lan şu öğretmen maaşını 25 yıllık öğretmen maaşını göstererek algı yapıyorlar amk. lan ben bu ay 4600 tl maaş aldım. 6500 nerede amk verin hakkımı oçlar.
2020 eylül ayından beridir deneyimlediğim yaşam biçimi. yalnız benim yalnızlık öyle kalabalıklar içerisindeki yalnızlık değil. şairane değil, salt yalnızlık.
ömrüm boyunca yurtlarda okudum. üniversitede eve çıktım. görece sosyal bir insanım. her zaman arkadaş çevrem olmuştur. insanlarla sohbet etmek en sevdiğim şeydir. öyle fazla aktiviteye ihtiyaç duymam. iyi sohbet edebilecek 1-2 insan olduğunda saatlerce sohbet edebilirim.
şu an bulunduğum yer ülkenin doğusunda bir ilimizin unutulmuş bir ilçesinin köyü bile değil, mezrası. yani tam olarak allah'ın unuttuğu yerde hayat mücadelesi veriyorum. mesela şu an yollar kapalı. neyse ki malzemeleri stok yapmıştım 10-15 gün bir sorun yaşamam gibi. ama sonrası büyük sıkıntı. arabam var ama yollar kapalı ve açılmıyor. * hadi açıldı diyelim dönene kadar kapanıyor. elektrikler gidiyor, 1 gün gelmiyor. geçen mayısta 18 günlük kapanma döneminde tüpüm bitmişti ve tüp alamadım. sayın kaymakamın kesin emriymiş. ekmek ve 20 günlük peynirle yaşamıştım. son 1 hafta gofret ve halley ile kahvaltı yapıp akşam ekmek arası peynir yiyordum. o kadar soğuk ki... yakutistan sanki. tipi olduğunda ev uçacak gibi oluyor. ha tabi ev denebilirse. *
fiziki şartların kötülüğü anlatmakla bitmez. ama ben bir şekilde halletmeye çalışıyorum. halledemezsem de yatağa girip 4 yorganı çekip ölmeme umuduyla uyumaya çalışıyorum. ancak psikolojik sorunlarla başa çıkmak daha zor. insan sohbet edecek birini arıyor. gerçekten çok arıyor. bir keresinde 1 hafta hiç konuşmadım. bakın bu şaka değil. hiç konuşmadım. ne telefonla ne de yüz yüze bir insanla. o 1 hafta sonunda sesim gitmişti sanki. eski arkadaşlarımı arayıp kafa z.kmek de istemiyorum. malum hepsi evlendi, iş güç, çocuk... ben mi ? ben bırakın evlenmeyi kimseyle tanışamıyorum bile. kimle nasıl tanışabilirim ? ilçeye gidip market alışverişimi yapıp hemen dönüyorum. zaten öyle bir yer ki herkes evde. bir tane kafe var. oraya da kimse gitmiyor. gelen olsa da kimseyle tanışamazsın. kim olduğunu bilmiyorsun eğer yerlisi ise hatun kişisi gelip 10 tane abisi seni vurup 10 parçaya böler. zaten yerlisine yazmam da yanlışlıkla oldu diyelim. her neyse...
çalıştığım yerde sadece ben varım. ben işe gittiğimde iş arkadaşım olsun isterdim. insan ister istemez öyle olunca daha bakımlı oluyor. sabah farklı bir heyecanla kalkıp gidiyor işe. ben gidiyorum sadece ben varım. iyice paspal olacağım diye korkuyorum. şükür hala sakalımı kesiyor, saçlarıma gereken özeni gösteriyorum. ama insanları çok özledim ben. umarım psikolojim sağlam şekilde giderim bu diyardan 3 yıl sonra.
Eğitimli olanlarının sohbetine doyum olmaz demiş birileri. Hadi ulan hadi diyorum.
Yüzlercesini tanıdım, gözlemledim. Hayata dair tek bildikleri siyaset bunların amk. Faşist aşağı, HDP yukarı. Başka hiçbir konudan konuşmazlar. Sadece siyasi kitap okurlar. En büyük eğlenceleri kendileri gibi eğitimli Kürtlerle toplanıp Kürtçe HDP ve onun ideolojisini tartışmaktır. Kürtçe konuşurken çok ses çıkarmalarını da hiç anlamıyorum. Muhtemelen yine siyasi bir tepki gösteriyorlar türkolara ahahha.
bu ülkede doğacağıma gün yüzü görmemiş çamura sıçan afrika kabilelerinde doğsaydım keşke amk. en azından cehalet mutluluk verirdi. bu serverde gösterip vermiyorlar
şimdi düşünüyorum... tıp veya odtü, itü, boğaziçi veya ytü gibi üniversitelerin pc, makine, elektrik gibi mühendisliklerini kazanmadığın sürece iş bulamayacaksın veya en iyi ihtimalle asgari ücret civarı iş bulacaksın. istatistiğe vursak % 0,1 şansın var üniversite bittiğinde 10 k maaş alabilmek için.
boşuna emek, zaman ve para harcamak demek artık üni okumak. mezun olunca atanmak için twitter'da tag açmak için 60-70 k ve en iyi ihtimalle 4 yıl harcamak... gerçekten üzücü.
