eovyn
108 (çalışkan)
altıncı nesil yazar 1 takipçi 2.90 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    bugün 18 mart

    1.
  1. dün buldum bugün yitirdim..bir gün önce hayatıma ortak,sevdiceğim,eşim doğarken bugün tek dostum, bildiğim bileceğim en iyi insanı,birçok insana huzur veren insanı yitirdim.tam 1 yıl önce..17 marttan 18 marta girerken..eşimle masada...elimizde rakı..biliyorum onunda aklında sen vardın..kaç kere söyledik naynay rakıyı sek içerdi diye..seninle dinlenilen şarkılar..sohbetlerimiz...hayallerimiz...fotoğraflarımıza baktım.içimden aramak geliyor seni..arasam..açsan..gel desem..gelsen..sarılsak.geçen 1 yıl kabus olsa...her kabus gibi unutsak..sarılsak..sen yine gülsen..gül yüzünle gülümsetsen..sadece...
    2 ...
  2. ben giderim ama

    1.
  3. tam 1 yıl önce kaybettiğim, sevgimi hiçbir sözle anlatamayacağım caanım dostumun ağzından duyduğum son cümlelerden biri..ben giderim ama aklım sizde kalır.
    gittin..gitmek bu anlamda olmamalıydı..bilmeliydik ki sesini duyabileceğiz.yılda bir de olsa görebileceğiz.varlığınla avunup, paylaştıklarımızla huzur bulacağız.nerdesin bilmiyorum.cennet var mı bilmiyorum.bu dünyaya fazlaydın sen onu biliyorum.seni haketmiyordu bu ülke, dünya, ben..o kadar çok keşkem var ki..o kadar çok ki...seninle bu şehrin güzel taraflarını gördüm ben.burda yediğim her şeyi ilk senle yedim.ilk senle içimde en ufak bir kuşku duymadan, içim sonsuz rahat günlerimi geçirdim biriyle.çok erken kaybettim seni.çok erken..
    diyecek bir şey bulamıyorum..1 yıl geçmiş belki ama öyle tazeki acım.kimseyi koyamam yerine.öyle bir derdimde yok.geçen bir yıl boyunca aklıma gelmediğin tek bir günüm bile olmadı.cebeci yollarını ağlamadan geçemiyorum.kabus gibi...karşıma çıkacaksın sanki bir yerden..şimdi sana anlatayım sensiz 1 yılda neler yaptığımı...

    aylar balböceğiyle geçti.hayata bağladı teyzesini..
    iş başvuruları..bitmeyen beklemeler..sonuçsuz umutlar..kurslar....

    ve..biz evlendik.nihayet..hiç böyle hayal etmemiştim oysa.hep seninle hayal ettim şu evi.çocuğuma eşi bulunmaz teyze, ailemize hep dost olacaktın.çocuk yok tabikii..eteğimizi savura savura dans edecektik düğünümde seninle.aylar öncesinden konuştuk hep.salona giderken anımsadım sözlerimizi içim hüzünle doldu.kirpiklerime kadar sokulan yaşa izin vermedim.içime akıttım o gün.
    bazen hayal miydin diyorum.utku olmasa buna inandıracağım kendimi.daha kolay olurdu çünkü başetmek yokluğunla..tıkanıyorum dostum.yazamıyorum..gülen yüzün ışıl ışıl hala zihnimde.öyle bir sarılma isteği oluyorki bazen..seni çok özlüyorum.
    1 ...
  4. gülenay aydın

