evimizin 2 km kadar ilerisinde olan bakkaldır. yol güzergahınız olması nedeniyle bakkala girersiniz, bi cuvara 2 paket cips bide evde sakladığım 35 lik votkayı parlatırım düşüncesi ile vişne suyu istersiniz ama bakkalın size verdiği vişne suyu ile hüsrana uğrayıp bu ne la ? böyle vişne suyumu olur lan! oradan dimes falan ver bari itoğlit diye çemkirince, abi siz dr musunuz sorusu ile karşı karşıya kalıp meyve suyu atışması nedeniyle böyle bir soru yöneltildiğini sanıp yoo değilim dediğiniz zaman çok ciddi bir şekilde, hocam geçen gün buradan geçiyordunuz bir abla dedi ki bak şu giden dr benim gözlerimi yaptı.
şimdi ablanın gözlerini yapmak bir şey değilde, yapmadığım şeye ne diye yaptım deyim ulan. yok kardeşim benzetmiştir o abla desem de, herife uzattığım paranın dr bey sonrada verseniz olur diye geri uzatılmasına baya bir şaşırdım. gel de sikme! lan ne tuhaf milletiz. pezemenk ben dr olsam sana ne karım var? bu insaniyeti bir garibana göstermezsiniz.
uzun yıllar önce kokusu dolayısıyla kullanmayı bıraktığım cüzdandır. Yerine nike ya da adidas tarafından üretilen bez cüzdanlar kullanmaya başladım. Açıkcası daha fonksiyonel ve işlevsel. Üstelik koku derdi yok.
Öncelikli olarak bu entry ve başlık, hiçbir şekilde yüce islam dinini karalamak ya da provokatör bir düşünce ile yazılmamıştır.
Günlerden Cuma olması ve müsait olmam dolayısıyla erkenden uyanıp abdestimi alıp, inşaat çalışmaları bir türlü bitmeyen camimize erkenden gittim. Malumunuz hoca efendi camiye gelen insanlara; iyiliği, güzelliği ve ihtiyaç sahiplerine yardım edilmesi gerektiği ile ilgili nasihatlar vermekteydi.
Normal karşılanacak bir durum olarak hoca efendi sohbet esnasında caminin çok fazla ihtiyacı olduğu, merdiven mermerleri, gasıl hane vs. de çok masraf yapıldığı ile ilgili sohbeti bittikten sonra.
Namaz başladı. ilk dört rekat Cuma namazının sünneti kılındıktan sonra, hocamız hutbe vermek için minbere çıktı ve Cuma hutbesinin tamamını camiye yardım edilmesi ve camiye yardım edenlerin cennetin tam ortasına gidecekleri kelamı ile bitirdi.
Bilmiyorum, şu an inanılmaz gergin ve kötü hissediyorum. Derdimi tam olarak anlatabiliyor muyum! inanın onu bile bilmiyorum.
Lütfen yanlış anlaşılma olmasın. Ya da çok bilmiş olanların hemen gelip bilader sende vermessin olur biter. Gibi çok bilmişlik yapmaması için iyice detaya inmek istiyorum.
Düşünün Lütfen. Cuma hutbesinin tamamında camiye yardım edilmesi ve yardım edenlerin cennete gideceği vaadi. Noluyoruz dedim bi an. Sübyancılık, hırsızlık, dolandırıcılık akla hafsala gelmeyen kötülükleri yap! Ama promosyonlu camimizde yardım yaparak cennetin ortasına git. Ben bu sonucu çıkardım.
Tekrar ve tekrar etmekte fayda görüyorum ki, Camiler işletme değil, ibadethanedir.
Camiye arınmak, günahlarından af dilemek için koşan insanları cennet vaadi ile kandırıp vicdanlarına oynayan imamları Allah a havale ediyorum.
Ki bahsettiğim cami, uzun yıllardır aynı mahallede oturmam hasebiyle biliyorum. Gereksiz onlarca inşaat çalışması yapan, her 6 ay da bir kapısını sağa sola aldıran, pimapen değiştiren, merdiven mermeri kırıldı diye tüm merdivenleri değiştirilen (dönmeli, düz çıkmalı vs.) bir cami.
Diyanet işlerinde çalışan, ya da bu konulara vakıf olan kardeşlerime sesleniyorum. Hak bu mu?
