En bariz fark şudur:
Birisi inanmaz,inanmadığı için inanmamaya teşvik etmez.Diğeri inanmadığı gibi inanmamaya teşvik eder, bir de inananlarla dalga geçer.
Yapmayın bunu kardeşim,Ateistin bile mantıklısı var mantıksızı var.Öyle ben Allah'ı tanımıyorum namaz da kılmıyorum abdest de almıyorum zekat da vermiyorum demekle ateist olunmaz.
iyi bir ateist kimseyi inanmamaya zorlamaz.
Türk toplumunun ve burada yaşayan çoğunluk olan müslümanların büyük çoğunluğu cahil,siz de onlara bir iki soru sorup susturuyorsunuz kendinizce ondan sonra bak dinler mantıksız.Böyle bir şey yok kardeşim,böyle bir şey yok.istediğiniz her cevap dört kitabın dördünde de var,sadece islam için söylemiyorum bunu.
Siz de haklısınız,adam inandığı dinin kitabını okumayınca iki soruyla susturuyorsunuz adamı.
Ama artık bence bırakın,adam inanıyorsa inanıyor,sizin bir kaybınız da kazancınız da yok.Bırakın adam inandığı yolda yürüsün?Niçe size ateist ettiğiniz her kişi için saklı fonundan para mı verdiriyor?Verdiriyorsa vallahi anlayacağım.
Oda TV'nin haberine göre az önce gerçekleşen durumdur.Ben bakmadım çünkü VPN kullanıyorum,çok etkilemedi beni.
Tvitır yazdığımın nedeni için (bkz: türkçenin diriliş hareketi)
Bir anekdotla yanıt vermek istediğim sözdür.
Entry olarak girdim ama yok,içime sinmedi.
Entry'de 1922 demiştim ama olay 1920'de geçiyor,yer Azerbaycan meclisi.
Kızıl ordu temsilcilerini Baküye davet edip Azerbaycan'ın bağımsızlığına son veren Ali Haydar Karayev,parlementoda Karabağ'ı Ruslara,onlar yoluyla da Ermenilere vermeyi teklif eder.
Neriman Nerimanov adlı bir milletvekili kürsüye çıkar,ve ibretlik sözü söyler.
"Ali Haydar,Karabağ senin g*tün değildir,önüne gelene veremezsin."
Güneydoğu kimsenin oturma organı değildir,kan ile alınan toprak kan ile verilir.Bütün bu olanlar,sistematik bir algı operasyonu makinesinin dönen çarklarından yalnızca biridir.Ülke iç karışıklığa sürüklenecek kendilerince.
Oyuna gelmeyin,abuk subuk sapkın supkun şeyler söylemeyin.
Artık içine düştüğüm durumdur. Tüm solcular insancılık (hümanizm) ayağına PKK yardakçılığı yapıyor.
Ben artık solcuyum demeyeceğim,yaşantımla ve düşüncelerimle her zaman bir solcu olacağım,Atatürk gibi olacağım,inönü gibi olacağım,Ecevit gibi...
Ortanın solu olacağım ama asla solcuyum demeyeceğim.
HDP sağ olsun,bizi soldan usandırdı.Zaten Kürt Milliyetçiliği yaparak pek solcu(!) duruyor.
Geçenlerde mezun olduğum okuldur. Kimliğimi gizliyorum, belki yarın bir gün bir akıllı Akdeniz koleji öğrencisi aratacak olur da görür diye yazıyorum. Gelecek adamlara şunu söylüyorum,bir defa o duyduğunuz Akdeniz yok ortada,bu adamlara bir şey oldu benim okuduğum dört senede okulu ciddi toparladılar lan ben bile şaşırdım. ilk geldiğim yılda okulda deliler bile vardı,ciddi deli yani. Sonra bir şeyler oldu Esat diye eğitim koordinatörü olan biri,okulun şimdiki kurucusu falan ve sonraları başkan olan bir çocuk el ele verdi teker teker okulu düzelttiler. Nasıl yaptılar halen anlamıyorum,o çocuk çok garipti zaten. Nasıl bir çocuk anlamıyorum, ilber mi desem Yaşar Nuri mi desem...Neyse,Esat ve kurucu öğretim kadrosunu hazırladı,o çocuk da öğrencileri iyi hazırladı.2013-2014'te her şey tamamen yerine oturmuştu bile.
