peçete ve davetiye kolleksiyonunun yapıldığı, gazoz kapaklarıyla bile oyunların türetildiği,saklambaç ve yakan topun harbiden oynandığı, arap kızın camdan baktığı, yağ ve bal satan adamın anlamsız şarkısıyla mendil bırakmaca oyununun oynandığı( yağ satarım, bal satarım ustam ölmüş ben satarım) kafaya bulaşan bitlerin temizlenmesi için evde ispirto partilerinin düzenlendiği, susam sokağının başlaması için saatlerin sayıldığı, evinde bilgisayar olanın çok zengin diye tanımlandığı, Almanyadan gelen teyze yada abiyle hava atılan, diğerlerininde ancak onlara verilen çikolataları 'hımmmm alman çikolatası nede güzelmiş' diye yediği ve bunu bile bir bok sandığı zamanlar.
Seksenlerde doğmak; araya sıkışmış bir nesil gibi' hem yetmişlerin geri kalmışlığı, hemde doksanların hızla ilerlediği teknolojiye yetişmek'. hem çok ezik, hem çok şanslı. Sobayı ve doğalgazı, teleonu ve telefonsuzluğu, siyah- beyaz ve renkli televizyonu, kısacası hem geçmişe dair hemde gelece dair herşeyi yaşayan, aslında kafası fazlasıyla karışık nesil. Aynı zamanda şu aralar yolu yarılamaya yaklaşmakta olan nesil.
bütün aşk dizilerini izlerler, aşkı en ahlaksız hali le yaşayanları bile izleyip,göz yaşı dökerler. Feriha'ya üzüldükleri kadar kendi kızlarına üzülmezler. Kızları karşılarına çıkıp aşık oldum dese, oturup anlamaya çalışmaktan çok, kendi doğrularıyla başlarlar nasihatlar vermeye. Buz gibi bakışlarıyla uzaklaştırırlar aslında evlatlarını kendilerinden. Aslında evladının en çok istediği girdiği bu sancılı dönemde onun saçını okşayacak bir el , anlayacak, önyargısız dinleyebilecek biri. Ve haklı olarak bunu feriha için üzülen ailesinin onada üzülebileceğini düşünerek yapar ama boştur.
evet sözlük bu bir itirafta olabilir ama böylede bir başlık olsun istedim. Ben bu yaşları geçeli çok uzun zaman oldu ama 'aile ile kurulmayan diyaloğun insanı nasıl yalanlar içine sürüklediğini tahmin bile edemezsin'. Tek şansım doğru insanlarla karşılaşmış olmamdı.
keşke aileler okuyabilseler şu entryi, herkesin böyle olmadığını biliyorum ama böyle olan ailelere şunu söylemek iserdim. Çocuğunuzun duygularına önem verin, nasihatlardan önce onu anlamaya çalışın, acısını ve mutluluğunu önemseyin. 'Daha gençsin atlatırsın' cümlesi kuracağaınız son cümle olsun.
yaşamak için emdiğin kanımla ölüme daha çabuk yaklaştırıyosun kendini, çünkü elimin üzeri şu an kaşınıyor ve kabardı. birazdan seni bulup o elimle öldürücem. belki duvara, belki televzyonun ekranına yapışıcak o iğrenç bedenin. sonra tekrar,tekrar vurucam sana. kan davası bu kolay affedilmez.
Geçen gün dolmuşa bindim,ön koltukta oturuyorum. Şoför amca oldukça kederli biri olacakki damar bir radyo frekansı açmış dinliyor,Şarkılar,istekler falan ..Sonra çok yanık sesli,şarkıyı ağlamaklı bir ses tonuyla söyleyen,bir kadın..
Kadın kimdir?Nedir?Adı nedir? hiç bilmiyorum ama kendimi öyle bir kaptırmışımki, akıp giden şehir ve insanlarla ufakta bir klip çevirerek kafamda,hatta birazda nemli gözlerle Şarkyı dinliyorum. Şarkı dediğimde koyu arabesk. hatta bir kısmında şöyle birşey diyordu'yıktınız beni,ağlattınız beni,acıttınız beni' v.s...
