hayatı seversin çocukken, hayatı bilmezsin çünkü ya da bir seviyi anlamak nedir, düşünmezsin. çikolatının kabına bulaşmış artığı yalamaktır o zamanlar sana çikolatadan daha tatlı gelen, bilyelerin içine odaklanırken yok olursun birden, uçurtmanın kuyruğundaki süstür seni mutlu eden, annen elinden bıraktı diye ağlarsın, kavgan ip, top, şeker üzerinedir ama para nedir bilirsin yine de o küçük avcuna sığmaz bile demir akçe, bakarsın koca gözlerle ve kandırır seni de ama o sana baldır, şekerdir ne alınır kaça bilmezsin ki, dünyan oyundur. ve ölümü bilmezsin, kaybetmeyi, o özlemi, toprağın altındaki bedenin orda olduğunu bile bile hissetmemesini anlamazsın, yitirdiğin çocukluğundur ölüm acısını tatmanla birlikte. bir de en çok çocukken babanın burnuna burnunu sürtüşü, o anki gözlerindeki sevgiyi, o yummuk gözlerini seversin, yitirceğini bilmeden.
reçel
Bir sabah vakti
Kuşlar misali
Erkenden kalkıp
Güneşi gördüm
Çay demlenmiş
Ekmek kızarmış
Peynir ve reçel
Köyden gelmiş
Dudağına reçel bulaşmış
Sordu bez nerede
Dedim ki sakladım
Bil bakalım niye
Reçellenmiş dudakları
Öp beni öp beni öp beni
Der gibi halleri
Aman aman aman aman of
Pek güzel
Rüzgar sanki
Gülümser gibi
Hafifçe esip
Merhaba dedi
Çaydan bir yudum
Ekmek bir lokma
Peyniri boşver
Reçel ye dedim
Dudağına reçel bulaşmış
Sordu bez nerede
Dedim ki sakladım
Bil bakalım niye
Reçellenmiş dudakları
Öp beni öp beni öp beni
Der gibi halleri
Aman aman aman aman of
Pek güzel
sözlerinin sahibi.süper vokaliyle, insanı alıp götüren, güldüren ve içini gıcıklatan adam. karikatürist aynı zaman da lemanda ziftli sütlaç sunuyordu okurlarına.
belki canın acır, belki ağlarsın ama sen sivası nerden anlarsın. kaç kere yakıldı bu canlar, kaç kere nefes alamadı daha sevda nedir bilmemiş çocuklar, hangisini unutabilirsin ki? hangisinden af dileyebilirsin? maraş,gazi,çorum, malatya,sivas ve tarihe gömdüğün yüzlercesi. hangisini geri getirebilirsin giden canlardan, kaç tanesini? hiç birini. sen yaktın onları, diri diri ateşe attın içindeki kin nedendi bir türlü anlıyamadım. şimdi onlar ateşte semaha durdular, her giden ozan, yakılan onca can geride kalan yıkılan günahsız insan.
türkiye'nin yönetim merkezidir.*bünyesinde bir çok üniversite, kurum, bakanlık, askeri birlik komuta merkezleri, konsolosluklar barındırır. öğrenci ve memur çoğunluğu vardır. yönetenlerden öte gelen yolları, havası, bilindik caddeleri, kokusu özellikle merkezi kızılay ve ulus civarı bir türlü doğru yola sokulamamaktadır. büyük bir toplu taşıma çilesi vardır, bir başkente yakışmayacak bozuk mimariye sahiptir, kültürel faaliyetleri çok göze çarpmaz çünkü insan kültürü alacak yere çıkmaya gidemez bir türlü, midesi bulanır, kalabalıktan, gürültüden, sıkıntıdan sürekli sevgili belediyesine ve sayın başkana öpücük yollar. bir metro var bu şehirde hiç bir yere gidemezsin, çünkü bitmez asla, hep aynı afiş asılıdır üstünde ve gülümseyen öptüğümün başkanı ''hızla tamamlıyoruz'' der on yıla yakın zamandır hep aynı masal başlangıcını tekrarlar. aslında yıldızlar bile çok uzaktır bu şehirde geceleri, dilek bile tutmana izin vermezler öyle az parlarlar ki ama olsun en büyük aydınlığın kabrine istediğin zaman dokunursun, anıtkabir yanındadır ve her şeye yönetenlere ve yönetilenlere rağmen ankara'yı seversin işte atanla aynı şehirde uyuduğunu biliyorsun, ayrıcalıklısın diye.
mutlak bir parti kurulacaktı, yani bir ilk olmalıydı ama çok partili döneme geçişte bir bozukluk oldu ve hala düzeltilemedi mustafa kemal'den sonra ismet inönü'den devralınan chp'de de bir sürü bölünmeler yaşandı ve baktığımızda sosyal demokratlık ecevitse darbelerden sonra, ecevit'de chp'deydi, sağ merkez geçmişi de chp'den tomurcukla üreme ile çoğaldı. mutlak bir ilk olması gereğinden öte gelmiştir chp'nin mustafa kemal tarafından kurulması ancak yine de günümüz şartları tüm bozulmalara rağmen kötünün iyisidir, mustafa kemal partisi adını ve o okları iktidara gelememesiyle ve iyi bir muhalif olamamasıyla hala hak etmekte midir? bunu halk takdir eder,ancak yine de iki dua okudu, salya sümük ağladı diye tarikat tohumlarına oy vermekten daha mantık içi görülebilecek davranış şeklidir.
