Hem çadır hemde karavan altyapısıyla, alternatif tatil deyince ilk akla gelen yerlerden birisi. Çanakkalenin Geyikli Beldesi Dalyan köyünde denize sıfır olan kamping gürültüden patırtıdan bunalan büyükşehir insanına sessiz sakin ve huzurlu bir dinlence imkanı sunuyor. Açılışını iple çekiyoruz.
i.melihin sadece asfalt altlarına geçitler yapabildiğinin, başka hiçbir naneye maydonoz olamadığının bilimsel ispatı. Gönderin şu adamı sahil bir yere, eline verin bir naylon kamyon, bir kova, bir kürek oynasın dursun.
dün akşamüzeri yolda yürürken son anda farkettiğimiz; ardından " ismayil abi hooooppp" diye seslendiğimiz kişi. Cevap mı? Geldi geldi, selamlaştık, gülümsetti.
Özellikle anadoludaki çay bahçelerinde uygulanan bir servis şekli. Kişi sayısına göre ebatı değişen genellikle aliminyum demliklerle masaya demliğin servis edilme hali. Günümüzde nesli tükenmek üzere olan bir uygulama.
istanbulda 2011-2012 sezon oyunu olarak vetiyatro tarafından sahnelenen tek kişilik tiyatro oyunu. Oyun anadolu yakasında (bkz: nazım hikmet kültür merkezi) , Avrupa yakasında ise Şermola Performansta oynanıyor.
an itibariyle patladığını düşündüğüm bir dizi daha, e tabi sen içine ihanet, sevişme, öpüşme, derin dekolteler, saçma ilişkiler koymassan tabiki tutmaz dizin. Ne pis bir toplum olduk, sanatıyla emeğiyle iş yapan temiz insanları elimizin tersiyle ittikçe itiyoruz yerin dibine.
Yazık.
eskiden, uzun uzun yıllar önce, dünya denen gezegende ilkbahar ve sonbahar isminde iki kardeş yaşarlarmış. Bu iki kardeş fosur fosur parfüm sıkmayı, dünyayı kirletmeyi, etrafındaki yaşamı piç etmeyi delicesine seven üvey annelerinin kokulu hayatından kaçarak karanlık bir ormanda yürümeye başlamışlar, yürüdükleri yollara kar taneleri serperek dönüş yolunu bulmayı umuyorlarmış, gel gör ki küresel ısınma cangılının derinliklerinde kaybolmuşlar, para hırsı ve kapitalizm denen büyücü kadının şatafatlı villasının bodrum katında tutsak kalmışlar... Kalıyorlar...
Küresel ısınmayı bilmem ama mevsimler artık bir masaldan ibaret.
25 eylül pazar günü TNT de başlayacak olan yapımcılığını BKM'nin üstlendiği; Ali Sunal, Yağmur Kaşifoğlu, Ayşen Gruda, Aliye Uzunatağan, Sermin Hürmeriç, Zafer Diper, Ali Erkazan, Ayberk Atilla, Şakir Güler, ilkem Ulugün, Doğan Akdoğan, Caner Alkaya ve Sarp Aydınoğlu'nun rol aldığı yönetmenliğini Sibel Kocataş'ın yaptığı yeni televizyon dizilerinden.
Şu sıcak yaz günlerinde dolup dolup boşalan otobüs terminallerinden, tren garlarından etkilenen ve muhtemelen tatilin ne olduğunu bile bilmeyen garibanın yüzündeki melül ifade.
Yapılmayacak işler; sahil, plaj haberi seyredilmeyecek, kravat boyunda gevşek bırakılacak ( insanın ne gücüne gider herkes mayoluyken prezantabl dolaşmak), deniz seyredilmeyecek, müzik dinlenilmeyecek.
Yapılacak işler; evde plastik leğene su konulup içinde bağdaş kurulup gazoz içilecek, tatil herkesin hakkı diyen ilk partiye oy verilecek.
Sivas katliamında yanarak ölen şair metin altıok'un kızı zeynep akatlı altıok'un radikalde yayınlanan aynı adlı yazısı;
--spoiler--
"Siz sayın devlet yöneticileri nasıl ki 18 yıl önce günler öncesinden planlanan kalkışmanın piyonu olan binlerce kişinin 35 insanı diri diri yakışını 8 saat boyunca eliniz kolunuz bağlı izlediniz, öyleyse bugün orada kayıplarının yasını tutan birkaç yüz kişinin otelin önünde toplanarak karanfil ve türkülerle acılarını paylaşmalarına ve o meşum günü hatırlatmalarına mani olamazsınız!
Siz ki cumhuriyet tarihinin en insafsız ayaklanmalarından birinin temelinde yatan bu ortaçağ zihniyetine göz yumdunuz, siz ki bu katliamın ardından adil bir hukuk süreci işletmediniz, sadece kalabalıktan göstermelik olarak topladığınız sanıkları yargıya taşıdınız, elebaşlarının örgüt liderlerinin peşine düşmediniz, siz ki aranan firari sanıkların T. C. Sınırları içinde evlenmesine, askerlik yapmasına, ehliyet almasına olanak sağladınız, siz ki bir insanlık suçunu zaman aşımı ile yüzyüze bırakacak altyapıyı sağladınız, siz ki 18 yıldır eyleme geçen cehalet ile savaşmadınız, Sivas katliamının ardında kalan karanlıkları aydınlatmadınız! Öyleyse bugün bu insanların senede sadece bir gün -o da kendi başlarına geldiği için- toplanmalarını yasaklayamazsınız. O günü tekrar yaşamak bile ne kadar ağırdır bilir misiniz?
