ünlü komutan, dünyanın gördüğü en büyük padişah fatih sultan mehmet hazretlerinin hocasından duyduğu ve bizans'ı fethetmek için kendisine belirlediği yolu çizmesine vesile olan sözdür.
en son emret komutanım dizisinde oynayan (fotocu kıs) ilk olarak hülya ablasıyla molped reklamında gördüğümüz güzide güzellerden... allah eksik etmesin..
bir moda tasarımcısı. lakin yaptığı tüm defileler yardım amaçlıdır. başı kapalıdır. paris moda haftasında da defilesini düzenlemiş fransızlara defilesiyle ayarın kralını vermiştir..
mensubu bulunduğum grup..*
üzerime kalmış bari tanım yapalım.
sözlükte yazar olan bünyelerdir. istanbulda ortalama her nefes alan 7 bünyeden 2 sine sahip olan şehrin yazarlarıdır..
türkiye cumhuriyeti ordusunda görev alan, şehit olan gazi olan insanların dyygularını belki de en iyi şekilde anlatan insan.
bu ülkede görevini yapma bilinci, iş ahlakı gibi hadiseleri beynimize değil kalbimize işleyen bu astsubay daha sonraki söyledikleriyle de bu ülkenin aslında nasıl adam olacağına dair bilgiler veriyor.
hayatımızda izlememiz gereken, bilmemiz gereken hadiselerden, gizli kalmış adı sanı bilinmeyen gizli kahramanlarımızdan sadece ve sadece bir tanesi..
kütüphane ve bilgi belge merkezlerine veri tabanı hizmeti sağlayan bir aracı kurum...
EBSCO Publishing, internet üzerinden sunulan servislerin yaygınlaşması üzerine komple bir referans merkezi yaratmak için başlattığı çalışmalarını 1990'ların ikinci yarısında geliştirerek EBSCOhost Reference Center in ilk sunumunu dünyaya tanıttı. Uzun süredir cd-rom veri tabanları üreten EP için, online veri tabanları üretmek ve kısa sürede geliştirerek dünyada üretilen en kapsamlı tam metin veri tabanlarını yaratmak ve bugün EBSCOhost'un 6.0 sunumunu tanıtmak bir vazife görülmüştür. Kütüphanelerin ve araştırma merkezlerinin ilkesi bilgiye bir an önce ulaşmak ve kullanıma sunmaktır. EBSCO tüm ürünlerini geliştirirken bu ilkeyi daima göz önünde tutarak, ürünlerini kısa sürede geliştirmek ve tüm ürünleri arasında uyumlu çalışma koşulları sağlamak ve tüm kullanıcılara bu ürünleri problemsiz sunmak için yoğun çaba harcamakta ve bu çabasını destekleyici her tür maddi yatırımı yapmaktadır. Digital Islands üzerinden sunulan EBSCOhost Reference Center da, EP tarafından üretilen geniş kapsamlı veri tabanları yanı sıra başka üreticilere ait gerek bibliyografik ve gerekse tam metin veri tabanları bulunmaktadır.
mevzu dinsizlik ya da müslümanlık dışında bir şey olunca kimsenin laf sokmadığı herkesin sustuğu hadise. ulan başlık islamiyet'le alakalı olsaydı ayetlerden, hadislerden girip ebesinin örekesinden çıkardınız ya neyse...
banane sizin dinsizliğinizden değil mi ama?
malum bu dönemde herkesin dini de tuttuğu da kendine?
herhangi bir kütüphanede bulunması şart olan 5 önemli şeydir. bunlardan herhangi biri olmadıkça kütüphane gerçek manada hizmet veremez.
- bina: ayrı bir bina ya da kütüphane hizmetinin kolay yapılabileceği bir yer.
- bütçe: kütüphanenin ihtiyaçlarından ziyade materyallerin satın alımı, aboneliklerine yani dermeye katılacak olan materyaller için ayrılan ödenek.
- derme: kütüphanenin hizmet ettiği kurum ya da kuruluşa ilişkin belirli bir politikası olan, kütüphaneye hangi materyal türünün alınacağını saptayan kurallar bütünü.
- personel: başında uzman kişilerin bulunması şartıyla,işlemleri yapacak kişiler.
