arkadaş olarak dahi pek iyi gözle bakmıyorum, en ufak haksızlıkta hemen sinir katsayıları yüze çıkıyor, bu hayat böyle geçmez, oyunun nasıl oynanması gerektiğini öğrenmeleri lazım.
muhteşem bir müslüm gürses eseri.
--spoiler--
seni sevmek için ölmek mi lazım
kahrından her gece içmek mi lazım
sana yar mı yoksa köle mi lazım
--spoiler--
muhtemelen sonunda eşsiz, dostsuz, arkadaşsız kalırsınız. her zaman doğru bildiğini yapmak, yanlışa yanlış demektir. insanlarsa tanıdıklarından hep ayrıcalık, kayırma v.s bekliyor.
başlığın tam hali; özel görülen biri tarafından herhangi biri olarak görülmek.
aldığınız güzel bir haberi ilk paylaşmak istediğiniz, kötü bir durumda desteğini hissetmek istediğiniz. sevdiğiniz yerlerde sevdiğiniz şeyleri yaparken hep keşke o da yanımda olsaydı deyip eksik hissettiğiniz,
istemsizce sürekli aklınıza gelen özel anlamlar yüklediğiniz sadece görünce bile dünyanın en mutlu insanı olup gülümsediğiniz ama bir o kadar da yanında kalbininizin duracak gibi olduğu biri tarafından herhangi biri olarak görülmek, düşünülmemek, umarsanmamak, önemsenmemek, sevilmemektir.
özellikle geceleri acıkınca çay ile susamlı kraker kemirme eylemidir. o baharatlı, çeşnili v.s olanları bir türlü sevemedim.
ayrıca kraker kemirmenin stresi azalttığı ve rahatlattığı bilimsel bir gerçek.
herkese tavsiye edebileceğim, doğduğumuz yıllarda nasıl bir sinema akımı vardı, nasıl giyinilir nasıl konuşulurdu, görmek bilmek adına yerli olsun, amerikan olsun, fransız olsun fark etmez, yapması keyifli hededir.
başından sonuna hayatında ve dünyada ne olmuşsa hepsini sanki çok önceden sen belirlemişsin, olacağını biliyormuşsun gibi her şeye karşı, hiçbir şeye ve kimseye ihtiyaç durmadan sapasağlam durabilmektir. müthiş bir kabul ile birlikte elinden gelen her şeyide fazlasıyla yapmaktır. asla geçmişe, şimdiye yada geleceğe takılıp vazgeçmek, yerinde saymak değildir, kendine yaslanıp ilerlemektir.
olumsuzluklara karşı anlık duygusal tepkiler vermemektir, düştüğünde uzanan el kimin eli diye bakmaktır öyle herkesin elini tutmamaktır, ama aslında tutacak el de aramamaktır.
Çok iyi anlaşabileceğin, beraber aynı şeylere gülüp, hüzünlenebileceğin belki mutluluğun kapısını aralıyabileceğin birisinin bile hayatına girmekten seni alıkoyan düşüncedir, nerden gelmiştir, nasıl başlamıştır, sebebi nedir bilinmez. Belki doğrudur belki değil.