
Ya bu sefer?
Bas bas bağırıyorlar...
Hiç düşündünüz mü niye?
Niye bağırıyorlar bu sefer?
*
Sorarak cevaplayalım...
*
Başbakan neye biniyor?
Mercedes'e.
Meclis Başkanı neye biniyor?
BMW'ye.
Büyükanıt'a ne aldılar?
Audi.
Üstün Alman teknolojisi yani.
Güvenli.
*
Hatırlayın, ev kundaklandığında Almanya'ya giden Başbakanımız ne demişti? "Alman polis teşkilatına özellikle teşekkür ediyorum..." Niye? Tanıyor çünkü bizim başbakan, Alman polisini... işi savsaklamazlar, ondan-benden diye ayırmazlar, ucu kime uzanıyorsa uzansın, adamın yakasına yapışırlar! Bundan emindi.
*
Bakın polis dedim, aklıma geldi...
Kamufle edilen, derin zulalara gizlenen kötülükleri bulmak için bizim polise kim yardım ediyor?
zall burada bir örneklem aslında. büyük tanım kümesinin sayıları onu bulan ana parçalarından biri. ben büyük resime bakarım arkadaş! benim olayım bu.
şimdi sözlüklerde böyle bir alışkanlık var. sözlüğün tepesinde oturan kişiliğe yağ yakarak sempatik olmak. ne kadar da töllek* adamlarsınız! kazık kadar adam olmuşsunuz, gelip burada sözlüğü internete koydu diye hiç tanımadığınız bir erkeğe yaranmaya çalışıyorsunuz? amacınız ne? neyin peşindesiniz!
akp'Nin insan kaynağının profilini çok iyi ortaya çıkarır.
şimdi bazıları çıkacak ortaya, fukara, gureba insanlara kömür dağıtmayalım da donsunlar değil mi?" argümanıyla laf salatası yapacaklar. çıksınlar doğaldır. o mırrolara * şimdiden şunu söyleyeyim anam o yola hiç bulaşmayın. elinizde patlar. sizden önce türkiye'de kimse toplu şekilde donarak ölen insanlara rastlamadı.
ikincisine gelince,
kömür ne demek? hava kirliliği demek, sanayi de ve ısınmada artık bir sürü ek önlemle kullanım alanının daraltılması gereken bir şey demek. çağımızda ilkelliktir kömür. atmosferin ebesini s.kmek, doğanın beynine vermektir kömür.
gümüzde sağda solda mantar gibi biten evlerin mühendislik projelerinde artık en aranan özellik ne?
kombi, ya da merkezi sistem doğalgaz. 2003 den sonra anadolu'Nun en ücra yerlerinde bile kooperatiflerde, hatta müteahhit yapımı binalarda kolay kolay kömür ısınmasına rastlayamazsınız.
peki çoğunlukla kim kömür yakıyor? tapusu olmayan, gecekondu tabir edilen bölgelerde yaşayan ve uzun süredir çok mutlu olan kesim, tabi bir de eski kafalı bazı apartmanlar var doğalgaz dönüşümüne direnen. devletin milleti iyiden iyiye asalaklığa alıştırmasıdır kömür. bugün nükleer enerjiye bir sürü bok atana kadar türkiye'deki bu kömür yardımlarının doğal yaşamı ne ölçüde yamulttuğunu irdelemek lazım.
gecekondu yıkım ekipleri yıllardır çalışmıyor. gecekondular mantar gibi türüyorlar. diğer yandan dar gelirli ev sahibi olsun, gecekondudan çıksın ayağına toki çatır çutur bloklar dikiyor. o evleri kim alıyor?
istanbul'da ev alan münmin ve müminelerden müteşekkil bir kesim var onlar alıyor. aynı şekilde kiptaş'ın konutlarından da balyalar halinde alan çok bu kesimden.
her yıl bir milyar dolar civarı kömür yardımı yapılacağına, 2 milyar dolarlık konut yapılıp, gecekondularda oturanlara bedelsiz dağıtılsa daha iyi olmaz mı a sözlüK?
aşağıda anlatılan hikaye tamamen hayal ürünüdür. **
sistem şöyle çalışır,
bi yerde tsunami olur bi sürü insan ölür. bir memlekette bazı vakıflar kurumlar para toplarlar, bu parayı o tsunamide ölen insanlara kendi elleriyle, ya da onu geçtim o ülkenin resmi hayır hasenat kurumu kanalıyla değil, direk başbakan kanalıyla aktarma yöntemini seçerler.
boğa gider dananın damına toyar. buradan buzağı olur buzağı büyür sığır olur boğa olur. sonra bu boğa aşna fişne mevzularına pek girmesin, bunu sadece tarlada kullanalım biz diye çiftçinin birisi gelir d.şşaklarını sıkıştırıp burar. hayvanı iğdiş eder.
