Çok takdir ettiğim, samimiyetine inandığım, vatanını düşündüğünü düşündüğüm, ailecek sevdiğimiz gazeteci.
Distopyayı yaşayan bir ülkede umut verici konuşmalarıyla insana iyi geliyor.
Ama daha öz nasıl konuşulur öğrenmesi gerek. Zira bazen aynı şeyleri fazlaca tekrar ederek insanı sıkabiliyor.
Bir soru.
Ve çoğu kişinin eski sevgilisinin numarasını sildiğini görmüş olduk. Hatta bunla övünenler falan varmış. Övünecek başka hiç mi bir şeyiniz yok be kardeşim?
ismiyle kayıtlı.
Durudokunu yani clairsentience, diğer insanların duygusal ve fiziksel hallerini psişik yeteneklerle algılayabilmektir. Çok sık rastlanılmayan ve doğuştan gelen bir yetidir.
Kalabalık ortamlardan hoşlanmazlar, kalabalığın arasında sıkışmış gibi hissederler. Bir ortama girer girmez orada bulunan insanların aurasını sezinleyebilirler. insanların enerjilerinden yoruldukları zaman başları ağrıyabilir. Ama genelde bunun nedenini bilmezler.
Ruh halleri birden değişebilir veya planlarını birden değiştirebilirler. Bazen ortada hiçbir durum yokken üzgün veya mutlu hissedebilirler. Bu başkalarının hislerini tecrübe ettikleri anlamına gelir.
Bu kişilerin depresyon, anksiyete gibi hastalıklarla baş ediyor olmaları muhtemeldir. Yolda yürürken dahi birilerinin onları takip ettiklerini düşünüp sık sık arkalarına bakarlar.
Hisleri ve duyguları vakit geçirdikleri kişiye bağlı olarak iyi veya kötü yönde değişim gösterebilir. Aklından geçirdiği kişi onu arayabilir. Ya da sevdiği birinin üzgün olduğunu hissedebilir.
Bilinçaltından bihaber olmaktır.
unutmak bilinçli bir eylemdir demişti bir keresinde biri, aynen öyle. bilinçli olarak problemlerini çözmedikçe, uyuyunca unuttum sanırsın, ama gelir rüyanda sabaha kadar işkence eder sana kaçtığın her şey, en kötü formda. sonra sabah uyanınca neden dayak yemiş gibi hissettiğini merak eder durursun, ya da aniden gelen ağlama krizlerine şaşırır durursun 'hani unutmuştum' diye.
bilinçli olarak unutmak istediğini kabullenip, unutmanın ne anlama geldiği üzerine kafa yorup, o acıyla yüzleşmedikçe rahat yok. Bırak bir kere ne kadar acıyabiliyorsa acısın. Öbür türlüsü kendini kandırmak, o da bir yere kadar. annenin bir sabah gelip rüyanda inliyordun, ne gördün o kadar diye sormasıyla sonuçlanabilir mesela.
bu arada yüzleşsen de geçeceğinin garantisi yok ya neyse.
Çok sevdiğim kokular arasındadır.
Öbür çok sevilen kokular da benzin, tiner, daksil, egzoz, çakmak gazı gibi kokulardır.
Evet aslında tinerci olmam gerekirdi ama yanlışlıkla normal bir birey olmuşum.
Başlık sandım yazar çıktı yazarı. Feminizm, adalet ve eşitlik arayışıyla ortaya çıkan ve erkeklerle aynı statüye ulaşma çabasından doğan bir akımdır. Kesinlikle erkek düşmanlığı değildir. Ve erkeklere bakmayacağı gibi bir algı da uyandırılmış, bu da zannımca çok hoş olmamış. Ama yine de çok hoş gelmiş.
Kışın sobanın ardındaki en güzel olanlarındandır. Yatarsın böyle sıcacık. Sobanın içindekiler yanarken çıtır çıtır sesler gelir.
Bak şu an bile huzur doldum. Huzur verendir.
Ülkede her şeyi günlük güneşlik gösteren, gerçeklikten oldukça uzak reklamlardır.