şarkı bitti 2 dk sonra falan dolmuştan indiğimde kendimden kaçtığımı farkettim,resmen kendi kendime konuşuyordum. Ne yaptın kızım sen ya? resmen arbesk şarkı dinledin,dinlemekle kalmadın hüzünlendin? iki durak daha gitsen şoförle kanka olup arabesk cd alışverişi yapıcan neredeyse. yoksa gerçek bu senmisin? aslında bunları seviyosunda olduğundan farklı görünmek içinmi başka şeyler dinliyosun,belkide sen busundur,belki sen arabesksindir.Hayr ,hayır bu ben değilim. delirircesine kendi kendime konuştum. Bu kadar abartılabilirdi yani.
hepimiz yaşıyoruz bence bunu. Oyun havalarından nefret ettiğini söylediği halde içi kıpır kıpır giden ama saklayan, pop seviyorum derken yanlız kaldığında arabeskin alasını dinleyen, insan içinde sürekli yabancı müzik dinlerken eve döndğünde ilk kral tv'yi açan insanlarız bazen. insanları sahtakarlıkla suçlarken aslında kendimize bile ne sahtakar oyunlar oynuyoruz. Ruhumuzun istediğini değilde insanların görmek istediklerini yaşıyoruz. Ruhumuzun istediklerinide kapalı kapılar ardında utanılacak birşey gibi yaşıyoruz. Arabesk dinlemek,duygusal film izlemek, v.s bir sürü şey sanki daha zeki yada daha aptal olduğumuzun kanıtlarıymış gibi davranıyoruz.
1.abaza olmaya mahkumsun sen!!!
tek yapmaya çalıştığın girdiğin her ortamda becerecek hatun aramak olduğu için abazasın sen. Zirveye gidersin güzel hatunlar yok diye organizasyona bok atarsın.Ne yani ne bekliyordun? müzik olacak,uludağ sözlük beğendiniz hatunlarla özel görüşmeleriniz için size özel odalar açacak falan, falan ....bunumu bekliyordun?...ayrıca kadınlar sana hiçbirzaman yaklaşmayacaktır, çÜNKÜ KADINLAR, GÖZLERi FILDIR FILDIR OYNAYAN,ELi ŞEYiNDE DOLAŞAN ABAZA ERKekLERDEN NEFRET EDER. ..
Bak sevgli abaza sana tavsiyem şudurki; abazalığını heryerde belli etme. Örneğin sözlük zirvesinemi gitmişsin; içindeki abazayı durdur, yazılarını beğendiğin yazar arkadaşlarınla tanış,muhabbet et,..uzaktan bakınca emin ol daha çekici görüneceksin.Abazalığını içinde yaşa,bukadar belli etme..
PiSLiĞiN TEKiDiR.hiÇ DÜŞÜNMEZ BU KADIN BURAYA GELiRKEN YOL PARASI HARCAMIŞ.iŞE NEDEN iHTiYACI VAR. O TAMAMEN UÇKURUNUN PEŞiNDEDiR VE iLANIDA BU YÜZDEN VERMiŞTiR ZATEN. TEK SORUN KADININ O ADRESE GiDENE KADAR BU ADAMIN NASIL BiR O.ÇOCUĞU OLDUĞUNU BiLMEYiŞiDiR.
Malesef bugün benim yüzümden arkadaşımın başına geldi;Arkadaşıma internet üzerinden bir iş bulduğumu ve gidip görüşebileceğini söyledim.baktık adres falanda tanıdık bildik bir yer,Neyse kız üniversiteyi bitirmiş işsiz birinin iş bulma sevinciyle, koştura koştura gitti,,,adam lafı hiç uzatmamış bile direk söylemiş
o.çocuğu -Ben aslında muhasebeci değil beni asiste edecek birini arıyorum
arkdş-Nasıl yani?
o.çocuğu -beni her anlamda asiste edecek,arkamı toparlıyacak,gel dediğimde gece saat kaç olursa olsun gelecek,beni herşekilde rahat ettirecek ,benim sırdaşım olacak bir bayana ihtiyacım var.
