tesettür giyime göre biraz daha bol, kara çarşafa göre ise biraz daha dar giyim şeklidir. tesettürlü giyim denince en yaygınlaşan versiyonu bu olsa gerek. kimine göre bölgesel bir gelenek kimine göre dini gereklilik. kafada canlanması için şuradakilere bakılabilir mesela:
orospu çocuğu DC comics'in yediği New 52 nanesi yüzünden aylardır Oracle gibi bir karakteri göremeyen ben için 14. bölüm adeta çölde bir vaha gibi olmuştur.
Felicity resmen Oracle'a dönüşüyor. ben de hayranlıkla takip ediyorum.
Aslanım Crixus'u hakiki deathstroke Slade wilson rolünde görünce resmen içimin yağları erimişti. adam da hakkını vermeye başladı. ama o avustralya aksanı, biraz sırıtıyor niyeyse *
ada sahneleri ne kadar bolsa, dizi o kadar iyi oluyor. ada bitince ne olacağı önemli. zaten 17. bölümde Huntress dönecekmiş. dizi biraz daha tempo kazanır.
ayrıca bir daha batman çakması diyen olursa dc comics küçük bir plaket hazırlayacakmış kendileri için.
green arrow çizgi romanı tavsiyesi arayanlara da şunları önerelim:
quiver - Kevin smith başganın yazdığı 10 sayılık bir seri
green arrow year one: andy diggle'ın (diggle?) yazdığı ve dizinin temel aldığı seri.
ve şu an New 52 kapsamında çıkan Green arrow dergisinin 17. sayısı ve sonrası. çizgi roman dünyasının en yeni yıldızlarından jeff lemire var 17. sayıyla beraber. ve muazzam.
Diziden en yüksek tadı almak için kesinlikle kişinin bir çizgi roman geçmişi olması gerekiyor. Çünkü bol miktarda çizgi romanlara göndermeleri var. Yani adam 40lı yıllarda yaratılmış bir karaktere Dexter çakması deyip geçiyor. Biraz araştırın lan. Green Arrow temelinde Batman'e öykünerek yaratılan bir karakter. Bu yüzden karakterin başlangıcında benzerlikler olabilir. Fakat ilerleyen bölümlerde kesinlikle daha çok politika ve siyasete yönelecektir. Yani bambaşka mecralara açılacak dizi.
Huntress karakteri bence çok harika işlendi.
ilerleyen bölümlerde Roy Harper a.k.a. Green Arrow'un yardımcısı Speedy diziye girecek. Şimdi kız kardeşine de Speedy diyor belki oradan bağlarlar çocuğu kızın sevgilisi yapıp.
Yani Deathstroke, Huntress, China White,Black Canary* gibi karakterleri görünce heyecan yapıyoruz. Haliyle alakası olmayan bir adam için bunlar sanki tek kullanımlık karakterlermiş gibi kalıyor. Ama değiller onu diyeyim. Bu arada Felicity Smoak isimli karakter de yine DC comics karakterlerinden Firestorm'un annesiydi yanlış hatırlamıyorsam.
Yapımcıların dediğine göre ikinci sezon Batman'i bile görebilme ihtimalimiz var amk. Sonra diyorlar ki sen bu diziyi niye izliyorsun.
Black Archer'ın ta en başından beri Tommy Merlyn çıkacağını düşünüyordum. Malum Black Archer'ımızın adı Merlyn. Babanın Black Archer çıkması ne yalan söyleyeyim beni ters köşeye yatırdı.
Bu Oliver niye penguen gibi yürüyor lan. Adam operasyona çıkıyor gözüm o yürüyüşe takılıyor yeminle.
bölümün en iyi yanı flashbacklerin geri dönmesi. Ama az olunca ağızda tadı kalıyor. Yao Fei vs. Deathstroke mücadelesi daha uzun sürsün isterdim.
Velhasıl sanırım dizinin en iyi bölümü buydu. 10. bölüm ta 40 gün sonra. Hadi bekleyelim.
Anti-kahramanın dibidir. en sağlam hikayelerinden birisi armageddon hikayesidir. tanrı ve şeytan'ın yapacakları son savaşa spawn da dahil olur. spawn'ın ölüyü, diriyi, şeytanı, tanrıyı tokatladığı 15 sayılık leziz bir hikayedir. türkçesi de şu adresten bulunabilir: http://tccctakimi.blogspot.com
ryan gosling'in üstün insan olduğunu kabul ettiğim olaydır bu benim. Pa pa Power ve lose your soul şarkılarının tekrar tekrar dinlenmesi insana haz üstüne haz yaşatır.
4 mayıs tarihinde ülkemizde de gösterime girecek olan Avengers filminden öncesini nick fury'nin gözünden anlatan 8 sayılık bir mini çizgi roman serisidir. Avengers Prelude - Fury's Big week orijinal ismindedir ve filme gitmek isteyenlerin okuması kendileri için iyi olacaktır.
ama ben diyeyim bu dizi tudors'a dönmeye başladı iyice
--spoiler--
ikinci bölüm oldu. entrikadan başka bi şey yok. ilk sezonu hayran olarak izleyenlerdenim. Ama sırf Game of thrones diye gözü kapalı savunmasın kimse şu diziyi. Az biraz aksiyon ya da entrikadan farklı şeyler istediğimizde kalkıp "s.ktir git spartacus izle o zaman lan" demesin kimse. illa birini mi izlemek zorundayız. ikisinden de bir şeyler beklemek izleyici olarak hakkım sanırım. 2. bölümden bahsedecek olursak
-cofri piçini hiç görmedik o güzeldi.