Ademi sürdün bakmadın
Cennette de bırakmadın
Şeytanı niçin yakmadın
Cehennemin var da senin. (bkz: bu alemi gören sensin)
büyük halk ozanı, aşık geleneğinin son temsilcilerinden, acı ve umudu birlikte işler şiirlerinde, süsten uzak, yalın bir dille yazar, hayatı anlatır. dine ve siyasete ince dokunudurmalar yaptığı eserleri de vardır. sivaslı bir çiftçi oğlu, 1894 te doğar, 1973'te doğduğu yerde elveda der sivasın sivrialan köyünde. yedi yaşındayken çiçek salgınından kör olur, babası avunsun diye kırık saz verir veysele ve bir aşık doğar. cumhuriyetin onuncu yılı ankaraya ulaşmak için üç ay yaya yürür ve ilk şiirlerini 29 ekim 1933'te ankara'da söyler. altı çocuk babası veysel, köy enstitüleri nde halk türküsü öğretmenliği yapar. çağının ilerisindeki büyük ozanının her dizesi öğüt ve daha varılmamış anlamlar yüklüdür.
çocukluğun en güzel eğlencelerindendir. ısırınca o küçük dudaklarının her yanından akar, tadı kirlenmenin getirisi anne dayağına bedeldir. hatta kötek sever tip annenin bayramda misafire hazırladığı o küçük likör ve kahve tabağını da hiç eder.
Sıcak kavuruyor alev alev
Sivas aklımda ve o nefret.
2 temmuz 93 anlamıyorum hâlâ
Bu kadar kolay mı kıymak cana.
Kimin için aktı bunca kan,
Kimin için attı o kalpler?
Bakma gözlerim kin dolu,
Duyma sözlerim sitem dolu.
Ah yandı anadolu'nun bağrı,
Öte denizden bir kahkaha sardı her yanı.
Kimin içindi bunca göz yaşı,
Kimi yüceltti kan dökmenin telaşı?
Yok yook yok artık,
Kardeş eli uzatana kan verene bakacak yüzümüz yok artık.
bu sözler ile çığlık adlı eserini unutulmazlar arasına alan dinlenmesi, bilinmesi gereken grup.
ayn-ı cem yaparlar. yakılmalara , yıkılmalara rağmen dost olmayı, intikam almamayı bilirler. insan olmanın onurunu taşırlar, aşk onlar için alidir. direnirler, çalışırlar, emekçidirler, anadolu kokarlar, kin, nefret, öfke istemezler barış ve huzur sadece. ama hala fişlenirler, an itibariyle aşalanırlar, kimse bilmez ki onlar bu ülkede en fazla nüfusa sahip hor görülen gruptur türkü, kürdü biraradadır. ama devlet bırak huzuru onlardan bir ibadethaneyi esirger, açılımlarda, çalıştaylarda göz boyar, sivasta, maraşta yakar, sürekli kalp kırar ayaklanmama korkudan değildir ama hala iyinin olabileceği bir yandan ali bir yandan mustafa kemal hayali güç verir onlara, alevi gençlik susuyorsa hala umudu ve saygısı olduğundandır.
gece vakti yollarını salyangozların fosforlu izlerinden yararlanarak bulan isanlar, bir karmelit olmak isteyen küçük kızın rüyası gibi tablolara isim veren sanat, fikir akımı.
16. yüzyılda, Hatayi ile birlikte alevi- bektaşi edebiyatının kurucularından ve bu edebiyatın en güçlü şairlerindendir. asıl adı haydar. sivasta alevi faaliyetlerine katıldığı için asılmış büyük kardeşlik ozanı.
shakespeare'in ''büyük trajedileri'' denen dört eserinden biridir. evlat nankörlüğünün nereye varabileceğini ve sebep olduğu yıkıntıyı açıkca göstermektedir.
devlet eli altındaki okul kitaplarında yaradılış görüşü ile aynı sayfalarda okutulmasına rağmen ne yaradılışa ne akıllı tasarıma karşı koşulan, uğraşı mantık ve esası bilim olan varoluşu değil güne gelişi ve günden geriye dönüşü, geri evrimi
açıklamaya çalışan olgu bütünü. yeni türlerin oluşmasında rol oynayan faktörleri mutasyon, varyasyon ve izalosyon olarak açıklamaya çalışır, bir çok ilkesi vardır. ayrıca insanın sistematiktedeki yeri ve evrimini maymundan geliş olarak tanımlamaz bu körükörüne cahil bakıştır, bir sınıfa sokması gerekir aristodan gelen yaklaşımla ve oda insanı sistematikleştirir o kadar, merak edilene cevap verme konusunda öncüdür.
sokrat'ın öğrencisi platon'un çocuk eğitmek gibi önemli bir mevzu ailelere bırakılamaz, devlet el koymalıdır mantığı ile ilk akademinin temellerinin atılmasından günümüze gelen gerekliliği ve gereksizliği hala tartışılmakta olan bilgi verme örgütselliği.
trt de izlenilmemesi gereken filmler arasında olan klasik bir tarantino filmidir. sayın devlet kanalı trt filmi, sahneleri kronolojik sıraya göre düzenleyerek, yayınlamış, bütün klasikliğin içine öpücük kondurmuştur.
the astral sleep albümü ile doom metal zevkini tattıran grup, 1991 yılında çıkan albüm grubun ikinci albümü eşsizlğini hala korumakta, tıamat sözleri ile fark yaratan bir müzik grubu ancak ülkemizde dinleyene satanist denebilir yine de hissedilmesi gereken gruptur, bir efsane olacaktır.