- kullanıcı: sağlanan, kataloglanan, düzenlenen, kullanıma hazırlanan materyalleri kullanacak insanlar...
herhangi bir uzmanlık alanında üretilen bilgi, belge ya da benzer materyalleri düzenli bir şekilde tutmak, saklamak ve hızlı ve kolay erişim sağlamak için kullanılan sistemlerin tümü...
türkiye düşünmeye ve konuşmaya cesareti olan insan sayısıdır... bir oranlama yaparsak %1 e yakın bir rakam. bende şimdi içimden neden 3. dünya ülkesiyiz diye geçiriyordum...
neyse bırakalım kafa yormayı ne de olsa hem 3. dünya ülkesiyiz, düşünmek işimize gelmiyor zaten bizi birilerini kucaklarına oturttuklarının da hamile kalmadan farkına varamıyoruz...
hala anlamıyor musunuz?
illa götünüzde baasur mu çıkması lazım?
edit: ulan yanlışlıkla ne iyimser konuşmuşum... oran binde bire tekabül ediyor içim acıdı şimdi.
şimdi düşündüm de 1000 insanda bir tane adama sahip bir ülkeyiz... *
tarih bilinci ile bilgi ve belge yönetiminin karşıklı etkileşiminden doğan bir durumdur.
en önemli ilişkisi bilgi belge yönetiminin düzenli bir şekilde yapılmasının tarih bilincinin sağlanmasında ve sağlama aşamalarındaki yararıdır. Bugün geçmişinden bir haber milletler var, yazıyı çok sık kullanmamış ya da yazılı kaynaklarını düzenli toplamamış onları gerektiği gibi korumamış milletler bugün geçmişlerini, geçmişe dair eksikliklerini bu işlemleri yani bilgi ve belge yönetimini düzenli yapmış milletlerin üzerinden çok büyük meblalar ödeyerek ya da çeşitli imtiyazlar vererek sağlıyorlar.
Bu işlemin ülkeye maddi zararları ve yükümlülükleri olduğu gibi manevi olarak kaybettirdiği şeyler de var. Bir ülkenin geçmişine ait bilgileri başka bir ülkeden alması ya da istemesi, kültür mirasının ve dünyada yol açtığı değişikliklerin yararlarından ve kazançlarından faydalanamaması bile çok acı bir şey.
Tarih bilinci çağlar ilerledikçe uzun süre yaşayan toplumların halklarına kazandırmak için en çok çaba sarfettiği konulardan biridir. Bir söz vardır kim söylemiştir bilemem ama sanırım bir Türk'tür kendileri. O kadar acı bir söz ki bu bir Türk'ten başkası söylemiş olamaz gibime geliyor.
"Geçmişine bakmayan, bilmeyen bir ulus; geleceğini tayin edemez."
Bu söz bile tek başına tarih bilincinin ne kadar önemli bir etken olduğunu ortaya koymaktadır. Buradaki tarih bilinci ve bilgi ve belge yönetimi ilişkisi ise ülke içindeki ya da dışındaki o ülkeyle alakalı bilgilerin ve belgelerin toplanması, gerekli koşullar altında saklanması, muhafazası ve gerektiği durumlarda çabucak ulaşılacak şekilde tasnif edilmesi ve sınıflanması olayıdır. Buradan da anlayacağımız gibi bilgi ve belge yönetimi olmayan bir ülkede bir tarih bilincinden söz etmek pek de kolay değildir...
Bu tablolar, ancak Sınıflama Cetvelleriyle bağıntılı olarak kullanılabilecek yardımcı tablolardır. Bazı durumlarda bir tablodan alınan numaralar başka tablodan alınan numaralara eklenebilir., ama bir ya da daha fazla tablodan alınan numara grupları sadece Sınıflama Cetvellerinden alınan uygun numaralarla birlikte kullanılabilir.
Numaraların önündeki tire (-), o numaranın asla tek başına kullanılamayacağını gösterir. Tablodan alınan numara tüm bir numara oluşturulmak üzere sınıflama cetveli numarasına eklendiğinde tire kaldırılır.
Belirli bir tablonun ilgili talimatlar tablodan önce verilmiştir. 1., 3., ve 5. tablo ile ilgili önemli ek talimatlar 4. ciltteki kılavuz içinde yer almaktadır.
[ ] arasında gösterilen numara şu anda kullanılmıyor demektir.
( ) arasında gösterilen bir numaranın standart kullanımının yanısıra bir kullanım biçimi daha vardır.
Sınıflama yaparken iki çok önemli unsur vardır.
1) sınıflama DOS’a göre yapılıyorsa kitap kullanılmadan ezbere asla yapılamaz.
2) DOS kullanılırken tabloların ezberlenmesi söz konusu değildir. Zira binlerce maddelik bu tablolar kitabı kullanmadan hem çok karmaşıktır. Hem zamanla gelişmekte ve değişmektedir.