Ekşici ikiyüzlülüğünden ve ekşi'nin nefret, haset ve kıskançlık yuvası olmasından ötürü farklı mecra arıyordum. Açıkçası Uludağ sözlük bitik bir sözlüktür. Sadece 5-10 tane yazarın kankacilik ve trolluk yaptığı bir ortam olmuştur. Yazdığınızı ne okuyan var ne de objektif dönüt veren...
Tüm bu düşünceler arasında bu sözlüğü fark ettim. Yazdığım entry'ler okunuyor, dönüt veriliyor ve tartışma oluyor. Tabi medeni şekilde. Kimse kimsenin işini, maaşını tartışmıyor. Boş beleş başlıklar ile insanlara negatif elektrik yüklenmiyor.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2120010/+
Yollar kapanmış durumda, açılmazsa memlekete gidemeyeceğim bugün. Hayır sorun şu ki erzak da bitti ve yollar kapalı olduğu için alamayacağım. 2 saat içinde açılmaz ise yollar Allah yardımcım olsun.
sabah 8 akşam 8 twitter, ekşi sözlük vb. sosyal medya platformlarında memurların çok maaş aldığını, hiçbir iş yapmadığını iddia edenlerin meşgul oldukları işler.
benim tahminim şu yönde...
memurların ortalama aldığı para 5 bin tl. müfettiş, kaymakam, vali gibi üst düzey memurlukları saymazsak...
yani bu haset topu arkadaşın günün 12 saati kin kustuğu kişilerin maaş ortalaması bu.
demek ki bu adam 2800-4000 tl arası maaş alan birisi. yani hiçbir vasfı yok. okumuş olabilir... kpss herkese açık, muhtemelen onlarca kez girdi ama başaramadı. bu başarısızlığın sebebini kendinde aramak yerine memurlara laf atarak yansıtma yapıyor. tıpkı ilkokul çocuğu gibi.
ezcümle, bu kişilerin özel sektörde saygın, başarılı ve dolgun maaşlı bir işi yoktur. yıkıktır bunlar.
yoksa kim kıskanır 5 bin tl maaş için doğunun en ücra köşesine gidip yaşam mücadelesi veren adamı ?
devletteki avukat, öğretmen, mühendis, doktor, düz memur, kaymakam, polis ve asker. tümünün maaşı yarıya düşürülmelidir. asgari ücret yükseltilmelidir. adamlar günde 12 saat çalışıyor. hatta ülkedeki tüm herkes asgari ücret almalıdır.
edit: sevgi yumağı deniz kardeşimizin çete lideri olduğunu iddia etmişler. lan o adam karıncayı incitmez. pkk'lıdır falan ama karıncayı incitmez yani ne çete lideri.
öncelikle şurada anlaşalım. artık 1 maaşla 4 kişilik aileye bakma durumu ortadan kalktı. 4 kişilik ailede iki kişinin çalışması gerekli. bu hesaba göre bir asgari ücret açlık sınırından aşağı olmamalıdır. bu insanlık onurudur. iki asgari ücret ise yoksulluk sınırına %90 yakın olmalıdır. malesef bizim ülkede bu bile mümkün olmuyor.
basbaya iki kişi bile çalışsa yoksulluk sınırını aşamıyor. fakirlik diz boyu.
günümüz kadın erkek ilişkilerinin bir sorunu olan flörtün ilişkiye dönümeden öylece kalması veya konuşmanın bitmesidir.
az önce başıma geldi.
hastaneye gitmiştim ve beni ordan ekleyen bir hemşire hatun vardı. 2 hafta konuşmadık. sonra bir şarkı paylaştım story'den. ona 100 ifadesi attı. ben de cevap verdim. ordan sohbet başladı. 2 gün sonra buluştuk. buluşmada sohbet çok iyi geçti. sonrasında da mesajlaşma güzel gitti. bugün artık biraz konuya girmeyi denedim. beni arkadaş olarak gördüğünü benim ne zannettiğimi sordu. ben arkadaş olarak görmediğimi ve konuşmayı bitirmek istediğimi söyledim. hepiniz aynısınız dedi ve konuşma bitti.
ben hala anlayamadım. arkadaş bulmak için hastaneye gelen hastaları mı ekliyor insanlar ?
eski sevgilisinden vurgun yemiş ve kimseye güvenmediğini hayatında kimseyi istemediğini söylemişti.
aslında tipsizim ama gerek belli bir kültür seviyem, az çok ağzımın laf yapması, giyim kuşama önem vermem ve sosyal statüm gibi faktörler ile tipsizliğimi geri plana atabiliyorum.
edit: iyi bir kuaför ve saç-sakal tarzı belirlenerek tipsizlik büyük ölçüde giderilebiliyor, sayın hemcinslerim.