ercan asansore binme
-1 (düz adam)
altıncı nesil silik 1 takipçi 0.30 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sexperimental

    1.
  1. zoraki tanım: deneysel seks aktivitesidir.

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    kan ter içinde girdi odaya. soluk soluğaydı. sesi kekremsi bir tattaydı, gözyaşları ise buğuluydu. "neden?" dedi. "neden biz de onlar gibi yapamıyoruz?"

    sustum, bir kaç saniye bakıştık yalnızca. ekranda artistik cimnastik hareketler sergilenmekteydi, yıllar evvel yurt dışında izlediğim olimpiyattan kesitlerdi aslında bunlar. ilgimi çekmiyordu o an. o an o da bende değildi ama benden istediği de başka bir bendi.

    kravatımı gevşettim sonra, latte macchiato mdan bir yudum daha aldım. damağımda kalan tadıyla kendime geldim. halbuki henüz yeni çıkmıştım toplantımdan. yorucu ve sıkıcı dakikalardı. ardından iphone'umun ışığı yandı, bir mesaj daha belirdi. ah şu sözlük kızları yok mu, yine onlardan biriydi işte. tıpkı gün boyu mesaj atan, arayan diğer üçbinsekizyüzyirmiikisi gibi, farksızdılar. saat farkından ötürü beklenen entrymi girmeyi unutmuştum, ancak umursamadım bu kez. "ah şu popülarite, sen nelere kadirsin" diye geçirdim içimden. varlığın da yokluğun da bir bela adeta...

    oysa ki o an bunların hiç bir önemi yoktu. karşımda taşlaşmış bir duygu, parlamış gözlerle bana ekranı gösteriyordu. yüksek atlamalar, sıçrayışlar pas de deux ler... bunlar olmalıydı, bunlar yapılmalıydı şimdi, an bu andı.

    akabinde deneysel çalışmalarımız oldu o gece. yerinden oynayan eklemlerin sesleri, çıtırdayan, kütürdeyen kemikler ve zorlanan kaslar eşliğinde çığlık çığlığa bağırıyordu: daha da zor, daha da deneysel o yeah!

    hepsi sanatsal bir hüzne yelken açıyordu oysa ki. her çığlık göğsümde yankılanıp kasıklarıma doluyor, oradan da bacaklarına boşalıyordu.

    sonra çarşafların nemi dindi, alelacele giyinirken gözlerindeki ışıltıyla şu cümleler döküldü ağzından: "bunu da sözlüğe yazacaksın değil mi?"

    sustum o an, utandım, konuşmadım. kapıyı çekip gittiğinde migrostaki gibi ağladım. havalimanındaki gibi olmadı ama. olsun işte ağladım. bunu da yazdım. hmm başka ne kaldı hocu? he şey var şey dur onu da yarın yazarım. off o çok fena lan.

    (bkz: experimental ile bir gece)

    (bkz: bir başka gece)
    18 ...
  2. en iyi arkadaşı hayat kadını olan bakir erkek

    1.
  3. arkadaşlığın da dostluğun da bir yere kadar olduğunu kanıtlayan erkektir.

    tüm sırlarını paylaşan, yaptığı işin zorluklarını anlatan ve ömrünce tatmadığı bir duyguyu defalarca hemcinslerine tattıran bir kankası olsa dahi; kendini dostluk uğruna elizabeth e mahkum etmiş can yoldaşıdır. hayat kadını da olsa kankasının yanındadır ve onu incitmez. belki günün birinde cesaretini toplar ve ister ama bilir ki arkadaşı eve iş getirmez.
    3 ...
  4. cenaze namazında gözlük altından kız kesen tip

    1.
  5. şerefsizin önde gidenidir. ölüye saygısı yoktur. bir yandan da, kendi duygularını tatmin etmekle uğraşmaktadır. neden orada olduğu çok bellidir.
    aynı safta namaza durmayınız.
    1 ...
  6. çok para lazım çok

    1.
  7. klasik türk insanı * serzenişidir. can sıkılınca, yumurta kapıya dayanınca, karın guruldadığında, çocuk harçlık istediğinde hep bu söylem dile getirilir.
    0 ...
  8. © 2025 uludağ sözlük