Bide açıkça söylediği için kendini dürüst sanan bir adam edası tabi
Neyseki arkadaşım bir kıza göre oldukça fırlamadır,adamı bir güzel benzetiyor.Masanın üzerinde duran kalemliği adamın suratına fırlatıyor ve o.çocuğu diye bağıra bağıra iş hanını terk ediyor.
zeki yada salak farketmez ,bir çok kadın evlilik öncesi ilişkilerinde maço erkeklerden, onların tarzından ,bazen kıran,bazen hayvansı hareketlerinden hoşlanırlar,Bu maço tipler bir ortama girdiklerinde genelde köy ağası gibi karşılanırlar kapıda. Abim hoşgedin ,yengemizde gelmiş abi..Kadın bu noktada kendini mafya babasının dokunulmaz sevgilisi gibi görür.
kadın bişekilde bu adamla evlenir ve çok değil sadece 3 ay sonra arkadaşıyla yapacağı konuşma şudur;
-birtane güzel söz söylemez
-sadece taksın koluna gezdirsin,hiç sormaz bile nasılsın diye
-evde tek yaptığı kumanda elinde tv seyretmek
-keşke x kişi ile evlenseydim.O ne güzel sürprizler yapıyordu,ne güzel seviyordu beni.
-aklıma sıçayım ben bu hayvanda ne buldumki
diye sürüp giden birsürü yakarış...
Aslında burada suçlu olan erkek değil kadındır.Be kadın sorarım sana bu adam siz sevgiliykende böyle öküzdü,sevgiliykende konuşmuyordu,sevgiliykende sürprizleri yoktu,ikitane salata sana yenge dedi ve ikitane yerde ağa karısı muamelesi görünce havalara girende sendin.Sen seçtin sen yaşadın.Adama ne kzıyosun
EViLiliK ÖNCeSi BEĞENMEDiKLERi O ROMANTiK, ŞiiR OKUYAN,DEĞER VEREN,KONUŞAN,zamanında 'ay senin bu sevgin beni çok sıkıyor diye suçlanan adam kıymetli oluverir bir anda'
Çünkü gerçek olan şudurki;evlilik uzun bir süreç ve zamanında süt çocuğu diye nitelendirdiğiniz o romantik adama daha çok ihtiyaç duyarsınız yaşlandıkça...Yaşınız ilerlemeye başladıkça, görmek istediğiniz tek şey yakışıklı bir adam olmıyacaktır çünkü,sizinle konuşabilen,sizi sevebilen,size şiirler yazan,konuşabildiğiniz,birlikte uzun yürüyüşler yapabildiğiniz,saçlarınızı tarayan sakin,dingin bir adamdır .
sen yada siz diye hitab etmek insanların birbirleriyle olan samimiyetleriyle doğru orantılıdır bunu zaten hepimiz biliyoruzda.Karşısındakinden en az 4 yaş küçük olan, kocakarıdan küçülme kızın böyle ağzını yayarak 'aaa canım ya meraba telefonda sizinle mi konuşmuştuk'demesi(bu bir iş görüşmesi ve görüşeceği kişi benim bu arada)....Nasıl bir zekadır sana bunu söyleten.ne sanıyosun sen kendini diye saçını başını yolmamak için zor tuttum kendimi.Evet benimle konuştunuz hanımefendi ve benimlede görüşeceksiniz dedim(ayağını denk al der gibi)ama kız ısrarla devam ediyor canım demeye....nezaketinden ödün verme kızım diye gaza getirip kendimi verdim başvuru formunu bu gerizekalıya doldurdu...Gittikten sonra formunu yırtmaya başladım ve kendi kendime şunu söylüyordum'canımmış,,allah allah,kimsin kızım sen,ya bak sen haddini bilmezsen böyle yırtarlar formunu,sen önce o ağzını yaymadan konuşmayı öğren'
arkadaşlarına özenerek değilde, bizzat kendini zorla sigaraya alıştırmış biri olarak ilk babama yakalandım,üstelik 70 yaşındaki anneanneme sigara nasıl içilir diye ders verirken...