    1.
  5. tek dostum.yüzü gülen kalbi gülen gülyüzlüm.sanırım 2006 yılıydı.kaldığım yurdun kapısında gördüm onu ilk.kulağında müzik, üzerinde ipleri sarkan mor bir pardesü..sıcacık geldi yüzü.o an sevdim onu. sonraki yıl aynı odada geçen aylar.pis yedili, cips,gizlice içilen şaraplar...cebeci yolları arkadaş oldu gülüme.yolda karşılaşırdık.yürümek ikimiz içinde vazgeçilmez bir rahatlama şekliydi.yalnızlığımıza dayanamaz, kendimizle başedemez atardık kendimizi dışarı.kurtuluş parkının karşısında ya da kolej metrosunda karşıma çıkardı gülen yüzüyle.koluna girerdim.ya bir kafe ya da evimiz olurdu yürüyüşün sonu.hep gülerdi.hepte düşünürdüm gülmek bir insana bukadar yakışabilir mi diye.bir kez ağladığına şahit oldum. dayanamadım bende ağladım onunla.tuhaf gelmişti. onun hep gülmesi gerekiyordu sanki.gözleri yaşlarla dolu 'nolur ağlama sen' dedi bana.bir daha ağlamayacağım hadi ağlama sende dedi. en son geçen hafta gördüm onu.iki günlük ankara ziyaretimde.özledim hadi gel dedim.geldi.hayır demezdi zaten.önemli bir şey yoksa gelirdi. yüzü yorgun, mutsuz, umudu kırılmış, bıkmış..ilk defa şikayet etti hayatından.yorgunluğunu anlattı.belirsizlik ürkütüyor dedi.ülkemin geleceğinden endişeliydi özbekistan doğumlu arkadaşım.en az bir türkiyeli kadar...ülkemin derdini dert ederdi kendine.amerikaya gitmeyi planlıyordu okula devam etmek için..durma git dedim.düzene kırgınlığımı saklamadım.sen git, kurtar kendini dedim. ben giderim zaten,ama aklım sizde kalır dedi.siz ne yapacaksınız dedi. anlatacak çok şeyi vardı biliyorum.ama hep dinleyen o oldu. kendine sakladı içinde büyüttüklerini.insan böyle bir kayıbın arkasından mı yakıştırır bazı şeyleri, her davranışına anlam yükler bilmem ama ayrılırken tuhaftı.vedalaşır gibi.'siz çok tatlısınız ' dedi,sarıldı yürüdü metroya. aklımda bir yığın keşke...aklıma gelince içimi huzurla dolduran yüz...bana sığınaktı o. birçok insana öyleydi biliyorum.adını tarihe yazdıracak bir doktor olacaktı onuda biliyorum. dünya ağlamalı aslında böyle bir cevheri yitirdiği için.inanmak istemiyor insan. gülenay aydın.adı gibi aydınlık dostum. naynayım, canım.hep güzelliklerle anacağım(anacağız)adını.mekanın cennet biliyorum.isyan etmemeli..etmemeli ama...bir ölüm bukadar basit olmamalı..seni çok seviyorum.çok
    1 ...
  6. türkiye de gericilik 1950 1990

    1.
  7. dr. çağlar kırçak ' ın kitabıdır. meşrutiyetten günümüze gericilik adlı kitabının 1989 da yaımlanmasından sonra uğur mumcu ' ya armağan ettiği kitabıdır.

    çok partili hayata geçişle birlikte dp'den yazıldığı tarihe kadar türkiye de ki gericiliği gerçekçi biçimde ortay koyan bir kitaptır.

    önsözde şunları söyler:

    "bu çalışmada son kırk yılın olayları belgessel olarak ele alındığı gibi, bir kuşağın tanık olduğu, içinde yaşadığı dönem de sergilenmektedir. o kuşak ki 27 mayıs 1960 ' ı izleyen günlerde ve 1961 anayasasının düşünce özgürlüğü ortamında ülkesi için nice umutlara sahipti.
    ne varki bir karabasan gibi toplumun soluğunu kesen 12 mart ve 12 eylül darbeleri geçici de olsa yeşeren o umutları sararttı."
    3 ...
  8. meşrutiyetten günümüze gericilik

    1.
  9. dr. çağlar kırçak ' ın kitabıdır.
    uğur mumcu cumhuriyet gazetesindeki köşesinde bu kitap için şunları söyler:

    "bugünlerde dr. çağlar kırçak'ın meşrutiyetten günümüze gericilik adlı kitabını okuyorum. dr kırçak, bu incelemesinde "islamcı terör olmaz" yargısına tarih içinde yanıtlar veriyor. kitapta, cumhuriyet öncesi ve sonrası şeriatçı akımlar, siyasal çerçevelere oturtularak inceleniyor. bugün şeriatçı akımlar eskisinden daha güçlü. cumhuriyet kurulduğundan bu yana şeriatçılar devlet içinde hiç bu kadaar güçlenmemişlerdi. dr. kırçak'ın kitabı, yalnızca önceki günün ve dünün incelenmesi değil, bugünün de aynasıdır."
    0 ...
  10. çağlar kırçak

