Tarih 4 Kasım 2002, günlerden pazartesiydi. Bursa'da Mithatpaşa ilköğretim Okulu'nda 8. sınıftaydım. Sabah Çekirge-Heykel dolmuşuna bindim, okula gittim. Her pazartesi olduğu gibi önce istiklal Marşı'nı ardından andımızı okudum arkadaşlarımla birlikte.Sınıfa çıktım ve her zaman oturduğum sırama oturdum. Sonra ilk ders, kapı açıldı. Tarih dersinin, ismini hatırlayamadığım bir kadın hocası girdi içeri. "Günaydın" dedi, "Sağol" dedik. Rutinlerin teker teker gerçekleşmeye başladığı bir günde rutini, 14 yıldır bozulmayan rutini bozmuştu Hoca. "Sadece gününüz değil, geleceğiniz de aydın olsun çocuklar." dedi sonra. Anlayamadık, anlayamadık çünkü bilmiyorduk siyaseti. Karamsarlığını bize belli etmemeye çalışan Hoca "Bu ülke çok badireler atlattı çocuklar. Neler gördü neler. Allah sizlere yaşatmasın o günleri" dedi ve "Kitaplarınızı çıkarın derse geçiyoruz."dedi. Dersin başındaki bu vaazını da hiç anlayamadık, anlayamadık çünkü bilmiyorduk siyaseti. Bilmiyorduk siyaseti çünkü daha çocuktuk.Çocuktuk çünkü Tarih 4 Kasım 2002'ydi ve biz Berkin'in öldüğü yaştaydık. Sonra Hoca devam etti: "Bugünkü konumuz çocuklar: Osmanlı'da matbaanın yasaklanması!"
küfürsüz aile komedisi deniyor ama aslına bakarsanız yıllar önce çekilen the royal tenenbaums filminin aynısı ve bu filmdeki aile içi çarpık ilişki yumuşatılmış bir şekilde bu filme de yansıyor. e bu nasıl aile komedisi o zaman? ayrıca oyuncu kadrosundan dolayı beklentilerin epey büyük olduğu ancak bu beklentilerin epey uzağında olan filmdir. her şeye rağmen gidiniz görünüz, türk sineması aşkına efenim..
karşılaşmanın üçüncü roundunda Yılmaz Özdil sağlı sollu vurmuş, direktleriyle rakibi yere sermiştir. Keza hırs yapmış belli çünkü rakip ikinci roundta sportmenlik dışı davranmış, yalan yanlış bilgilerle ve "Açıklamamızı basın ilkelerine yürekten bağlı Yılmaz ÖZDiLin köşesinde görmek isteriz." cümlesiyle belden aşağı vurmaya çalışmıştır.
evsizlerin mc donaldsa gitmesinin asıl nedeni mc donaldslarda ücretsiz tuvalet olmasıdır.keza diğer fast food zincirlerinde tuvaletler ücretlidir. Tuvaletlerin bir ara ücretlendirilmesiyle hızlıca örgütlenen evsizler mc donaldsların ortasına işemeye başlamışlardır ve bu uygulamayla baş edemeyen mc donalds yönetimi uygulamadan vazgeçmiştir. biliyoruz da konuşuyoruz.
arkadaş benim anlamadığım şu ki herkesin kalite standardı farklı olabilir ama özel üniversitelere ve orada okuyan öğrencilere direkt olarak,hiç araştırmadan "sikindirik" damgasını yapıştırmak alışkanlık olmuş. x olur, y olur, z olur farketmez. Son yıllarda dershane gibi vakıf üniversitesi açıldığı doğrudur ama bu curcunada yaş ile kuruyu birbirinden ayırmak lazımdır. Eksik yanları mutlaka vardır. Hangisinin yok ki? ama verdiği eğitim ile istediği ücret çelişmemektedir. Şöyle de bir durum vardır. Öğrencilerinin büyük bir kısmı bursludur. Neticede Türkiye'nin en zengin adamından bahsediyoruz lan. Bir baltaya sap olamamış insan vardır elbette ki ama sandığınız kadar çok yoktur yani. Son zamanlarda devlet üniversitelerinin hali ortada. Ortalık devlet üniversitelerinden vakıf üniversitelerine geçiş yapan öğrenci kaynarken tercih edilebilecek ilk üç üniversiteden biridir. Nasıl ki devlet üniversitelerinden 5 tane sağlam isim verebiliyorsak, durum vakıflarda da aynıdır. Sapla saman ayrılsın.
Not: Görüşlerimin tamamı vakıf üniversitelerinde burslu okuyan öğrencileri kapsar. Gerisi için yardırmalarınıza saygım sonsuz
başkan seçildiği ilk gün gençlere önem vereceğini açıkça belirten başkandır. Batuhan ve arkadaşının yeğeni ile ilgilenmesi şaşılacak durum değildir bu yüzden.
üzerinden propaganda yapılmaya çalışılan millettir. ''9. yüzyıldan beri alfabesi olan, 700' lü yıllardan beri varlığını sürdüren bir milleti son 50 yıldır başkalarının kıçını yalayarak devlet kurmaya çalışanlara, 100 yıl öncesine kadar bir dili, bir alfabesi bile olmayanlara benzetmek propaganda değildirde nedir'' dedirten millettir.
ÖSS de istanbul Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Antrenörlük Bölümü nü kazanarak işin açıkçası tüm sözlük ahalisine hafiften ayar vermiş topçudur.