yapmayın lan, herhangi bir ırktan gelmekle bir farkı olmadığını bal gibi de biliyorsunuz. fakirlikse türkün de arabın da rumun da fakiri var aşağılanmaksa onlar da aşağılanıyor, işsizlik cahillik vesairse aynen hepsi için geçerli. ha zenginlik mi? hepsinin zengini bol. yapmayın lan böyle şeyler siz bunları konuştukça birbirinizi daha az duyuyorsunuz.
binnur kaya'nın kendi kendine yazık ettirdiği dizi. hala harf oyunlu şakalardan medet umuyorlar demiyorum tabii, direk istediklerini veriyor bu şakalar zira. ama sen insanlara fazlasını vermezsen onlar da artamaz efendi. ayrıca şafak sezer var lan.
"öylesine düz mantığım ki kendi görüşümü bile savunamıyorum" demenin bir başka yolu. sen böyle dedikçe o adamlar da kendilerini savunacak çok güzel argümanlar bulabilecektir, düşmana el bombasını pimini çekmeden atmak lan bu. "türbanla girmesinler çünkü ben sevmiyorum" desen yine desteklerim yani desteklemek için fırsat arıyorum böyle adamları, o derece karşıyım ama yok işte arkadaş.
bu adem erkekse öğrendikleri sevgilisinden ayırmaya yetmese dahi olası bir evlliği engelleyecektir. hatunlar siz de çok ileriye gittiyseniz "amerikalı" tabir ettiğimiz insanları tercih edin, ha gösterip elletmediyseniz de yalan söyleyin "bir tek ciddi ilişkim oldu o da senin gibi değildi, birlikte uyumayı bırak başbaşa aynı yerde bile kalmadık, her boku ilk senle yedim" falan diyin. nesil bir yandan devam ederken öte taraftan mutlu da olabilsin.
kendine güvenmeyen adamdır. tıpkı yaklaşık 45 yaşındaki ev sahibimin yine yaklaşık 20 yaşındaki bir kızın açık saçık giymesinden duyduğu rahatsızlığı belirtmek için yaptığı "abdestimiz bozulabilir" anafikirli konuşmasında olduğu gibi.
öğrenim hayatının her döneminde karşıma çıkan her tarih hocasının bir önceki dönemde "eksik, yanlış ya da yalan" bilgilerle donatıldığımızı söylediği tarihtir. hala bildiklerimi sorguluyorum ama araştırmak işime gelmiyor.
takvimlerde, kartpostallarda türlü fotoğraf hileleriyle -bu benim düşüncem tabi- sunulan ve bu sebeple bir halt zannedilen yer. gölün uzun olması ve bir ucunda cami olması dışında bir numarası yok. ha gidip bir bungalov kiralayıp kafa dinlemek isterseniz 10 numara mekandır ama görme işini fotoğraflarda bırakmak, uzungöl'le ilgili daha güzel anılar yaşatacaktır. bir de kışın güzel olduğunu söyleyenler var ama henüz onu test etmedim, bu sene inşallah.
kampanyalı kitap. bu aralar alınıp okunur ve hakkında "neden önemli olduğuna" dair bir metin yazılır ve diğer şartlar da sağlanırsa burs kazandırıyor. kitabın yazarı olan profesörün kendi açtığı okullarda liderlik eğitimi sertifika programına katılıyorsunuz. okulların biri floransa'da.
sancıdır bildiğin. yani mecaz değil, cidden karın da tüm vücut damarlarını kendine doğru çeken bir sancı başlar, böyle cenin olmak istersiniz, ilginçtir. atana kadar geçen süre zaten ziyadesiyle stresliyken, attıktan sonra onun ne düşüneceği üzerine tahmin yapmak ve bir süre sonra cevap beklemeye değin akan zamanda, duygu anaforunda savrulunur. son kademe komplo teorisi kademesidir. ya bir ışık görüyorsunuzdur ve güzel şeyleri yoğunlukla düşünüp arada aklınıza gelen kötü senaryoları "yok artık canım" diye savuşturursunuz, yahutta ışık yoktur, zaten sırf atmak için atmışsınızdır o mesajı da ve olumsuz şeyleri yoğun olarak düşünürken arada "lan var ya ya şöyle dönerse" gibi pratikde olma olasılığı olmayan rüyalara dalar, iç geçirirsiniz.
dinin ihtiyaçtan doğduğu varsayımı üzerinden düşünüldüğünde mümkün değildir. burda hepimiz insanken farklı ihtiyaçlarla farklı çözümler sunulmuşken, evrenin öte yanındaki uzaylıyla nasıl aynı ihtiyaçlarımız olsun. nasıl bir yaşam formu olduklarını hatta bir form olup olmadıklarını bile bilmiyoruz henüz. ama elbette onlar da birbirini öldürüyorsa, onlar da parasız pulsuz, aç bilaç geziyorlarsa, onların da bir şey yapmaları/yapmamaları için bir şeyden korkmaları gerekiyorsa ve daha sayamadığım bir çok ortak özelliğimiz varsa olabilir tabi. çok da katı olmamak lazım. allahın işi.
salakça bir soru. her yeni yıl sorulan diğerleri gibi.
hala beklentilerimizi niye yeni yıla bırakırız yahut bırakmıyorsak da hali hazırda bulunan beklentiyi bu kalıba sokarız anlamıyorum. yahu eksik hep eksik, eskiden de öyleydi hala da öyle. artık "benim beklentim yeni yılı bekleyemeyecek kadar zaruri" diyecek bir adam yok mu diye hayıflanıyorum.
belini kırmaktan iyidir, en azından hatuna normal yaşama devam etme şansı vermiş olursun. ama her halde türkiye'deki cinsel bastırılmışkıların sonucudur. yıllar yılı elinden başka cinsel obje bulamamış, eşşeğe, tavuğa sulanmış zihniyetin kurtukuş günü hadisesidir.