Mazlumu oynama konusunda fevkalade benzerlik gösterir bu iki halk. 18 ve 19. Yüzyıl Avrupa sı ve şehirlere alınmayan ve uzun süreli iş bulamayan yahudi topluluğu, yine devlet olabilmek adına 55 milyon insanın ölümü ile sonuçlanacak 2. Dünya savaşının müsebbibi durumundadır. inkar edenler ya da 6 milyon Yahudi öldürüldü diyenler çıkacaktır mutlaka. O konuda diğer bir başlığıma bakmanızı tavsiye edebilirim.
Zira bu kirli savaştan en karlı çıkan Yahudi ve Amerikalılar olmuştur.
Diğer bir mazlum gibi gösterilmeye çalışılan topluluğa gelecek olursak, kürt toplumudur. Faşist bir düşünce olgusunun dışında tüm Kürtleri kapsam dahiline almasak bile, genel itibariyle eğilim bu yöndedir. Zira, kendilerine geldiği zaman her türlü baskıcı ve şiddet içeren, öldüren bu kesim her koşulda ve her koşulda mazlum olmayı başarabilmektedir.
Aradaki farklılıklara gelecek olursak; Yahudi toplumu daha zeki ve üretken olmasına ve kirli savaş ya da teröre başvurmayıp, küresel ticari atılımlarla Tüm insanlığın anasını sikmeyi üstüne vazife görürken, kürt toplumu sadece kendinin yaşama hakkı varmış gibi mazlum edebiyatı yaparak her türlü illegal şiddet, illegal terör, illegal katliam yapmayı üzerine borç bilmiştir.
Bu hususta, mazlumu oynayan ve her sıkıştığında dünyaca ünlü yönetmenlere milyon dolarlık Yahudi katliamı ile ilgili filmler yaptırarak kendi vahşet kabiliyetini saklama geleneği Kürtlerde farklılık göstererek olayı saptırma, olmayan olayları olmuş gibi gösterme hezeyanına dönüşmektedir.
Primitif bir salgın mısınız? Geçmişini siktiklerim.
75. bölüm olmasına rağmen, spartaküs yeni şampiyon olmuş; batiatus gitti koç gibi civan yiğidim crixus um diyerek romanın bildik şifacı kadınlarında crixus için kurşun döktürme telaşına kapılmış olurdu. Bol seks içerikli bölümler mi? Göster ama elletme tadında devam ederdi.
Evrende boyutların ve uzaklıkların farkında olmayan ergendir. Galaksimiz 100 bin ışık yılı büyüklüğünde ve bizden 20 bin ışık yılı uzaklıktaki bir uzay medeniyetinin ihtimal varlığımızdan haberdar olup dünya gezegenine doğru bir yolculuğa çıktığını hesap edersek, ışık hızında bir yolculuk bile 20 bin yıl sürecektir.
telefon ya da faks yolu ile bağlantı kurmaya çalıştıklarını düşünürsek, o da en iyi ihtimalle 20 bin yıllarını alacaktır.
Tabi uzaylılar bu kadar uzak mesafeleri aşmanın bir yolunu bulmadıklarını farz edersek.
insan denilen organizmanın geçmişini sikeyim abi! Bunların hayatı kan, gözyaşı, dram. Hiç bulaşmayalım diyerek de uzak kaçıyor olabilirler.
Güneydoğuda yaşanan şiddet ve dayatmaların toplumsal bir cinnet halini aldığı ve yöre halkının bu şiddetin bir unsuru olduğu gerçeğinden haraketle, olayın sosyal ve toplumsal bir portre ve envanterini çıkaran tezlerinde hali hazırda mevcut olmasına rağmen; Kürt düşmanlığı ve faşistlikle suçlanmak cidden anlamsızdır.
Kürt kesim kaçak elektrik kullanma konusunda rakipsiz birinciliği elinde bulundurur. Cevap yetişir. hepsi çalmıyor! ama çoğu çalıyor götveren.
güneydoğuda her dört evden birinde kendi anasını bacısını siken orospu çocukları oeydah olmuştur. hepsi yapmıyor faşistsiniz. Ama 4 evden birinde kendi kanından birini siken var.
Tecavüz haberlerinin % 90 a yakını yine aynı bölge insanı tarafından yapılan eylemler sonrası oluşuyor. kürtleri tecavüzcü bir millet olarak niteleyemezsiniz. Ama sikine sahip olamayan bir dayın var yavşağım.
Kan akıtan, 2 aylık bebekten vatan isteyen it sürüsü dağda ve milyonlarcası şehirlerde elini kolunu sallayıp dolaşır ama toplumsal yargı ses çıkardığı anda faşist ve bölücü olur.
