Bitime 5:14 kala galatasaray'ın farkı 5 sayıya indirdiği karşılaşma; 76-71.
Ayrıca Galatasaray bu kadar önemli bir maç oynarken bu maçı es geçip, her hafta oynanan sıradan bir lig maçına yorum yağdıran sözlük sporseverlerine(!) de hayret etmemek elde değildir!
edit: bitime 2:32 kala skor 85-71 olmuştur ne yazık ki.
Tarafsız maç anlatımıyla bilinen ve bir nesli "Avni Küpeli ve türevleri" gibi tehlikelerden kurtaran Murat Murathanoğlu için haksız yorumların yapıldığını düşündüren ve Murat Murathanoğlu tarafsız değilse diğerleri ** nasıldır diye sorduran karşılaşmadır.
Deneyimsiz kadrosu ve tuhaf * kenar yönetimi ile Euroleague'de çeyrek finale kadar çıkarak bir sürprize imza atan Fenerbahçe'nin kaybetmek üzere olduğu karşılaşmadır. Ayrıca bu maç kaybedilince takım işe zora sokmayacak, seride 2-0 geriye düşerek elenecektir.
Fenerbahçe'nin, önemli oyuncuları Solomon, Mrsic ve Ömer Aşık'ın berbat ötesi oyunlarına rağmen kazandığı karşılaşma olmuştur. Kenarda bu kadar kötü bir Fenerbahçe yönetimi (bkz: Tanjevic) ve sahada bu kadar kötü oynayan * bir Fenerbahçe varken Galatasaray'ın bu maçı kazanamaması düşündürücüdür.
Ayrıca Galatasaray bu maçı uzun oyuncu eksikliğinden kaybetmemiştir, pota altında Fatih Solak maçın sonlarına doğru bütün Fenerbahçe uzunlarına üstünlük sağlamıştır. Belki yaptığı 2-3 hatalı yürüme sonucu etkiledi denebilir ama Fenerbahçe takımında da top kaybetmeyen oyuncu yoktu. Sonuç itibariyle; Galatasaray takım olarak son noktayı koyamadığı için kaybetmiştir.
Öte yandan ntv spor'da maçı anlatan spikerin * şom ağızlı olduğunu maçın sonlarında üst üste gelişen 2 pozisyonda anlamış oldum. Şöyle ki:
--spoiler--
1) Charles Gaines 2 serbest atış için faul çizgisine gelir.
Spiker: Gaines serbest atış çizgisinde iyi değil, kaçırması muhtemel v.s. *
Sonuç: Gaines 2/2 attı.
2) Bir dakika içinde bu sefer Cüneyt Erden 2 serbest atış için gelir.
Spiker: Cüneyt takımının en iyi serbest atıcısı, Fenerbahçe için kötü v.s.
Sonuç: Cüneyt 0/2 attı.
--spoiler--
Ekleme: Öyle veya böyle iyi bir maç oldu, bir takımın büyüklüğünü maçta çıkan olaylara bağlamaya gerek yoktur. Kaldı ki Fenerbahçe'nin büyüklüğü de sorgulanabilecek birşey değildir. Tribünlerde veya kenar yönetimde çoğu maçta taşkınlıklar yaşanır, bunlar Galatasaray'ın maçlarında olmuyormu ki * bitmiş maçın ardından boşa konuşuyorsunuz. Yoksa * uzun yıllardan sonra ilk kez Fenerbahçe'yi 2 sefer üst üste yenme fırsatını kaçırdığınız için mi üzüldünüz?
Fenerbahçe'nin kazandığı, ittifakın ise * kaybettiği karşılaşmadır.
Evet, Fenerbahçe kazandığı her maçı satın almaktadır fakat ne hikmetse Ankaragücü, Bursaspor, Belediye gibi takımlarla oynadığı maçları satın alamayarak puan veya puanlar kaybetmiş, buna karşılık Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Gençlerbirliği, Anderlecht, Inter, Psv, CSKA, Sevilla ve de Konyaspor maçlarını ise şüphesiz ki satın alarak kazanmış, puanlar toplamış ve turlar geçmiştir. Aksi düşünülemez, zira Fenerbahçe benim kurduğum halı saha takımını bile ancak masa başında yenebilir!
(bkz: Örümcek kafalılar ve at gözlüklüler Fenerbahçe maçlarını takip etmesin, akıl ve ruh sağlıkları bozulmasın kampanyası)
Fenerbahçe'nin, son 3 dakikaya kadar sürekli önde götürmesine karşılık hakemlerin son dakikalardaki tuhaf kararları ve en güvenilen oyuncusu Solomon'un * hatalarıyla 87-84 kaybederek grup ikinciliğini garantileme ve dolayısıyla top 8'e kalma şansını kaçırdığı karşılaşma olmuştur.
Rytas'a karşı kazanılan sayı avantajı önemli olmakla beraber Tau'yu yenmek hiç de kolay değildir. Sonuna kadar iyi getirilen maç kazanılmalı ve iş burada bitmeliydi. Şimdiki umudumuz, Tau'nun liderliği garantilediği için maça fazla asılmaması ve Fenerbahçe'nin bu maçta kendini aşarak ekstra işler yapmasıdır.