Sizin hiç babanız yandı mı? Hiç evladınız öldü mü? Siz kimi o otelden uzak tuttuğunuzun farkında mısınız? Oradan uzak tutamadıklarınızı adaletten uzak tutmayı pekâla biliyorsunuz.
Sivasta deprem ya da sel gibi bir doğal bir afet yaşanmadı. Orada gözü dönmüş bir kalabalık insanları öldürdü. "Olaya insan merkezli baktığımız için hiçbir ayrım yapılmadı" diyemezsiniz. Orada insanlar tesadüfen ölmedi. Onları öldürmeye kalkanla öleni bir arada anamazsınız. Madımak binasının yerine talep ettiğimiz utanç müzesini kurmaktan özenle kaçınıp sözde bilim ve kültür merkezi kurmanız kabul edilemezken orada -hele bizlerin izni olmadan- kayıplarımızın isimlerini kullanamazsınız. Saldırganla mağdurun adını birlikte yazmak şuursuzluk ya da aymazlık değildir. Bu bilinçli yapılmış bir tercihtir. Meydan okumadır, gözdağı vermektir, kudret gösterisidir, vicdansızlıktır, hakarettir, saygısızlıktır. Derhal ama derhal babam Metin Altıokun adının oradan kaldırılmasını talep ediyorum. 18 yıldır duygusal sebeplerle Sivasa adım atmadım. Sadece bir utanç müzesi ya da bir insanlık anıtı yapılırsa gideceğimi söyledim. Şimdi gerekirse oraya gider o plaketi sökerim. Beni buna mecbur etmeyin. Bir zahmet siz kaldırın. Hemen!
Siz basın mensupları, köşe yazarları sizin Sivas katliamının anılmasına itirazınız olamaz. Sizlerin toplumsal sorumluğu var. Ülkemizde çok gerilerde olan eğitim sisteminin gelecek kuşaklara aktarmakta yetersiz kaldığı noktada yakın tarihimizin karanlık olaylarını tekrar tekrar hatırlatmalısınız. Kapkaranlık tablonun açmazlarının üzerine gitmeli, gerekli yasal süreçlerin doğru işlemesi ve adaletin yerini bulması için baskı oluşturmak zorundasınız. Sivas 93 anılacak, hatırlanacak ki orada susturulan aydın insanların sesi gelecek kuşaklara ulaşabilsin. Bu ülke geçmişiyle doğru anlamda yüzleşebilsin, alınacak dersler alınsın.
Lütfen Sivasta yaşanan vahşeti yazın, hatırlatın. Dava sürecinin önemli kırılma noktalarını takip edin, aktarın. Örgütsüz olduklarını söyleyerek ceza indirimi alanların örgütlü suçlara tanınan haktan yararlanmak için başvurmalarındaki çelişkiyi, Kaçakların iade istemlerinin Avrupa ülkelerinden doğru taleplerle yapılmayışının takipçisi olun, insanlık suçlarının zaman aşımına uğramasına direnin. Dünyada kabul görmüş uygulamalara emsal teşkil eden kararlara yer verin. Sivas katliamı sanıklarının avukatlarından kaçının milletvekili olduğunun bilançosuna dikkat çekin. Neden mağdur avukatlarının böylesi kariyer patlamaları yapmadıklarını düşündürün. Ve son olarak lütfen her yıl sadece 2 temmuzdan bir gün önce arayıp duygularımızı sormayın. Bizim duygularımızı tahmin etmek hiç zor değil. Etkili haber için gözyaşlarımızın, acılarımızın peşinde koşmayın, gerçekleri yazın yalnızlığımızı, çaresizliğimizi yazın. Dile kolay 18 yıllık süreci yazın, yanımızda olun ki bir şeyleri değiştirebilelim. Sizin bizim duygularımıza değil bizim sizlerin ve toplumun duygularına ihtiyacı var. Bunu unutmayın!
Fethiyede tatil yaptığı tatil köyünün yakınlarındaki bir ilköğretim okulunun öğrenci yetersizliği nedeniyle kapatılmasının öğrenmesine müteakip, bu öğrencilere kendi imkanlarıyle ders vermeye çalışan Boğaziçi Üniversitesi Fen ve Matematik bölümleri mezunu tatilci kişi.
Bu çalışmalarının neticesinde Milli Eğitim Bakanlığından aydınlanma faaliyetlerine verdiği katkıdan dolayı kendisine bir teşekkür yazısı ve onur belgesi verilmiştir.
Şaka Şaka
ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü ; "Anayasanın eğitim öğretim hakkını düzenleyen 42. maddesini ihlal etmek suçu" sebebiyle Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştur.
bilgi eksik;
hastanelerin tamamında hastanelere ait ambulanslar var evet ama belirli kritik bekleme noktalarında da
(ki bunlar ana arterler, yoğun yerleşimlerin oludğu bölgeler vs.) 112 istasyonları mevcut;
80lerde toplumu bilinçlendirmek amacıyla hazırlanan! eğitici bir tv tanıtım serisinin genel adı;
olumsuz karakter olan bay yanlışın yapmadığı saçmalık kalmamıştır, örnek vermemiz gerekirse;
kırmızı ışıkta geçmek, otoyolda koyun otlatmak, otoyola at arabasıyla girmek, vs, vs.
Ahmetten hiç bahsetmiyorum kendisi çok bilmiş uyuzun tekiydi.