Bu nasıl bir zihniyet?
illa kendi omurgasız bedeniniz ve osuruk düşünceleriniz tatmin olacaksa, hadi buyrun. En ari ırk siz olun!
17 yaşındaki bir kız çocuğunu soyundurup resimlerini twitter a atmiş sanirim. Mübarek ramazan ayında küfür etmek istemiyorum! ama bu geçmişini siktiğim hak ediyor.
Kürt kesimin yoğunluk olarak yaşadığı şehirlerde seks dahil, her türlü şiddetin tabloları ürkütücü bir boyuttadır.
Konu ile ilgili toplumsal şiddet eşiği ve bu toplumu bu denli şiddet olaylarına iten sebeplerin araştırılması noktasında ki yoksunluk, öyle sanıyorum ki; Tecavüzleri ve ensesti 50 derece sıcaklıklarda pamuk topluyorlar olarak niteleyen dangalaklardan başkası degildir.
Devletin vergi alamadığı ve attığı adımlarını da boş çıkaran twitter a güç yetiremeyince; hırsını vergisini veren sözlüklerden çıkarma çabası son birkaç haftadır, yine vergisi alınamayan bir sosyal paylaşım sitesinde devlet büyüklerinin salvoları ve halkı galeyana getiren açıklamaları ile kin ve nefret politikasına dönüştürüldü ne yazık ki.
Müslüman bir birey olarak, açık söylüyorum ki, Peygamber e hakaret ya da din konusunda atılan entryler dolayısıyla fevkalade rahatsızım. Ama bu rahatsızlığım, hiçbir zaman için kin ve öfke patlaması şeklinde ya da özgürlükleri kısıtlayıcı bir düşünce alt yapısı şeklinde tezahür etmedi. Şöyle ki, Paygamber (s.a.v) in kendi döneminde dahi kendisine küfredenlerden şefkat ve merhamet elini çekmemiştir.
Şimdi ortaya çıkan tabloda, bir çok haber sitesinde kelle kesmeye ya da işkence videosu çekip Peygambere küfredenlerin sonu bu olacaktır. diye yorumlar yayınlanmaktadır.
Böyle bir ruh hali inanın acınacak bir düşüncedir.
Sözün özüne gelecek olursak; sözlüklerde akil bir şekilde yapılan eleştiri ya da protesto ve etkinliklerde çok hızlı bir şekilde organize olabilme gücü bir çok koltuk sevdalısını fevkalade rahatsız etmeye başladı. Ve dolayısıyla, bunu yasakçı bir politika haline getirmemek için fevkalade ciddi bir organizasyon olarak gözden düşürme politikası devreye konulmuştur.
Bu noktada, yapılması gereken rahatsız eden entry sahibinin bilgileri sözlükten talep edilerek hakkında adli makamlarca açılacak soruşturma yerine, tüm sözlük yazarlarını zan altında tutmak ne yazık ki birilerine daha cazip gelmekte ve herkesi zan altında tutarak korku politikasına son sürat devam ederek hazmetme ile gerçekleşen bir kıyımın alt yapısı oluşturulmuştur.
Sözlükteyim dediğiniz zaman oluşan tepkiyi hissettiniz mi?
Bir dönem ezildiği ya da yok sayıldığı iddiası ile oy toplayıp yandaşlarına avanta dağıtmayı adet haline getirmiş bir partinin, iktidarını perçinledikçe ne kadar sığ bir demokrasi anlayışı olduğunu da yakinen görmeye başladık.
Sırf eleştirdi diye binlerce insanı mahkeme kapılarında süründürüp, işinden attırmak ne ola ki.
Şöyle de bir şey var; Muhterem hadi sen ezildin, yok sayıldın diyelim. Bari sen ezme, kibirlenme!
Sözlük yönetiminin acilen cevaplandırması gereken sorudur. Mclube isimli yazarın 10 dakika önce açmış olduğu kırmızı dolunay isimli başlık ve başlıkla alakası olmayan korku içerikli görüntü koyması, inci dışında hangi sözlükte normal karşılanacak bir durumdur?
Hoparlör sesinin açık olması ve bir hayli yorgun olmam dolayısıyla sadece merak ettiğim için tıkladığım başlıkta, korkudan ziyade tüm apartmanı ayağı kaldırmamın sorumluluğunu kim taşımakla mükelleftir?
