"adamın birinde bir malafat varmış at'la eşşek'le yarışır.ne güzel dediğinizi duyar gibiyim ama durum öyle değil işte.adam 30 yaşına gelmiş siftah yok.kimi ayarlasa iş o noktaya gelince; 'çüş!! nasıl alayım bunu' diyip kaçıyormuş.kız arkadaşı olmuş böyle,en babayiğit kadını tavlamış böyle,en tecrübeli fahişeye gitmiş 'git ulan o ne'demiş.
bir gün abazalıktan deli divane gezerken yol kenarında bir travesti görmüş.hiç umudu yok ama bir deneyeyim demiş.pazarlık falan filan.anlaşmışlar travestinin evine gitmişler.odaya girmişler.travesti 'soyun aşkım' demiş.bizimki 'aha demiş şimdi malafatı görünce buda beni kovacak.umutsuz umutsuz pantalonu indirmiş travesti gayet sakin 'gel bakalım' demiş.çat çat çat... işi bitirmişler.
bizimki mutlu bir şekilde parayı verirken travestiye sormuş:
- kusura bakma bir şeyi merak ettim ben bu aletle bugüne kadar kime gitsem beni kovdu kimse benimle yatmaya cesaret etmedi sen nasıl bu aleti bir çırpıda alabildin?
travesti gülmüş:
- ee koçum demiş biz delikanlıyız.
Güzel günler göreceğiz çocuklar,
güneşli günler
göre-
-ceğiz...
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
ışıklı maviliklere
süre-
-ceğiz...
Açtık mıydı hele bir
son vitesi,
adedi devir.
Motorun sesi.
Uuuuuuuy! çocuklar kim bilir
ne harikûlâdedir
160 kilometre giderken öpüşmesi...
Hani şimdi bize
cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
yalnız cumaları
yalnız pazarları..
Hani şimdi biz
bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
ışıklı caddelerde mağazaları,
hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
açılır kara kaplı kitap:
zindan..
Kayış kapar kolumuzu
kırılan kemik
kan.
Hani şimdi bizim soframıza
haftada bir et gelir.
Ve
çocuklarımız işten eve
sapsarı iskelet gelir..
Hani şimdi biz..
inanın:
güzel günler göreceğiz çocuklar
güneşli günler
göre-
-ceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
ışıklı maviliklere
süre-
-ceğiz.....
referandum da hayır cephesinin seçim (referandum) müziğinin izmir marşı olması için başlattığımız kampanyadır.
çünkü milli mücadeleye en çok ihtiyacımız olduğu zamandır
çünkü milli beraberliğe en çok ihtiyacımız olduğu zamandır
çünkü yeniden mustafa kemal paşa ya en çok ihtiyacımız olduğu zamandır.
1939 erzincan depreminde; sivas imranlıya bağlı arıx köyünde hayatını yitirenler için yazılmış bir ağıttır.1939 aralık ayındaki bu depremde arıx köyünde ( türküde 200-330 mezar açıldığı söylensede)100 e yakın insan hayatını yitirmiştir.
ağıt ı kimin yazdığı bilinmesede ; mezarbaşında yakınını kaybeden bir köylü tarafından söylendiği bilinmektedir.
sözleri gerçekten yürek yakmaktadır:
arıx
arıx di be gunde saran,
tavaxi zelzale bu
lele ane du set se se mezel
vekir de lo lo, le le
heyv ve ket heyv ti ji ye
daye qur bu du dene xadene
lavo du qiza le le ane yek mebu zava sere
silgave de lo lo, le le
(arık)
arık dedikleri saran köyünde (saran aşiretinden)
deprem olduğu sene
anne iki yüz üç yüz mezar açıldı
ay doğdu dolunay anne,
körolası iki oğlun iki kızın
biri bile damat olup
damın başına çıkmadı. (dam başına çıkıp ağıt yakmadı).
bazen absürd derecede farklı tepkilerdir.
kızlar için çok önemli olan bazı şeyler erkeklerin s.kinde değildir.
misal kızlarda:
- ay saçını mı kestirdin inanmıyorum çok yakışmış.
- gerçekten mi.canım arkadaşım benim seni çok seviyorum.
erkeklerde:
- saçını mı kestirdin lan çok yakışmış.
- sanane lan.ne ayaksın sen bana mı yürüyon? ibneysen ibneyim de oğlum.
yada alışverişte,
(daha önce yazmıştım)
kızlar:
+ nasıl oldu kankiş?
- yakışmadı canım.
+ haklısın başka yere bakalım...
erkeklerde ise durum aynen şöyledir:
+ nasıl oldu lan!
- yakışmadı oğlum.
+ sen ne anlarsın mal!.