Hemen hemen her yerde duyduğum iyiliğin fazlasının kötü bir şey olduğu söyleminin doğru olup olmadığına karar verilememesi sorunsalı.
iyilik ne kadar fazla olursa olsun kötülüğe sebep verebilir mi ?
Burada iyiliği yapanın zarar görmesinden bahsetmiyorum. Zira o gayet sık rastlanan bi durum. Burada ki sorun başka bir insanın iyiliğini düşünmek kötü bir şey olabilir mi, olsa bile bi sorun teşkil eder mi ?
9 eylül 2015 apple konferansında duyurusu az önce yapılan kalemin force touch özelliği sayesinde bastırdığımız kadarıyla kalın veya ince çizimler yapılabilecek ve bu yönüyle diğer kalemlerden çok farklı çizim deneyimi sunacak.
edit: ms office, adobe uygulamalarınada uyum sağlayarak özellikle iş dünyasına büyük kolaylık sağlanması planlanıyor.
yazıda en çok dikkatimi çeken bi insanı öldürüp bu kadar insanları aptal yerine koyar bi ifade ile bu kadar saçma bi rahatlık ile orda hem ölen insanların, hem mahkemenin karşısında durabilen şerefsiz oldu. Ölen adamı gezici diye suçlayıp, din, istismar, yandaşlık, kahpelik dolu mektup var.
Sibel Köklü şöyle bitiriyor..
"Ölen adamı arkasından Gezici diye suçlamak kolay… Ya senin acemilikten elini ayağını dolandıran AKP’liliğin ne olacak? Ya bu yalakalık, bu cüret, bu aymazlık, bu güce tapma, bu sinsi sinsi insanları gözleyip saldırmalar ne olacak? Kendi kendinize rezil oldunuz…
Şeytan diyor ki bırak, iç Güvenlik Paketi neymiş kendi başlarına gelince öğrensinler, bunlar için değmez. Sonra içimden başka bir ses diyor ki, ‘Biz bu vasat insanları değil, büyük insanlığı seviyoruz…’ "
olayın daha vahim yanı "Mahkemeye çıkarılan Molla Muhammed Amin, Şeriat hukukuna dayanarak, tarafların ikisinin de rızası olması durumunda yaşanan olayın tecavüz değil zina olacağını belirtti ve mahkemeyi buna ikna etmeye çalıştı." 10 yaşında bir çocuk karar verecek rızası ile babası yaşında adamla birlikte olacak! yetmeyecek mahkemeyi ikna edebilse bunu kullanıp bu sapığa ceza indirimi sunup 100 kırbaçla kurtaracaktı.
ve Küçük kızın ailesi ise “şerefini temizleme” düşüncesi ile küçük kızı öldürmeyi düşünüyordu.
edit2: zaten insan "insan" olmalı ama mahkeme dini bi mahkeme olan şeriat mahkemesi ve verilen karar bu dinle alakalı olduğu için din de önemlidir bu olayda.
özel edit: sadece "islamı" katmıyorum bakın ! genelde hukuk,adelet sistemi inanç sisteminden beslenerek yapılan "tüm" sapkınlık,çıkarcılıklara sitem ediyorum. benim için bunu yapan şerefsizin dininin,ırkının,cinsinin bi önemi yok! ama adam islama dayanarak bu olaydan yırtmaya çalışıyor mu, o evlada sımsıkı sarılması yanında olması gerekirken islami geleneğe göre yetişmiş aile o kızı öldürmeyi düşünüyor mu? peki güzel arkadaşım burda bi sıkıntı yok mu?
Merhaba uludağ sözlük ahalisi.
Malumunuz duolingo keyifli bir dil öğrenme uygulaması. Yeni katıldığım bu platformda rekabet adlı bir bölüm var kendize rakipler ekleyip gelişiminizi takip edip motive artıracak şekilde ilerleyebiliyorsunuz.
Bu amaçla başlık altında isteyen sözlük yazarları duolingo nicklerini yazıp birbirine rakip olabilirler.
Duolingo.com/eskizz
12.11.2014 tarihli tgbli insanların çılgın, efsane diye adlandırdığı eylem.
anlamadığım bunu yaparak emperyalizm ile mi savaştın şimdi.
her türlü sistemin kucağına oturmuşsun alakasız bi adamı sırf üniforması için başına çuval geçirdin diye kurtuldu mu Türkiye, bitti mi emperyalizm. Sana yapılan salaklığı sende başkasına yaparak eşitlik mi sağladın?
Gözünü sevdiğim ülkemizin mükemmel gelir dağılımını gösteren pastadır efendim.
"Credit Suisse tarafından yayınlanan 2014 yılı Küresel Refah Raporuna göre 2000 yılında refahın yüzde 67sini elinde bulunduran en zengin yüzde 10luk kesimin payı 2014 itibariyle yüzde 77.7ye yükseldi."
"1996da Beyoğlunda Kuvvet Köseoğlunun öldürülmesine azmettirdiği iddia edilen Öztürk, iki yıl önce müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
istanbul 19uncu Ağır Ceza Mahkemesinin kararı sonrası dosya Yargıtaya taşındı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 19 Eylülde dosyayı karara bağladı. 1. Ceza Dairesi, 2014/3955 numaralı dosyada Öztürk hakkında verilen kararı onadı."
yıllar sonra tekrar aynı kişi tarafından beni bulmuş durum.
çok sevdiğim samimi olduğum birbirimizin ilişkilerini bildiğimiz arkadaşlığımızın üzerinde titrediğim kız arkadaşım var. Zamanında ( ki sevgilim vardı o zaman ) buna rağmen beni çok sevdiğini söylemişti o dönem çok iyi arkadaş gördüğüm için üzülmüş, kibarca böyle bir şey olamayacağını anlatmıştım. gel zaman git zaman araya üniversite girdi, arkadaş yurt dışına çıktı geldi bi şekilde yine denk geldik görüşmeye başladık.
sanırım arkadaşımın duyguları hala sıcak, hala samimi ve bu sefer bende arkadaşlıktan öte bir ilişki düşünüyorum ama ya olmazsa ya dünyanın en basit işi sevmeyi başaramayıp bu çok değerli arkadaşımı da kaybedersem..
bu sorular yüzünden ömürler tüketmek de istemiyorum. belki yazınca geçer dedim ama hala her şey aynı maalesef .
Bu 2 çizgi arasında ne tarafta olacağımı hala bilemiyorum...
Özellikle acelem olduğunda ibneligine mi yapıyorlar bilmiyorum ama adam 20km hıza bile ulaşmıyor. inip yürüsem daha hızlı gidecem o derece.
Buradan bu hızla çaldığı yüksek sesli müzikler, dengesiz hızlar (ya çok yavaş ya insanları düşürecek kadar hızlı), saçma tripleri, milletin üstüne kırdıkları o direksiyon götlerine girsin efem.
bu olaya inanmayan bir tek ben miyim? Sanki herşey amatör bir hapisten insan kaçırma sahnesi gibi değil mi? Hay adaletine soktuğum ülkesi. Artık öldü diye ceset gösterseler dublör diyecek kadar paranoyak yaptılar insanları.
Elbet bi yerde sorulacak bunların hesabı yani inşallah ...