andy warhol'un siyah beyaz fotoğraf çektiğini sanan (sunu belirtmem gerek: andy warhol siyah beyaz fotoğraf çekmedi demiyorum. fakat onun asıl amacı bu arkadaş gibi siyah beyaz fotoğraf olmamıştır. ki kendisinin andy warhol'un negatif çalışmalarını görüp bunu dediğine eminim),
bunlar da yetmezmiş gibi fotoğraf çekmeye resim çekmek diyen bir köşe yazarı.
hatta rakip takımdan forvet kaleye yaklaştığı zaman " bu durumdan rahatsız oluyorum. benim de topum var. oynarsam kötü olur" diyerek gözdağı verebilir.
2004 yılında müziğe başlayan ve alternatif rock yapan şahsiyet.
Kurduğu müzik gruplarıyla konserler verdi.2005 yılında mariama adlı rock grubunu kurdu. Şu an hala mariama grubunun vokalistidir.Bestelernin tümü aslında gitar çıkışlıdır. 2008 yılı itibariyle 10 şarkılık bir solo demo albümü hazırladı.
Şu anda istanbul'da solo ve grup çalışmalarına devam etmektedir
asım hoca'yı yakından tanıdığım için ve kişiliğine yakından tanık olduğum için bir karikatür dergisi çıkarmasına şaşırmadım. çünkü kendisi de karikatür gibi bir insan.. değişiktir, sempatiktir, sevilmesi gerekendir *
yandaşlığı bir kenara, asım hocanın varlığı bile o dergi için bir kazançtır.
vakit gazetesinin din kisvesi altında yaptığı, ama nedense dinimiz tarafından da hoş görünemeyecek derecede olan ve kendilerinin de aslında ne düşüncelerde olduğunu gösteren çirkinliklerinden sadece biridir.
yorumsuzdur, "vakit işte" denilir ve geçilir.
ciddiye almamak gerek.
zira öbür durumda ciddiye alındıklarını sanıp bu şekilde haber yapmaya devam ediyorlar.
akp'nin 2009 mart seçimlerinde ankara'ya aday olarak koyduğu, havası sönmüş balon.
fakat kendisi sönmüş olmasına rağmen halk tarafından tekrar seçilip hava gazıyla doldurulup etrafa salınacaktır efendim.
neden biliyor musunuz?
çünkü siyaset türkiye'de farklı bir şeydir de ondan. televizyona çıkıp adamın yolsuzluklarını dökseniz de, adam karşınızda terler dökse de, gösterilen belgelere cevap vermek dışında her türlü şaklabanlığı yapsa da değişen bir şey olmaz.
çünkü türkiye'de siyaset ahlakı diye bir kavram hala yerine tam anlamıyla oturmuş değil. ne başımıza gelmek isteyen insanlarda, ne de oy kullanacak bizlerde...
bir siyasetçi laubali konuşabilir mi?
bir siyasetçi şaklabanlık yapabilir mi?
bir siyasetçi hala bu kadar vurdumduymaz olabilir mi?
olur. neden olmasın?
burası türkiye.
böyle bir insan türkiye başkentinin belediye başkanı bile olur.
biz bu şekilde oy vermeye devam ettikçe olmaması için bir sebep var mı?
entrylerine verilen oyları önemseyen ve eksi oy verilme ihtimali yüksek olan esprili entrylerde bu olasılığı en aza indirmek için entry okurken ve oylanırken neşeli şarkıların dinlenilmesi veyahut melankoli entrylerin etkisini arttırmak için slow şarkıların dinlenilmesi için çalışan yazarın söylemidir. ***
anormal karşılanmaması gereken bir durum. zira iran müslüman bir ülke ve şeriatın baskın olduğu bir devlet ve yönetim yapısına sahip... türkiye de müslüman bir ülke ama devletinde ve yönetim yapısında şeriat kuralları geçerli değil.
iran yönetiminin laikliğe karsıtlığı göz önüne alındığında, müslüman bir ülkeye laikliği başarıyla oturtmuş büyük bir liderin mezarının önüne giderek ona saygı gösterir mi? mozolesine çelenk bırakıp, selam verir mi? bu tavırları ile ülkesindeki duruşunu da ters düşmüş olmaz mı?
asıl irdelenmesi gereken, türkiye'nin "laiklik" gibi temel bir hassasiyeti hakkında böyle görüşlere sahip olan bir devlet başkanına gösterilen ayrıcalıktır.
hükümet neden tepki koymak yerine, "o olmazsa böyle olsun" diyerek çözüm yolları aramaya calısıyor?
neden türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı "aman aramızda sorun olmasın" diyerek istanbul'a gidiyor?
beklenen tavır neden konmuyor?
asıl anormal karşılanması ve sorulması gerekenler bunlar..
filmde bir esrar kaçakçısı var ve uçağa binmeden önce yakalanıyor.filmde rahatsız edici taraf böyle suç işlemiş birisinin "iyi" bir insan gibi gösterilmesi..
adam esrar ticareti yapıyor, üstünde esrarlarla yakalanıyor, yargılanıyor (yargılanma şeklinin iyi olduğunu söylemiyorum. yargılanması gerekiyordu ve yargılandı), ve doğal olarak hapse konuluyor.. ama amerikalılar bunu filmde sanki adama yapılan bir zulüm gibi görüyorlar. hatta illegal yollardan onu çıkarmayı düşünerek ve planlayarak daha başka bir suç işliyorlar..
şimdi şunu sormak gerek bu filmi yapanlara: eğer amerikada bir türk bu şekilde esrar kaçırırken yakalansa ne yapılacaktı? yargılanıp hapse atılmayacak mıydı? bunu filmde anormal ve kötü bir şekilde göstermenin amacı nedir? çelişki yok mu?
herhalde amerikada bu şekilde yakalananlara "aferin" denilip, cebine esrarlar konuluyor..
gerektiği gibi kullanıldığında çok yararlı bir aparat..
mesela dvd arşivinizi buraya taşıyıp birbirinizde olan filmleri görebiliyorsunuz ve filmleri paylaşabiliyorsunuz. yazdıklarınızı paylaşabiliyorsunuz. fotoğraflarınızı yükleyip,fotoğraftaki kişileri adlandırarak* fotoğrafların kişisel paylaşımını sağlayabiliyorsunuz.
yani facebook bir arkadaşlık sitesinden çok bir "paylaşım" sitesi olabilecek güzellikte..