    1.
  11. meşrutiyetten günümüze gericilik ve türkiye'de gericilik 1950-1990 adlı kitaplarıyla tanınan yazar.
    1935 yılında istanbul'da doğdu, ilk, orta ve yüksek öğrenimini ankara'da tamamlayarak ankara tıp fakültesi' ni bitirdi. öğrencilik yıllarında türkiye tıp talebeleri birliği genel başkanlığını yaptı. 1969 yılında diyarbakır tıp fakültesi nöroloji kliniğinin ve 1978 de ssk ankara meslek hastanesi nin kuruluşunda görev aldı. burada 1983 e kadar başhekimlik yaptı. çeşitli tıp dergilerinde yayımladığı makalelerin yanı sıra türk solu, bilim ve sanat, son reçete gibi dergilerde siyasal ve sosyal içerikli yazılar yazdı 29 mayıs 1995 te aramızdan ayrıldı.
    2 ...
  12. 29 mart 2009 kemal kilicdaroglu kadir topbas maci

    1.
  13. durum maça benzetildiği için tabiki futbol yorumları okunduğu hissini yaratan maç benzetmesidir.
    tabi her şeyimiz furbol olunca bu yerel seçimleri de futbola benzetir, o jargonla konuşuruz.
    kılıçdaroğlu nun adaylığı konusunda ta baştan itibaren söylenen deniz baykal ın tasfiyesi olduğu yönündeydi. ya da bu argümanı savunmak bazılarının işine daha kolay geliyor. bir nevi kişiye yönelik olumsuz propaganda malzemesi olması açısından.
    dile dolandırılan başka bir şey ise ssk yolsuzluğu (!). oınalrca yıldır sağ iktiadarların elinde sürünen bir sosyal güvenlik kurumu zaten bilerek batırılma sürecine sokuldu. karşısına çıkarılan son yolsuzluk ise(!) torununa küçük yaşta sigorta yapılması. be adam demezler mi insana, acaba niye, böyle bir şeye gerek duydu bu insanlar, bu da hali vakti yerinde olmayan bi insanın davranışıdır bunu da belirteyim, yani torununun gemi alacak parası yoksa buna mecbur kalınmıştır zira bu ülkede 70 yaş civarında emekli olunabileceğini biliyor. tabi bizim koyun halk bu sosyal güvenlik yasasının kendine sokacağı kazıkları bilmediği ve padişahın fermenından sorgu olmaz haşa davranışıyla hareket ettiği için bunu anlamasını da beklemezdim. gerçi kendi ısrarla etik değil diyor ama etik efendim etik. çünkü yasa devreye girmeden o şekilde çocuğuna sigorta girişi yapan çok insan oldu, eğer yasal bir şeye devlet izin veriyorsa o zaman buna da yolsuzluk demeyiz.
    öte yandan istanbul da 15 yıldır hizmet eden milli görüş zihniyetinin istanbul a verdiği hizmet ise tartışılmaya değmez, ortaya çıkan yolsuzluklardan sonra söz zaten basında gizli.
    2 ...
  14. maastricht antlaşması

    1.
  15. 7 Şubat 1992 de imzalanan ve AET'nin AB olması yolundaki son adım olan ekonomik ve parasal birliği de gerçeklestirme yoluna girdiği anlaşmadır.
    1 ...
  16. avrupa birligine uye ulkeler

    ?.
  17. Avrupa Birliği, yirmi yedi bağımsız devletten oluşur. Bunlar üye devletler olarak bilinen Almanya, Avusturya, Birleşik Krallık, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Kıbrıs, Hollanda, irlanda, ispanya, isveç, italya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan'dır.
    1 ...
  18. 1957 roma antlasmasi

    ?.
  19. 25 Mart 1957 tarihinde Fransa, Batı Almanya, italya, Benelüks ülkeleri Belçika, Hollanda ve Lüksemburg arasında imzalanan ve bağımsız bir uluslararası örgüt olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu oluşturan antlaşmadır. 1 Ocak 1958 tarihinden başlayarak yürürlüğe girmiştir.
    1 ...
  20. © 2025 uludağ sözlük