onun yerine kutlu doğum haftası olacakmış. mutlu yıllar diyelim bari doğum günün kutlu olsun. bir dakika doğum günü kutlamak batı işi onlar gavur. ee kim onlara benzerse onlardan olur hadis-i. biz kimiz yahu. onlar mi biz biz mi onlar bizler gavur onlar neyse bos verin şeriat gelince liste halinde yayınlanır nasıl olacağı öğreniriz bekliyelim biz.
erzincan universitesi düzenliyor sosyal bilgiler içki var mi diyorum yok dediler. galiba pasta kola ve ardından takı olcak. sonra dönecekler. ayrıca 3 senedir sevdiğim kızla gidemiyorum olsaydı takı törenine bile razıydım. başkasıyla gidecekmiş hanım efendi. içim içimi yiyor hiç sormayın. pis krolar zaten.
ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil
nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan.
belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü
biraz nietzsche biraz kant kafan karışmış belki
parlıamanet’i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?
pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!
kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı..
ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum
durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar
sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız
işin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık.
küsmesi,barışması,ayılması,bayılması
hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması
meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.
bir sürü güzel kadın girdi hayatıma
hepsi ağzıma sıçtı..
ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil.
her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister
seninle benim yan yana oturacağımız çekyata
ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik..
içime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim.
ben seni severim sevmesine de
iş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim
olduğun gibi gel, süslenmek için uğraşma!
saçının örgüleri çözüldüyse
ayrımı düzgün değilse
korsenin kurdeleleri bağlanmamışsa, aldırma!
olduğun gibi gel, süslenmek için uğraşma!
umarim yalandır. değmez yapma felan deriz ama kararını vermişsen dediklerimiz sinek vızıltısı bile değildir. üzgünüm bunu sana mecbur bırakanlar utansın. ne diyelim...
zeki oldukları için tabi aptal insanlar şimdi uyudu sabah erkenden kalkıp ise gidecekler sogukta. biz ise hunharca uyuyamaZ. lanet olsun çok zekiyiz zekadan ölmeyiz inşallah
şuan yaptığım şeydir. hayatın ne kadar anlamsız olduğunu düşündüğümüz saatlerdir. ve yan odada şarkı söylenen iğrenç sese sahip olan siverekli ev arkadaşım yat amk.
telefon cebimdeydi tuş kilidi açık kalmış yalnışlıkla bu başlığa girmiş gördüğümde acaba içimden geçenleri mi yazmış telefon dedim. bu kadar tesadüf olamaz.
su an okumakta olduğum şehirdir. pek güzel değildir ama. esnafı yavşak insanları yobaz. sünnisi de aleviside çok soğuk boktan bir şehir. sanırım askerler ne kadar pis olduğunu bilirler. esnaf asker dolandirmaktan başka halt bilmiyor. bi dört yolu var başka bi dalga yok insanları ayrı bi mal. doğal güzelliğini kapatacak kadar yani
Öz eleştirinin nirvanası. Kafaya kurşun sıkarak müthiş bir acı bir o kadar da bedenin yabancı olduğu bir acıyı hissetmek. Neticede ilk ve son bedenî bir acı. Ondan sonrası basit yok olursun. Çalışma masamızın üstünde dolaşan bir sineği öldürmek ya da mutfakta gezen bir böceği terlikle ezmek gibi sıradan bir yok oluş. Bu dünyadan yok oluş, dünyaya insanlara hatta tanrıya rest çekmek, cesaretlerin en doruğunu gerektiren bir durum bu. Akıl ve mantık ile yapılan intihardan bahsediyorum bu arada. Psikolojik çöküntü sonucu yapılan intihardan değil. Bu dünyada uyumak yada çok zengin olmak bile tepedeğeri olan durumlardır. Yok oluştan sonra zaten geride bıraktıklarıniz umrunuzda olmayacak. Dolayisiyla bir duygusal korku da olmayacak endişe de olmayacak lakin aşırı radikal karar gerektiren, tanrıya(varsa) bile meydan okuyustan bahsediyorum. Her ne kadar aptallık olarak görülse de yaşama hakkı varsa ölüm hakkı da olmalı. Tanri varsa beni yartirken neden sormadı. Şimdi de red etmek neden aykiri olsun. aykırı ise tanrısal bi adaletten nasıl bahsedebiliriz. Kusura bakılmasın da sunulan cennet de cazip gelmiyor en az burası kadar sıkıcıdır. cennetini istemiyorsam cehennemde dikte ettirilmesinden yana değilim. sadece neden yarattın.
--`
Tercih meselesidir bu. Etik kuralları ile intihar edenlerin aptal duruma sokulması zaten intiharın bazen en mantıki çözüm olduğunu gösterir. Çok sıcak Çok soğuk keyifsiz kara parçasında ye, iç, yürü, çalış, para kazan, kazandığın parayı harca. Sonu belli olan yorucu bir paradoxtan başka bişey değil lanet olası yaşam...
Not: intihara teşfik etmiyorum uyariyim fikrim bu sadece...
belki sevdigin biri vardır o yüzden çalışamıyorsun face profilini girip bakarsın kağan dağılır calisamazsın. mazilere dalarsın sigarada yakarsın. bi baktın geç olmuş neyse sınavdan önce bakarım deyip zibarip yatarsın.