Sıkılmıslık veya heyecanın bedene yansımasıdır . Bu hareket bacak sinirlerini kontrol eden merkezde ilerde harabiyet olusturabiliyormus.omurilige zararı cokmuş yani ...
Ikisini aynı cümlede yazmak bile Ahmet Kaya ya saygısızlıktır. Adam dijital platformlarda meşhur olmadı ,zor şartlarda bile olsa çoğu insanın kasedini alıp evinde dinlediği bir sahsiyettir. Ve hâlâ da özlemle dinlenilmektedir, Dinlenilecektir de şüphesiz.
Uzun süren diyabet hastalığı neticesinde sağ bacağını kaybetmiş ve sonrasında zor günler geçirmiştir. Tatlı kaciklar dizisi ile hafizalarda yer etmiştir. Diyabet ve akciğer kanserine yenik düşmüş ve hayatını 58 yaşında kaybetmiştir.
Kur'an da bir ayette Hz.Meryem in genç bir bitkiye benzediği geçer,ve bitkilerin çoğu hermafrodit yani çift eşeylidir. Allah bir insan değildir ve hz isa nin da babası olması doğa üstü bir olaydır. Hz Meryem in Cebrail a.s'ı gördüğü anda oluşan korkudan ötürü çift eseyli olmasından ötürü kendi kendini dollemis olması muhtemel. Bu nedenle hz isa nin annesi de babası da hz.Meryem olmakta.
Kan kokusu, yırtıcı hayvanlar için yemek anlamına geliyor. Linköping Üniversitesi’nde çalışan bir grup araştırmacı kandaki hangi maddelerin hayvanların davranışlarında değişikliklere sebep olduğunu incelemiş. Deneyler, kanda bulunan trans-4,5-epoxy-(E)-2-decenal adlı aldehit grubu bir maddenin kokusunun, yırtıcı hayvanlar için kanın kendisi kadar çekici olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, deneylerde dört ayrı yırtıcı hayvan türünü kullanmış: Asya vahşi köpekleri, Afrika vahşi köpekleri, Güney Amerika çalı köpekleri ve Sibirya kaplanları. Yarım metre uzunluğunda bir tahtanın üzerine dört ayrı sıvı dökülmüş ve hayvanların bu sıvılara verdiği tepkiler incelenmiş. Kullanılan dört sıvı şunlar: at kanı, meyve özü, kokusuz bir çözücü ve kana kokusunu verdiği düşünülen aldehit. Gözlemler sonucunda, yırtıcı hayvanlar için aldehitin kokusunun kan kokusu kadar çekici olduğu görülmüş. Aldehitin kokusunu alan hayvanlar tahtayı koklamaya, yalamaya, ısırmaya ve pençelemeye başlıyor.
...
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak
10-20-30 yaş veya katları fark etmez.insan her yaşta yalnız olabilir. Kötü yanı yoktur,yalnızlık çoğu zaman iyidir Hatta bazen en iyisidir."her yaşın Başka güzelliği vardır mutlaka"diyip yalnızlık veya başka durumları yaşla iliskilendirmemek en doğrusudur.
Bilmeden,gormeden,hissetmeden hakkında boş yorum yapılmaması gereken şehirdir. Bir gece ansızın ortadan kalkınca kimsenin haberinin olmayacak olması imkansızdır,zira şehirde olan her olay veya gelişme ülke gündeminde çok iyi yer etmiştir.
Merhamet, rahmet ve rahim aynı kökten gelen kelimelerdir. Bu kökün manası ise, yumuşaklık demektir. Daha sonra bu kelime kalb yumuşaklığı manasında kullanılmış ve bu yumuşaklığın sonucu olarak yapılan iyiliğe rahmet ve merhamet denilmiştir. Kadınların rahmine bu ismin verilmesi bu münasebettendir. Çok ilginçtir ki doğurganlığı sağlayan da bu yumuşaklıktır.
Etrafta insanların,sevdiklerinin olması Tek başına ölmenin boyutunu değiştirmiyor. Yalnız olsun ya da olmasın Tek başına gider insan son'a. Bu nedenle etraftaki kalabaliklara çok guvenmeden yaşamak gerek Belki de...