Olay şöyle gelişti; anneannem zaten sigara içen biriydi fakat bunu asla ulu orta yapmazdı çok utanırdı çünkü,Birtek benim yanımda rahat içerdi.Biz bigün başladık sigaraları tüttürmeye,ama odanın içinde öyle bir duman varki sanki 10 kişi sigara içmiş.Sonra baktım anneannem sigarayı içine çekmeden içiyor ve hiç aralıksız sürekli baca gibi tüttürüyor,dolayısıyla çok fazla duman oluyor.
Sonra ben bir sıgara daha yaktım başladım anneanneme ders vermeye.. işte böyle yapacaksın,şöyle yapacaksın derin nefes alır gibi çekeceksin içine..sonra biraz bekleyeceksin sonra tekrar derin nefes alır gibi çekeceksin..zaten içine çekmiyosan içme anneanne boşuna masraf derken..Tamda filmlerde olduğu gibi kapıda babam(eve gelme olasılığı hiç yokken)..
yerle bir olmak istedim,yok olmak istedim,,Sustum ve dua ettim allahım biran önce ne yaşanacaksa yaşayalım ve üzerinden bir kaç gün geçmiş olsun,unutulsun diye dua ettim.
Babamın tepkisi şu oldu..Yazıklar olsun sana,ya abin erkekken görmedim ben böyle şey,tühhhhhh yazıklar olsun.Bidaha görürsem sigarayı burun deliklerinden içeri tıkıcam...Bide oturtmuş yaşlı başlı kadını sigaraya alıştırıyor,allah seni bildiği gibi yapsın dedi ve sonra beni suç ortağım olan anneannemle yalnız bıraktı.
işin garibi anneannem benden cok daha profosyenelce babam konuşurken sigarayı avucuna almış saklıyordu.Yani arkadaşını baştan çıkaran ben olmuş oldum.
Sonra ne oldu peki?..Malum babalar ve kızları dünya üzerinde birbirine en düşkün varlıklar.Babam evin balkonunda ,orda burda sigara içmeme kıyamadı.Gördüğünde görmezlikten geldi,odamda rahat sigara içeyim diye odama hiç girmedi,Açıkça söylemedi ama şu mesajı verdi bana 'sana çok kızgınım ama kıyamıyorum işte'
hayatında bir kez gittiği en pahalı eğlence mekanının kapısında fotoğraf çektiren,tatile gittiğinde pansiyonda kaldığı halde 5 yıldızlı otel önünde fotoğraf çektiren,sırf facebookta fotosu yayınlansın diye güzel yemekler hazırlayıp fotosunu çeken,7/24 bakımlı yada makyajlıymış gibi bütün kıyafetleriyle fotosunu çekip yayınlayan,evin kalan odalarını bok götürürken odanın bir tanesini sırf facebokta yayınlamak için saraya dönüştüren insan tipleridir...Fotoğraflara bakınca zannedersinki vay be adama/kadına bak harbiden köşeyi dönmüşler,kıyafetlere bak,eve bak,ohooo nerelerde takılıyorlar...
Ben bile cok yakından tanıdığım halde fotoğraflarına bakınca vay be 'ne zengin ne elit bir çevre edinmişim kendime' diyorum ..
Bu insanların ciddi ruhsal problemler yaşadığını düşünmekteyim.Bütün gün elinde makina,onu çek- bunu çek,giyin çek,soyun çek,yemek ye çek,sıç çek,...ciddi vakit kayıpları var..