sözlük alemine bu kadar hızlı girip, olay yaratıp, ses getirmesine rağmen girilen entryler acınası haldedir. "yeni bir sözlük yeni bir selebiri fırsatı" diye düşünen abdik gubidik çoğu lise öğrencisi adamın, birbirine yağ çekmek için girdiği yüzlerce nickaltı entry yahutta maksimum hıza ulaşmak için minimum uzunlukta yazılan tamamen "boş" entryler sözlüğü bir yere taşımayacak. hiç sanmıyorum. üç beş kuruşa alınmış hazır kodlarla yapılan bir iş bu kadar köfteyi kaldırıyor demek ki. ha ilk aşamada yakaladıkları popülasyon iyi miydi? evet. ama hem kullanabilmek hem de kullanılabilir olması şartlarının aynı anda mevcut olması gerekli. umalım da stabil bir hale gelene kadar halihazırda bulunan 3-5 yazarını da yitirmesin. yitirirse de kasmasın indirsinle kepenkleri. temiz olur.
yıllar yılı gelişmemiş geliştirilmemiş bir program. "geliştirilememiş" demiyorum çünkü bunda kasıt var sanıyorum zira beyaz'ın normal şartlar altında en azından kendine ait program sunmadığı esnalarda ne kadar komik ne kadar politik ne kadar doğru mesajlar verebilen bir adam olduğunu biliyoruz. ama gelin görün ki bu programda 15 senedir tık yok. "böyle satılıyor böyle olsun" mantığı varsa uyandırayım, bana satamıyorlar. kırk yılın başı arkadaşların ricası yahutta konukların hatrına izlerim, her izlediğimde de çok ağır potlr kırıp toparlayamaz. bitti be artık. başka bir proje bundan iyidir. oyunculuk dahil.
betimlemeleri iyi yazar. eğer yanılmıyorsam iki öykü bir de şiir kitabı var. bir roman hazırlığındaymış bir de. asıl işi öykücülk olmakla birlikte şiirleri her geçen gün çok daha iyiye gidiyor. ayrıca şiirlerinde öykücülüğünün tadını da yakalayabiliyorsunuz. ama roman daha uzun soluklu bir şey bunda ne denli başarılı olur, kitabını çıkarınca göreceğiz. çıkardığı bir de dergi var "ada". mevsimlik kültür edebiyat dergisi ve aynı zamanda radyo aktif'in yayın koordinatörü.
solea'nın ses kaydı yapmaya ve internet üzerinden yayın göndermeye yarayan ücretsiz aparatı. solea satın almasanız dahi indirebiliyorsunuz ama soleasız kullanmak pek de mümkün değil.
karadeniz teknik üniversitesi rektörlüğü ve bilimum idari organın umrunda olmayan ve hatta kimisinin bihaber olduğu radyo oluşumu. 4 yıldır iletişim fakültesine bağlı olmasına rağmen bir yere gidebilmiş değil. finansbank'ın verdiği masa sandalyey muhtaç olmuş, öğrencinin cebindeki parayla ihtiyaçlarını gideren, ego tatmin mekanı. bir şeyler kapılır mı evet, ama bir üniversitenin de radyosu varken bu kadar hoyratça harcamak da olmaz. inşallah bir gün duyacak rektörlük sesini.
trabzon'da yerel yayın yapan radyo istasyonu. 94 yılında kurulmuş ve çizgisini hiç bozmamıştır. arabesk çalmama konusundaki ısrarı kalitesine kalite katar. 94.0 mhz. frekansından yayın yapan radyo trabzon'un en iyi radyosu ünvanını yıllar yılı elinde tutmakta. yönetim anlamında eksikleri olan radyo parayı geri plana atacak bir patrona kavuşursa her şey çok daha güzel olacaktır. en azından bu inanç içimizde bakidir.
sony'nin yarı profesyonel hatta profesyonele yakın ses prodüksiyon yazılımı. şu dönemde 7.0 versiyonu kullanımda. ses düzenlemede gayet başarılı hatta beat ve loop'larla kendi bestelerinizi yapmanıza da imkan tanıyor. kullanma olayını aşmış ağabeylerin harikalar yarattığı örnekler mevcut. ancak kaydettiğiniz bir sesi proje eklediğiniz de sesi hızlandırıyor, sesin başına ve sonuna bir miktar boşluk ekleyince aşılabiliyor kısmen. ama sebebi çözebilmiş değilim.
sony'nin ham sesi mamül hale getiren en başarılı programı. özellikle ses kayıtlarında sony'nin diğer programları olan vegas ve acid'den çok daha iyi sonuçlar veriyor. ayrıca diğerlerinde olmayan çeşitli aparatları mevcut.
9.0 sürümü kullanımdadır. çok güzel slaytlar hazılanır bununla. okul yahutta iş için hazırlamanız gereken bir slaytı bununla hazırlayın göze girmemeniz imkansız. powerpoint gibi bir kolaylık, yardım kutusu falan beklemeyin tabi.
lisanssız kullanmanın mümkün olmadığı ve fiyatı da olduça yüksek olan profesyonel radyo otomasyon prgramı. piyasanın en iyisi. porgramla birlikte sattıkları bir donanımla beraber solea serverlarına bir port açılıyor ve sürekli denetim altında oluyor. ama evde müzik dinlemek falan isterseniz böyle bir programla özgürce deneme sürümünü indirip kullanabiliyorsunuz. buna izin var.
bu ara 4.0 sürümüyle uğraşıyorlar, beta tester olup bi kaç bin dolar ucuza satın alabilirsiniz ama o sürede bok olan yayınlardan yine siz sorumlusunuz.