Hocalar konusunda tavsiye isteyen varsa en tarafsız gözlemlerimle yardımcı olabilirim,bir mesaja bakar.
Tamamen uydurma bir olaydır. AKP'nin ne kadar yaman bir algı operasyonu yaptığının açık kanıtıdır. Bakalım. Kendini ulusalcı adleden ve adletmeyen herkes okusun.
Millet ve Ulus sözcüklerini bilmek çok önemli. Millet Arapçadır, Millâ sözcüğünden gelir, dini birliktelikten doğan toplum demektir.Bugün biz bunu Ulus sözcüğüyle aynı anlamda kullanıyoruz o yüzden üstteki anlamı aşındı.
Ulus sözcüğü ise daha farklıdır. Türkçe kökenlidir, ortak töre birliğine dayanıp aynı dili konuşan toplum demektir.
iyet ve sel/sal eki birbirinin Arapça ve Türkçe karşılığıdır. -iyet, Arapça -sel/sal Türkçedir. iyet'in kökünü bilmiyorum ama etimolojik sözlükte sel-sal eki saymak fiilinin de kökü olan "sa-" fiilinden gelir, Göktürkçeden kalan bir eylemdir bize. Birazcık değişerek bize gelmiş. Yani geldiği eke "Bakımından/O bakımdan sayıldığında" anlamını verir.
Parçaları birleştirip de büyük oyunu ortaya çıkarmadan önce Arapça ve Türkçe bakımından iki bilgiye daha ihtiyaç var.
Arapçada bir kök vardır, o kök bozulup bozulup yeni sözcükler elde edilir.
K a L e M , Ke L a M ve K e L i M e aynı köktendir mesela. KLM'ler dikkatinizi çekti mi?
Türkçede ise olay daha farklıdır,bir kök vardır,ekledikçe eklersin. Oldukça fazla ek vardır dilimizde,sayısını tam hatırlamıyorum ama bir düşünürsek çok olduğunu anlarız.Örnek vereyim.
Söz bir köktür.
Söz-cük olur Söz-lük olur vs.
Şimdi şu parçaları bir birleştirelim bakalım.
Millet-iyet : Milliyet (ortak töre birliğine dayanıp aynı dili konuşan toplum bakımından/O bakımdan sayıldığında)
Ulus-sal : Ulusal (ortak töre birliğine dayanıp aynı dili konuşan toplum bakımından/O bakımdan sayıldığında)
(cilik-cılık eklerini hepimiz biliyoruz. Yine de söyleyeyim ,Batı'daki -ist ekinin karşılığıdır.Bir ideolojinin sonuna eklendiğinde o yola girmiş kişi demektir.Marxçılık,halkçılık gibi.)
Milliyetçilik:ortak töre birliğine dayanıp aynı dili konuşan toplum yoluna girmiş/topluma gönül verme durumu
Ulusalcılık :ortak töre birliğine dayanıp aynı dili konuşan toplum yoluna girmiş/topluma gönül verme durumu
Milliyetçilik ve Ulusalcılık demek ki anlam bakımından aynıymış.Ne oldu demek ki?Güya milliyetçilerin içinden farklı bir grup çıkararak vatanseverleri ortak noktada birleştiren Türklük duygusunu bir kenara fırlatıp Türklük duygusunda bile kutuplaştırmaya yarayan bir sözcükmüş
Şimdi herkes kendine Ulusalcı ve Milliyetçi ayrımı yapmamayı ilke edinsin.Biri Arapça diğeri Türkçe aynı şeyi ifade ediyor çünkü.
Aman dikkat,bu algı oyunlarına gelmeyelim.
ilk gördüğümde krize girmiştim. Dedim ki Ey kurban olduğum Allahım sen bu millete akıl fikir ver.Meryem'e de yazık oldu bu arada,Meryem'in donunu tüm Türkiye izleyecek yakında.