Sınıflama yapacak kişilerin ellerinde muhakkak DOS olması gereklidir.
Sınılama kurallarını belirleyen DOS ezbere kullanılabilecek bir araç değildir. Şöyle ki standart sınıflama biçimleri olduğu gibi bazı eserlerin ayrıntıya girilerek sınıflanması gerekli olmaktadır. Böyle durumlarda muhakkak DOS’a ihtiyaç duyulmaktadır.
Tablo başlarında, disiplinden standart altbölümler arasında giderken gerekli yönlendirmelerin olduğu DOS’u kullanmamak ya da ezberlemeye çalışmak zaten yaptığa işe ihanet etmektir.
DOS bir eserin sınıflanması için öncelikle disiplininin belirlenmesi daha sonra yeteri kadar derine inerek eseri tam olarak ifade eden yere kadar derinliğe inilmelidir. Bu derinlik eserin spesifiklik derecesini de belirler aynı zamanda. Bı esere genel de maksimum 4 başlık verilir. Disiplin saptandıktan sonra disiplinden sonra gelmesi gereken standart altbölümler sıralanır, gerekli numaralar sınıflama numarası olarak yazılır.
kitap ve süreli(süreğen) yayın haricindeki tüm yayınların dışında kalan kaynaklardır.
bunların içinde resim, fotoğraf, video kaset, cd, dvd, v.b.
öğrenme konusundaki büyük etkileri bugün dünyanın bir çok yerinde birçok kişi tarafından test edilerek onaylanmıştır. insanın görerek öğrendiklerini akılda tutma becerisi %84 civarında iken işiterek öğrendiklerini akılda tutma becerisi %11'lerdedir. uzun sireli hafızada kalma konusu ise gene aynı şekildedir. görerek öğrenilen bilgiler ya da herhangibir şeyin hafızada kalması hususunda %70 lerde iken işiterek öğrenilenin oranı %6 lara düşmektedir.
burdan çıkaracağımız ders şudur;
"kitapdışı belgelerin özellikle görsel olanlarının kütüphane ve bilgi ve belge merkezlerindeki varlığı hem bilginin çabuk öğrenilmesini hem de uzun süre unutulmamasını sağlamaktadır. ayrca kitapdığı belgeler çok fazla bilgilerin çok küçük ortamlarda saklanması açısından da kütüphaneler için avantajdır. ayrıca bedensel, ya da zihinsel engelliler için yapılan özel bölümler ya da hazırlanan imkanlar sayesinde toplum içindeki ayrı ya da uzak duran insanlar kaynaştırılmışolur. "
türkiye'de aslında binlerce vatandaşı olan bir dünya ya da türklerin dünyası demekte mümkün.
doğarken başlıyorsun aslında böyle doğmalıdan tut da okula başladığında hocalarımızın bize söylediği aslında bir sınıfta en fazla 20 25 öğrenci olmalıdıra kadar.. aslında bundan sonrası daha komik biraz da içler acısı aslında...
ulan koskoca türkiye'nin üniversitelerindeki hocalar bile dersleri böyle veriyorlar. sonra da benden yeni bir şeyler üretmemizi bekliyorlar. aklımızı sadece hayaller vevarolanlarla dolduran en eğitimcilerimiz sözüm size; yahu biraz da aklımızı kullanmayı öğretin, düşündürün biraz ne bileyim yapın bir şeyler...
bana gelip de ya evet aslında böyle olmalı ideali bu ama ülkemizde ancak 50 yıl sonra deyip de köreltmeyin bizi. yatarak büyütmeyin bir yerlerinizi bazen de oturduğunuz organınız yeter ulan koştuğun az da otur nefes alalım desin...
kütüphane içinde varolan yayınların eski zamanlarda kart katalog şeklinde hazırlanmış hallerinin tarama faaliyetini hızlı yapılmasını sağlamak amacıyla bilgisayara aktarılmış halidir.
genelde tersi olur şeklinde tasvir edilen ya da tanımlanan bu hadise. nasıl desem bazen hayatı televizyondan izlemek yerine televizyonu hayattan izlemek daha güzeldir. bugün en sevmeye başladığımız davranışlarımız yarın televizyonlara malzeme olabilir. televizyon izlediklerimizin hayatımıza etki ettiği gibi...
esenler'de açılmış yeni nargile mekanı. mükemmele yakın iç mimari özellikleri süper nargilesi, ve yakın zamanda yapacağı yeniliklerle adından söz ettirecek bir mekana benziyor bekleyelim görelim...
esenler meydandaki merkez camii'nin sırasında canet'in karşısında artık kime sorsanız gösterirler.