Burgaristan dan türkiye yi arayarak dolandırıcılık yapan şebekenin yeni numarası cep telefonlarına Türkiye üzerinden mesaj atarak kendi numaralarını vererek, aranmalarını sağlamaya çalışmaktır. Hiç alakalı olmama rağmen telefon ve mail aracılığı ile son birkaç gündür feci durumda rahatsız edilmekteyim. Numara ve mail adresini yetkili mercilerle paylaşmam dışında herkesin bilgisi olması amacı ile lütfen aşağıda yazılı telefon numaraları ve mail adresini olabildiğince çok kişiye ulaştırmaya çalışınız.
1.Mesaj Selam aşkım.unuttun mu beni? Seni çok özledim. Hadi hemen beni ara ateşli sohbetimize devam edelim. Numaramı kaydet mutlaka ara. 0032463020121
Gönderen cep no:
05344933975
2.Mesaj selam canım. Bu yeni numaram hadi beni yine ara konuşalım.bekliyorum çok ateşliyim. 00447082622851.
Türkiye Cumhuriyetinden bahsediyorum. Yanlış anlaşılma olmasın bölücü ya da bölme düşüncesinde de değilim.
Şunu önemle hatırlatmakta fayda görüyorum ki, dünya üzerinde kurulu hiçbir devlet taslağı bu şekilde vatandaşı kucağına alma ve dayatma sistemi ile yürümez, yürüyemez! (Tütkiye hariç)
750 lira ile yaşamaya zorlanan asgari ücretli vatandaşa 1 liraya ekmek satılan bir ülkeden bahsediyoruz neticesinde.
Dünyanın en pahalı benzini vs damarından girmek istemiyorum. Zira bildik konularla kafa şişirmek gibi bir niyetim yok!
Elektriği sebil olarak dağıttığımız ülkelerdeki elektrik miktarının 2 katını ödüyoruz.
Farkında mısınız?
Bulgaristan diye beğenmediğimiz ülke interneti bizim dörtte bir fiyatımıza 2 katı hızlı kullanabiliyor.
Farkında mısınız?
Devlet sigara ve içki vergi kesintilerinden aylık 20 milyar dolar gelir elde ediyor ve devlet yetkililerimiz ekonomiyi böyle cana getirdik diye yüzsüzce açıklamalarda bulunabiliyor.
Farkında mısınız?
Öve öve bitiremediğimiz devlet büyüklerimiz, hayatımıza olumlu hiçbir iyileştirmede bulunamadı ya da çok az kişi bundan faydalanabildi.
Farkında mısınız? ihtiyaç gideri olması gereken bir çok şey nasılda lüks olarak dayatılıp gırtlağımıza vergi olarak sokuluyor.
Ve yine farkında mısınız bilmiyorum ama, güzel ülkemin içine sıçan şerefsizler, başta bürokrasi ve devlet kavramı diyerek temel hak ve özgürlüklerimizin anasını nasılda güzel sikebiliyor.
Emeği geçen tüm şerefsizlerin Allah belasını versin.
Starz kanalı tarafından yapılan spartaküs isimli dizide Roma imparatorluğunun beklide yaşamış en büyük devlet adamlarından biri olan Julius Sezar ın, tiberius isimli göt oğlanı tarafından sikilmesi sonucu olması muhtemel olaydır.
Gerçi durumdan şöyle bir düşünce çıkarmakta mümkündür.
Örnek olarak;
Tarihi dizi ve filmleri seviyorum.
+ Abi spartaküs ü izle.
Güzel mi?
+Abi güzelde laf mı. Sezar ı bile sikiyorlar.
Hmmmm izliyim o zaman!
Bu olay bana The oz isimli hapishane dizisini hatırlattı. izleyenler hatırlayacaktır. Orda da italyan mafya babalarından biri rızası olmadan tecavüze uğramıştı ve dizi yıllarca; öyle bir hapishane düşünün ki italyan mafya babaları bile tecavüzden kurtulamasın diye lanse edilmişti. Öyle sanıyorum ki senaristler akılda kalıcı, daha doğrusu ilerleyen yıllarda insanların ağzına pelesenk olacak ve dvd satışlarını etkileyecek bir düşünce ile Sezar a kıydılar.
Lan şaka maka bir italyan da çıkıp, niye hep bizi sikiyorsunuz demiyor. Bu italyan milleti hakikaten çok geniş bir millet yahu.
