Trabzon yaşayan biraz kafadan çatlak ama baya neşeli bir tiyatro oyuncusu ve yazar. Bir kaç tane kitap ve oyun yazmış bir isim oluyor kendisi.
Bu ara Polis Adliye Muhabirliği yapmış ve bu işin hakkını vermiş bir isim. Yazmış olduğu tiyatro oyunlarında da bunu gösteriyor. Elinden şöyle bir tutulsa, ikinci Ferhan Şensoy olacak bir adam. Bir çok oyununu izledim. yazdığı kitapları okudum üslubu iyi.
Sahnede izleseniz inanın günlerce mutlu gezersiniz. Bir gün oyununa gidiyorum Trabzon'da kafasında bir tane kapı küfür diyerek karşıdan geliyor. Bende onunla tanışmaya gittim bu nedenle baya bir erken gittim 5 saat gibi. Yanına sokuldum, "Merhaba" dedim.
"Merhaba"
"Sizinle tanışmak için geldim ama müsait değilsiniz."
"Tut şu kapının ucundan"
Tuttum ve bana dekoru taşıttı. Sonra döndü
"Oyunu mu izlyeceksin"
"evet"
"Güzel ben az önce yazmış olduğum oyun yüzünden salondan kovuldum. Bu nedenle salon değişti. Ne yapacağım bilemiyorum ama bu akşam sokakta da olsa oyun yapacağım şimdilik Hüseyin Kazaz Kültür Merkeine gel" dedi ve bindi gitti beyaz minibüse.
Meğer adam 29 Kasım'da sansür yemiş oyununda memeleket gerçeklerini anlatıyordu. Çok etkilendim onun bu halinden akşam dediği diğer sahneye gittim. Gözlerime inanamadım. Tıklım tıklım orası da. Sahneye çıktı oyun başladı ilk repliğini size vyazıyorum.
"Bu ülkenin civisi çıktı ulan. Millet çoluk çocuğa yazmaya başladı. Kansızlık lan bu. Bu kelimemden rahatsız olup beni sansürleyenlerde en az tacizciler kadar kansızdır. Sonucu ne olursa olsun sokakta tiyatro yaparım. Bu memleketi düzelteceğim."söyledi.
Sonra oyunu izledim kendi yazmış oyunu inanın muhteşemdi. Güldürü oyunu lakin heryeri mesajla dolu Ferhab Şensoy görse rahat ölür. Oyun bitti tüm oyuncular sahnede ona kenetlendi o ellerini yumruk yaptı yeneceğiz ulan kötü adamları dedi. Tüm izleyici ona sarıldı.