Kutsal görevin, Selçuk Dereli'den Cüneyt Çakır'a devredildiğini belli eden saçma sapan şey *!
Öte yandan ittifak taraftarlarının kıçlarını son saniyelerde kurtarmalarına aşırı derecede sevindikleri şey **!
Spikerlerin adeta berbat ettiği ve de Daniel Alves'in yerde yatmaktan arta kalan zamanlarında ataklara katılıp top sürebildiğini gördüğümüz karşılaşma!
Saat 20.15'te başlayan, sky türk'ten canlı yayınlanan ve devresi 46-35 Efes Pilsen üstünlüğü ile sona eren euroleague top 16 karşılaşmasıdır. Drew Nicholas ilk yarıya 23 sayı sığdırmıştır.
Mağlubiyete kılıf aramanın söz konusu olmadığı ve maalesef ne yenilgiyi ne de galibiyeti hazmedebilen kişilerin komik tesbitlerde bulunduğu karşılaşmadır. Ligin ilk yarısında kaybedilen bir tbl maçından sonra gerçekleri görebilen kimse ağlamaz, sadece hazımsızlar gaz çıkarır ve ortalığı berbat eder!
Fenerbahçe'ye yıllardır yenilmeye alışmış takım taraftarlarının uzun bir aradan sonra bir kere galip gelince çıldırıp saçma sapan entryler girdikleri karşılaşmadır.
Arkadaş, kaybedince hazmedemez saldırırsınız, kazanınca yine aynı terane.. Dolayısıyla siz taraftar falan değil düpedüz fanatiksiniz. Allah için fanatikliği bırakıp 1 adet * basketbol yorumu yapın, tabi o altyapı varsa!!!
Üçüncü çeyreği 63-47 beşiktaş ct üstünlüğüyle geçilen karşılaşmadır. Ömer Aşık iş işten geçtikten sonra bir kaç smaç yapmış buna karşılık her beşiktaş ct oyuncusunun her türlü atışı başarılı olmuştur. Her atışını sokan bir takımın maç kaybetmesi mümkün değildir.
Ayrıca, sözlüğün basketbol sporuna ne denli uzak ve alakasız olduğunun ıspatı olan karşılaşmadır.
Devresi 42-32 beşiktaş ct üstünlüğüyle sona ermiş tbl 12. hafta karşılaşmasıdır.
Fenerbahçe sahada 5 kişi olmasına rağmen 2 kişi ile oynamaya * çalışmaktadır. Ömer Aşık ise bir Beşiktaşlı gibi mücadele etmektedir, topu eline aldığı her pozisyonda blok yemiş veya top kaybı yapmıştır. Geçen yılın şampiyon takımını bozup, Tanjevic gibi devamsız bir koçu göreve getiren ve pota altına takımın önemli maçların hiçbirisinde faydalanamayacağı 2 adet uzun boylu sırp çocuk * transfer eden basketbol yönetimini kutlamak gerekmektedir.
Beşiktaş ct ise yaptığı transferlerle güçlendirdiği kadrosu ile iyi bir mücadele ortaya koymakta ve an itibariyle galibiyete yakın olan taraf gibi görünmektedir. Fenerbahçe'nin kazanmak için özellikle Mrsic'in katkısına ihtiyacı vardır fakat süper koç Tanjevic onu sürekli oyundan çıkararak buna fırsat vermemeye kararlıdır.
Semih Şentürk'ün harikalar yarattığı karşılaşmadır. Trabzonspor defansını tek başına sallamış, bir gol atmış, daha fazla atmasını ise kör talihi engellemiştir. Kezman ısınmaya çıkmamaya devam etmelidir.
Fenerbahçe genel olarak iyi bir oyun sergilememiş, maçın başında ele geçirdiği skor avantajını bir şekilde korumuştur. Trabzonspor ise Fenerbahçe'ye karşı oynadığı şu oyunu herkese oynasa en büyük şampiyonluk adayı olabilecekken şu anki konumunu kendisine uygun görmektedir, bu duruma şaşmamak elde değildir.
Fenerbahçe'nin, bütün sezon yatıp tek maç ile taraftarlarına kendisini affettirmeye çalışacak bir takımla oynayacağı turkcell süper lig 17. hafta karşılaşmasıdır. Saat 19'da başlayacaktır.
Yenilse de yense de hakkında atıp tutmaya hazır ve de nazır düşmanları bulunan Fenerbahçe'nin Semih Şentürk ile kazanarak yoluna devam ettiği karşılaşma. Tüm düşmanlara selam olsun *...
Kazma Cruz'un bir yerlerine çarpıp Fenerbahçe kalesine giden topun, maçın 0-0'a bağlanmasını engellediği ve Fenerbahçe düşmanı eziklerin uzunca bir süredir rafa kalkan berbat yorumlarını tetiklediği şampiyonlar ligi karşılaşması.
Dikkate alınması söz konusu olmayan eylem. Zira ateşkes çağrısı yapmak kalleşçe değil adam gibi savaşmayı bilenlerin işidir. Kim kaale alıyormuş ki pekekeyi!