En çok neyden korkarız?
Karanlığın ortasında gözbebeklerimizin büyümesindeki sancıdanmı?
Aldığımız nefesin kesilmesi nasıl hissettirir?
Nefeslerimiz kesilirken kalp atışlarının kulakları sağır etmesindenmi korkarız yoksa, zamana yetişememe korkusumu bu içimizdeki tarif edilemez telaş.
Bugün günlerden hayat mücadelesinin tam ortasındaki çağresizliğin hüzünlü bakışlarında iki canı daha kaybettiğimiz ve daha ne canlardan olduğumuz günün bayramıdır!
Onlar hayallerini kilometrelerce yukarıda bırakarak bu dünyaya sağlam bir veda çaktılar.
Düşünüyorumda içimde garip ürperişler kopuyor, soruyorum tutmasam aktı akacak gözyaşlarımın ıslaklığındaki dünya adaletsizliğine..
Eşitliğin üst model koltuklarında yayılan insan varlığı sefa içindeyken, yerin altındaki insalığı nereye kaldırdınız?
Bugün iki emekci maden işçimizi daha kaybettik, bilirim ölüm yakışmaz kimseye, yolsulluğun koktuğu toprklardaki can verişler var ya daha acayip koyar insana..
Bugün, insanı insana kırdırma günü değil.
Bugün, içindeki fesatlığı bir selama bile tercih etme günü değil.
Bugün yattığın yataklarda vicdanınla, merhametinle hesapsız kafanı yastığa rahat koyma günü değildir.
Bugün, önce içindeki hesapla yüzleşme sonrada bu haksızlığa bir el uzatıp “ne oluyor burda” deme günüdür.
Uyuma halkım, uyuma insanlığım..
Benim emektar işçim toprağın altnda rahat uyumadığı sürece
12.eminönünde balık ekmektir istanbul..
ortaköyde kumpir, kanlıcada yoğurt,sarıyerde börek, taksimde bol eylem, kadiköyde bir vapur sesi, haydarpaşada merdivendir istanbul..
gaziosmanpaşa ilçesinde selpak satan çocukları, dilenen amcaları, agrasif minibüscü abilerin ortasında bocalarken, 20 dakikalık mesafedeki etiler, ortaköy ilçesinde lüks arabaların tozunda, bir aylık maaşın yarısının ödendiği mekanların camlarının dışında, şato görünümlü evleri seyrederken "ulan böyle bir ev alabilmek için kaç yıl çalışmam lazım acaba" iç seslerinde boğulmaktır.
komedi flimlerinde bile canını acıtacak kelimeleri bulup ağlamaktır, yataklardan günlerce çıkmayıp en pasaklı halinle dışarı çıkabilecek kadar kendini salmaktır. Telefonun her çaldığında arayanın o olmadığını görünce içine bir öküz oturduğunu hissetmektir, facebookta profil fotosunun değiştirdiğinden onlarca anlamk çıkarmaktır, beraberken hiç dikkatini çekmeyen özelliklerini bir bir hatırlayıp anmaktır.
Günler geçer aylar geçer..
içinde noktadır artık.
Bazen sinir bozuklugundan, bazen kavga anında gitmesini istemedigin halde kurulması şart hissedilendir. Gerçek anlamda gitmesini istedigimize fırsat vermez kendi bedenlerimizi ordan terk ederiz.
bu işlem genellikle güvenilmeyen, piç ama aşık olunan sevgiliye yapılan, eline telefonu aldığınzda "şimdi boku yedin" şeklinde atıflarda bulunulup güvenlik kodunun istenilmesiyle zorta uğranılan bir işlemdir.
Herşey paketteki son sigarayı görmenin üzüntüsüyle başlar, efkar katlanır hızlı bir hamleyle yakılan sigaranın acı çığlığı yürekleri daglar. Amk böyle işin desende umutlar tükenmez makasla yanan tarafı kesmek cagresizligin şeklidir.
suratını münül münül buruşturduğunda (kızdığında, darıldığında) içinizden bir parçanın koptuğunu hissettiğiniz, onu gürül gürül kahkalar atarken görürken dünyanın en mutlu insanı olduğunuz insandır.
onu seviyorum çok seviyorum.
o beni seviyor çok seviyor.
mesaj çok açık beyler..
Eğitim sistemi ve üniversitedeki başarın göz önüne alınınca "al evladım senin için uygun hale geirdik, bir zahmet sokuverde adet yerini bulsun" şeklinde yapılan harekettir.
Iş yerimdeki albuz beye meybuz (küçükken yediğim buzlu tadı olmayan bok gibi biseydi) demem, müdür yardimcim garo beye gora dememle herkesin saskinliga düştüğü andır. Banane kardeşim koysaydiniz abdurrahim, saziye, hasan, masan suç benim mi.
Bu bir cinsiyet ayrımı yapılan günden daha çok yaradılışi gereği narin, yumuşak, oksunasi, mücadelesinde kendini ortaya koyabilmesi için 10 kat daha fazla efor sarf etmesi gereken varlığımızın, daima yuceltilmesi gereken günlerden bir günün simgesidir. Kadınlar her zaman yücedir, aynı zamanda doğurganlık özelliğinden dolayı yaradandirlar da. Tüm kadınlarin kadınlar gününü tüm yüceliğiyle kutlarım.