yalnızlık sebebiyle diksiyonum paslandı. konuşurken takılıyorum artık. kimseyle doğru dürüst konuşmadığım için konuşurken yanlış kelimeleri kullanmaya başladım. öyle bir seviyeye geldi ki artık, ifade edemiyorum.
herhalde paylaşmayı neredeyse hiç sevmediğim, kendimi bu yüzden "bencil" diye nitelendirdiğim, 'bildigim bilgileri paylaşmama" mevzusudur. gerçekten sevmiyorum arkadaş. benden öğrendiği şeyi, sanki kendi çabasıyla öğrenmiş gibi
gözümün önünde referanss göstermeden söylemiyorlar mı, nefret ediyorum bundan... O yüzden sevmiyorum belirli konuda bilgi paylaşımını...
Geçen is arkadaslarimdan biri çalışırken şarkı söylüyordu, dedim kimin şarkısı bu. 'Reynmen'in' dedi. Dedim ki: "Reynmen kim anasını satayım" -" youtuber" dedi. Merak edip bakmadım bile. Önemsiz kişi.
1) iyi aile robotu (çocukluğumun dizisi)
2) Öyle bir geçer zaman ki ( ailemle birlikte izlediğim
kış aylarının vazgeçilmez dizisi)
3) Fazla izlememis olsam da, Ezel.
doğaya kaçarak. haftasonlari doğaya kaçıyor; yürüyüş, tırmanış ve kamp ile kafamı günlük hayatın stresinden ve gürültüsünden uzak tutuyorum. insanları sevmediğim için doğayla iç içe olmayı seviyorum. bundan ötürü yükselen libidomu kontrol altına alıyorum. yalnız bir insan olduğum için mastürbasyon dışında cinselliğe ihtiyaç duymuyorum. doğayı daha çok seviyorum.
her gelen nesil birbirini sevmezmis. 3 sene kadar önce burada yazmaya başladığım süre boyunca 11 nesiller hakkında binlerce gereksiz başlık açıldı. Bu, önümüzdeki iki - üç sene sanırım 12. nesiller hakkında olacak. Site yönetimi troller ile uğraşmaktan bıkar ve bir gün çözüm getirirse buna, sözlük daha kaliteli bir yer olacaktır diye düşünüyorum...
uyuyordum.. arkadaşım arayıp "kanka darbe oldu lan, sizinkiler o biliyor mu? " Hayır diye ekledim ve uyandırmamı söyledi. Bende haberleri falan açtım tabi, tarihe tanıklık etmenin şok ve şaşkınlığı ile izliyorum olan biteni...tabi 10 dk sonra uyandırdım. herkes gitti ben gitmedim. sonrasında " korkak" olduk kardeslerimin tabiriyle... 3 yıl sonra beyfendilerin dünya görüşü değişti, gözleri açıldı tabi o ayrı... Ama ben başından beri anlamıştım bir şeyler döndüğünü... Şehit olan asker ve polislere... O insanlara üzüldüm... Suçsuz yere 1 yıl hapis yatan kuzenime ve onun gibi gencecik askerlere üzüldüm... Hayati sorguladim... Yaşadığım ülkeden umudum azalmaya o gün başlamıştı...
Örneğin; yüzümde birkaç sivilce var birkaç tane. Fakat kimse onlara aldırmıyor. iyi giyindigim için kimse fark etmiyor bile. parfüm zaten %60 daha fazla kamufle ediyor. Hiç olmazsa dışarı çıkarken onları dert etmiyorum bile. Çünkü iyi giyinen insan bunların farkında oluyor. O yüzden takmıyor. Ama mesela o gün salayım kendimi. O zaman her şeye takıyorum. "Parfüm rahatsız ediyor mudur?" , "Deri ceketi giyse miydim acaba?" Diye içim içimi yer. Çok garip bir durum. Bence kendisine saygısı olan her birey iyi giyinmeli... insana gerçekten iyi hissettiriyor. Aynaya bakınca yüzün gülüyor daha ne olsun.
neden bilmiyorum ama uyuyabilmek için antidepresan kullandığım günden beri libido'da düşme ve pornografi ve cinsel ilişki'den iğrenme baş gösterdi. bu durum "lan acaba aseksüel mi oldum?" gibi düşüncelerle kafamı meşgul etmeye başladı. Bu his tam olarak; bir şey yedikten bir süre sonra, midenizi üşütüp, mide bulantısı geçirmenizi ve ardından kusmanızı; sonrasında o yiyecekten nefret etmenizi,kokusundan iğrenmenizi sağlar. tam olarak buna benziyor bu iğrenme eşiği...
Düşün bir kere, sen konuşacaksın fırsat bulamıyorsun. Arkadaşlari yalnız bırakmıyor onu, yalnız görüyorsun; yanlış anlar tacizci der diye yanına yaklasamiyorsun... Cesaretini topluyorsun, yanına gitmeye kalkışıyorsun bir de bakmışsın sevgili yapmış... Gerçekten çok kötü bir durum oluyor. Ne kadar geç kaldığının farkındalığı ile depresyona giriyor kişi. Sıkıntı basıyor ruhunu... O yüzden siz siz olun ben olmayın... Sevdiğim kadına söyleyemedim... Cesaretsizdim... Keşke zamanı geri alabilsem dediğim çok zaman oldu.... Eğer konuşmazsani sizin de olur...