Lokal düzenler, genel düzensizlik tarafından yenilmeye mahkumdur. Bunu unutmayalım. Entropi sürekli artar; enerji azalır; düzensizlik artar. Sütü ısıtmak zorundayızdır. Odayı toplamak zorundayızdır. Güneş ölmek zorundadır. Evren ölmek zorundadır. Bunlar, sürekli düzensizliğe olan eğilimin göstergeleridir. Evrenin sıfırda iken enerjisinin fazla olması entropinin de tam tersi minimum olması muhtemeldir.
Bu duruma sebebiyet veren dinci görünümlü dinsizler oldu ne yazık ki. Dini doğru anlatmak yerine dini zedeleme moduna girdiler. Bir yaraticinin olduğu gerçeğine inanmak istemeyenler çoğaldı bu sayede.
Din yerine bilim derslerinin çoğalması bazı yaradılış gerçeklerini göz önüne daha çok serebilirdi. Evrende bir nokta görünümünde bile olmayan galaksinin içinde milyarlarca insanın yaşaması elbetteki insanları bir yaraticinin olduğunu düşünmeye sevk edebilirdi.
dini bilimsiz,bilimi dinsiz ele alınca ateistlik oranı da arttı böylece...
2006 yılında eğitimci Salman Khan tarafından "herkese, her yerde, dünya standartlarında, bedelsiz eğitim" sloganıyla kurulmuş, kâr amacı gütmeyen bir eğitim kuruluşudur.
Matematik mezunlarının sınava 1-0 galip başlamasına Neden olur ,matematigi herkes bilmek zorunda değil sonuçta. Kamu personeli olacak insanı genel kültür ile sınamak daha mantıklı ,kpss de matematik sorularının olmasının bir amacı yoktur düşününce.
1-Isı bir enerji çeşidi, sıcaklık ise bir ölçümdür.
2- Isı kalorimetre kabı ile sıcaklık termometre ile ölçülür.
3- Isı birimi kalori (cal) veya Joule, sıcaklık birimi ise derecedir.
4- Isı, madde miktarına bağlıdır, sıcaklık ise madde miktarın bağlı değildir.
Aynı değildir ,Aynı olmadıklarını öğrencilere anlatmak da bir o kadar zordur. Kavram kargaşası hat safhadadir bu konuda...
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1788809/+
Güzel bir heyecanla insanları ekran başına toplayan ,espri kalitesi yüksek ,sevginin gücünü gösteren bir dizi belki de tek dizi.
Kader (plan,program ) ezelden bellidir ,bir senaryo gibi...olacağı bilen Yaradan kula gerektiği yerde dua etme ilhamı da verir ,dua ile oluşan şeyin uyuşması da duanın kabul olduğu hissini oluşturur insanda.o dua zaten ezelden kabul olacakmis zaten . Hz Ömer in dediği gibi Allah vermeyeceği şeyin hayalini kurdurmaz insana . Duasını da ettirmez yine aynı sekilde.
Geçmişle yaşamak en ağır ruh hastalıgıdır derler de,düşününce eskinin verdiği mutluluğu da şimdiki zaman gercekleri veya gelecek zaman hayalleri vermiyor. Eskileri düşünüp şimdiki zamanla kıyaslayınca mutluluğun Hangi zamanda saklı kaldığını çok iyi görüyoruz.
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Bazen kız kardeşimsin
Bazen öp öz annemsin
Sultanımsın susunca
Konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin
Orada ufuk çizgim
Burda yanım yöremsin
Beni ruh gibi saran
Sonsuzluk dairemsin
Çaresizim, çaremsin
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Aldığımız havanın zaten yaklaşık olarak %20-25'i oksijendir (ağırlıkça). Bunun %5 kadarını kullanırız ve solunum tepkimeleri sonucunda her bir oksijen molekülü için bir karbondioksit molekülü çıkar. Karbondioksit, oksijenden biraz daha ağır olduğu için çıkan havanın %6-7 kadarı karbondioksit, %15-20 kadarı oksijen olacaktır.
Yani soluk verdiğimiz zaman dışarıya verdiğimiz havada oksijen miktarı daha fazladır (ağırlık olarak).
Insanı bir davranışa Eziklik diyenleri anlamak zor. O insanlar da yorulur,canları var sonuçta . Gidip birilerinin giysilerini toplama,düzenlemek için can atmıyorlar. Mecburen orda çalışmak zorundalar. Sanki iş bolmus da gidip keyiften o işi seçmişler gibi davrananları empati kurmaya davet ediyoruz.