malesefki şöyle bir durum oluştu Ülkemizde...Bütün iman sahipleri akp'yi savunmalı.AKP'ye oy vermezse kendi müslümanlığını sorgulayacak hale gelmiş, cok cahil bir kesim var...Aksini düşündüğünde kendini suçlayan insanlar gördüm ben.Oy kullanmaya gittiğimde teyezenin biri aynen şunu söyledi'müslümansak oyumuz belli'...Cahil kesim bu trene çoktan binmişken,okumuş kesimin bu trende ses çıkartamama çabasına hiç şaşırmıyorum..Onlar ayakta kalabilme vede akp nin içeri tıktıkları olmama derdindeler belkide..Ben Akp'yi çok iyi bir pazarlamacı olarak görüyorum.Hangi kesimi neresinden vuracağını çok ıyı bılıyor..Genç nesilE ÇOK iŞ DÜŞÜYOR AMA ,BEN ARTIK UMUDUMU YiTiRDiM..bu adamlar 2023'e kadar daha neler yapar neler..insanların, iman duyguları ile sızlattıkları, vicdanların üzerinden daha çoook şeyler kazanırlar.
Gecenin bu saatinde, bu başlığı atmama sebep olan insandır,benim gibi sabırlı bir insanı bile çileden çıkarmayı başarabilmiş insandır.
Çok önemli bir sorun aslında bu,siz tam bişeyler anlatmaya başlıyacakken,Karşınızdaki'nin bu çabanızı görmeden ve size saygı duymadan,siz tam cümleye başlıyacakken,aaaaa dur bak, dur ne dıycem diye sürekli lafınızı kesmesi..Ha bide sanki dünyanın en zeki insanı kendisi,dünyanın en eğitime muhtaç insanı da sizmişsiniz gibi davranıp, aaa canım bak şimdi diye başlayan cümlelelere defalarca giriş yapması, gerçekten bir akıl sağlığı sorunu.Bu insanların kayışı tamamen kopmuş oluyor.Tam diyorsunki aaa bak sustu galiba konuşabilicem.Başlıyorsun anlatmaya bukez de seni dinlerken yüzüne bakmayan ama dinliyomuş gibi, gerekli gereksiz heryerde hııı, hı hı, heee, hay allah,.....gibi sesler cıkaran bir hayvana dönüşüyorlar...
Böyle insanları derhal hayatımızdan çıkartmalıyız.Yoksa Çok değerli zamanımızı çalan bu boş insanlar bizi sinir hastası yapabilir.Filmlerde gördüğüm bazı komik ve sinir insan tipleri için hep şu yorumu yapardım;yok canım böyle bir insan tipi olamaz,Şimdi diyorumki nah olamaz!..insanlar böyle insanları gördükçe senoryalar yazıyor,kitaplar yazıyor,çünkü bu insan tipleri sana 3 şey yaptırır, ya döversin,ya söversin(benim yaptığım gibi)yada bu insanların manyaklıklarıyla ilgili bişeyler yaparsın(yine şu an yaptığım gibi)....
eve gelmeye korkar oldum,daha içeri adım atar atmaz babam sesleniyor,kızımmm senmi gedin?evet ne oldu baba ?sahibinden nokta koma girsene..(aynen söylediği şeklide yazıyorum)
- neden baba?
- arabalara bakçam
- dün gece 5 saat baktın baba değişen bişey yoktur
- beni salak yerine koyma, bugün kimse araba satmıyormu? sen aç sahibinden nokta komu allah allah ya illa tepemin tasını attıracak
- peki baba al açtım
- şimdi gir şu marka olacak(marka her akşam değişiyor )
buraya kadar herşey normal gelebilir asıl problem çıkmazı babamın araba sahiplerini aramasıyla başlıyor.dün gece birini aradı konuşma aynen şöyle
- müsaitmisiniz internetteki araba için aramıştım?
- yok amca ben şu an hastanedeyim yarın konuşalım..
- yok yok ben cok tutmıycam ama sana bişey diyeyimmi oğlum: sen o arabada boya yok demişin ama boya var o arabada..bide o lastikler hiç olmamış,o koltuklara o kılıflar hiç yakışmıyor...
