girişimci çinli küçük adamların yaptığı son şerefsizliktir. artık çinde yapılan bütün cep telefonlarına made in finland yazabiliyorlar. çindeki bir köyün adını finland diye değiştirerek telif olayını çözmüşler.
edit: yaptığım araştırmaya göre aynı şeyi dünyaca meşhur türk hereke halısına da yapmışlar. çinde bir ilçenin adını hereke olarak değiştirdikten sonra burada hereke markasıyla halı üretip tabiri caizse buradaki üreticiyi de mahvetmişler. durum meclis gündemine kadar gelmiş. http://www.tumgazeteler.com/?a=2817247
füruğ ferruhzad'ın ünlü şiiridir. tam adı "bad ma ra ba khod khahad bord" dur. yani rüzgar bizi kendiyle götürecektir. aynı zamanda abbas kiarostaminin filmlerinden birinin adıdır. noir desir'in le vent nous portera adlı şarkısının sözleri de bu şiirden alınmıştır.
sohrab-ı sipihri'nin en ünlü şiiridir. tüm iranlılar ezbere bilir. şiirin asıl adı adres'tir. türkçe çevirilierde de "adres" ismi ile yer alır.
şiir:
(ebulkasım saidi'ye ithaf edilmiştir)
khaneyé doust koja est? dostun evi nerdedir?
"Dostun evi nerede?" diye sordu atlı şafak vakti
gökyüzü durakladı
yolcu, verdi kumların karanlığına dudağındaki ışığı
parmağıyla gösterdi akkavağı ve dedi:
ağaca gelmeden
bir bahçe yolu var, daha yeşil tanrı'nın düşünden
aşk orada sadakat kanatları kadar mavi.
gidersin sokağa yolun sonuna kadar; büluğ baş
gösterir arkadan
sonra saparsın yalnızlık çiçeği tarafına
güle iki adım kala
durursun yer mitolojisinin ebedi fıskıyesinin dibinde
ve şeffaf bir koku sarar seni
fezanın akışkan samimiyetinden bir hışırtı duyarsın
bir çocuk görürsün
çıkmış yüksek çama, yavru alıyor nur yuvasından
ve sorarsın ona:
"dostun evi nerede?"
çeviri: mehmet kanar ( sekiz kitap, sohrab-ı sipihri, sule yayınları, merdiven kitapları, 1999)
mohsen namjoo'nun toranj adlı albümünde yer alan nefis parçadır. hafız-ı şirazi'nin ünlü bir gazelidir. bu gazeldeki bir mısra iranlılar tarafından atasözü gibi kullanılır ki şarkıda da bu mısra vurgulanarak söylenir.
may mekhor ba hameh kas ta nakhori khooné jeegar ( herkesle şarab içme ki sonunda kendi ciğerinin kanını içmeyesin/
sonunda çok pişman olmak istemiyorsan -ciğerinin kanını içmek- herkesle arkadaşlık etme- herkesle içki içme)
1910 yılında kaleme aldığı küçük paşa romanı ile köy romancılığı ve hikayeciliğini başlatan yazar ayrıca valilik ve milletvekilliği görevlerinde bulunmuş devlet adamı. ilk defa bu romanda köy ve köylü bu denli çerçeveli ele alınmıştır. aynı zamanda oktay akbal'ın dedesidir kendileri.