Kız arkadaşının kalçaları hakkında yapılan yorumlara sinirlenmeyeceğini söyleyerek; Siz bakarsınız ben dokunurum diyerek ne kadar geniş bir bünye olduğunu ispatlamış olan serdar ortaç ne içiyorsa artık içmesin, n olur içmesin ya!
Günlerdir tv ve gazete sayfalarından eksik olmayan sarai Sierra cinayeti ile ilgili polisin katil ya da katilleri iğne deliğine dahi girmiş olsalar bulacağız sözü sonrası, kedi fare oyununa dönen bu bilmece de herkes bir şeyler söylüyor.
olaya fevkalade üzülmeme rağmen, emniyet ve devlet yetkililerimizin riyakarca davranışları sonrası öldürülen türk kadınlarına, töre cinayetlerine, öldürüldükten 5 yıl sonra anca kemikleri bulunan kadınlarımıza, abd vatandaşı olmadığı için yüz çeviren sisteme lanet ettim.
Birkaç haber başlığı ekledikten sonra konuya devam edeceğim.
Koli bandı ile öldürüldükten sonra yol kenarına adi bir çöp gibi atılan bu kadın için niye ekipler kurulmadı? Nedeni cebinde Türkiye cumhuriyeti nüfus cüzdanı olmasıydı.
Evine giren kimliği meçhul kişiler tarafından öldürülen bu kadın içinde ekipler kurulmadı. Olay adi bir cinayet olarak raflarda mı hala, orası meçhul.
Son olarak abd ye giden 2 evladımız, öldürüldükten sonra göl kenarına atılmıştı hatırlarsanız. O olayla ilgili Amerikalı yetkililerden ses çıktı mı? Tabi ki hayır.
Sarai Sierra cinayeti ile ilgili elbette her şey yapılmalı ve katiller bulunmalıdır. Sadece, Aynı özeni türk kadınları içinde bekliyoruz. Bu ülke insanı 3. Sınıf halk değildir. Onu 3. Sınıf gibi gören zihniyetinde Allah belasını versin.
Edit: Bu entry i bile eksileyebilen zihniyeti lanetliyorum. Amerikan köpekleri.
Başkentleri petra olmakla birlikte, olağanüstü taş yapıtları ile adından söz ettiren Nebati kavminin son olarak kürt tarihçiler tarafından kürt olarak tanıtılması ile ortaya çıkan trajikomik durumdur.
Lan oğlum siz ne yiyip ne içiyorsunuz? Bu neyin kafası amına koydugumun şebekleri.
Bi nebatiler kalmıştı demişken, hemen ona da yetişen sözün ona kürt tarihi konusunda uzman olan dingillere gülmekten takatimiz kesiliyor artık.
Sakine cansız isimli terör örgütü kurucusunun Paris te kafasına sıkılarak infaz edilmesi sonrası örgüt destekcileri tarafından ağlanarak söylenmesi gereken türküdür.
Hep analar ağlıyacak diye bir şey yok. Zira, terör denilen bela bir gün sizi de yok edebilecek büyük bir tehdittir. Örgüt içinde yükselen ve gözden düşürülen teşkilatlanmaların kanlı organizasyonlarının devamını dilerim.
Neresinden bakarsanız bakın dünyanın en zor işidir. Bugün beyin damarlarımı açmak için biraz empati yapayım dedim ve beyin kanaması geçirmek üzereyken bıraktım.
ulan ibneler biraz elle tutulur tarafı olmaz mı bir düşüncenin!
Şöyle düşünelim.
Hani pkklı ibneler kaçak elektrik kullanıyor vs. Yahu bugün bir kaçak elektrik şebekesi kaça kuruluyor haberiniz var mı ? Ben de kurayım dedim(!) Hemen elektrik idaresinden geldiler. Zor iş be! Neymiş efendim, kaçak çekip hayvanlarını ısıtıyormuş. Hayvan hakları için onca konuşan yazar nerede ha nerede? Adam belki hayvanını çok seviyor. Biraz anlayış.
Siz hiç belediye otobüsüne uçan tekme atmaya çalışırken ayak bileğini inciten pkklı bireyin acısını düşündünüz mü? Yooookkk! Varsa yoksa o otobüs benim paramla,vergimle alındı!
Hani her gün Molotof kokteyli atan pkklı topları görüp hayıflanıyoruz. Maliyetine baktım Molotof kokteyli diyip geçmemek lazım. Hem atarken yanma tehlikesi de cabası.
Aslında bu liste uzatılabilir. Başta da Dedim ya sağlık sorunlarımla ilgiliyim şu an.