- ama amca onun motoruna ben.... taktırdım. araba yağ gibi kayıyor cok sessız bi araç
- eeehhh al işte bak gördünmü oğlum.taktırmıycaktın işte onu sen, bu işi hiç bilmiyosun.ben zaten senın arabanı almak için aramadım. yazmışın ya, yok boyasız yok bilmemne arabanı övmüşsün kimi kandırıyon sen
- ya ne alaksı var amcacığım
- ya git konuşma,kazıkcımısınız oğlum siz,yada biz salakmıyız
der ve çat diye kapatır.gece boyunca bunun gibi 6-7 görüşme yapılır ve yatılır. yıllık kızı olarak babamı tanıyamaz oldum.babamın niyeti araba almakm?ı yoksa üstün araba bilgisiyle sağa sola sataşıp egosunu tatmin etmekmi?yoksa bütün ilanları kişiselmi algılıyor acaba?sanki binlerce kişi onun için vermiş o ilanı..ya bide böyle ders verir gibi konuşuyor,hakaret ediyor..geceleri korkar oldum..bütün araba pazarı,küçük sanayi-sahibinden nokta kom eve gelip babamı götürecekler.
babam 56 model,saçlarda boya var,az yıpranmış,biraz şekeri var ama sanayide bi elden geçerse düzelebilir diye ben ilan vericem yakında..
bu akşam arkadaşımın düğününe gittim ve şöyle bir olaya şahit oldum.pistin ortasında oldukça kilolu,sarışın,kendini düğünün orginzatörü ilan etmiş(kendince) bol neşeli, bol kahkahalı,dakikada 120 göbek atma kapasitesine sahip hafif saftirik bir abla,herkesi zorla oynamaya kaldırıyor falan..sonra bana doğru yürümeye başladı,yürürken yer titredi ,kalbim hızla atmaya başladı,terledim,korktum!! aman tanrım dedim,benide kolumdan tuttuğu gibi piste atarsa bu kadın asla karşı koyamam çünkü cok ağırr çok..neyse tam yanıma gelmişken sağa doğru ani bir viraj yaptı ve başka bir kadının yanına gitti ve diyalog aynen şöyle gelişti.
saftirik abla- a oturmaya mı geldin kalksana kız
oturan abla- ay yok ben hiç sevmem bu havaları(ben buraların kadını değilim der gibi havalı bir ifade)
saftırık abla- tamam kız sevdiğin havaları çaldırırz
oturan abla- yok yok boşver hem ben hiç anlamam(bunu söylerkende karşıdaki kadını küçümseyen bir bakış attı)
saftirik abla- gel kız çiftetelli çaldıracam.
..dedi ve kadını resmen ite-kaka piste çıkardı.birde baktımki az önce o burun kıvıran ben anlamam,bilmem diyen,bu düğün ortamları hiç bana göre değil diye marjinal havalara bürünen ablamız ankara misket havasında karşıdaki saftirik ablayla adeta 1 ay çalışmışlar gibi omuzlarını ve göbeklerinide birbirlerine deydirmek suretiyle, sonderece uyumlu vede abartılı şekilde zıp-zıp-zıplıyor.
şok oldum oha dedim ya ohaaa.ya madem bukadar heveslisin iyide kıvırıyosun niye içinden geldiği gibi davranmıyosun..Sonra düşündüm çokta garip değil aslında dedim.çünkü böyle insanlar hep vardır.ben düğün sevmem ben oynamayı sevmem düğünler bana göre değil diyen,göbek atmanın karizmalarını dağıtacaklarını düşünüp oturdukları yerde popolarını kıvırırken sandalyeden düşenler...