ilk kez tanışılan biriyle, ilk günün akşamı istenmesi halinde; anında engel ile sonuçlanacak bir olaydır. Öte yandan, buluşulan günün akşamı da isteniyorsa aynı şekilde sonuçlanacaktır diye düşünüyorum. Bu şekilde sonuçlanmasa bile, hatun kişi sizden bayağı uzaklaşır. Size karşı olan ilgisini yitirir. Biliyorum çünkü başıma geldi. Zamanla anladım ki, bende bu takıntı haline gelmiş. Çünkü; konuştuğun kişiyi beğeniyorsun, sohbetini seviyorsun, aranızda bir çekim oluyor. Azıcık da güveniyorsa kız, isteyince atıyor. Çünkü onu evde, doğal haliyle görmek istiyorsun. Doğal halini merak ediyorsun. Kız sana; "Çok çirkinim şuan, makyajı temizledim" dese bile umrunda olmuyor. Hoşuna gidiyor bunu istemek. Hoşuna gidiyor onu doğal haliyle görmek. Kafamızda direk; "AA bak bu efekt güzeli değil, kız evde bile güzel lan" düşüncesi oluşuyor...Ama bunu ilk günlerde ve buluştuktan sonra yapmayın. Sizi; "ağzı sulanmış seks arayan klasik abaza Türk erkeği" gibi gösterir... Zamanla kıza güven verin, iki muhabbet edin, tanımaya çalışın, karakterini çözün, güldürün... emin olun,
doğru anda istediğinizde; başlığıı açan yazar arkadaş gibi tepki vermez...
Yurt sonuçlarını açıklayan kurum. Gariptir ki,, başvuru yaptığım halde "ilan edilen döneme ait yurt sonucunuz bulunamamıştır." Hatası veriyor. Yurt basvurusu yapmasam neyse de. Yoğunluktan mıdır nedir arkadaş. Niye böyle hata verirsin anlamıyorum..
kimse yazmamış ama bana sorarsanız anaokul öğretmenliği.
Düşünsenize lan, çocuklari çok seven; kendini geliştirmiş, onlara iyi bir örnek olmak isteyen, hayatlarında bir iz bırakmak isteyen, hayatın güzelliğini onlara aşılayan, bir çok şeyi öğreten biri...
Benim gibi fetişist versiyonları vardır. Sadece belirli bir bölgeyi sömürürler. Şuan kafamın üstünde dolaniyor, ayaklarimi yorganın ucundan dışarı çıkartmami bekliyor, çıkartınca da saldırıya geçiyorlar ..
150 boyunda, yüksek ihtimalle takipçi sayısı takip ettigi kişi sayısının üç beş katı olan, hayattaki amacı sadece ama sadece abaza erkeklerin dikkatini çekip, takipçi kasmak olan, 250 gr değeri olan bir zavallıdır. insan yerine koyup mesaj atarsınız lakin size yavsak ve abaza gözüyle bakar. O mesaja binaen küfür edilip engel atılmalıdır.
insanların neden nefret kustugunu anlayamadigim dizi. Tabiki kimseyi suçlanıyorum. Başkalarının yorumlarının etkisi altında kalıp; TWD'yi soft bir "aksiyon" dizisi sanmak sizin suçunuz değil tabi ki. Bir kere, son iki sezondur. Amc aksiyona ara vermişti. Bundan ötürü insanlar dolmaya, nefret kusmaya başladılar. Dolayısıyla Carl'in ölümünü de bahane ederek isyan bayrağını çektiler. Arkadaşım, Scoot Gimple'in yaptığı şu açıklamayı bilmemek de senin suçun değil. " Carl'in ölümü, Rick'in farklı yönlerini, duygusal, derin ve yoğun duygularını on plana çıkaracak" Ve nitekim biz de bunu gördük. Normalde hiçbir düşmanına acımayan Rick, Carl'dan sonra ne kadar değişti fark etmediniz tabi ki. E bu da sizin suçunuz değil. Siz ki Dizimaga , oraya buraya "Yeter dram dram sıktı ve baydi artık, aksiyon olsun " diye yorum atan insanlarsiniz. Diğerleri de aynı şekilde... Abi, insanlar diziyi izlemeden önce niye kendilerini bı eleştirmiyorlar anlamıyorum. Ben ki, sirf TWD deki o derinliği sevmiş bir insan olarak, eski bölümleri açar açar izlerim. Mesela size şu soruyu sorsam; "Daryl daha önceden ne iş yapıyordu?" Diye. Eminim hepiniz motorsiklet tamircisi diyorsunuzdur... Ya da, hapishanedeki Dwighta benzeyen adamın adını kaçının hatırlıyor? Rick'in kaç adam öldürdüğünü kim sayabilir? Siz bu sorulari boş görüyorsunuz ama bu sorular, sizin diziyle ne kadar ilgili olduğunuzun kanıtı. O yüzden, diziyi eleştirmeden önce kendinizi eleştirin. Ha bu arada, hiçbir dizi mükemmel değildir. Elbette hataları var. Lakin eminim odaklandığıniz nokta bile orasi değildir ..
2 sene önce bu aylarda sôzlüğe katılmıştım. O yılın, yaz ayının bitiminde konuşmaya başladık. Ara sıra girer, bazen girmezdi. Girince anında cevap yazan, online iken muhabbetine doyum olmayan bir insandi... Bayağı konuştuk.. bayağı samimiydik.
.. Kendisinden bircok şey öğrendiğim bir insandi. 2 senedir sözlükte yazarım. Sanırım çok az kişi için böyle entry girdim. Neyse, yıllar sonra bu entariyi girmek istedim çünkü söylemem gerekiyordu. Teşekkür edememistim kendisine..