2-3 yıl önceki platoniğiniz.hala sevip sevmediğinizi sizde bilmiyorsunuz. heryerde karşına çıkıyor. cafede, beşiktaşın ortasında heryerde. yakınınızdaki hiç alakasız kişilerin telefonunu kurcalarken birden onunla çekilmiş fotosunu buluyorsunuz. sana bir o kadar yakın ve bir o kadarda uzak. belki o sizi unutmuştur çoktan hatırlamıyordur bile fakat siz onu caddenin en sonundan milyon kişinin geçtiği yerden seçebiliyorsunuz. bilinçaltınıza yerleşmiş belkide. ona benzer kızlardan hoşlanıyorsun hayalinde bile ondan hep parçalar var arada bir twitterdan facebooktan profiline bakıyorsun. yazdığı yazılardan hep kendinden bir parça arar gibi. ismini herhangi bir yerde duydugun zaman anlamsız bir duraksama yaşıyor beynin anlam veremiyosun fakat beyinin kalbin karşısında gücü yetmiyor.
ve olmayacağını bile bile ısrarla hayat onu karşına çıkarıyor. kenarda durmuş seni izleyip dalga geçiyor. çaresizliğini yürek daralman hoşuna gidiyor hayatın. belkide kendini böyle önemli hissediyor hayat. aptallaştırıyor duygularını sömürüyor.
hz. hamzanın islamı seçmeden önce çok sağlam içerdi. islamdan sonra içtimi allah bilir fakat allahın aslanına kuranda yazdığı halde çok sağlam içerdi demek onun gibi bir müslümana hakarettır. bu insanlar hz.muhammed öl dese orda ölecekken içki kötüdür dediği anda bidaha agzına sürmedğini tahmin ediyorum. ama dendiği gibi alkol sonradan yasaklanmıştır.
platonik aşkı hatırlayınca yemeden içmeden kesilmek olayına denir.
arkadaş tam buzdolabına yöneliyorum akşam akşam hayvan gibi tıkınıcam, sonra o kız aklıma geliyor dolabı geri kapatıyorum. ve o açlık hissi azda olsa unutturuyor sanki onu. bende anlamış değilim niçin böyle oluyor. ama bu sayede somalili çoçukları geçicem ondan korkuyorum.
efenim 3 yıl önce bir hatuna tutulmuştum. esmer tenli ve yukarıdan aşağıya sarılaşan doğal mükemmel saçları vardı. bu kız uğruna lanet dershaneye koşa koşa gider onu görmek için her tenefüs oruç halimle kantine giderdim. sürekli onla göze göze gelebilmek için götümden ter akıtırdım. onunda beni kestiği düşüncesindeydim. sanki her defasında oda bana bakıyor gibi hissediyordum buda sevgimi hergeçen gün katlamaktaydı. onu bir kere bile gorsem butun gun boyunca midemde kelebekler sevişiyordu. ilerleyen vakitlerde arkadaşları vasıtasıyla ağzını arattırdım. fakat benden hoşlanmamış ve laz oldugumdan burnumu hoş bulmamış. efendım aradan 3 sene geçti fakat geçen lanet olası twitter vasıtasıyla onun tekrardan resimlerini gördüm ve içim bir tuhaf oldu. 2 gundur aptal gıbı dolasıyorum. niye böyle oluyor sözlük! bana yardım et.
kurbanın saçı jiletle kazınır. ardından kızgın çölde boynuna kadar kuma gömülür. kel olan kafası üzerine deve deresi geçirilir. sıcaktan deve deresi adamın keline yapışır. ve saç bir süre sonra içeri doğru uzamaya başlar. kurbanda acıdan delirir ve ölür.
açık ve net olan şekildir. iyice araştırılırsa mason tapınaklarınada benzer. arslanlı yol diye tabir edilen yer firavun mezarlarına giderken baş önden kalkmasın diye yapılan bir yapıdır. anıtkabirdeki diğer figürlerde cabası.
kimse 13 yaşında olduğuna inanmaz. çevrendeki köse arkadaşların seninle hormonlu diye dalga geçer. 3 yaşında jilet vurmuş eheheh diye sırıtırlar. hafif bunalıma girersin. ama sonradan iyikide sakalım çıkmış köse dolşamaktan iyidir dersin.