-stannisin tonlamalarına hareketlerine cidden uyuz oldum 2 bölümdür.
-whitewalkerlar artık gelsin istiyorum.
-George r.r. martin ensest ilişkiye takıntılı yalnız. bu bölümde de greyjoy oğlanı az daha kardeşine kayacaktı.
-arry a.k.a arya pek bi şeker olmuş *
-bi syrio forrell vardı o ne oldu?
"Abi bak ortamı Assassin's Creed: Revelations'tan, savaş sahnelerini şöyle Yüzüklerin Efendisi'nden parça parça alsak, başrole Prince of Persia'yı koyalım, Batı-Doğu fark etmez Bizans'a da bir Spartacus ayarı verelim tamam mı? Senin lisedeki oğlanın tarih kitabını da getir bak, oradan senaryo falan kendisi çıkar zaten, ne dersin?" Bu cümleler sanırım Çılgın Dershane ve Recep ivedik gibi filmler içeren bir geçmişe sahip Faruk Aksoy'un Fetih 1453'ü çekmeden önce kullandığı, ya da benim öyle düşündüğüm cümleler.
önceki bölüm için de söylemiştim bunu ki agron reyiz her halükarda haklıydı. zaten götüm gibi naevia seçmişsiniz, iyice tiskindim uğruna harcanan baba yiğitleri görünce. O yapılan işkence sahnesi midemi bulandırdı açıkçası. son olarak sormak istiyorum: nerede ulan gannicus?
marvel 616'dan nefret etmem sebebiyle çoğu çizgi romanına uzak dururken birden ultimate evreniyle tanışmak gerçekten güzel oldu. ultimate spiderman ve ultimate x-men ile beraber fantastic four da gayet güzeldi. ama bunda en büyük etken brian michael bendis sanırım.
2. bölüme oranla daha iyiydi bu bölüm. agron reyiz haklı öncelikle ben bunu söyleyeyim. crixus'un sikinin derdine orduyu sağa sola saçmanın anlamı yok. spartacus'e ben baya baya ısındım. bi de sesini değiştireydiler iyi olacaktı. o arenadakilerden birisi gannicus çıkabilir gerçekten de. zaten bölüm sonunda onu gösterir bitirirler diye tahmin ediyordum ama kısmet değilmiş. ama bir dahaki bölümde de göstermezlerse sikerler öyle işi. gannicus lan bu boru mu. naevia'nın değiştiğini görünce ayrı bi şok geçirdim zaten. burdan starza sesleniyorum: hayvanınoğulları naevia'yı oynayan hanım kızımız bu sezon olmayacak diye duyuru yapmayı biliyonuz da yenisini niye duyurmuyorsunuz lan. yemin ediyorum rihanna sandım kadını.
bugün koca sinema salonunda 4-5 kişiyle beraber izlediğimiz filmdir. öncelikle the artist filmini izlemeye gitmiştik temelde. sağolsunlar nasıl bir sinema sistemi varsa kafam girsin ona demek istiyorum buradan. yahu 10 dalda oscar adayı olmuş, vizyona girmesinden 15 gün geçen bir film nasıl olur da eskişehirde hiçbir sinemada olmaz yahu. işte biraz da bunun siniriyle yeni bir film baktık. war horse'u gördük. oscar adayı olması dışında hiçbir bilgim yoktu film hakkında ve konusuna dair en ufak bir şey bilmeyerek önyargısızca izlemeye karar verdik.
yalnız filme girerken bildiğin "at,avrat,silah" üçlemesi üzerinden baya bi saçma espriler çıktı, siz de deneyin *
film 2 saat 40 dakika ama inanın en ufak bir sıkılma belirtisi olmuyor ve film akıp gidiyor. hiçbir bilgim olmadığı için canımız ciğerimiz sherlock'umuzu * ve midnight in paris'teki scott fitzgerald rolündeki temiz yüzlü abimizi * görmek hoş bir sürpriz oldu benim için. super 8 ve terra nova facialarından sonra steven spielberg'e güvenim azalmışken doping gibi geldi bu film. çok harika sahneleri vardı. özellikle atın üzerindeki dikenli telleri kesen iki askerin muhabbet ettiği sahne on numaraydı. asker psikolojileri ve savaşın işe yaramazlığı, beyhudeliği harika alt metinlerle anlatılmış.o at belki cgi olabilir ama eğer gerçekse söyleyecek kelime bulamıyorum. the artist'teki köpekle kapışırdı eğer kendi dallarında bir ödül olsaydı.
az değil baya baya koymuştur kapandığını öğrenmek, bi zamunda değildi ama piratebay ya da kickasstorrents'i üçle çarpar beşe bölerdi. amerikan kaynaklı diğer sitelere de sıçrayacaktır bu olay. sonumuz kötü.
doctore reyizle ilgili şeylerin olması bu bölümde en çok hoşuma giden şeydi, gerçi theokoles'i yendiği kavgayı da görmek isterdik ama kısmet değilmiş. spartacus'lü kısımlar iyice romantizm seyrinde ilerliyor. babacım bu adam nasıl bir iyilik timsalidir, en ufak bi kötü hareketi yok, yapmayın senaristler.bi de, lucretia mundar etti lan o keçiyi *