ve ben eve gelmek için salondan ayrılırken ablamız karşısında bir beyle harman dalı oynuyordu::
yıl 2009:arkadaşlar aradılar,hüseyin Karadayının konseri varmış gelirmisin dediler.Tamam gelirim dedim.Buraya kadar herşey normal fakat sorun şuki;Hüseyin karadayı kimdir?ne söyler?nasıl müzik yapar hiçbir fikrim yok ama nasıl olsa arkadaşlar benim tarzımı biliyor diye düşünüp bilmediğimi de belli etmiyerek gittim konsere.konser 21/00 de başlıyacak dediler ama saat oldu 23/30 biz hala öyle elimizde içkiler,bitane dj ve etrafta dansçı kızlar bekliyoruz ..sonra ben o çok bilmiş tavrımla kalktım mekan sorumlusunuda işin içine katarak başladım gereksizce bağırmalara,bağırırkende aynen şunları söyledim.kaç saat olmuş bekliyoruz burda,koymuşssunuz oraya iki tane dansçı bitane dj ben bunları izlemek zorundamayım,Karadayı nezaman gelecek,.....(bombanın patladığı andır)Herkes dönüp bana baktı Karadayı sahnedeki dj dediler..o an yaşadığım yerle bir olma isteği ve kimsenin beni görmemesini dilemiş olmak,rüya olduğunu ve kimseye rezil olmadığımı düşünmek istedim..ama insan bir kere bataklığa adım attıysa o bataklık başlıyor seni çekmeye,,rezil olduğumu farkedince konuyu topralamk için yaptığım konuşma beni dahada salak konumuna düşürdü
evlilik yeni alınan araba gibidir;arabayı önce hayal edersin,sonra alırsın,arkadaşlarına hava atarsın çok geçmeden hevesin kaçar..hadi kızların evlilik merakını anlıyorum.Gelinlik giyme alkışlar,dans v.s prenses gibi dolaşmalar falan...erkeklerin neden merakı var,bir pantolan bir ceketle zorlu bir yokuştalar..Neyse arabaya bi kaç gün büyük hevesle binersin,silersin,hatta camdan hortum uzatıp yıkarsın,bikaç ay sonra başlarsın alışmaya,ya bu araba bu sesi hep çıkarıyomuydu?direksiyon biraz sağamı çekiyo ne?bu araba cok gürültülü gitmeye başladı,ya ilk aldığımda böyle değildi,ya bu arabayı satsakmı ne ???
sürekli konsevatuar mezunu olduğunu söyleyen sevgili LERZAN;şu an yaptığın programı sunmanın yolu konservatuardan geçmiyor.gazate,televizyon v.s okusaydın bunu sık sık dile getirmen doğru olurdu.Ancak, sen insanlara bakın ben konservatuar bitirdim yani bu demektirki ben zekiyim ona göre hıııı diyosun...sürekli zeki olduğunu anlatmaya ihtiyaç duyan kadınların aslında dünyanın en salak kadınları olduğunu düşünmüşümdür..sana takmış olmayı kendime yakıştıramıyorum ama sesimi biryerlerden duyarsan sana tavsiyem şuki; ben zekiyim,ben zekiyim dedikçe çok komik oluyorsun..bırakta buna insanlar karar versin...
ilk okulda beslenme çantamıza koydukları elmanın kokusu ne garip ne tuhaf bir kokuydu..yıllar sonra iş yerine gelirken çantama bir elma attım ondada aynı koku..elmanın kağıt kalem gibi şeylerle buluşması kötü oluyor...bazı kokular beni yıllar öncesine götürüyor
çirkin olmak daha iyi galiba...çünkü insan güzel olduğunun vede güzelliğinin herkes tarafından bilindiğinin farkında olunca çok kontrollü olmak zorunda,Nedir bu zorluklar?
1-Mesela çirkin bi adama aşık olsanız,aaaaa bu ne kız sen fıstık gibi bu armut gibi derler..
2-güzel gözleriniz ve yüzünüzde ufacık bir mimik kayması yaşasanız güzel ama saftırık duruyo derler..
3-işe alındığınızda güzelliğinizden'mi? yoksa mükemmel iş tecrübenizden'mi? kabul edildiğinizi ancak iş başı yaptığınızda anlarsınız
4-bukartınız bittiğinde ön koltuktaki amca güzel olduğun içinmi yoksa insaniyet namınamı yardımcı oldu bilemezsniz
5-güzel olduğun için zor erkek yoktur etrafında,zor olan sensın çünkü herşey elinin altında.Sadece bir bakışınla tavlayamıyacağın adam yoktur..
6-başka kadınlarla dost olman zor,çünkü seni yanlarında istemeyceklerdir.
Bunca güzellik arasında güzeller hep yalnız ve şanssızdır aslında..