Bu reklamları izleyip "ikna oldum, ben de evet diyeyim." diyen insan varsa onun aklına şaşayım.
Hayvanın içine düştüğü çukuru ona ad olarak vermek de, ona yarasını tekrar tekrar hatırlatmak gibi bir şey.
Neyse ki kuyu, güzel olayları da beraberinde getirmiştir.
Düştüğü yerden fen lisesi öğrencilerinin yaptığı robotik kolla kurtulmuştur. Bizi ancak eğitimin, bilimin kurtaracağını bir kez daha görmemizi sağlamıştır kuyu.
Fikirlerini açıkça beyan ettiği için doğan medya grubu tarafından işine son verilen, ekmeğinden olan gazeteci.
Biz dilini tutmadığı için kendisini seviyor ve sayıyoruz.
Bugün de anıtkabir'e gittiğini görünce yüzümü gülümsetti, içimi umutla doldurdu.
Tarih bunu da unutmayacak.
Batı ataşehir bilboardlarında, siyah arka planlı "o burada..."* yazısını görünce içimi aydınlatan, beni mutlu eden, umutlarımı tazeleyen belediyedir.
Aynı zamanda birçok sosyal/kültürel faaliyete de yer verir. Bu bakımdan takdir edilesidir. Bizimki de anca kaldırım taşlarını değiştirsin işte.
Öbür belediyelere örnek olması umuduyla...
geleceksen temiz duygularla gel, at aklından kirli düşünceleri. belki sana zor gelecek ama masum ol, içten ol. beni çok sev diyemem. ne kadar sevdiğin de umrumda değil doğrusu. beni düşündüren beni nereye kadar seveceğin. bana güzel sözler söylemesen de olur, güzel davran yeter. mutluluğu öyle gösterişli eylemlerde arama, ben küçük farklılıkların tebessümünden yanayım beni tanıyınca anlayacaksın sen de.
seni şefkatle sevmek için bekliyorum. en zor zamanımda gel olur mu? sevgiye inandır beni.
Benim de aylarca çağrı merkezinde çalışarak içinde bulunduğumdur.
Kendinizi idare edebildiğinizin göstergesidir. Ama okulla beraber yürütebilmek de bir o kadar zordur.
Ev okul iş üçlemesinde gidip gelirken sosyal hayatınız da zamanla yok olur.
12.600'e imza atarak 3 senedir aldığım kredidir. Ekstra artırımlarla bana 13.000'den fazlaya mal olacak kredidir aynı zamanda.
Ama sor sözlük, aldığına pişman mısın diye. Hayır değilim. ihtiyacım vardı ve aldım. Mantık bu kadar basitken, yine de insanlar tarafından anlaşılması hayli güç olur. O yüzden de size tavsiyem, "Niye aldın, nasıl ödeyeceksin?" gibi sorularla yaklaşanlara aldırmayın.
Canı yanmış ve kendini bazı şeylere kapamış erkektir. Yeni bir ilişki onu bu yüzden korkutabilir.
Yıpranmış ve yılmış insanları sevmek çok zor sözlük. Hep bir kalkanları var, görünmez duvarları var. Ama gavura kızıp da oruç bozulmazmış. Birinin ona bunu acilen hatırlatması gerek.
Aklıma ben 39 derece ateşle yatarken annemin babama "bak essmeraldanın çok ateşi var, yanına git" demesini, ama babamın da hiç oralı olmayıp haberleri izlemesini getirendir.
Ona sorsan beni çok sever, ona sorsan onun değerlisiyim. Ama gram umursadığı yok.
Misal dün. Kan verdiğimden bahsettim tahlil için. Nedenini sorsun diye, sırf beni merak etsin benimle iki dakika ilgilensin diye. Ama o sadece iyi dedi. iyi ne demek soruyorum sana iyi ne demek. ben ne için söyledim sen ne dedin be adam.
Eğer babanız sizin kahramanınız değilse, bazı şeyler sizin için bir nebze daha zor olabiliyor.
Eksik büyüdüm ve büyümeye de devam ediyorum.