o kerteden sonra boğa öküz olur. bi süre tarlada çalışır bu ızdıraba dayanamayıp ölür.
sonra enkarne olarak dünyaya konversle gelir ona genç siğil derler. böyle bi süre daha saçma sapan yaşadıktan sonra, bi yerden duyduğu hasan mutlucan melodisinden ötürü ödü koparak ölür.
aslan parçaları sizi. ülkemizin medarı iftiharısınız lan siz tosuncuklar.
gittiniz abdullah gül'ün özel izniyle 30-35 kişi oturdunuz size ayrılan yere, çok kral tribün yaptınız inlettiniz erivan cumhuriyet stadı'nı * türkiye türkiye nidaları ile.
evet sanmayın ki ermenistan-türkiye milli maçında türkler yoktu.
genç siviller vardı. nasıl olduysa bu kardeşlere erivan'da kimse höt demedi. ellerini kollarını sallaya sallaya gittiler oturdular tribünde yerlerine, ermenistan bayrağı ve türk bayrağını yan yana salladılar bir de pankart açtılar ingilizce.
bıradırhut vidaaad bordırlayns!
yanii sınırsız kardeşlik diye. vay hamnakoym ne kadar da sempatiksiniz. iki yalakalık yaptınız diye ermenistan'daki hakim türk algısını yerle bir ettiniz genç siviller. e tabi ne de olsa cumhurbaşkanı sayın abdullah gül'den torpiliniz, yoksa erivan'da kimin poposu yer gidip tribünde maç izlemeye sizden gayrı.
tanım: genç sivillerin ermenistan-türkiye maçında bir yolunu bulup tribünlerde pankartlar açmaları hadisesidir.
kara delik yapacam ayağına atom parçacıklarını çarpıştırıp çırpıştıran bi grup beyinleri kantonlara ayrılmış isviçreli bilim adamının, insanlığın en kara deliğine protonları, pozitronları, cozitronları doldurmaları olayıdır.
şimdi bu deneyden muhtemelen küçük bi karadelik çıkacak, orda uzay zaman falan olmayacak. tamam bunu biliyoruz denemenize gerek yoktu t.rrak kafalar sizi.
asıl değinmek istediğim sürecin ilerleyen aşamaları.
şimdi bu nebula oluştuktan sonra, ne bu la diyenler çıkacak ve haliyle daha büyük bir nebula yapılmak istenecek, en nihayeetinde nebulalar büyüyüp hepimizi yutacak paralel evrede baş aşağı yarasa hesabı dikiliyor olacağız.
hiç hayırlı değil bu deney. kesin bi bokluk çıkacak bundan hissediyorum.
yok tam otomatik kuatro pek bol çekirdekli server'a taşındık, yok artık uçacağız kaçacağız, yok artık entıra basmadan entıri girilecek gibi boş vaatler sonucunda karşı karşıya kaldığımız hazin durum.
lan arkadaş yanarım yanarım, boş vaatlerle tırt uygulamaları vatandaşa dayayanların sadece gerçek politikacılar değil sanal moderatörler sözlük sahıbısıları falan olduklarını da müşahade ettim ahir ömrümde ona yanarım.
böyle belirli aralıklarda kukuk mekanizmasıyla kukukundan kukuk kukuk gibi saçma sapan sesler çıkararak etrafındakilere çocuksu bir neşe veren saattir.
nükleer enerji pahalı, nükleer enerji sakat patlar köte kaçar o yüzden n'apıyoruz doğal kaynaklara yöneliyoruz hezeyanıyla hayal dünyasında yaşayan hayalperesttir.
yav millet fizyonun soğuğunun sıcağının damına toydu şimdi parçacık hızlandırıyor, sen eline 25 metre kare cam levhayı al güneş ışığını kovala en sağlamı ve çevreye zararsızı o. böyle bulucaksın enerjiyi doğru olan bu zaten.
hatta doğal kaynaklar o kadar mühimdir ki, su gibi hava gibi bunlardan her türlü enerji üretmek mümkündür. en doğalına yönelmek şart. insan kendi içinde bulmalı enerjiyi.
zamanında çözdüler bu işi yaptılar bu teknolojiyi. hem de biz yaptık ama dünya ile paylaşmadık bu şahane buluşu. kimdi biliyor musunuz hamdi alkan!
evet osurarak uçan adam. osuruk hadisesini hareket enerjisine çeviren adam yani gazman. şimdi osurukla ısınacağız ve aydınlanacağız müsterih olun.
kısaca hamdi alkan gerçekçiliğindeki hayalperesttir.